Zaman: Sal Tem 08, 2025 5:39

News News of Gazete Köşe Yazarları

Site map of Gazete Köşe Yazarları » Dizin : Gazete Köşe Yazarları

Kes, Önder Sav’a seçim afişi yap!

Kes, Önder Sav’a seçim afişi yap!


Bu bir ilan.

"Duymayan kalmasın" diyor.

SSK, Bağ-Kur...

Emekli Sandığı mensuplarına.

% 100 dijital.

Made in Germany.

2 yıl garantili.

"Kulakta görünmeyen..."

İşitme cihazı.

*

Nerede yayınlandı bu ilan?

Dün...

Vakit’in birinci sayfasında!

*

Türkiye matrak bir ülke.




Yılmaz ÖZDİL
yozdil@hurriyet.com.tr
Read more : Kes, Önder Sav’a seçim afişi yap! | Görüntüleme : 662 | Yanıtlar : 1


Eşeklik eden birileri var ama kim?

Eşeklik Edenler Kim?

Mine Hanım bu AB işini hiç mi hiç anlamamış, ya da öyle görünüyor? Bakın neler diyor:

"1999 Helsinki zirvesinde AB, kendiliğinden, Türkiye nin aday ülke olduğunu resmen teyid etmiştir. Tabi o zaman dış işleri bakanımızın Ismail Cem olduğunu hatırlarsınız ...İsmail Cem gibi bir dışişleri bakanımız ve aynı nitelikte bir hükümetimiz olsa, teslim olur muyduk? Tabii ki hayır, o zaman AB de bizimle ilgili isteklerini dizginlemek zorunda kalırdı. Belki de bugünkü hükümetin teslimiyetçiliği ...
Read more : Eşeklik eden birileri var ama kim? | Görüntüleme : 867 | Yanıtlar : 0


Yes, Ce Ha Pes...

Yes, Ce Ha Pes...


ÖNDER Sav’ın dolanırken iki kelimeyi aralıksız tekrarladığını tahmin ediyorum:

"Yes" ve "no"yu...

"No" yapsaydı iyi olurdu.

Ama "no" yerine "yes"e basması da fena değildi.

Ce Ha Pes’in bir genel sekreteri olduğunu duydu halk.

Onun bir telefonu olduğunu...

Telefonun çaldığını...

Parmağını uzattığını...

Ah işte tam orada "no" yerine "yes"e basmasaydı... Ama bunu da başaramayıp "yes" ile açtığı telefonu kulağına götürmesi gerekiyordu, başka yere koydu ya.

*

Genel Başkan’ın söylemleri dışında ilk ...
Read more : Yes, Ce Ha Pes... | Görüntüleme : 650 | Yanıtlar : 1


Piç sürüsü olmaz mıydık?!

Piç sürüsü olmaz mıydık?!

Atatürk’e yönelik saldırılar, hiçbir dönemde bu kadar yoğunlaşmamıştı. Ülkeyi emperyalistlerin işgalinden kurtaran devrimci bir kahramana düşman olmak için insanın sadece bilincini değil bütün duygularını da yitirmiş olması gerekir.

Ama kör olası menfaat ve para, insanlarda ne bilinç bırakıyor, ne de yurtseverlik ve vefa duygusu...
Bugün Atatürk düşmanlığı yapanların, Mustafa Kemal ve arkadaşları 19 Mayıs 1919’da başlattıkları ulusal kurtuluş mücadelesini zaferle sonuçlandırmasalardı; nineleri, anaları, bacıları Anadolu’yu işgal eden İngiliz, Fransız ve ...
Read more : Piç sürüsü olmaz mıydık?! | Görüntüleme : 663 | Yanıtlar : 1


Vakit’in çelişkisi ve CHP’yi bekleyen tehlike…

Vakit’in çelişkisi ve CHP’yi bekleyen tehlike…

CHP Genel Genel Sekreteri Önder Sav ile Bolu eski Valisi Ali Serindağ arasında yapılan konuşmanın AKP’nin yayın organlarından olan Vakit Gazetesi’nde yayımlanması yeni bir tartışma başlattı. CHP, konuşmanın ‘tele – kulak’ olarak tabir edilen “yasadışı” dinlemeyle elde edildiğini açıkladı.

Vakit – AKP ve yandaş medyası ise, bu iddianın üstüne büyük bir kampanyayla gitti. “Manşet kardeşliği” olarak da tabir edilen bu kampanyada CHP hedef alındı. “Yasadışı dinleme” ve “bunu yayımlama” ...
Read more : Vakit’in çelişkisi ve CHP’yi bekleyen tehlike… | Görüntüleme : 733 | Yanıtlar : 0


Rauf Denktas'in 31 Mayis 2008 tarihli yazisi (Yenicag)

Adı ne olsun?

