1. yüz (Toplam 6 yüz)

'Özür' Kampanyası: Aydın İhaneti Diz Boyu

İletiGönderilme zamanı: Prş Ara 04, 2008 15:35
gönderen borabey
DEĞERLİ DOSTLAR,

Kerameti kendilerinden menkul hain ve satılmış sözde aydınlardan sözde özür bildirisi..

Acizlik psikolojisi ile aşağılık kompleksleri birleşince insan oğlunun hainlik ve satılmışlıkta sınır tanımadığının bir örneği daha sergilenmeye başlıyor..

Kendilerini sözde aydın olarak tanımlayanların ermeni özür bildirisi...

Önce haberi bir okuyalım...

sonrasında söyleyecek çok sözümüz yok...

çünkü gelinen nokta ..

söz söyleme değil bir şeyler yapma zamanı.





Aydınlardan Ermeni bildirisi

Türk aydınlar Ermeni tehciriyle ilgili imza kampanyası başlatmaya hazırlanıyor.

Ermenilerin Medz Yeğern yani Büyük Felaket diye tanımladıkları 1915 Ermeni tehcirinde yaşananlar imza kampanyasıyla yeniden gündeme taşınıyor. Prof. Ahmet İnsel, Prof. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar ve Gazeteci-Yazar Ali Bayramoğlu'nun öncülüğünde yılbaşında internette başlatılacak imza kampanyasının adı “Özür diliyorum.” Kampanya metninde “1915te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı Büyük Felakete duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum” yazıyor.

İNTERNETTE YAYINLANACAK

Uzun tartışmalardan sonra mutabık kalınan kampanya için alışılagelmiş kampanyalardan farklı bir yol izlenecek. Hedef, internette bir yıl boyunca mümkün olduğunca fazla katılım sağlamak. Galatasaray Üniversitesinden Prof. İnsel, kampanyayı tarihi sorumluluk karşısında bireysel bir tavır olarak tanımlıyor. Prof. İnsel “Resmi politikadan bağımsız olarak biz yurttaşların Türkiye tarihi ile ilgili görüşlerini beyan hakkı var. Kampanyayı bir politika malzemesine dönüştürmemek gekir” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Dr. Cengiz Aktar da kampanya ile ilgili olarak Vatan Gazetesine konuştu.

Kampanya nasıl ortaya çıktı?

Bireyi, bireyin hissiyatını öne çıkaran bir kampanyanın vaktinin gelmiş hatta geçmiş olduğu kanaatinden yola çıktık. Muhtemelen yılbaşında çok geniş bir kampanya haline getirmeyi hedefliyoruz.

Kampanyanın amacı nedir?

Ermenilerin başına gelenler Türkiyede çok az bilinen, unutturulmuş, tahrik edilmiş olgular. Türk-ler bu meseleleri daha çok büyüklerinden, dedelerinden duydu. Ama konu hiçbir zaman objektif bir tarih anlatımı haline dönüşemedi. Bu yüzden pek çok insan Türkiyede bugün bütün iyi niyetiyle Ermenilerin başına bir şey gelmediğini zanneder. Bunun çok tali, ikincil hattaz karşılıklı katliamlar şeklinde cereyan eden ve 1. Dünya Savaşı koşullarıyla açıklanan bir nevi vaka-i adiye olduğu kanaati resmi tarih tarafından yıllardır söylene gelmiştir. Fakat gerçekler malesef çok farklı. Belki bir tane gerçek var, o da şu son tahlilde Ermeniler artık Anadoluda yok ama diğer unsurlar Türkler ve Kürtler hala burada. Bu kampanyanın öznesi bireyler. Bireyin vicdanından gelen bir ses bu. Özür dileyen diler dilemeyen dilemez.

Niçin özür dileniyor?

Bu kadar zaman boyunca, neredeyse 100 sene olacak bu konudan bahsedememiş, açıkça konuşamamış olmaktan dolayı özür dileniyor.



Kaynak




Öncelikle kendilerine yönelik ifade ettikleri TÜRK AYDINI tanımlaması ve yakıştırmasını kesinlikle kabul etmiyorum. TÜRK olan böyle bir soytarılığa alet olmaz...kalkışmaz...aslını inkar etmez aslını inkar eden haramzadeden türk aydını olmaz....

İkincisi isimlere baktığımızda bunlar olsa olsa ŞER AYDINLARI olurlar.... Geçmişleri , hain bildiri ile yüklendikleri yeni misyonun habercisi..

