1. yüz (Toplam 1 yüz)

Memleketimden "Hayır"cı Manzaraları / BURSA ve GAZİANTEP...

İletiGönderilme zamanı: Sal Ağu 31, 2010 21:31
gönderen TÜRKK
SABRİYE KAN, SORGUSUZ SUALSİZ GÖZALTINA ALINDI

Arınç’ı CUMOK şapkasıyla dinlemek polise göre suç

BURSA (Cumhuriyet) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın geçen perşembe günü Bursa Orhangazi ilçesinde mitingini, Cumhuriyet Okurları Kulübü (CUMOK) yazılı şapkayla izlemek isteyen Sabriye Kan, hiçbir neden gösterilmeden gözaltına alındı. Bir süre polis merkezinde tutulduktan sonra serbest bırakılan Kan, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Orhangazi’deki mitingini izlemeye giden Kan, hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındı. Kan, “Miting alanına herkes gibi üstüm aranarak girdim. Başımda da CUMOK şapkası vardı. Yarım saat alanda kaldım. Önce AKP’li ilçe yöneticileri konuştu. Onları dinledim. Arınç kürsüye çıkmaya hazırlanıyordu. Yanıma gelen polisler beni aralarına aldılar ve emniyete götürdüler. Bir gerekçe göstermediler” dedi. Arınç’ın mitingi bittikten sonra serbest bırakıldığını ifade eden Kan, şöyle konuştu:

“Bir yandan kadın hakları ve engelli haklarından söz ediyorlar, bir yandan da sorgusuz sualsiz bir kadını gözaltına alabiliyorlar. Engelli oğlumu eşimin dükkânına bırakıp her gelen siyasetçiyi dinlediğim gibi Sayın Arınç’ı da dinlemek istedim. Fakat faşizan bir tutumla karşılaştım. İftar saatine yakın beni bıraktılar. Ne yemek yapabildim ne bir şey. Engelli yavrumu akşam akşam aç bıraktılar, beni kadın halimle hiçbir gerekçe göstermeden ve eşime haber vermeden karakola aldılar. Bunların demokrasi anlayışları bu mu?”

Mesai bitiminde salıverildiğini, bu nedenle aynı gün suç duyurusunda bulunamadığını belirten Kan, ertesi gün olayla ilgili Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğunu bildirdi.










‘Polis, ‘Hayır’cı genci tehdit etti’

BEKİR ŞAHİN


GAZİANTEP - Gaziantep’te üzerinde “hayır” yazılı tişört giyen 17 yaşındaki Gültekin Çelik gözaltına alındı. Yaklaşık 2 saat gözaltında tutulan Çelik’in polisler tarafından “Okul hayatınız bitti” denilerek tehdit edildiği ileri sürüldü.

CHP İl Başkanı Hasan Öztürkmen dün konuyla ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında “Başbakan 17 yaşında idam edilen Erdal Eren için ağlarken 17 yaşında bir gencin ‘Hayır’ tişörtü giymesine bile tahammül edilemiyor. Bu kişilerin bu ülkeye nasıl demokrasi getireceğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” dedi. Öztürkmen olayın peşini bırakmayacaklarını vurguladı.




Cumhuriyet, 31 Ağustos 2010, Sayfa #4,




[img]http://a.imageshack.us/img255/2033/httpwwwcihanduracomimag.png[/img]

Re: Memleketimden "Hayır"cı Manzaraları / BURSA ve GAZİANT

İletiGönderilme zamanı: Prş Eyl 02, 2010 19:43
gönderen TÜRKK
HALKEVİ ÜYESİ İKİ GENÇ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU



[img]http://a.imageshack.us/img687/4696/hayircianakkale.jpg[/img]
Hayır bildirisi dağıttığı için polisler
tarafından gözaltına alınan Mehmet Öztürk.

Polisten hayır dayağı iddiası

MEHMET CELEN


ÇANAKKALE -
Çanakkale Gelibolu’da “AKP’nin anayasasına hayır” bildirisi dağıtan Halkevi üyesi 2 genç, polis tarafından gözaltına alındı. Karakolda polislerin darp ederek kendilerine işkence yaptığını savunan gençler, serbest kaldıktan sonra Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı’na polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Çanakkale’den Gelibolu’ya giderek, burada pazar esnafı ve alışveriş yapan insanlara bildiri dağıtıp pazaryeri civarında bulunan işyeri sahiplerinin talepleri üzerine afişleme yaptıklarını kaydeden gençlerden Mehmet Öztürk, “Gördüğümüz ilgi ve halkın AKP’ye olan tepkisi, belli ki fincancı katırlarını ürkütmüş. Bir anda polisler etrafımızı sarıp bizi karakola götürdüler” dedi. Vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri görülen Öztürk, Ferhat Aslan’la birlikte yaşadıklarını şöyle anlattı: “Sivil giyimli, ancak polis olduğunu söyleyen iki memur, bizi isnat edilen suçu kabul eden ifade vermeye zorladı. Biz kabul etmeyince bağırıp hakaret etmeye başladılar. Ardından sağlık raporu almak için hastaneye gitmek üzere karakoldan çıkarıldığımız sırada benim sırt çantama zorla el koymaya kalkan 6-7 polis, bizi yeniden döverek ve küfrederek karakolun içine soktular. Karakolun içinde de küfür ve tehdit ederek saldıran polisler kayıtta olan kameraları fark edince saldırıya son verip bizi doktor kontrolüne götürdüler. Polis otosunun içinde de şiddet uyguladılar. Hastanede tüm hastaların ve sağlık personelinin gözü önünde ‘Siz vatan hainisiniz, teröristsiniz. Dağa çıkın da savaşalım, böyle uğraşmayalım sizinle’ diye tacizlerini sürdürdüler. Karakola geri getirilişimizde yine küfürlere ve tehditlere maruz kaldık.”



