Suudlar Osmanli Türk eserlerini yok ediyor
Gönderilme zamanı: Pzt Nis 27, 2009 1:37
Suudiler İslam ve Osmanlı tarihini yok ediyor.
Saudi Arabistan krallığı Bütün Dünyaya İslam tarihi eserlerini tahrip etmekte ne kadar tecrübeli olduğunu anlatmalı
İslamın beşiği, Mekkedeki bütün tarihi eserler Vahhabi dincileri tarafından sistematik bir şekilde yok edilirken, islamın sözde bekçileri Suudi kraliyet ailesinden Prens Sultan Bin Salman Bin Abdul Aziz Suudi hükümetinin turizm ve tarihinden sorumlu komisyonunun başkanı olarak Ürdün Petra Universitesinin Mimarlık ve Sanat bölümü için bir tez vermiş. Bu tez hakkında yaptığı konuşmasında üyesi olduğu kraliyet ailesinin mimari eserleri korumaktaki tecrübelerini anlatmış, ayrıca şehir mimarisinde tarihi korumanın ekonomik ve çevre yönünden ne kadar önemli olduğundan bahsetmiş.
İşte bu işi bu kadar çok iyi bilen bir kraliyet ailesinin yaptıkları;
Şu anda Mekke ve diğer bütün şehirlerde Müslümanların en kutsal saydıkları mekanlar dahil artık geçmişten kalan hiçbirşey kalmadı, görünenler ise sadece tamamen ticari kaygılarla yapılan beton ve mermer yığınları.
Günümüzde tarihten kalan tek bina ise dışarıyla görüntüsü tamamen kapatılmış olan Peygamberimizin türbesi. Türbe sıranın ona gelmesini beklerken Suudiler bunuda yapmak için en doğru zamanı bekliyor. Bu işinde yolunu açmak için Kıral kendi mezarının da çölde bilinmeyen bir yerde yapılmasını vasiyet ederek kendisinden sonra geleceklere bunun fırsatını yaratıyor. Türbenin şu ana kadar yıkılamamasının sebebi ise onların gücü ve parası karşısında seslerini pek çıkartamayan Dünya Müslümanlarının tahmin edilemeyecek şiddette bir infiale kapılarak tepkilerin çığrından çıkması. İnsanlık tarihinde şimdiye kadar onlardan çok daha değersiz dini yapıtların tahrip edilmesi nedeniyle bile insanlar birbirlerini katlettiği halde bu konularda hiç kimsenin kılını kıpırtmaması akla ve mantığa sığmıyor. ,
Müslüman ülkelerdeki hükümetler her zaman Suudilere karşı çaresiz bunun en önemli sebebide her ülkeden oraya hacca gideceklerin sayısının onlar tarafından kontrol edilmesi. Hükümetler kadar bütün dini otoriteler ve makamlarda bu konuda onlara göbekten bağlı, hacıların çoğu ise bu konularla pek ilgilenmeyen neler olup bittiğinden zerre kadar haberi olmayan hayattaki en büyük hedefleri rahat bir şekilde yine onların yönlendirdiği şekilde hacı olarak dönmek olan dindarlar..
Suudiler Vahabizmi kılıfıyla dini alet ederek Dünya nimetlerinden azami bir şekilde istifade etmenin çarelerini arıyor ve buluyorlar. Onlara göre insanların saygı gösterdiği ve kutsal saydığı her yapıt Hazreti Muhameddin kırdığı putlarla eşit. Bu konuda istedikleri şekilde her fetvayı ülkedeki din otoritelerden her zaman alabiliyorlar. O zaman ne kadar tarihi ve ne kadar kutsal olursa olsun buna Müslümanlığın en yüce insanlarının Sahabelerin, Hz. Muhammedin bütün akrabalarının mezarları dahil her türlü mekanı ortadan kaldırarak yerine Hac turizmine en uygun en fazla rant getirecek binaları dikmek mübah oluyor. Bu mentaliteyi taşıyanların maddi ve manevi destekleri ile Taliban 2000 yılında Bamiyan Buddhasını dinamitleyerek bütün Dünyaya neler yapabileceklerini bir kere daha kanıtlamıştı.