3 ncüsü hem kel hem de fodullar.. Özür dileyeceklerse kendi adlarına hareket etsinler.....

yok olan Ermenilerin yanısıra soykırıma uğrayan türk ve kürtlerden kim özür dileyecek....

Resmi tarihin antitezi kendi kendimizi inkar mı olmalı...?

Kendi kendimizi peşinen suçlu ilan etmek mi olmalı...?

Anadoluda hiç türk ve kürt kalmaması sözde aydınlarımız için daha makbul bir şey mi?

resmi tarihi vakai adiye olarak görselerde soykırıma uğrayan türk ve kürtler vakayi hayrıyemi ?

yeter yeter yeter...

aslında ya sev terket sözü, tam sözde aydınlar için söylenecek bir söz ama anlayana, anlatana..

son söz..

kendi adına ermeni kardeşlerinden özür dileyenlerin hiç olmazsa insaniyet ve aydın adına ermeni aydınlardan da türk ve kürt kardeşleri için bir özür bildirisi isteme, bekleme ve hatırlatma talepleri yok mu?

En azından bildirinin sonuna bu çağrıyı ekleseler veya ermeni aydınları ile karşılıklı özür bildirisi yayınlasalar idi ..daha namuslu olur , gerçek aydın duruşu sergilenebilirdi..

AMA HAİN AYDIN BİZDEN ÇIKAR BÖYLE BİR BİLDİRİYİ ERMENİ AYDININDAN BEKLEMEK EŞYANIN TABİATINA AYKIRIDIR. ÇÜNKÜ ERMENİ AYDINI KENDİ MİLLİ MESELESİNDE BİZİM SÖZDE AYDINLARIMIZDAN DAHA HAYSİYETLİ VE DAHA MİLLİDİR.

İletiGönderilme zamanı: Prş Ara 04, 2008 15:41
gönderen borabey
Böyle bir haber Türk Milleti ile paylaşmaktan dolayı TÜRK MİLLETİNDEN ÖZÜR DİLİYORUM

İletiGönderilme zamanı: Prş Ara 04, 2008 16:13
gönderen talat pasa 1
Icinde Ablullah gül yokmu?
Ufuk Uras Nerede?
Vay be Glatyonun piyanlari nicin özür diliyor bak sen.
-Ayrica bunlar aydin degildir sadece tetikcilerdir.

İletiGönderilme zamanı: Prş Ara 04, 2008 17:21
gönderen borabey
talat paşa 1 ,
hiç merak etme ocak ayında hain kampanyanın açılması ile birlikte kampanyanın gülleri ve ufuk ötesi dikenleri kendilerini birer birer deşifre ve afişe edeceklerdir..

İletiGönderilme zamanı: Cum Ara 05, 2008 0:08
gönderen Çetin Taş
Arkadaşlar.

Gelin biz de bir bildiri yayınlayalım ve internet ortamında imzaya açalım.Bu bildiride özetle Ermeni Soykırımı iddialarının tamamen hayal ürünü olduğunu,tehcirin ise vatana ihanet eden Ermeni çetelerinin bir ürünü olduğunu ve bu tehcirden dolayı bir Türk evladı olarak en ufak bir üzüntü duymadığımızı haykıralım.

Ne dersiniz?Katılım bekliyorum,ne olur kısa ve öz cevap verin.

İletiGönderilme zamanı: Cum Ara 05, 2008 0:48
gönderen sessiz sedasız
çok yerinde bir fikir ama bu tür birşeyin internette de olsa insanlara duyurulması neticede yine medyaya işi.bu sahte aydınlara bu kadar yer veren satılık medyanın aynı şekilde bu tür bir kampanyanında reklamını yapacağını düşünmek belki biraz saflık olur ama kesinlikle sansımızı denemek lazım.

Kim adına özür diliyorsunuz?

İletiGönderilme zamanı: Cum Ara 05, 2008 13:54
gönderen Türk-Kan
Kim adına özür diliyorsunuz?

ERMENİ meselesinde yeni bir döneme giriyoruz. ABD’nin yeni yönetimi Ermeni lobileri ile yakın temasta. Nisan ayı bu kez Türkiye için daha da sancılı geçecek. Ermenilerin “soykırımı anma günü” olarak ilan ettikleri 24 Nisan’da Obama’nın yayınlayacağı mesajda hangi ifade yer alacak?