Çocuk doğmadan adı kondu: İki Toplumlu, iki kesimli federasyon! “Kurucu babalardan” bir tanesinin aklındaki federasyon “dişi”, diğerinin aklındaki “erkek”. Olsun, zararı yok yeter ki “çocuk doğsun”. 1960’da da böyle olmuştu. Üç yıl geçmeden kendimizi toplu mezarlarda bulduk. Nedeni de hazırdı: Doğuşta hata yapılmıştı, “kurucu babalardan” büyüğüne haksızlık yapılmıştı, “doğan çocuk” anası Yunanistan’ın kucağına verilmemişti ve “hiçbir zaman verilemez” diye de şartlı doğmuştu. 45 yıldır “kurucu babalardan biri” bu şartı ortadan kaldırmak için ...
Read more : Rauf Denktas'in 31 Mayis 2008 tarihli yazisi (Yenicag) | Görüntüleme : 686 | Yanıtlar : 0


Gafilcan...

Gafilcan...

Ali Babacan haklı.

Bu ülkede Müslümanlar sıkıntıda.

*

Mesela, türban takmıyorsan, seni Müslüman’dan saymıyorlar...

Daha nasıl sıkıntı olsun?

*

Yalan söylüyor musun? Hayır.

Rüşvet alıyor musun? Hayır.

Ahalinin kıçında don yokken, sen parmağına kuru soğan büyüklüğünde, 70 milyar liralık yüzük takıyor musun? Hayır.

Vatanı sattın mı? Hayır.

Bırak şimdi bunları...

- Türban var mı, türban?

- Yok.

- Olmadı ki...

*

Normal insan evladı gibi flört edersen, bu ülkenin Diyanet’i seni "zina" ...
Read more : Gafilcan... | Görüntüleme : 692 | Yanıtlar : 3


AB'nin Müritleri ve GAP

AB'nin Müritleri ve GAP

AB, siyasi iktidar ve familyası arasındaki ilişki Şeyh-Mürid ilişkisine çok benziyor. Şeyh-Mürid ilişkisini ele alan her hangi bir kaynağa bakılsa bile, bu ilişkinin adabına dair temel esasların şu şekilde belirlendiği görülür:

Mürid; şeyhinden sırrını asla gizlememeli, gördüğü olayları üzerini örtmeden ve herhangi bir ilave de yapmadan şeyhine anlatmalıdır. Şeyhinin huzurunda hürmetsizliği ima ve işaret edecek şekilde oturmamalıdır. Şeyhin huzuruna çıktığında dizini öpmeli, bir yer işaret buyurulursa oraya, herhangi bir yer gösterilmezse ...
Read more : AB'nin Müritleri ve GAP | Görüntüleme : 792 | Yanıtlar : 1


’Kara cüppeliler’den ’Dam üstünde saksağan’a

’Kara cüppeliler’den ’Dam üstünde saksağan’a

YARGITAY bir bildiri yayınladı ve son zamanlarda yurtiçinden ve dışından yargıya yapılan baskılara karşı itirazlarını ortaya koydu. Adalet Bakanı, bildiri için "dam üstünde saksağan" benzetmesini yaptı. Yeniden tarihe bir not düşülmesi gerekiyor bu gelişmeler karşısında... Peki ’hukukçu dostumuz’ ne diyor:

"Birkaç gün önce de yargı mensupları ile bir toplantıda "yargının standardizasyon zorunluluğu"ndan bahsederken "Artık hıyarın da bir standardı var, kabağın da bir standardı var" diyerek yargı mensuplarına, nasıl bir yargı ...
Read more : ’Kara cüppeliler’den ’Dam üstünde saksağan’a | Görüntüleme : 874 | Yanıtlar : 0


Muhtıra...

Muhtıra...

"MUHTIRA" Arapça’dır. Sözlüklere göre anlamı: Bir işi hatırlatmak üzere ya da hatıra getirmek amacıyla sunulan yazı, ikaz, uyarı...

Eskiler "muhtıra"nın çivi çakmak anlamına geldiğinden şüphelenip içine mıh (çivi) koyup "mıhtıra" demişlerse de, içinde çivi-mivi yoktur.

Muhtıra’nın ilk hecesi "Muh"tur.

"Muh" büyüklerin bize öğrettikleri ilk eylemin adıdır:

"Hadi, amcaya muh yap..."

Ki her "muh"tan sonra yorumlar başlar:

"Nasıl da muh yaptı..."

"Yani bu kadar güzel muh kimse yapamaz..."

"Şimdi yine muh yapacak yengesi..."


* ...
Read more : Muhtıra... | Görüntüleme : 876 | Yanıtlar : 2


 

Giriş  •  Kayıt


Sayımlamalar

Toplam 148752 ileti • Toplam 46123 başlık • Toplam 25016 üye

cron

x