1. yüz (Toplam 1 yüz)

SİSTEM TARTIŞMALARI (III)

İletiGönderilme zamanı: Sal May 05, 2020 18:18
gönderen Habip Hamza Erdem
SİSTEM TARTIŞMALARI (III)
Koronavirüsten sonra diye başlayan kimi niyet, beklenti ve/ya da kestirim dillendirmelerinin sonunda bir ‘sistem tartışması’na yöneleceği açıktı.
Bu konuda ilk iki sıradan yazıdan sonra, deyim yerinde ise ‘bilimsel’ kimi saptamalar yapmaya çalışalım.
Birincisi, koronavirüsün, bir başına bir ‘dönüm noktası’ oluşturmayacağıdır.
Çünkü eğer, bir ‘sistem tartışması’ sözkonsu ise, sistemin zaten doğal sınırlarına gelip dayandığı görülmekte idi.
Ve ‘sistem’ denildiğinde, ‘kapitalist sistem’den başka bir şey anlaşılmaması gerektiğinin altını kalın çizgilerle çizelim..
Yani, sıkça yapıldığı gibi, ‘demokratik sistem’, ‘otokratik sistem’ gibi ‘ıvır-zıvır sistemleri’nden sözetmeyeceğimiz bilinmelidir.
Bu son sayılanlar, Maurice Duverger türü ‘siyaset bilimcileri’nin, ‘akademik tatminleri’nin çıkarsamaları olup, bol çene çalmaya yaramaktan öte pek bir işe yaramazlar.
Oysa, eğer bir ‘toplumsal sistem’den sözedilecekse, insanlık tarihi henüz, günümüz için, ‘kapitalist’ veya onun en yüksek aşaması denilen ‘emperyalist’ sistemden başkasını tanımadı.
Ve ‘toplumsal sistemler’ öyle ha denilince ‘değişebilecek’ şeyler değildirler.
Feodal sistemin üçyüzyıldan fazla bir süre ‘çözülme’ yaşadığını anımsatmak yeter.
Kaldı ki, ‘kapitalist sistem’in öncekilerden farklı olarak sürekli bir ‘kendini yenileme’ becerisi var.
Kuyruğu kesilen kertenkelenin kuyruğunu yenilemesi gibi...
Sözü uzatmadan başa dönersek, sistemin ‘doğal sınırları’na gelip dayandığını ileri sürmüştük.
Bu ‘doğal sınırları’ sistem 2008 yılında test etmişti.
O günlerde sistemin tıkandığı ve yeni bir ‘açılım’a gereksinmesi olduğu yazılageldi.
Bu satırların yazarı, o günlerde 2008 bunalımının on-onbeş yıl sürebileceğini yazmıştı.
Çokbilmişlerimiz dudak bükmüş olabilirler.
O zaman, Gaston Lefranc’ın 2019 Ekim ayında yazdığı bir makaleden şu alıntıyı yapalım:
« Le cycle qui a démarré en 2009 va bientôt arriver à son terme. Il a été particulièrement long, entrecoupé par une mini-récession en 2015-2016. Mais la fin approche. Les contradictions s’accumulent et l’éclatement de la bulle financière pourrait, comme en 2008, précipiter l’entrée en crise. Contrairement à 2008, les marges de manœuvre des gouvernements sont désormais très faibles. Autrement dit, les conséquences seront encore bien plus terribles pour les travailleurs/ses. De façon plus intense que jamais, l’alternative entre la barbarie capitaliste et le socialisme se trouvera posée. »
2009’da başlayan çevrim, diyor yazar, 2015-16’daki minik daralma dışında, oldukça uzun sürdü.
Ancak sona yaklaşıyor. (altını ben çiziyorum)
Ne var ki, bu kez, 2008’den de kötü durum ve hükûmetlerin yapacakları çok şey de yok.
Sorun gelip ‘vahşi kapitalizm’ ile ‘sosyalizm’ arasındaki kapışmaya dayanmaktadır.
Demek ki neymiş?
2008’de, kimi aptalların ‘teğet geçecek’ dedikleri bunalım, 2019 yılında (yazarın yazısı, yineleyelim Ekim 2019) sona yaklaşmış ama bu kez daha büyük bir ‘bunalım’la karşı karşıya kalınacakmış.
Koronovirüs ne zaman hortlamış?
2019’un Aralık ayında diyorlar, ancak daha önce niye olmadığına ilişkin elimizde yeterli kanıt da yok.
Demek ki ne imiş?
Koronovirüsten sonra ‘1929 Bunalımı’ndan daha büyük bir bunalım olacak diyenler, koronovirüs olmasa da bu ‘bunalım’ın olabileceğini göremeyenlerdir.
‘Sistem’ nedir bilmeyenlerdir.
Eee bunlar ‘koronavirüsten sonraki sistemi’ nasıl kotarabilirler diye sormayalım mı?
Soralım ve bunların ‘sistem-mistem’ kotaramayacaklarının altını bir kez daha çizelim.
Bunlar, olsa olsa, ‘üretim sistemi’, ‘tüketim sistemi’, ‘demokratik sistem’, , ‘kamucu sistem’, ‘ıvır sistemi’, ‘zıvır sistemi’ diye bol keseden atanlardır.