Obama soykırım kelimesini kullanacak mı? “Soykırımı tanıma” tasarıları parlamento gündemlerine alınacak mı? Biz bu sorulara kafa yorarken, Türkiye de Ermenistan politikasında köklü değişikliklere gitmeye hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Gül’ün Ermenistan’daki maçı izlemeye gitmesi ile ilişkilerin seyri değişti. Ermenistan’ın bugüne kadar hiçbir jesti görülmediği için Cumhurbaşkanı’nın gezisi de jestten öte anlamlara neden oldu. Bütün bu kafa karışıklığı süredursun, şimdi de aydın sıfatı taşıyan bazı kesimler; “Özür dileriz” adlı bir kampanya başlatmışlar. Kampanyaya destek veren isimlerin imza attığı metinde şöyle deniliyor:

“1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı ‘büyük felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”


Doğrusu bazı öğretim üyeleri ve gazetecilerden oluşan bu imzacı grubun girişimi beni şaşırtmadı. Ama bu imzacılara bazı soruları sorma hakkını da kendimde gördüğümü söylemeliyim. Mesela;

    -Siz kimden kim adına özür diliyorsunuz?

    -Sadece kendi adınıza özür diliyorsanız, neden bu işi bir yıl sürecek geniş katılımlı bir kampanyaya dönüştürüyorsunuz?

    -”Hedef internette bir yıl boyunca en yüksek katılımı sağlamak” diyorsunuz. Bu hedef bireysel tavır olarak açıkladığınız kampanya gerekçesiyle çelişmiyor mu? Bu bireysel bir hareket olsaydı tek başınıza özür dileyip geçmeniz yeterli olmaz mıydı? Neden “özür dileyen” sayısını artırmaya çalışıyorsunuz?

    -Kampanyaya sağlanan her katılım size bireysel olarak ne katacak?

    -Gazetelere yaptığınız açıklamalarda tarihi sorumluluk karşısında “resmi politikadan bağımsız” bireysel tavır sergilediğinizi ifade ediyorsunuz. Resmi politikadan bağımsız olmanızı gerektiren farklılık nereden kaynaklanıyor?

    -Resmi politika 1915 olaylarının “soykırım” olarak adlandırılamayacağını savunuyor. Siz bu söyleme katılmadığınız için mi kendinizi “resmi politikadan bağımsız” olarak nitelendiriyorsunuz? 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemiyorsanız, neden kendinizi “resmi politikanın dışında” tanımlıyorsunuz?

    -Özür dilemek için bir kusur işlenmiş olması gerekliliğini bildiğinize inanarak soruyorum; Madem bir kusur işlediğinizi düşünüyorsunuz, neden bu kusurun adını açıkça adını koymuyorsunuz?

    -Yoksa önce kamuoyunu hazırlayalım, imza kampanyasında hedeflediğimiz katılımı gerçekleştirelim. Kamuoyu oluşturduktan sonra 1915 olaylarının adını koyarız diye mi düşünüyorsunuz?

    -Eğer amacınız metindeki gibi adaletsizlik karşısında durmaksa, işgal atındaki Dağlık Karabağ’ın ve topraklarından kovulan 1 milyon Azeri kaçkının(mülteci) da hakkını aramayı düşünür müsünüz?


Lale ŞIVGIN, 5 Aralık 2008

İletiGönderilme zamanı: Cum Ara 05, 2008 18:05
gönderen Çetin Taş
sessiz sedasız kardeşim.
Elbette ki medyanın desteği olmadan bu türden bir hareket çok fazla duyulmaz.Ama biz kendi adımıza böyle bir çalışma yapıp,dost sitelerden yardım istersek ve belirli bir sayıda imzaya ulaşırsak,ondan sonra medya da bir şekilde bunu duyar.Duymazsa da duyururuz diye düşünüyorum.

Bu türden bir kampanyanın sessiz milyonların hislerine tercüme olacağına eminim.
Sevgiler.

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ara 06, 2008 5:16
gönderen Egeli
.

Özür dilemek mi?

İletiGönderilme zamanı: Pzt Ara 08, 2008 11:11
gönderen Türk-Kan
Özür dilemek mi?

