1. yüz (Toplam 1 yüz)

HASAN BASRİ AYDIN

İletiGönderilme zamanı: Cum Eyl 11, 2020 22:54
gönderen Habip Hamza Erdem
HASAN BASRİ AYDIN
Malatya/Pötürge/ Bölükkaya köyünde 1932 yılında doğmuş.
Öğretmen olarak 1954 yılında Yeni köyü İlkokuluna (Musalar / Manisa) atanmış.
Öğretmenlik, çiftçilik, marangozluk yapmış.
Öğretmenliği süresince yirmi yedi defa sürülmüş, yedi defa cezaevine girmiş, bir kez de vatandaşlıktan çıkarılmış.
“Devletin manevî şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği” gerekçesiyle kırk ay hapis cezası istemiyle önce Sağmalcılar, ardından Şarköy Cezaevine konulmuş.
Köy öğretmenliğinden daha sonra ‘Edebiyat öğretmenliği’ne geçmiş.
İki kitap yazmış.
Bugün 88 yaşında ve Kovid 19 dahil kimi sağlık sorunları var.
Ve sağalmak için İstanbul’a geldiğinde tutuklanmış.
Bu kez, tutuklanma gerekçesi ‘böyyük Devlet adamlarımızdan Cemil Çiçek’e hakaret.
Hem da 6 yıl önce yapılmış bir hakaret.
Büyük olasılıkla ‘sosyal medya’ aracılığıyla yapılmış bir hakaret.
Örneğin bu Cemil Çiçek’ten Devlet adamı olmaz, çünkü kendisi adam değildir demiş olabilir.
Bekir Bozdağ’a da hakaret etmiş olabilir.
Beşir Atalay’a da, İsmail Kahraman’a da.
Bilimum AKP’li bakanlara da hakaret etmiş olabilir.
Hakaret etmek doğru değil diyebilirsiniz.
Örneğin AKP’nin gelmiş geçmiş bütün bakanları ‘adam değildir’ demek doğru olmayabilir.
Çünkü içlerinden ‘adam’ olanlar da çıkmış olabilir.
O zaman tümü değil ama ‘çoğu’ demek gerekiyor.
Ancak ‘Devletin manevi şahsiyeti’ni aşağılamak yani ‘tahkir ve tezyif’ etmek ne demek.
Bir zamanlar ‘Anayasayı tağyir, tebdil ve ilga’ maddesi vardı.
Cezası idamdı.
Şimdi bu AKP’li çoğu milletvekili ve bakanlar ile onların başı, geldikleri günden buyana ‘Anayasayı tağyir ve tebdil’ etmekle kalmadılar ‘ilga’ ettiler, ilga.
Ve her geçen gün bir maddesini ‘ilga’ etmekteler.
Yani bunlar, eski ceza yasasına göre ‘idamlık’ adamlar.
Yeni yasaya göre de ‘ağırlaştırılmış ömür boyu hapis’lik suç işlemekteler.
Şimdi bunlara laf söylemek niye ‘Devletin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif’ oluyormuş, bilen varsa beri gelsin.
Bunlar ‘Devletin manevi şahsiyeti’ni temsil etmek şöyle dursun, doğrudan ‘maddi şahsiyetleri’ olmuşlardır.
Bunlar ‘Devlet’in bizzatihi kendisi’ olmuşlardır.
Hasan Basri Aydin, “Bu Devlet benimle uğraşacak hale düşmüşse bitmiş demektir” diyor.
İşte bu ayırım çok önemlidir: ‘Biten bir Devlet (-anlayışı demek doğru)” ve her yerde hazır ve nazır ‘somut bir Devlet’!
Biten ‘Devlet’, kuruluşuyla övündüğümüz ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.
Her yerde hazır ve nazır ‘Devlet’ ise, cevval ve aşağılık, somut ve kişiye özgü olan Devlet olup, Soysuz Süleyman’ların, Hulusi Akar’ların, Fahrettin Kocabaş’ların, adını anmaya değmeyen bir dizi mahlukatın ‘Devlet’idir.
Ve bu Devlet, ‘Ulus’un Devleti değildir, olamaz.
Hâlâ o biten Devlet’in ‘hayaliyle’ oyalanıp, kendilerine ‘Devlet adamlığı’ sıfatı yakıştıranlara diyecek fazla sözüm yok.
Onları o hayal aleminden almaya kimsenin gücü yetmez.
Ancak bu cevval ve fütursuz, bu anayasasız ve yasasız, kişiye ve kendine mahsus bu ‘Devlet benzeri’ (quasi-Etat) kuruluş, kökünden ve tamamen yıkılmazsa, ‘Devlet’in ne olduğu anlaşılamayacaktır diyorum.
Tam da bu nedenle, bu ayırımı yapamayan ‘aydın’lara acımaktan başka bir şey kalmıyor geriye.
Hasan Basri Aydın ise soyadı gibi bir ‘aydın’ olarak ‘Bu Devlet bitmiştir’ diyor.
Sözde aydınlarımız ise ‘Ben Devletime laf söyletmem’ diyorlar.
Laf söyletme de altında kal o zaman, başka ne diyeyim?
Sana müstehak!

Re: HASAN BASRİ AYDIN

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eyl 13, 2020 14:09
gönderen Gönül Pınar Atacı
DENİZ ve MAHİR öncülüğündeki 68'li ulusal kahramanların en ön ve onurlu saflarında yer almış ve o günlerden bu güne dek içerde ve dışarda asla ve kat'a yılmadan, yorulmadan, korkmadan ve teslim olmadan en yiğitce savaşmış ve savaşmakta olan DAHİ insan, ÜNLÜ aydın ve ULU kahraman HASAN BASRI AYDIN'ın yaşamına ve savaşımına adanmış MUHTEŞEM bir analiz ve sentez. Çok değerli yazarı sevgili Habib Hamza ERDEM'e en yürekten tebrikler, teşekkürler, saygılar,yeni başarılar, en iyi dilekler.