Bir Varmış Bir Yokmuş,

Bir Varmış Bir Yokmuş,

İletigönderen zafer atun » Pzt Kas 07, 2022 9:51

Hadi gelin size bir masal anlatayım.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, liyakatsızlar en tepe seviyelerdeyken, işbirlikçileri onlara yağ yakıp kırıntılardan beslenirken,
ben babamın hazinesi soyulurken görmezden gelirken, dağlarından yağ ovalarından bal akan mutlu, huzurlu bir ülke varmış.


Bu ülke 7 düvele hâkim çok zengin bir ülkeymiş.
Bu ülkenin bir de batı hayranı bir padişahı ve padişah ailesinin de gene padişah gibi batı hayranı bir damatları varmış.
Bu ikili, batılı olmak adına batı yararına ama kendi topraklarının ve insanlarının zararına bir sürü eylemde bulunmuşlar.
Ama algıları o kadar kör olmuş ki, bu karambolden faydalanan bu ülkeye bağlı irili ufaklı tüm kantonları teker teker bağımsızlıklarını ilân ederek kendi yönetimlerini kurmuşlar ve ana ülkeden ayrılmışlar. O yedi düvele hâkim ülke küçülmüş, küçülmüş en sonunda çok dar bir alana hapsolmuş.
Bu arada komşu ülkelerden birinin veliahtı bir yaramazın ayağının altına muz kabuğu koymasının sonucunda düşüp çanağını kırınca buna çok içerleyen aile dostları muzu satan, ayak altına koyan ve veliaht düşünce gülen herkese küsmüşler. Bu batılı aile dostlarını kendi dostları da sanan miyop padişah ve damat hemen veliaht ve ailesine geçmiş olsun manasında kolonya ve yiyecek göndererek en derin üzüntülerini bildirmişler.
Miyop padişah ve damada kızan komşular padişahın sırça köşkünün camlarını taşlayıp kırarlar.
Padişah ve damat buna çok üzülürler ve kinlenirler, karşılığında onlar da diğerlerinin teknelerini batırırlar.
Sonrasında bu huzurlu ülkede ne huzur kalır nede dirlik.
Padişahın oturduğu apartmanda hep hır gür olunca ev sahibi buna daha çok tolerans göstermez ve padişahı evden kovar, o da hayranı olduğu batı ülkelerinden birinden gelmiş olan bir gemiye miço olarak biner, fırsatlar diyarı ve uygarlıklar beşiği, üzerinde güneşin bile batmayı beceremediği ülkeye voltasını alır.
Padişah evden kaçınca mahallenin abisi padişahın kırık dökük yıkılmış evini tamir eder. Damını aktarır, camları takar, duvarları boyar, yıkık kısımları ayağa kaldırır hatta evin halayık ve kadın hizmetçilerine yeni eşitlikçi haklar tanır. Herkes eşit olacak der maaşları da arttırır. Bahçeyi eker. Diğer komşularla konuşup bir daha kavga olmayacağına hır gür yapılmayacağına garanti verir. Ektikleri biçtiklerinden de komşuların mutfaklarına destek olacağını söyler.
Her şey çok güzel gitmektedir. Bahçeye diktikleri ağaçlar meyve vermeye başlamış ektikleri diktikleri çok fazla ürün vermektedir.
Herkesin cebi para görmüştür. Yaşantıları güzelleşmiş refahları artmıştır.
Fakat bu güzel günler bir sonbahar günü mahallenin abisinin ani ölümü ile sona erer.
Tüm apartman, hatta tüm mahalle üstüne tüm şehir bu zamansız ölüme çok üzülürler.
Tüm konu komşu, eş, dost, tanıdık taziyeye gelir. Bu matem sürecinden sonra apartman ve yönetimi hiçbir zaman eskisi gibi olmaz.
Yani kısacası her gelen, her gideni aratır.
Apartmanın yaşlı ve deneyimli sakinleri bir grip salgını sonucunda hastalanınca apartman toplantısına katılamazlar ve yönetim mahallede işportacılık yapan Abidine geçer.
