Banu Avar'la Sınırlar Arasında - İsveç'in Nobel'i
Gönderilme zamanı: Cmt Oca 26, 2008 16:29
İSVEÇ'İN NOBELİ
Banu Avar: İsveç'deki Sami azınlığın hakları konusunda ne düşünüyorsunuz. Bu konu sık gündeme gelir mi?
Kerstin Brunnberg: Hayır pek sık konuşulmaz.
Banu Avar: Türkiye birçok konuda olduğu gibi Ermeniler konusunda da bir çok haksız saldırıya maruz kalıyor. Ermeni iddialarını kabul etmesi isteniyor. Size hiç böyle bir dayatma yapıldı mı? Çünkü Sami ve Tater ırkı İskadinavya'da artık pek az var.
Kerstin Brunnberg: Eeeeee... İşte bu yüzden azınlık radyoları var. Bu konuları çok önemsediğimiz için o dillere yer veriyoruz.
Banu Avar: Ben genocideden (soykırımdan) bahsediyorum. Tater ve Sami halklarının yok edilmesinden...
Kerstin Brunnberg: Genocide!
Banu Avar: Evet, 1920den 1980'e kadar süren Sami ve Tater kızlarının kısırlaştırılması süreci.
Kerstin Brunnberg: Şeyy, şüphesiz, fakat, bu konuda bayağı bir tartışma oldu. Bence bu iyi bir tartışma konusu evet!
Banu Avar'ın bu programında "Nobel, ABD emperyalizmine hizmet eder; Pamuk, milli kimliğini reddettiği için ödülü aldı; İsveç, Romanlara soykırım yaptı" gibi ifadeler kullanıldı.
Orhan Pamuk'un İsveç'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasından bir gün sonra TRT'de, Nobel Ödülü ve Orhan Pamuk hakkında yapılan bir program siyasi skandala neden oldu. Banu Avar'ın sunduğu, röportajlara da yer verilen "Sınırlar Arasında" programında şu görüşlere yer aldı.
* Nobel ve benzeri uluslararası ödüller ABD eski başkanlarından Ronald Reagan'ın kurguladığı gizli bir planlamayla ve "ABD'nin küresel kültür emperyalizmine hizmet" amacıyla verilmekte, ödül alanlar bu amaçlarla kendi ülke ve bölgelerinde kullanılmaktadır.
* Bu ödüller etrafında yüksek miktarda paralar dönmektedir.
* İsveç'te Sami (Lapon) azınlık her türlü haklarından mahrumdur.
* 1980'lere kadar Lapon ve Romanlara İsveç soykırım uygulamıştır.
* İsveç'te alkolizm ve delilik çok ciddi sosyal sorunlardır. Kadınlar yoğun biçimde şiddete maruz kalıyor.
* İsveç'te basın özgürlüğü yoktur.
* Irkçılık had safhadadır.
* Nobel Ödülü'nü reddeden tek yazar Jean Paul Sartre, Cezayir asıllıdır.
Vatansever TRT'ci Avar'a 216 tehdidi
YAZAR Orhan Pamuk'a Nobel Edebiyat Ödülü, Leyla Zana'ya da Norveç'te Barış Ödülü verenlerin ipliğini pazara çıkaran gazeteci Banu Avar, proğram yayınlandıktan sonra sözde aydınların hedefi oldu. Nobel ödüllü Yazar Orhan Pamuk'un, 'Bir milyon Ermeni'yi katlettik' sözlerini ifade özgürlüğü kapsamında kabul eden aydınlar, Programcı Banu Avar'ın Nobel Vakfı'na ilişkin programına aba altından sopa gösterdiler. Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinin kaldırılmasını isteyenler, TRT'nin beğeniyle izlenen programı 'Sınırlar Arasında'nın Yapımcı ve Sunucusu olan Avar'ı, TCK'nın 216'ncı maddesinden yargılatmak istiyorlar.
İki yüzlülük yapıyorlar
Avar, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' iddiasıyla suçlanıyor. Türkiye'yi insan hakları konusunda en çok eleştiren batılı ülkelerden biri olan İsveç'in, 1980'lere kadar Sami ve Tater halklarına soykırımı uyguladığını savunan program, bazı çevreleri rahatsız etti. Avar'ın programının yayından kaldırılması ve Türk Ceza Kanunu'nun 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılamaya' itme suçunu düzenleyen 216'ncı maddesinden yargılanması isteniyor.