Türk milletinin ve tarihinin aleyhine faaliyet göstermek için örgütlenmiş entelektüel bir ekip var. Bu ekibe dahil zatların eylem ve tavırlarının kendilerine özgü tercihlerin sonucu olmadığı bilinmektedir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti, Türk Tarihi ve Türk milleti aleyhine akla gelen her olayı saptırarak kullanmayı bir yerlerden aldıkları görevlerin gereği olarak yerine getirdikleri açıktır. Bu çerçevede kendilerine tahsis edilen yerli ve yabancı sınırsız imkânların bir kısmını kitleleri küresel projeler doğrultusunda yönlendirmekte kullanırlar. Sureti haktan görünerek gerçekleri özgürce ifade ettikleri duygusunu yaratmaya çalışırlar. Hemen hepsinin zihninin şekillenmesinde Amerikan ya da AB’deki güç merkezlerinin etkisi vardır. Diasporayla nasıl bir dirsek teması içinde olduklarını ise zaman zaman kendileri itiraf etmektedirler. Tarihçi olmadıkları halde tarihi yargılarlar. Ulusal ve uluslar arası belge ve arşivlerden habersiz oldukları halde bilgi sahibi gibi davranırlar. Kendilerini Türk milletinden hissetmedikleri halde Türk milleti adına “özür dileme” kampanyaları başlatırlar. Duygusal ve subjektif oldukları halde tarafsız görünürler.

Yıkım ekibi!

Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bu yıkım ekibi internette yaygın bir “özür dileme” kampanyası başlatıyormuş. Bazı gazeteci ve yazar kılıklı adamların önderliğinde başlatılması düşünülen bu kampanya “Ermenilerden” 1915 olayları, Rumlardan 6/7 eylül olayları ve mübadele dolaysıyla özür dilemek gereğini uzun zamandır savunuyorlardı. Yılbaşından itibaren de bunu geniş kitleler için yaygınlaştırmaya çalışacakları anlaşılmaktadır. Elbette kimin kimden “özür” dileyeceğine kendisi karar verir. Ancak Ermeni’den ya da Rum’dan “özür dileme” kampanyası düzenleyen bu kesimin “özrü” kimin adına yaptıklarının anlaşılması için hangi odakların adamı olduklarının da bilinmesi gerekir. Bu nedenle sözü edilen grubun kamuoyuna, dedelerinin 1915’li yıllarda hangi tarafın mensubu olduğunu dürüstçe açıklama borçları vardır.

Mavri Mira Cemiyeti, Pontus Rum Cemiyeti, Hınçak Komitesi, Makabi ve Alyans İsrailit Cemiyetleri, Kürt Teali Cemiyeti, Teal-i İslam Cemiyeti, İngiliz Muhipleri Cemiyeti, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Wilson Prensipleri Cemiyeti’dir 1915’lerde aleyhimize çalışanların mensup oldukları... Özürcülerin dedelerinin yukarıdaki cemiyetlerden hangisine mensup olduklarını açıklamaları “özür dileme kampanyası” nın daha da anlamlı bir hal alması bakımından önemlidir.

Aidiyetlerinizi açıklayınız!

Bu düne takılıp dünde kalan grup, gerçekte “tarihle yüzleşmek” adı altında Türkiye’nin kuruluş iradesini yargılamaktadır. Bu zevatın gerçekte insanlığın çektiği acıyla zerre misali ilgileri olsa dünden önce bugün bütün insanlığın gözleri önünde yaşanan insanlık suçları ve travmalarıyla ilgili olmaları gerekirdi. Örneğin Amerika’nın işgal ettiği ülke olan Irak’ta bir milyondan fazla insanın öldürüldüğünden bahsediliyor. Bugün Azerbaycan’da büyük bir kısmı katliama uğrayarak yok edilmiş, kalan kısmı da yerinden yurdundan sürgün edilerek kaçkın duruma düşmüş yüz binlerce insan var. Yunanistan’ın Avrupa’nın göbeğinde Avrupa ülkesi olarak Batı Trakya Türkleri için bölgeyi dünyanın en büyük hapishanesine çevirdiği biliniyor. Buna rağmen bu zatların kendileri dün için, efendiler önünde eğilmeye, iğdiş edilmeye, diz çökmeye ve özür dilemeye karar vermiş olabilirler! Bu onların bileceği bir iştir. Ancak yapılan işin ahlaki olabilmesi için özürcülerin acilen aidiyetlerini açıklamalarına ihtiyaç vardır!

