OLMUŞU OLMAMIŞ SAYMAK

OLMUŞU OLMAMIŞ SAYMAK

İletigönderen Feza Tiryaki » Sal Şub 28, 2023 9:30

OLMUŞU OLMAMIŞ SAYMAK

Olmuşu olmamış sanmak bizde bir hastalık. Bunun bir adı da kafayı kuma gömmektir. Gerçeklerden kaçmak. Üç maymunu oynamak.

Biri, zamanında yeni kurulan Cumhuriyete her kötülüğü yapıyor, Cumhuriyeti kuran gücümüz orduyu isyana kışkırtmak da içinde… Kuruluşta hiç emeği yok, o sırada Moskova’da komünistlik öğreniyor. Bir kez bile Cumhuriyetin ilkelerini şiirlerinde anlatmıyor, bu ilkelere sarılmıyor, sarılınsın istemiyor. Ama Sovyetler çoktan adını koymuşlar kendi övgülerini yapan, van vın diye makine sesleri çıkararak bir garip şiirler yazan bu kişinin; o yaşta bir anda“Dünya şairi” olduğunu ilan ediyorlar… Yüce önderimize yazdığı küfürlü şiiri bile görmezden geliyoruz bu arada. Yazmışsa yazmış, ama o dünya şairi canım. Unutun gitsin!

Yine Cumhuriyetimize 70 yıllık zulüm diyebilen birinin, eften püften konusu olan, bölücüler dışında kimseyi ilgilendirmeyecek, yeni kurulan Cumhuriyetin askerini kötüleyen, okuyana, onları düşman, yeni yetme bir eşkiyayı ise kahraman gösteren romanını zamanında 40- 50 dile birden çevirtiyorlar. Oluyor bu kişi dünya çapında yazar, olmadı, arkasından hızlarını alamıyorlar, Nobel’e aday gösterilsin çığlıkları...

"Ne varmış canım işin bu tarafına bakmayın, herkes Cumhuriyeti, Atatürk’ü sevecek mi? Dünya çapında yazar olmak kolay mı? Dediyse dedi zulüm lafını, fazla kurcalama, denmemiş say, bölücü kervana katıl."

Yine Atatürk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında yurtdışına ilim irfan görsün diye gönderttiği genç yazarın oradan dönüşte yaza yaza yazabildiği Kürk Mantolu Madonna adlı ülkesine ulusuna sevgisizliği anlatan yabancılara hayranlığın doruk yaptığı romanın bu özelliklerini, içeriğini görmezden gel, romanı tiyatro yap, devlet tiyatrolarına oynat, başka oyun bulamamışsın gibi. Sonra tut şu günlerde deprem bölgesinin dibine, Diyarbakır’a gönder tiyatro ekibini. Sanat adı altında kendini de toplumu da kandır. Sonra aydın olduğunu san… Şu lafı da yakın zamanda utanmadan et:

“Sabahattin Ali, günümüzde ülkemizdeki muhalif aydın kesimi temsil eden bir sembol haline geldi.” ”Bölücülük”, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine karşıtlık ne zamandır muhalif aydınlık oldu? Bunu da siz düşünün.

Aynı anlayış günümüzde de kesintisiz sürüyor. İktidarın eski iki vekili, biri başbakanlık etmişi, neden ihtiyaç duyuluyorsa partilerinden ayrıldıklarında hemen kendi başlarına partilerini kuruyorlar. Tıpkısının aynısı iki anlayıştan iki ayrı parti. Sonra da nasıl oluyorsa bunlar, muhalefetin baş adamı pardon masa bacağı oluyorlar. Bunlardan biri diyor ki Anayasa’dan Türklük çıkarılmalı. Bunu daha önce, ayrıldıkları parti demişti zaten, iktidar partisinin Türksüz Anayasa çalışmalarını bilmeyen duymayan yok. Ne var? Duymazdan gelmek var. Yoksa iktidarın milliyetçiyim diyen ortağının başı, bunu dedi diye Babacan’a veryansın edeceğine, kendi ortağına bu sözleri etmez miydi? Açılım yıllarını yaşanmamış sayabilir miydi?

Bu acılı ağır günlerimizde depreme yardımda da ne inanılmaz durumlar yaşanıyor.

Magazin dünyasının bir pop şarkıcısı neredeyse kahraman ilan edildi. Geçmişi yok saymak moda ya, burada da öyle. Şuna benzer sözler diyorlar, geçmişi, kişinin bölücü söylemini anımsatanlara;

“Bir insanın geçmiş hayatından bir suçunu onu yeni hayatında karalamak için gündeme getirmeye çalışmak korkakça, onursuzca bir şeydir Türk Ulusuna karşı açık bir kötülüktür!”

Bu sözler nasıl denebiliyor? Geçmişi yok sayarak değil mi? Yapılanı yapılmamış saymak, olanı olmamış görmek.

Popçu Türklük karşıtı söylemlerin en korkuncunu yapmış, Atatürk’ün Gençliğe Hitabı’ndaki, Türk Gençliği sözünü değiştirmeye cüret etmiş, Türk Gençliği yerine “Türkiye gençliği” demiştir. Bu durum kayıtlarda belgelidir. Bununla da kalmamış, Türk İstiklali Türk Cumhuriyeti sözlerinin yerine de Türk sözünü kaldırarak Türkiye sözünü getirmiştir. Tıpkı ulus devletimizin karşıtlarının, bölücülerin yaptıkları gibi… Tepkiler üzerine de geri adım atmış geri adım atarken de kendini, yaptığı bu bölücülüğü savunmuştur:

“ Ben birleştirici olur diye Türk yerine Türkiye diyordum. Başka konularda bunu diyebilirim. Ama Atatürk’ün kaleme aldığını değiştirmemeliydim. Uyarınız için teşekkürler… Bundan sonra olmayacak..”