Bunlar 301'i kaldır diyenler
Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasından bir gün sonra TRT'de yayımlanan Nobel'in ABD emperyalizmine hizmet ettiğinin, Pamuk'a ödülün kendi kimliğini reddettiği için verildiğinin ve İsveç'in 1980'li yıllara kadar Sami ve Taterler'e soykırım yaptığının anlatıldığı programa ilk tepkiler, 301'in kaldırılmasını isteyen aydınlardan geldi. Programa ilişkin ayrıntıların gazetelerde yer almasının ardından devreye giren İsveç'in Ankara Büyükelçiliği'de proğramın kaldırılması, tekrarların yayınlanmaması için devreye girdi.
TRT arkamda
İrlanda'da bir sonraki programının çekimlerini ve röportajlarını yapan Avar ise bu duruma oldukça şaşırmış. Kendisinin TCK'nın 216'ncı maddesiyle ilgisinin olmadığını söyleyen Avar, Türkiye'ye döndüğü zaman TRT Genel Müdürlüğü yetkilileriyle görüşmeler yapacağını söyledi. Programının tekrarının kaldırılıp kaldırılmadığına ilişkin net bir bilgisi olmadığını söyleyen Avar, şöyle konuştu: 'TRT benim arkamda. Program devam ediyor, bir sorun yok. Döndüğüm zaman sorun neymiş görüşeceğim. Ben şu anda İrlanda'da bir sonraki programımın çekimlerini yapıyorum. Biz Avrupa'da bize diretilen Kopenhag Kriterleri'nin nasıl uygulandığını araştırıyoruz. Türkiye'ye kriter dayatan Avrupa ülkelerindeki uygulamaya ışık tutuyorum. 'Bize soykırımı yaptınız' diyenlerin yaptıklarını gözler önüne seriyoruz. İsveç'le ilgili program bu çerçevededir. Benim halkı kin ve düşmanlığa sevk etmemle ne alakam olabilir? 301'in kalkmasını istiyorlar sonra da beni 216'yla yargılamak istiyorlar.'
Hedef yaptılar
Fatih Altaylı (Sabah Genel Yayın Yönetmeni): Geçtiğimiz günlerde TRTde bir program yayınlandı. Bu programda bir sunucu Orhan Pamuk ve İsveç aleyhine ağır ifadeler kullandı.Söylenenlerin büyük bölümü doğru değildi, önyargılıydı veya sübjektif değerlendirmelerdi. Orhan Pamukun fikir özgürlüğünü savunan ve bir kısmını yakından tanıdığım bazı Türk entelektüeller hemen karşı saldırıya geçti ve program yapımcısı Banu Avarı hedef tahtasına oturttu.Savcılara suç duyurusunda bulundular, TCK maddeleri vererek cezalandırılmasını istediler.
Peki ne oldu fikir özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne?
Orhan Pamukun, Elif Şafakın Türkiye ile ilgili önyargılı, taraflı, karşıt olma özgürlüğünü savunanlar söz konusu olan tam tersi olunca neden fikir ve ifade özgürlüğünü savunmayı bırakıyorlar.
Banu Avara linç
Melih Aşık (Milliyet): TRTde Sınırlar Arasında adlı programı yapan Banu Avarın İsveç ve Nobel ödülü aleyhindeki sözleri yüzünden yer yerinden oynuyor. Bir kısım medyanın Avarı linç etme girişimlerinin sebebi nedir? Avukat Ümit Arif Özsoy haklı olarak soruyor:
- Avrupada, Amerikada her yıl Türkiye aleyhine onlarca program yapılıyor, o ülkelerin basını aynı tepkiyi veriyor mu? Avarı linç etmeye yeltenen arkadaşlar kendi ülkeleri aleyhine dış yayınlara aynı tepkiyi veriyor mu?
Basın özgürlüğü
Hikmet Bila (Cumhuriyet): Meslektaşım Banu Avarı kutluyorum. TRTdeki Sınırlar Arasında adlı programıyla Türkiyede insanların gözünde sayısız pencereler açtı.
