BAŞARI

BAŞARI

İletigönderen Feza Tiryaki » Sal Haz 22, 2021 18:45

BAŞARI

Başarı, bir işi iyi sonuçlandırmak, başladığı işi iyi bitirmek.

Eski dilde, başarı göstermenin karşılığı, muvaffakiyet. Bu sözle, yüce önderimizin ne güzel bir sözü vardır:

“Zafer, “zafer benimdir” diyebilenin, muvaffakiyet, “muvaffak olacağım” diye başlayanın ve “muvaffak oldum” diyebilenindir.”

Bu özlü söz, savaş başarıları için söylenmiş. Bu inançla, başarılamayacak gibi görünen savaşlar kazanılmış, düşmanlar kovulmuş, Cumhuriyet kurulmuş.

Başarı, başarılı olmak.

İşlerinde başarılı olanlar, işlerini gerektiği gibi yapanlar, tembellik etmeyenler.

Başarılı öğrenciler; sınıflarını geçenler, iyi not alanlar.

Başarılı meslek sahipleri; mesleklerinde ilerleme gösterenler, meslek yasalarına uyanlar, yetenekli kişiler.

Başarılı öğretmen; öğretmesini bilen. Yurdunu ulusunu seven kişiler yetiştiren.

Başarılı sporcu; iyi sporcu, başarılı sanatçı; sanatında öncü, eserler yaratan, sanatını geliştiren. Başarılı yazar; geleceğe kalan, dilini yücelten, dilinin gelişmesine katkı sağlayan.

Başarılı siyasetçi; önce vatan diyen, kendini değil ulusunu düşünen, bunun için çalışan, toplumu kucaklayan.
...
Buraya kadar az çok başarı neye denir, başarılı olmak nedir bir gözden geçirdik.

Ya, yalnızca görevini yapması gereken sıradan birinin, bir görevlinin, kraldan çok kralcılık taslamaması gereken, konumunu bilen bir kurum emekçisinin (hemşirenin), bir günde 444 kişiye “aşhı” yaptın denilerek ödüllendirilmesi, başarı belgesi verilmesi nedir?

Bu kişi bir fabrika işçisi mi dakikada önündeki yürüyen banttan geçirdiği mal, eşya kadar başarılı sayılacak, bunun için takdir edilecek. Bu bile insan haklarına aykırıdır, insan gücünün sınırları zorlanamaz, insana bu tür, “daha hızlı daha hızlı ha gayret” baskısı uygulanamaz. Eski çağlarda, kölelere kürek çektirilirken olurmuş böyle. Sanayi çağının başında yine böyleymiş dünya, yüz yıl önce, insanı koruyan çalışma yasaları yokmuş.

Sendikaları yokken eski fabrika işçilerine böyle davranılırmış, aşırı çalıştırılırmış emekçiler.

Günümüzdeki bu takdir olayını bir bilen açıklasın."Rekor kıran Dilan Hemşire'ye başarı belgesi" diye olay gazetelere geçti.

Neredeyse dakikada bir kişiyi “cıslasa” sekiz saate denk geliyor bu 444 sayısı. Hiç ihtiyaç molası vermeden, yiyip içmeden, yerinden kıpırdamadan, ayakta, bir elinde o şey, hiç durmadan “cıs cıslasan” ancak bu sayıya ulaşabilirsin. O da tıpkı fabrikada akan bir bant örneği çalışırsan. Biri, birini içeri alacak, birisi alınanın kaydını yapacak, imzasını onayını alacak, birisi oturtacak, kolunu sıvatacak, birisi orada uygun yeri ilaçlayacak, biri "cıs" aletini eline alacak, aletin başlığını açacak içine o sıvıyı çekecek, "cısı" kola sokacak sıvıyı boşaltacak. "Cıs" yerini pamukla sıvayacak yeniden dezenfekte edecek, pamukla hafifçe de bastıracak.

Eğer böyle yapılırsa, bu işte aynı anda onlarca görevli görev alır, bir çiftlikte bir sürüyü “cıslayan” veteriner hesabı tak tak iğne sokup çıkararak işini görürse bu iş olur.

Böyle iş görene de, bu çağda bu çağ insanına insanca davranmayana da değil ödül vermek suç duyurusunda bulunulur. Üstelik o görevli bayanın tırnaklarının durumu meslek ahlakına uymuyorsa, bir santim uzatılmış, üstü mavi ojeli tırnaklarla insanların kollarını tırnaklarını batırarak tutuyor, sağlık görevini bu elleriyle yapıyorsa… Yapabiliyorsa… Buna izin varsa…

Sanırsınız, bir yere birileri atom bombası attılar. Bu bombadan korunmanın tek yolu, kana bombanın etkisini zayıflatan bir ilaç vermek. Bunun için çalışanlar teşvik ediliyor, her saniyede bir insanın canı kurtarılıyor… Can kurtarma yarışı yaşanıyor. Veya Nuh fırtınası benzeri bir kıyamet günü yaşanıyor, denizde fırtınadan boğulmak üzere olan insanlar zamanla yarışılarak kurtarılıyor… Yapılan, küresel şirketlerin para kazanması, insanları gütmenin, tek dünya düzenini kurmanın yollarından biri değil…

İş iyice çığırından çıkmış.

İnsanları çok korkuttular, çok eziyet ettiler, yaşamı kısıtladılar, karşı düşüncelere izin vermediler, algıları baskıladılar.

“Böyle kuşun böyle olur kuyruğu.”

Yüce önderimizin Türk kadınını anlattığı içimizi güvenle, onurla dolduran şu güzel sözlerden sonra, geldiğimiz yere şaşırmamak elde mi?

"Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim” diyemez."

*
Başarı – zafer anlayışımız nasıldı, ne oldu?

Eğri oturalım, doğru konuşalım:

Yalancı dolmayı gerçekten yemeyelim!

“Yakamazsam cızlatırım ya.” demiş atalarımız.

“Al şunu tut dedilerse, yut demediler!” diye de uyarırlar, alıp yürüyenleri…

Yalanın katmerlisini söyleyenleri…

Feza Tiryaki, 22 Haziran 2021
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 986
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x