Güncel acılara ve insanlık suçlarına yönelik olarak kıllarını dahi kıpırdatmayanların bundan yüz yıl öncesi olaylarına takılıp kalmaları manidardır. Bu zevatın yüz yıl önce Türklerin Balkanlarda, Rusya’da, Adalarda, Kafkasya’da nasıl bir yok ve sürgün edilme projesi sonucu Anadolu’ya doğru yola çıktıklarını görmezlikten gelmesi ayrı bir handikaptır. Mesailerini varsa yoksa Rum, Ermeni, azınlık, bölücü, terörist ve çetecilerin çektiği sıkıntılar üzerine yoğunlaştıranlar eğer ajan değillerse yabancılaştırılmış yerlilerdir.



Özcan YENİÇERİ, 08.12.2008

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 09, 2008 12:37
gönderen Çetin Taş
Osmanlı Devleti'nin son yıllarında,başta Rus ve Fransız Devletleri olmak üzere çeşitli Avrupa devletleri ve ABD'nin de her türlü desteği ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Ermeniler tarafından katledilen ve soykırım uygulanan Türk vatandaşları için,bu olaylarda doğrudan sorumluluğu olan taraflar adına,aşağıda adı yazılı ülkelerin meclisleri tarafından

-ERMENİSTAN
-RUSYA FEDERASYONU
-FRANSA
-ABD
-İNGİLTERE
-YUNANİSTAN

Osmanlı Devleti'nden sonra Anadolu'da kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları olan Türk Halkı'ndan özür dilemelerini istiyoruz.TÜRK SOYKIRIMI yapıldığını kabul etmelerini istiyoruz.Soykırım kurbanlarının hayatta olan yakınlarının her türlü tazminat haklarının kabul edilmesini istiyoruz.


Türk Halkı adına Türkiye'nin gerçek aydınları yani mühendisleri,doktorları,mimarları,öğretmenleri,öğrencileri,avukatları ve türlü mesleklerden Türk vatandaşları.






Not:Hazırladığım metin bu şekilde.Bu metni beğeninize sunuyorum.Eğer onaylarsanız çeşitli dillere çevireceğim ve önce sitemizde ve sonra da internet ortamında imzaya açacağım.

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 09, 2008 12:58
gönderen bezgin
Bugün icin en etkili medya internet videolaridir. Düsünülen imza kampanyasi ile ilgili bir video yapilirsa, önüme gelen her siteye yükleyebilirim, bu da benim sözüm.

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 09, 2008 14:16
gönderen talat pasa 1
Sayin Tas
Almanyaninda kendine göre büyük ermenisdan Purojesi var.

Bunun Kitabida var
kaynak yayinlarinda cikdi.

Yazar Selami kilis-Ermeni Sorunu Ve Almanya.

Ermeni meselesinde Almanya ninda cok büyük rolü vardir diye düsünüyorum.

Zaten Türkiyedende Bir sürü ne idi belirsiz Kisileri Devsirerek Ermeni uzmani olarak dünyaya tanitiyorlar.

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 09, 2008 16:51
gönderen Çetin Taş
talat paşa kardeşim.Haklısın.Günümüzde zaten detseklemeyen Avrupa ülkesi neredeyse yok gibi.Ama ben o dönemi özellikle metnin merkezine yerleştirmeliyiz diye düşünüyorum.Yani 1.Dünya Savaşı yıllarını.
Yoksa bugün Arjantin'den,Lübnan'a kadar Ermenilerin yalanlarını destekleyen pek çok ülke var.
Sevgiler.

bezgin kardeşim.O da ayrı bir proje olsun.

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ara 10, 2008 5:21
gönderen BORDO BERELİ
Anket internet ortamında imzaya açılırsa müthiş bir destek sözü benden en az 1.000.000 kişiyi kampanyaya yönlendiririm bu da benim sözüm olsun. Dönemin Ermeni sorunu sorumlusu devletlerinden Hollanda'yı unutmayalım çekirdek kadroda o da var çünkü Berlin antlaşması sırasında kararlaştırılan bölgenin Ermeni vilayeti iki kısıma ayrılacak her iki bölgeye Avrupalı devletlerce hıristiyan müfettişler atanacaktır diye madde konulduğunda alınan karar neticesinde bölgeye Hollandalı bir müfettişte gönderilmiş yaklaşan dünya savaşı ve çatışma ortamını başlaması sebebiyle görevlerine çok geç başlayan müfettişler apar topar ülkelerine dönmüştür.