Avar, programda kimilerinin hoşuna gitmeyecek şeyler söylemiş. Söyler. Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü yok mu? Programda, kimilerini rahatsız eden ifadeler neymiş? Özetle şunlar: Nobel ve benzeri ödüller belli amaçlarla verilmekte ve ödül alanlar kendi ülkelerinde kullanılmaktadır.
Hemen diplomatik baskılar başlamış ve programın tekrarı yayından kaldırılmış. Hazretler basın ve düşünce özgürlüğüne çok saygılıdırlar ya Bu programın bırakın yayından kaldırılmasını, sadece Türkiyede değil, bütün AB ülkelerinde gösterilmesi gerekir. En parlak üyelerinin ne durumda olduğunu görsünler diye.
Basın özgürlüğü o arkadaşları pek ilgilendirmiyor galiba. Bir programın skandal olmaması için Türklerin Ermeni soykırımından mı söz etmesi gerekiyor.
Avara 216 tehdidi
Tercüman: O.Pamuka, Zanaya verilen ödüllerin ipliğini pazara çıkaran Banu Avar hedefte. Sözde aydınlar Yargılansın diye yırtınıyor
İkileme tanık oluyoruz
Burhan Ayeri (Güneş): Milliyet ve Sabah gazetelerinin Banu Avar ve TRTde yayınlanan programı Sınırlar Arasındaya saldırılarına HaberTÜRK televizyonu da katıldı. Türkiyede enteresan ikilemlere tanık oluyoruz. Ülkesine, milli değerlerine, Atatürk başta, liderlerine saldıranlara alkış tutuyorlar. Baskın Oranları, Atilla Yaylaları yere göğe koymuyorlar.
Bunlar sahte demokrat!
Gözcü gazetesi: Sabah Gazetesi Ombudsmanı Yavuz Baydarın, meslektaşı Banu Avarı ispiyonlayarak 216ıncı maddeden yargılanmasını istemesi şaşkınlık yarattı.
YILIN kuvvacısı
internetajans.comun geleneksel olarak dağıttığı Yılın Kuvvacısı ödülüne bu yıl TRTde yayınlanan ve büyük yankı uyandıran Sınırlar Arasında programının hazırlayıcısı ve sunucusu gazeteci Banu Avar layık görüldü. 2006 yılı Kuvvacı ödülü alacak diğer isimler ise şunlar: Doç. Dr. Hasan Ünal, Avukat Kemal Kerinçsiz, Prof. Dr. Nur Sertel, gazeteci Metehan Demir, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Gazeteci yazar Aytunç Altındal, Em. Tuğ Gen.Veli Küçük, Prof. Dr. Turan Yazgan , Vural Savaş (Yargıtay Eski Cumhuriyet Başsavcısı), Prof. Dr. Mehmet Çelik, Milletvekili Turhan Çömez, Sanatçı İsmail Türüt, Em. Tuğ Gen. Ramiz İlker, Gazeteci İrfan Sapmaz , Güray Değerli (Rumeli Balkan Türkleri Federasyonu),
ÖZEL ÖDÜL: Dr. Sadettin Ergeç (Irak Türkmen Cephesi Lideri.
Ödüller, 24.Aralık 2006 tarihinde İstanbul Hilton Oteli Şadırvanağa Salonunda düzenlenecek törenle verilecek.
Sansürcüler ekibi
Pamukçu yazarların, Türkler bir milyon Ermeni 30 bin Kürdü öldürdü diyerek Nobel ile ödüllendirilen Orhan Pamuku koruma ve kollama ekibi gibi çalıştıkları biliniyor. Orhan Pamuka ve Nobel ödülünü dağıtan İsveçe toz kondurmayan bu isimlerin, gazetecilik etiğine aykırı davrandıkları Akşam gazetesi yazarı Oray Eğinin, Stockholm notlarında da açıkca görüldü. Eğin, Pamukun Nobel töreni için İsveçe davet edilen gazetecilerin aynı ekipten olduğuna dikkati çekerek şunları yazdı: Böylesi bir yoğunlaşmaya bakıldığında ister istemez Acaba Pamuk aleyhinde bir şey çıkmasın diye mi bu isimler seçildi diye düşünmek mümkün. Olası bir olumsuz gelişmede, mesela Pamukun olası bir dil sürçmesinde veya bir protestoda Türkiyede zaten büyük tepki gören yazar hakkında Bu isimler kollayan, eleştirel olmayan haberler yazar diye mi liste oluşturuldu acaba?
