Aynaya bakmalıyız / LEVENT BULUT

Aynaya bakmalıyız / LEVENT BULUT

İletigönderen Oguzhan34 » Çrş Haz 02, 2021 10:08

Kanada'da 26 bin Türk, 57 bin Ermeni var.
İtalya'da 20 bin 840 Türk'e karşı 4 bin Ermeni bulunuyor.
İsveç'te 45 bin 998 Türk varken, Ermeni sayısı sadece 9 bin.
İsviçre'de 83 bin 199 Türk kökenli vatandaşa karşı, Ermenilerin sayısı 7 bin.
Hollanda'da Türk kökenli göçmenler 203 bin 483 iken, Ermeni sayısı 6 bin.
Almanya desen 3 milyonu aşan Türk varken, 48 bin Ermeni var.
ABD'de ise Türkler ve Ermenilerin sayısı 300 binin üzerinde ve birbirine yakın.
Bir tek Fransa'da 259 bin 514 Türk'e karşı, Ermeni kökenli vatandaşların sayısı 700 bin.
***
Bu ülkelerin ortak özellikleri sözde Ermeni Soykırımı iddiasını tanıyan ülkeler olması. İçlerinde sadece Fransa'daki Ermeniler, sayıca bizden fazla. Fakat yukarıda gördüğünüz gibi iş sayıya bakmıyor. Öyle ya sayıca üstün olduğumuz yerlerde bile Ermeni lobisi faaliyetler yürütmüş ve istediği kararı aldırmış. Üstelik Fransa'da yaşayan Türklerin sayısı hiç de az değil hani.
***
Şöyle bir bakın. Bir yanda 82 milyonluk nüfusu ve dev ithalat ekonomisiyle Türkiye. Diğer yanda 2,5 milyonluk bir Ermeni devleti… Mantıken kıyaslanması bile mümkün değilken, nasıl oluyor da tarihi, parlamentolarda alınan siyasî kararlarla yazdırmaya kalkabiliyor? Cevap yukarıdaki verilerde...Yurt içinde nasılsak, yurt dışında da öyleyiz. "Biz" yerine ben oluyoruz. Gemisini kurtaran kaptan diyor, aman canım boşver, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın modunda dolanıyoruz.
Soykırım iddialarını tanıyan ülkelerle milyar dolarlık ithalat ve ihracatımız varken bize karşı nasıl böyle kararları alabiliyorlar diye sorgulamadan,"Ne olacak yeeaaa, Türk ve Müslüman düşmanlığı." deyip kafamızı kuma gömüyoruz.
***
İşin garip tarafı, bu konuda devletin resmî ve tutarlı bir dış politikası olmaması. Bu kararı alan ülkelere karşı esip gürledik. Demediğimizi bırakmadık ve boykot kampanyaları yaptık. Ama sonuçta bir şeyi değiştiremedik. Fakat yine de monşerler diye küçümsenen eski Türkiye denilen zamanda, yine de bir ağırlığımız vardı. Fakat artık o da yok. Adım adım, ötekileştirerek, bertaraf ederek, liyakati yok ederek bu hale getirdiler ülkeyi.
***
Meselâ bir örnek vereyim; Fransa... Kimi zaman Ermenilerle, kimi zaman PKK/YPG ile Türkiye'nin karşısına çıktı. 2011'de Fransa parlamentosu, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkârını suç sayan düzenlemeyi kabul ettiğinde, asrın liderimiz Türkiye'nin yaptırım kararlarını şöyle açıklamıştı: "Şu an ilişkilerimizi görüşmek için Paris Büyükelçimizi Ankara'ya çağırıyoruz. Şu andan itibaren iki ülke arasındaki siyasi, askeri, sosyal ve kültürel projelerimizi iptal ediyoruz. Fransa ile her türlü siyasi istişareyi durduruyoruz. Bu ilk etaptır. İlk aşamadır."
***
Hatırlarsanız bu açıklamadan sonra Fransız mallarına karşı boykot kampanyası başlatıldı. Alınmayacak ürünlerin listesi sosyal medyada sık sık paylaşıldı. O kadar söze, kampanyaya rağmen ne oldu peki?
Hiç!..
Fransa geri adım atmadığı gibi, 23 Nisan 2014'te asrın liderimiz çıkıp Ermeniler için taziye mesajı (bana göre özür) yayınladı.
***
Son olarak ABD Başkanı Biden'ın açıklamasını dahil edersek bugün toplamda 31 ülke 1915'te yaşananları soykırım olarak kabul ediyor. Bizim idarecilerse bu duruma engel olabilecek politika üretemiyor. Yaptığımız tek iş, soykırımı tanıyan ülkelerden büyükelçiyi geri çağırıp, 7 'den 70'e kararı alan ülkeyi kınayıp olay unutulduktan sonra geri göndermek.
***
Şimdi bakın Biden'ın hiçbir tarihi geçerliliği olmayan sözde soykırım söylemini eleştiriyor, kınıyoruz. Ama dönüp aynaya bakmıyoruz… Ermenistan, Türkiye'den soykırım yapıldığının kabul edilmesini, tazminat ödemesini ve Kars, Ardahan, Erzurum ile Van'ın kendilerine verilmesini isterken, bizim idareciler hiçbir şey yapmadığı gibi, üstüne özür mahiyetinde taziye açıklaması yaptı. E sen böyle yaparsan elin yabancısı boş durur mu? Nitekim durmuyor da! Görüyorsunuz.
***
Şimdi aynı enflasyonla mücadelede olduğu gibi, topyekûn ABD'yi kınıyoruz. Çünkü biz iyi kınarız, çok iyi kınarız, muhteşem kınarız. Ne yazık ki, ülkeyi yönetenler milli onurumuzu sadece sert söylemlerle ifade etmeye çalışıyorlar. Oysa geçmişe bakıyorum sürekli kötüledikleri, yok saydıkları eski Türkiye dedikleri dönemlerde, ülkemiz sözü dinlenilen, caydırıcı bir güçtü. Civatayı bile ithal ettiğimiz dönemde ABD'ye kafa tutup Kıbrıs harekatını yapabiliyorduk. Ülkemizdeki ABD üslerini kapatabiliyorduk. Şimdi öyle mi?
***
Son 19 yılda dış politikada hamaset yapmaktan başka bir icraati olmadı ülkenin. Binlerce yıllık devlet geleneğine sahip Türkiye'nin geldiği nokta artık sadece kınamak. Emeği geçenleri tebrik ederim!
Kullanıcı küçük betizi
Oguzhan34
Üye
Üye
 
İletiler: 214
Kayıt: Cmt Eyl 08, 2012 0:34

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x