1. yüz (Toplam 1 yüz)

Malakanlar (Molakanlar)

İletiGönderilme zamanı: Cmt Nis 04, 2009 21:20
gönderen Balasagun
Malakanlar (Molakanlar)


Kars, Rus hâkimiyeti altındayken bölgede yaşayan etnik gruplar arasında en dikkat çekici olanlardan biri Malakanlar’dır. Malakanlar’ın hikâyesi 1660’lı yıllarda Rus Ortodoks Din ve Dua adlı kutsal kitaptaki yapılacak olan değişiklikleri kabul etmemeleri ile başlar.

1683 yılında Deli Petro’nun batılılaşma politikaları çerçevesinde giyimlerine karışılarak saç ve sakal kesme mecburiyeti getirilmesinden sonra problemler çoğalarak sürer. 1805 yılında, dinsel anlaşmazlıklar doruğa ulaşır ve Saratof ve Dambug bölgelerinde yaşayan Malakanlar Rus sektisizminden ayrılırlar.

O tarihlerde Rusya’da egemen olan inanca göre haftada sadece iki gün süt içilirken Malakanlar bu perhize itiraz ederek, her gün süt içilebileceğini savunurlar. Rusça’da Moloko kelimesi süt, Molokan ise süt içen, perhizi bozan anlamına gelir.

Malakanların, 1840’lı yıllarda Kafkas bölgelerine gelmeleri izin verilir. 1877-1878 yıllarında Rusların Kars’a girmeleriyle, Malakanlar da bu bölgeye sürülür. Genelde yol güzergahı ve dere boyu olmak üzere, Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Yalınçayır (Zöhrab) ve Atçılar köyleri ile Kars merkezinin kuzey batısındaki Çakmak Köyü’ne yoğun olarak yerleşirler.

Malakanlar, Kars’ta bölge halkına değirmencilik, peynircilik konularında ve tarımsal alanda önemli katkılarda bulunurlar. İnançları gereği savaşa, silaha ve askere gitmeye karşıdırlar. Malakanlar, 1918’de Rus hâkimiyeti bittikten sonra da Kars’tan ayrılmazlar. Ancak 1921’de silah altına alınmaya zorlanmaları bu topluluğun kitlesel olarak göç etmesine yol açar. Kalan Malakanlar ise, 1962 yılında çoğunluğu Sovyetler Birliği’ne olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’ya göç ederler.

Bugün Kars’ta dürüst, çalışkan ve mütevazı bir topluluk olarak sevgiyle hatırlanan Malakanlar’dan birkaç aile dışında hepsi göç ettikleri ülkelerde yaşıyor.

Bugün Kars’ta bölge insanlarıyla evlilik yaparak kalan azımsanmayacak sayıda Malakan yasamakta. Onlardan geriye, dere kenarlarında yıkık değirmenler kaldı. Kocaman Arlov atlarının ve Malakan ineklerinin ise sadece isimleri… Şimdi onlardan bize insanlık, sevgi, kardeşlik ve dostluk kaldı. Kan ve barut kokan savaş ortamında, elleri kana bulanmamış tertemiz anılar...

Fotoğraf: Yıldırım Öztürkkan Arşiv

Kaynak

[BBvideo 500,408]http://tr.sevenload.com/pl/Rut2FTb/500x408/swf[/BBvideo]