Doğrusu, bu kadar deneyimli gazetecinin böylesi kolay bir hesaba ortak olacağını düşünmem. Ama Stockholmde şuna da tanık oldum: Yedi-sekiz kişilik bir grup, Grand Hotelin yakınında ufak bir protesto gösterisi yaptı. Bu benim haberim değildi, başka gazetecilerin gördüğü bir haberdi ve benim yazma hakkım yoktu. Ama onlar da Boşverin yazmayalım, Türkiyede büyütürler diye kendi aralarında konuşup bu haberi vermediler.
İşte, Pamuka protesto olayını görüp de tek satır yazmayan yazarlar:
Altan Öymen, Doğan Hızlan, hamile hamile buralara kadar gelen Balçiçek Pamir, İsmet Berkan, Hasan Cemal, Ferhat Boratav ve Soner Yalçın, Şahin Alpay, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Cüneyt Özdemir, Okay Gönensin, Kürşat Bumin, Derya Sazak, Filiz Aygündüz, Banu Güven, Metin Celal, Feridun Andaç ve Cengiz Çandar.
Bu isimler içinde Orhan Pamuk hayranlığı sınır tanımayanlar da var. Bu konuda Akşam yazarı Oray Eğinin şu tespiti bulunuyor, Pamukun yaptığı Babamın Bavulu başlıklı konuşma bazı gazetecileri gözyaşlarına boğdu: Hasan Cemal, İsmet Berkan ve Yasemin Çongar gözleri sulananlardandı. Orhan Pamuku ayakta ilk alkışlamaya başlayan gazeteci Ali Bayramoğluydu.
Orhan Pamuk, primat mı?
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik konuşuyor: Pamuka Nobel ödülü büyük talih. Bazı yazarlar ve gazeteciler bunu görmezden geliyor. Yanlış. Evrim Teorisi okullarda okutuluyor. Darwini sindiriyorsan, Ermenilerle ilgili tutumuna rağmen Orhan Pamuku da sindireceksin. İyi de, Orhan Pamuk da mı primat?..
İŞTE BU ÇOK OLAYLI PROGRAM:
İNDİR
Banu Avar: İsveç'deki Sami azınlığın hakları konusunda ne düşünüyorsunuz. Bu konu sık gündeme gelir mi?
Kerstin Brunnberg: Hayır pek sık konuşulmaz.
Banu Avar: Türkiye birçok konuda olduğu gibi Ermeniler konusunda da bir çok haksız saldırıya maruz kalıyor. Ermeni iddialarını kabul etmesi isteniyor. Size hiç böyle bir dayatma yapıldı mı? Çünkü Sami ve Tater ırkı İskadinavya'da artık pek az var.
Kerstin Brunnberg: Eeeeee... İşte bu yüzden azınlık radyoları var. Bu konuları çok önemsediğimiz için o dillere yer veriyoruz.
Banu Avar: Ben genocideden (soykırımdan) bahsediyorum. Tater ve Sami halklarının yok edilmesinden...
Kerstin Brunnberg: Genocide!
Banu Avar: Evet, 1920den 1980'e kadar süren Sami ve Tater kızlarının kısırlaştırılması süreci.
Kerstin Brunnberg: Şeyy, şüphesiz, fakat, bu konuda bayağı bir tartışma oldu. Bence bu iyi bir tartışma konusu evet!
Banu Avar'ın bu programında "Nobel, ABD emperyalizmine hizmet eder; Pamuk, milli kimliğini reddettiği için ödülü aldı; İsveç, Romanlara soykırım yaptı" gibi ifadeler kullanıldı.
Orhan Pamuk'un İsveç'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasından bir gün sonra TRT'de, Nobel Ödülü ve Orhan Pamuk hakkında yapılan bir program siyasi skandala neden oldu. Banu Avar'ın sunduğu, röportajlara da yer verilen "Sınırlar Arasında" programında şu görüşlere yer aldı.
* Nobel ve benzeri uluslararası ödüller ABD eski başkanlarından Ronald Reagan'ın kurguladığı gizli bir planlamayla ve "ABD'nin küresel kültür emperyalizmine hizmet" amacıyla verilmekte, ödül alanlar bu amaçlarla kendi ülke ve bölgelerinde kullanılmaktadır.
