1. yüz (Toplam 1 yüz)

Büyük sözü dinleyin. Porsiyonları küçültün. Yiyicileri düşünün!

İletiGönderilme zamanı: Pzr Tem 04, 2021 7:00
gönderen İlteriş Kağan
Ödenekler, bir yıl yetecekti. Yetmedi. Yenildi. Bitirildi. Yıl sonunu getirmek için ana ödenekler, “yan ödeneklerle” desteklendi.
Resim
Geçen yıl:

Cumhurbaşkanlığı, 3.1 milyar TL ana ödeneğini çok hızlı yedi .

Ödenek bitti.

Yıl bitmedi.

Cumhurbaşkanlığına “800 milyon TL yan ödenek” verildi. Cumhurbaşkanlığı, ana ödenekle birlikte yan ödeneği de yedi.

Yiye…

Yiye…

Yılı bitirdi.

★★★

Geçen yıl:

Diyanet'e de 11.5 milyar TL ana ödenek verildi. Diyanet, pek çok bakanlığın bütçesinden çok daha fazla bu ödenekle yılın 365 gününü rahat, huzur, sağlık ve selamet içinde geçirecekti. Diyanet, mümin müslümanlara; “nefsinin köpeği olma, bol keseden harcama, komşun açken sen tok yatağa girme, savurganlık haramdır, Hz. Ömer gibi ol asla devlet parasını savurma” öğütleri vermesine rağmen kendisi 11.5 milyar TL'lik ana ödeneğini yıl bitmeden yedi.

Ana ödenek bitti.

Yıl bitmedi.

Aman yetişin!

Diyanet aç mı kalsın?

Diyanet'e “personel giderlerini karşılama” faslından 75 milyon TL ve “yatırımları hızlandırma” faslından da 13 milyon TL “yan ödeneğe de iki destek ödenek” daha aktarıldı. Bunlar da yetmedi, Diyanet'e porsiyonları küçültmesin diye cari transferleri için 6 milyon lira, sermaye giderleri için de 18.5 milyon TL daha yollandı.

Sonunda Diyanet!

Yiye…

Yiye…

Yılı ancak bitirebildi.

★★★

Geçen yıl:

İçişleri Bakanlığı da 365 günü “ana ödeneğiyle” kapatacaktı.

Kapatamadı.

Lokma da küçültmedi.

73.5 milyon TL “yan ödenek” çıkarıldı.

Aile Bakanlığı:

1.1 milyar TL.

Şehircilik Bakanlığı:

41 milyon TL.

DSİ:

138 milyon TL.

Yan ödeneklerle desteklendi ki, “lokma küçültmesinler”… Ve onlar da yılı yiye yiye ancak kapatabildiler.

(Veriler Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın 2020 yılı Genel Faaliyet Raporu'nu haberleştiren Mustafa Çakır'ın yazısından derlenmiştir.)

★★★

Günün sonunda.

Ana ödenek yetmiyor.

Yan ödenek veriliyor.

Yiye…

Yiye…

Yan ödenek de bitiyor.

O da yetmiyor.

Destek ödenek geliyor.

Fasıl ödenekler bulunuyor ve ancak yılın 365 günü kurtarılabiliyor. Bu yüzden “porsiyonları küçültelim çağırısı” yerinde, zamanında, tam vaktinde yapılmış altın değerinde bir uyarıdır.

Ey millet!

Lokmaları azaltın.

Yiyicileri düşünün.

★★★

Çünkü yiyicilerimiz olmazsa ekonomi hepten çöker. Bizim ülkemizin gururu, Nobel Ekonomi Ödülü'ne aday gösterilen, ABD üniversitelerinde ders veren iktisatçı Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun son tespitine göre, “Türkiye tüketim tarafından çekilen bir ekonomi haline” geldi.

Bu ne demek?

Yiye…

Yiye…

Büyüme…

Lokomotif oldu.

Ekonomiyi çekiyor.

Büyük sözü dinleyin.

Porsiyonları küçültün.

Lokmaları azaltın.

Yiyenlerimizi düşünün.

Re: Büyük sözü dinleyin. Porsiyonları küçültün. Yiyicileri düşünün!

İletiGönderilme zamanı: Pzr Tem 04, 2021 8:12
gönderen Kurtlu Adalet
İKİ KERE İKİ DÖRT EDER
Büyük bir medeniyet kurmak için yapmamız gereken sosyal adaleti ve eşitliği sağlayacak "iki kere iki dört eder" kuralını uygulamak. Bir kişi en fazla diğer bir kişinin iki katı fazla çalışabilir. Bir kişi 8 saat çalışıyor ise diğer bir kişi en fazla 16 saat çalışabilir. Bir kişi diğer bir kişinin en fazla iki katı zeki olabilir. Dolayısıyla bir kişi diğer bir kişiden en fazla dört kat üretken olabilir. İki kere iki dört eder. Zeka gen havuzunun bir sonucudur, eğer zekadan kaynaklanıyor ise farklılık, gen havuzu da bütün insanlığın bize sunduğu bir gerçekliktir, herkesin payı vardır gen havuzunu sağlamada. Genetik olarak üstünüm, ben daha çok tüketeceğim denemez. Eğitim gibi diğer bazı özellikler toplumun sana yaptığı bir yatırımdır, toplumun sana verdiği bir şeydir. Ben iyi eğitimliyim, daha çok tüketeceğim denemez.
İnsanlığın tarihiyle bize getirdiği çok şey vardır, geçmişteki savaşlar ve acıların bir sonucuyuz. Ben bu dünyanın daha fazlasını kullanacağım ve tüketeceğim denilemez. Bir kişinin tüketim gücü diğer bir kişinin tüketim gücünün dört katını geçmemelidir. Bu büyük bir medeniyet kurmanın temelidir. Sosyal adaletin çözeceği çok fazla problem var. Bu sayede toplum çok hızlı bir atılım gerçekleştirecektir. Bir kişinin tüketim gücü diğer bir kişinin dört katından fazla olmasın. Eşit, kardeş, ve de asker bir toplum olalım.
Sadece tüketim üzerinde bir kısıtlama vardır. Üretimde hiçbir kısıtlama yoktur. Üretimdeki patlama pastayı büyüteceğinden ve eşit paylaşma olacağından, herkesin tüketim gücü de artacaktır. Girişimci ve yaratıcı insanlar sahip oldukları sermaye ile istedikleri yatırımları yapabilecekler. Kapitalizm ve komünizm bir arada işleyecek. Sadece tüketim gücü paylaşmacı olarak 1x 4x ile sınırlanacak, fakat üretimdeki patlama tüketim gücünü de artıracaktır. Yatırımcılar toplum nezdinde saygınlık kazanmak için yatırım yapacaklardır. Yat ve kat almak için değil.
Türkiye'nin medeniyetler yarışında Çin ve Hindistan ile yarışabilmesi için nüfusunu artırması gerekmektedir. 2 milyar nüfuslu toplumlar çıkardıkları dahiler ve girişimler ile büyük işler başaracaklardır. Onları medeniyetler yarışında yakalamak için büyük bir Türk Dünyası kurmak gerekmektedir. Bunun için Türk Cumhuriyetlerini bir şekilde bir araya toplamak gerekmektedir. Türkiye'deki su ve tarım kaynakları iki milyar insanı besleyecek düzeydedir. Su kaynaklarının ülkeye dağıtılması 10 milyar dolarlık bir yatırım ile sağlanabilir ve tarım kapasitesi çok yükseklere çekilebilir.