Bundan sonra olmadı mı? Dağdaki eşkıya şarkısını, teröristin pis çaputunun kırmızı yıldızını öven, anlatan o çirkin şarkıyı biz mi söyledik? Grup Yorum’un elemanı bu popçu mu söyledi?

Yüz elli yıllık Türk Kızılay’ı hep birlikte çökertiyorlar. Böyle tarihi bir kurumu yok sayıyorlar.

Bunların magazinci derneklerinin adının açılımını eminim bilirsiniz. AHBAP“Anadolu Halk ve Barış Platformu” demek. Altı yıl önce kurulmuş. “Halk ve Barış” yan yana. Anlayana, tam isabet!

Kurban Bayramı eylemleriyle gündeme otururlardı. Dana “Ferdinant” kasaptan kaçardı, denizde balina olur beş gün yüzerdi, sonra bu dernekçe hikâyesi manşet edilir, dana Ferdinant bir çiftliğe yerleştirilirdi. Bir hastaya yatak mı lazım, devlete başvurulmaz, yardım kurumlarına başvurulmaz bu popçuya konser karşılığı, olmadı yardım yapacak aileyle yemekte buluşma, görüşme karşılığı paralar ödenirmiş. Bu kadar yapay, reklama dönük göze sokulan bir yardım anlayışları vardı, işadamları (aralarında Sezgin Baran gibileri de olabilirdi), gösteriş meraklıları gösterilen zavallılara yardım ederlerdi. Adıyla sanıyla, resimleriyle maskara olurdu yoksullar… Sonra dernekliğe zıplamışlar, oradan iktidarın yarattığı yardım kuruluşu AFAD ile ortaklık imzalamışlar. Şimdi parsayı topluyorlar.

“Beyin verdiği atın dişine bakılmaz”mış.

Kumarbazlığı, evrakta dolandırıcılıktan yediği hükümler, hapisleri, geri ödenmeyen senetleri bizi ilgilendirmez ama bölücülüğün atağa kalktığı günümüzde, Türklükle sorunu olanların kahraman ilan edilmesi, bu yaptıklarının, söylemlerinin, eylemlerinin yok sayılması hepimizi ilgilendirir… Bu kişinin bir fotosunu koyuyorlar, altına on binlerce beğeni, yüz binlerce sevgi imi… Sonra? Türklüğü Anayasa’dan kaldırıyoruz, el kaldıranlar dendiğin de kâğıttan kaplan, insancıkları ardından sürükleyecek, kendi elimizle cezamızı keseceğiz kendimize… Yurdumuza ulusumuza ihanet edilecek… Beklenen, istenen bu!

Ne diyor popçunun kankası, son dönemlerin ünlü kanal yayıncısı Babala:

“Trakya Trakya’dır. K.rdistan yüzlerce yıldır K.rdistan olarak geçmiştir. Bu bilgidir.”

Bilgilendirme (!) başladı. Olmayan var sayılıyor. Gerisi çorap söküğü…

“Aksak eşeğin kör nalbantı olur”muş.

“Mal meydanda!”

Neden göremiyoruz? Olanı olmamış sayıyoruz?

Kızılay’ın çöktürülmesine izin verilmemeli, böyle bir dernek karşısında bu durumlara düşürülmemeli.

Bunların bir algı çalışması olduğu hiç akla gelmiyor mu? “Kızılay çadırları” adıyla acılı günlerimizde gönüllerimize yerleşen Kızılay’ın bu son depremde ortadan neredeyse yitmesi, bu derneğe çadır satması, konserve satması, bunun da normalmiş gibi duyurulması, duyurulmasına izin verilmesi, ne demektir hiç düşündünüz mü? Neden şimdi duyuruluyor bunlar? Kim neden yaptırıyor bu akıl almaz ticareti? Aklımız gönlümüz enkaz altındayken, içimiz yanarken…

Gerçeği, ne yapılmak istendiğini çok geç olmadan öğrenmeli, bu uçuruma gidişe, kurumlarımızın yok edilmesine, bölücülerce algımızın tutsak edilmesine dur demeliyiz!

Kızılay’ı linç ettirirlerken topluma, bu tür derneklere yol veriliyor. Dünün magazin derneği bugün milyon dolarlarla oynatılıyor.

“Mal melameti örter.” derler.

Örttürmeyelim!

Cumhuriyetimizi koruyalım, Cumhuriyetimizin saygın kurumları eski saygınlığına en kısa zamanda yeniden kavuşmalılar… Başımızı kumdan çıkarmanın zamanı…

Eski devirlerden bir Hoca öyküsüyle sözü bağlarsak:

Günaha girmeyelim, biz de böyle duyduk; Hoca’nın karısı, evleneli üç ay dolmadan eve ebe çağırtmış. Hoca şaşmış bu işe: “Hanım ne oluyor, çocuk dediğin dokuz ayda doğmaz mı?”

Karısı kızmış: “Evleneli üç ay, ben sana varalı üç ay, etti mi altı ay, üç aydır da bebek karnımda, işte hepsi dokuz ay!”

Hoca, özür dilemiş, "Benim aklım böyle ince hesaplara ermez. Kusura bakma!” demiş.

Çok ince hesapların döndüğü günlerdeyiz…

Feza Tiryaki, 27 Şubat 2023
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 988
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x