* Bu ödüller etrafında yüksek miktarda paralar dönmektedir.
* İsveç'te Sami (Lapon) azınlık her türlü haklarından mahrumdur.
* 1980'lere kadar Lapon ve Romanlara İsveç soykırım uygulamıştır.
* İsveç'te alkolizm ve delilik çok ciddi sosyal sorunlardır. Kadınlar yoğun biçimde şiddete maruz kalıyor.
* İsveç'te basın özgürlüğü yoktur.
* Irkçılık had safhadadır.
* Nobel Ödülü'nü reddeden tek yazar Jean Paul Sartre, Cezayir asıllıdır.
Vatansever TRT'ci Avar'a 216 tehdidi
YAZAR Orhan Pamuk'a Nobel Edebiyat Ödülü, Leyla Zana'ya da Norveç'te Barış Ödülü verenlerin ipliğini pazara çıkaran gazeteci Banu Avar, proğram yayınlandıktan sonra sözde aydınların hedefi oldu. Nobel ödüllü Yazar Orhan Pamuk'un, 'Bir milyon Ermeni'yi katlettik' sözlerini ifade özgürlüğü kapsamında kabul eden aydınlar, Programcı Banu Avar'ın Nobel Vakfı'na ilişkin programına aba altından sopa gösterdiler. Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinin kaldırılmasını isteyenler, TRT'nin beğeniyle izlenen programı 'Sınırlar Arasında'nın Yapımcı ve Sunucusu olan Avar'ı, TCK'nın 216'ncı maddesinden yargılatmak istiyorlar.
İki yüzlülük yapıyorlar
Avar, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' iddiasıyla suçlanıyor. Türkiye'yi insan hakları konusunda en çok eleştiren batılı ülkelerden biri olan İsveç'in, 1980'lere kadar Sami ve Tater halklarına soykırımı uyguladığını savunan program, bazı çevreleri rahatsız etti. Avar'ın programının yayından kaldırılması ve Türk Ceza Kanunu'nun 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılamaya' itme suçunu düzenleyen 216'ncı maddesinden yargılanması isteniyor.
Bunlar 301'i kaldır diyenler
Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasından bir gün sonra TRT'de yayımlanan Nobel'in ABD emperyalizmine hizmet ettiğinin, Pamuk'a ödülün kendi kimliğini reddettiği için verildiğinin ve İsveç'in 1980'li yıllara kadar Sami ve Taterler'e soykırım yaptığının anlatıldığı programa ilk tepkiler, 301'in kaldırılmasını isteyen aydınlardan geldi. Programa ilişkin ayrıntıların gazetelerde yer almasının ardından devreye giren İsveç'in Ankara Büyükelçiliği'de proğramın kaldırılması, tekrarların yayınlanmaması için devreye girdi.
TRT arkamda
İrlanda'da bir sonraki programının çekimlerini ve röportajlarını yapan Avar ise bu duruma oldukça şaşırmış. Kendisinin TCK'nın 216'ncı maddesiyle ilgisinin olmadığını söyleyen Avar, Türkiye'ye döndüğü zaman TRT Genel Müdürlüğü yetkilileriyle görüşmeler yapacağını söyledi. Programının tekrarının kaldırılıp kaldırılmadığına ilişkin net bir bilgisi olmadığını söyleyen Avar, şöyle konuştu: 'TRT benim arkamda. Program devam ediyor, bir sorun yok. Döndüğüm zaman sorun neymiş görüşeceğim. Ben şu anda İrlanda'da bir sonraki programımın çekimlerini yapıyorum. Biz Avrupa'da bize diretilen Kopenhag Kriterleri'nin nasıl uygulandığını araştırıyoruz. Türkiye'ye kriter dayatan Avrupa ülkelerindeki uygulamaya ışık tutuyorum. 'Bize soykırımı yaptınız' diyenlerin yaptıklarını gözler önüne seriyoruz. İsveç'le ilgili program bu çerçevededir. Benim halkı kin ve düşmanlığa sevk etmemle ne alakam olabilir? 301'in kalkmasını istiyorlar sonra da beni 216'yla yargılamak istiyorlar.'