Abidin iş başına geçince daha önce alınan apartman kararlarının hiçbirini uygulamaz hatta alınmış, değiştirilemez kararları bile kafasına göre esnetir, eğer, büker ve değiştirir.
Mahallenin abisinden kalan hazine Abidinin yöneticiliğinde boşalır ve dol kara bakır dol şarkısını Abidingiller iştahla söylemeye başlar. Abidin kasanın dolabilmesi için önce apartmanın bahçesindeki yetişmiş meyve ve sebzeyi satar. Ama bir yandan harcayıp bir yandan kasa doldurmaya çalışmak nafile bir çabadır. Ne kadar kasa dolarsa o kadar çabuk boşalmaktadır. Sonuçta bahçedeki meyve, sebzeleri ve yetişmiş ağaçları toprağı ile birlikte satar. Ardından Apartmanın tarihi eser değeri olan 300 yıllık paha biçilemeyen kapısını satar yerine dandirik bir alüminyum kapı koyar.
Artık apartmanın bahçesi, bahçedeki meyve ağaçları duvardaki süslü ferforje demirler bile apartmanın değildir.
Zaten apartmandaki dairelerin çoğunluğunu da satmıştır. Abidine ait bir oturulan daire, bir de girişteki küçük daire kalmıştır. Abidin girişteki küçük daireye taşınıp üst katlardaki geniş daireyi de kiraya vermeyi veya satmayı düşünmektedir. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen Abidin halen yöneticidir.
Diğer kat sakinleri ve kiracılar ise her ne kadar homurdansalar, diş bileseler de Abidini ve yönetimini değiştirmemektedirler.
Satılacak dişe dokunur bir şey kalmayınca Abidin apartman aidatlarına %450’lik okkalı bir zam yapar. Oturanlar ne olduğunu anlamaya çalışırken Abidin bahçedeki meyve ağaçları ve bostanı kaldırıp buraya bir yüzme havuzu yapacağını ve bu yüzme havuzundan günlük 20-25 bin dirhem para kazanacaklarını ama bu iş için herkesin elini cebine atmasını ve kendisine 3000 dirhem müracaat kaporası verilmesini şart koşar. Havuz bitince paralar akmaya başlayacaktır. Abidine de bu aklı arkadaşı gayrı müslim Ponzi vermiştir. Bu proje herkesin hoşuna gider ve oturanların büyük çoğunluğu daha çok kazanç elde etmek için parayı verir.
Ama bu insanların aklına, bahçenin ve bostanın toprağı ile birlikte daha önceden satıldığı gelmez.
Yani bir tür olmayacak duaya amin derler.
Bu arada yönetim zafiyetinden bakımsız kalan apartman dökülmeye başlamıştır. Camlar kırık, kat ışıkları sönük, dış kapı bozuktur ama ne gâm hele bir yüzme havuzu yapılsın o zaman para akmaya başlayacak her şey düzelecektir.

Seneler boyu Abidin vaziyeti yalanla, ve gerçek dışı vaatlerle idare etmiştir. Sonunda onun inisiyatifi dışında diğer oturanlar kendi aralarında birleşerek apartmanı kentsel dönüşüme vermişlerdir.
Böylelikle hem yıkılan apartmandan hem de Abidinden kurtulacaklardır. Yani bir taşla birkaç kuş vuracaklardır.
O kocaman bahçeli, sevimli apartman yıkılacak yerine 30 katlı bir gökdelen yapılacaktır.
Apartman sakinlerinin bilmedikleri ise, anlaştıkları kentsel dönüşüm firmasının perde arkasındaki sahibinin Abidin olduğudur.
6 katlı apartman 30 katlı gökdelene dönüşmüş Abidin 6 kattan 30 kat elde etmiş gene köşeyi dönmüştür.
Son söz; Bal tutan parmağını yalar…

05 Kasım 2022
Zafer ATUN
Zaferatun.wordpress.com
Kullanıcı küçük betizi
zafer atun
Üye
Üye
 
İletiler: 147
Kayıt: Pzr Ara 09, 2012 15:26

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x