Saudi Arabistan krallığı Bütün Dünyaya İslam tarihi eserlerini tahrip etmekte ne kadar tecrübeli olduğunu anlatmalı
İslamın beşiği, Mekkedeki bütün tarihi eserler Vahhabi dincileri tarafından sistematik bir şekilde yok edilirken, islamın sözde bekçileri Suudi kraliyet ailesinden Prens Sultan Bin Salman Bin Abdul Aziz Suudi hükümetinin turizm ve tarihinden sorumlu komisyonunun başkanı olarak Ürdün Petra Universitesinin Mimarlık ve Sanat bölümü için bir tez vermiş. Bu tez hakkında yaptığı konuşmasında üyesi olduğu kraliyet ailesinin mimari eserleri korumaktaki tecrübelerini anlatmış, ayrıca şehir mimarisinde tarihi korumanın ekonomik ve çevre yönünden ne kadar önemli olduğundan bahsetmiş.
İşte bu işi bu kadar çok iyi bilen bir kraliyet ailesinin yaptıkları;
Şu anda Mekke ve diğer bütün şehirlerde Müslümanların en kutsal saydıkları mekanlar dahil artık geçmişten kalan hiçbirşey kalmadı, görünenler ise sadece tamamen ticari kaygılarla yapılan beton ve mermer yığınları.
Günümüzde tarihten kalan tek bina ise dışarıyla görüntüsü tamamen kapatılmış olan Peygamberimizin türbesi. Türbe sıranın ona gelmesini beklerken Suudiler bunuda yapmak için en doğru zamanı bekliyor. Bu işinde yolunu açmak için Kıral kendi mezarının da çölde bilinmeyen bir yerde yapılmasını vasiyet ederek kendisinden sonra geleceklere bunun fırsatını yaratıyor. Türbenin şu ana kadar yıkılamamasının sebebi ise onların gücü ve parası karşısında seslerini pek çıkartamayan Dünya Müslümanlarının tahmin edilemeyecek şiddette bir infiale kapılarak tepkilerin çığrından çıkması. İnsanlık tarihinde şimdiye kadar onlardan çok daha değersiz dini yapıtların tahrip edilmesi nedeniyle bile insanlar birbirlerini katlettiği halde bu konularda hiç kimsenin kılını kıpırtmaması akla ve mantığa sığmıyor. ,
Müslüman ülkelerdeki hükümetler her zaman Suudilere karşı çaresiz bunun en önemli sebebide her ülkeden oraya hacca gideceklerin sayısının onlar tarafından kontrol edilmesi. Hükümetler kadar bütün dini otoriteler ve makamlarda bu konuda onlara göbekten bağlı, hacıların çoğu ise bu konularla pek ilgilenmeyen neler olup bittiğinden zerre kadar haberi olmayan hayattaki en büyük hedefleri rahat bir şekilde yine onların yönlendirdiği şekilde hacı olarak dönmek olan dindarlar..
Suudiler Vahabizmi kılıfıyla dini alet ederek Dünya nimetlerinden azami bir şekilde istifade etmenin çarelerini arıyor ve buluyorlar. Onlara göre insanların saygı gösterdiği ve kutsal saydığı her yapıt Hazreti Muhameddin kırdığı putlarla eşit. Bu konuda istedikleri şekilde her fetvayı ülkedeki din otoritelerden her zaman alabiliyorlar. O zaman ne kadar tarihi ve ne kadar kutsal olursa olsun buna Müslümanlığın en yüce insanlarının Sahabelerin, Hz. Muhammedin bütün akrabalarının mezarları dahil her türlü mekanı ortadan kaldırarak yerine Hac turizmine en uygun en fazla rant getirecek binaları dikmek mübah oluyor. Bu mentaliteyi taşıyanların maddi ve manevi destekleri ile Taliban 2000 yılında Bamiyan Buddhasını dinamitleyerek bütün Dünyaya neler yapabileceklerini bir kere daha kanıtlamıştı.