Hedef yaptılar
Fatih Altaylı (Sabah Genel Yayın Yönetmeni): Geçtiğimiz günlerde TRTde bir program yayınlandı. Bu programda bir sunucu Orhan Pamuk ve İsveç aleyhine ağır ifadeler kullandı.Söylenenlerin büyük bölümü doğru değildi, önyargılıydı veya sübjektif değerlendirmelerdi. Orhan Pamukun fikir özgürlüğünü savunan ve bir kısmını yakından tanıdığım bazı Türk entelektüeller hemen karşı saldırıya geçti ve program yapımcısı Banu Avarı hedef tahtasına oturttu.Savcılara suç duyurusunda bulundular, TCK maddeleri vererek cezalandırılmasını istediler.
Peki ne oldu fikir özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne?
Orhan Pamukun, Elif Şafakın Türkiye ile ilgili önyargılı, taraflı, karşıt olma özgürlüğünü savunanlar söz konusu olan tam tersi olunca neden fikir ve ifade özgürlüğünü savunmayı bırakıyorlar.
Banu Avara linç
Melih Aşık (Milliyet): TRTde Sınırlar Arasında adlı programı yapan Banu Avarın İsveç ve Nobel ödülü aleyhindeki sözleri yüzünden yer yerinden oynuyor. Bir kısım medyanın Avarı linç etme girişimlerinin sebebi nedir? Avukat Ümit Arif Özsoy haklı olarak soruyor:
- Avrupada, Amerikada her yıl Türkiye aleyhine onlarca program yapılıyor, o ülkelerin basını aynı tepkiyi veriyor mu? Avarı linç etmeye yeltenen arkadaşlar kendi ülkeleri aleyhine dış yayınlara aynı tepkiyi veriyor mu?
Basın özgürlüğü
Hikmet Bila (Cumhuriyet): Meslektaşım Banu Avarı kutluyorum. TRTdeki Sınırlar Arasında adlı programıyla Türkiyede insanların gözünde sayısız pencereler açtı.
Avar, programda kimilerinin hoşuna gitmeyecek şeyler söylemiş. Söyler. Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü yok mu? Programda, kimilerini rahatsız eden ifadeler neymiş? Özetle şunlar: Nobel ve benzeri ödüller belli amaçlarla verilmekte ve ödül alanlar kendi ülkelerinde kullanılmaktadır.
Hemen diplomatik baskılar başlamış ve programın tekrarı yayından kaldırılmış. Hazretler basın ve düşünce özgürlüğüne çok saygılıdırlar ya Bu programın bırakın yayından kaldırılmasını, sadece Türkiyede değil, bütün AB ülkelerinde gösterilmesi gerekir. En parlak üyelerinin ne durumda olduğunu görsünler diye.
Basın özgürlüğü o arkadaşları pek ilgilendirmiyor galiba. Bir programın skandal olmaması için Türklerin Ermeni soykırımından mı söz etmesi gerekiyor.
Avara 216 tehdidi
Tercüman: O.Pamuka, Zanaya verilen ödüllerin ipliğini pazara çıkaran Banu Avar hedefte. Sözde aydınlar Yargılansın diye yırtınıyor
İkileme tanık oluyoruz
Burhan Ayeri (Güneş): Milliyet ve Sabah gazetelerinin Banu Avar ve TRTde yayınlanan programı Sınırlar Arasındaya saldırılarına HaberTÜRK televizyonu da katıldı. Türkiyede enteresan ikilemlere tanık oluyoruz. Ülkesine, milli değerlerine, Atatürk başta, liderlerine saldıranlara alkış tutuyorlar. Baskın Oranları, Atilla Yaylaları yere göğe koymuyorlar.
Bunlar sahte demokrat!
Gözcü gazetesi: Sabah Gazetesi Ombudsmanı Yavuz Baydarın, meslektaşı Banu Avarı ispiyonlayarak 216ıncı maddeden yargılanmasını istemesi şaşkınlık yarattı.
YILIN kuvvacısı
internetajans.comun geleneksel olarak dağıttığı Yılın Kuvvacısı ödülüne bu yıl TRTde yayınlanan ve büyük yankı uyandıran Sınırlar Arasında programının hazırlayıcısı ve sunucusu gazeteci Banu Avar layık görüldü. 2006 yılı Kuvvacı ödülü alacak diğer isimler ise şunlar: Doç. Dr. Hasan Ünal, Avukat Kemal Kerinçsiz, Prof. Dr. Nur Sertel, gazeteci Metehan Demir, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Gazeteci yazar Aytunç Altındal, Em. Tuğ Gen.Veli Küçük, Prof. Dr. Turan Yazgan , Vural Savaş (Yargıtay Eski Cumhuriyet Başsavcısı), Prof. Dr. Mehmet Çelik, Milletvekili Turhan Çömez, Sanatçı İsmail Türüt, Em. Tuğ Gen. Ramiz İlker, Gazeteci İrfan Sapmaz , Güray Değerli (Rumeli Balkan Türkleri Federasyonu),
ÖZEL ÖDÜL: Dr. Sadettin Ergeç (Irak Türkmen Cephesi Lideri.
Ödüller, 24.Aralık 2006 tarihinde İstanbul Hilton Oteli Şadırvanağa Salonunda düzenlenecek törenle verilecek.
Sansürcüler ekibi
Pamukçu yazarların, Türkler bir milyon Ermeni 30 bin Kürdü öldürdü diyerek Nobel ile ödüllendirilen Orhan Pamuku koruma ve kollama ekibi gibi çalıştıkları biliniyor. Orhan Pamuka ve Nobel ödülünü dağıtan İsveçe toz kondurmayan bu isimlerin, gazetecilik etiğine aykırı davrandıkları Akşam gazetesi yazarı Oray Eğinin, Stockholm notlarında da açıkca görüldü. Eğin, Pamukun Nobel töreni için İsveçe davet edilen gazetecilerin aynı ekipten olduğuna dikkati çekerek şunları yazdı: Böylesi bir yoğunlaşmaya bakıldığında ister istemez Acaba Pamuk aleyhinde bir şey çıkmasın diye mi bu isimler seçildi diye düşünmek mümkün. Olası bir olumsuz gelişmede, mesela Pamukun olası bir dil sürçmesinde veya bir protestoda Türkiyede zaten büyük tepki gören yazar hakkında Bu isimler kollayan, eleştirel olmayan haberler yazar diye mi liste oluşturuldu acaba?
Doğrusu, bu kadar deneyimli gazetecinin böylesi kolay bir hesaba ortak olacağını düşünmem. Ama Stockholmde şuna da tanık oldum: Yedi-sekiz kişilik bir grup, Grand Hotelin yakınında ufak bir protesto gösterisi yaptı. Bu benim haberim değildi, başka gazetecilerin gördüğü bir haberdi ve benim yazma hakkım yoktu. Ama onlar da Boşverin yazmayalım, Türkiyede büyütürler diye kendi aralarında konuşup bu haberi vermediler.
İşte, Pamuka protesto olayını görüp de tek satır yazmayan yazarlar:
Altan Öymen, Doğan Hızlan, hamile hamile buralara kadar gelen Balçiçek Pamir, İsmet Berkan, Hasan Cemal, Ferhat Boratav ve Soner Yalçın, Şahin Alpay, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Cüneyt Özdemir, Okay Gönensin, Kürşat Bumin, Derya Sazak, Filiz Aygündüz, Banu Güven, Metin Celal, Feridun Andaç ve Cengiz Çandar.
Bu isimler içinde Orhan Pamuk hayranlığı sınır tanımayanlar da var. Bu konuda Akşam yazarı Oray Eğinin şu tespiti bulunuyor, Pamukun yaptığı Babamın Bavulu başlıklı konuşma bazı gazetecileri gözyaşlarına boğdu: Hasan Cemal, İsmet Berkan ve Yasemin Çongar gözleri sulananlardandı. Orhan Pamuku ayakta ilk alkışlamaya başlayan gazeteci Ali Bayramoğluydu.
Orhan Pamuk, primat mı?
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik konuşuyor: Pamuka Nobel ödülü büyük talih. Bazı yazarlar ve gazeteciler bunu görmezden geliyor. Yanlış. Evrim Teorisi okullarda okutuluyor. Darwini sindiriyorsan, Ermenilerle ilgili tutumuna rağmen Orhan Pamuku da sindireceksin. İyi de, Orhan Pamuk da mı primat?..
İŞTE BU ÇOK OLAYLI PROGRAM:
İNDİR