Cumhuriyet, 2 Eylül 2010




[img]http://a.imageshack.us/img828/2033/httpwwwcihanduracomimag.png[/img]

Re: Memleketimden "Hayır"cı Manzaraları / BURSA ve GAZİANTEP

İletiGönderilme zamanı: Prş Eyl 02, 2010 22:14
gönderen TÜRKK
Hayır pankartı olay yarattı


Görevliler pankartı zorla alıp, taraftarı dışarı atınca, seyirciler ıslıkla protesto etti.



Resim

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası (B) Grubu’nda yapılan ABD-Tunus maçında, 12 Eylülde yapılacak referandum ile ilgili pankart açan taraftarlara güvenlik güçlerince müdahale edildi.

Abdi İpekçi Spor Salonu’nda yapılan maçın son periyotunda pota arkası tribünde bir grup taraftar, referanduma ilişkin bir pankart açtı.

Resim

Bunun üzerine güvenlik güçleri o bölgeye giderek, taraftarların elinden pankartı zorla aldılar.

Görevliler, pankart açan taraftarları dışarı çıkarırken, salondaki diğer seyirciler bu olayı ıslıklarla protesto etti.



Gerçek Gündem, 2 Eylül 2010




[img]http://a.imageshack.us/img59/2033/httpwwwcihanduracomimag.png[/img]

Re: Memleketimden "Hayır"cı Manzaraları / BURSA ve GAZİANTEP

İletiGönderilme zamanı: Cum Eyl 03, 2010 18:08
gönderen TÜRKK

AFYON'DAN TÜYLER ÜRPERTİCİ HABERLER


Sayın büyüklerim ve meslektaşlarım,

sayın başbakan Antalya ve Isparta'dan sonra, şehrimizi de ziyaret edip bizden de EVET oyu istemeye geldi. Miting kalabalık geçsin diye köylerden, belediyenin otobüsleri ile adam taşınmış olsa da çok kalabalık bir miting değildi açıkcası. Emirdağ ilçesinden -oradaki köylülerden öğrenilen bilgiye göre- 20 Türk Lira'sı karşılığında mitinge davet aldıklarını da duyduk zaten. Miting alanı da buna paralel olarak kara çarşaflılarla, gariban-köylü kıyafetli kadınlar, yaşlılar ve çocuklarla doluydu. Herbirinin başında EVET şapkası, ellerinde de partilerine ait bir bayrak ve pembe-kırmızı renkli (!) Türk Bayrakları vardı. Aslında bir örnek de ben almak istedim o bayraklardan bir anı(!) olsun diye miting dağılırken ama, o sırada olan bir hukuksuzluk ve zorbalık örneği olan dikta yönetiminin yaklaşan ayak sesleri daha çok dikkatimi çekti!

Resim

İşçi Partisi, Parti binasından 3-4 arkadaş, binadan aşağı doğru bir pankart sarkıtmaya çalışıyorlardı. Pankart açıldı, üzerinde "TÜRKİYE'Yİ BÖLEN AÇILIMLARA, CUMHURİYETİ YIKAN ANAYASA'YA HAYIR!" yazıyordu. çok hoşuma gitti. "Keşke dedim miting sırasında yapmış olsalardı daha çok insan görme şansı bulurdu"

Fakat benim bu düşünce süremin tamamlanmasına bile fırsat bırakmadan elleri telsizli takım elbiseli adamlar, koşuşturmaya başladılar. Parti binası önünde pankartı asıp aşağı inen partililerle küçük bir tartışma yaşandı. Sonra yerel üniformalı polis de devreye girdi. Koşuşturmalar arttı. Matrix filmindeki Trinity'nin üzerine çullanan siyah giyimli bir sürü ajanın üşüştüğü sahneyi yönetmenin tepeden açıladığı bir kamerayla çekip de hamam böceklerinin ava saldırmaları gibi yansıttığı yakalama sahnesi parti binası
önünde yaşandı. Sonra artan polis sayısı ve gelen polis minibüsleri ile olay iyice bir yakalama operasyonuna dönüştü. Tabii bu arada pankart çoktan indirilmişti. Dışarıdan seyretmeye ve ne olduğunu anlamaya çalışan halk olay yerine elbette ki yaklaştırılmadı. Basın mensuplarının görüntü alması bile etten duvar haline gelen polis memurları tarafından engellendi. Ama, konumum itibarıyla benim görebildiğim, parti binasının içinden çıkarılan arkadaşların -ki çok da düzgün ve aydın görünümlü gençlerdi- bileklerinde kelepçeler olduğu halde, alelacele polis araçlarına bindirdikleri idi. !!!

O parti yasal bir parti, o pankart yasal olarak açık kalmasına müsaade edilen bir partinin binasından aşağıya sarkıtılmış bir bilgilendirme yazısı, o yazı ki içerisinde hiç bir hakaret sözcüğü içermemekte ve o yazının asılması- asılmamasına kimse karışamayacağı halde Afyon'a ait bile olmayan vasıfları sadece başbakanlığın korumaları olmak olan kişiler tarafından böyle bir zorbalıkla nasıl indirilebilir ??

Yerel polis nasıl olur da, onları alıp böyle birer adi suçluymuş gibi karakola götürebilir?

Ayrıca Afyonkarahisar Kalesi'nden sarkıtılmış olan DEVASA boyutlardaki EVET pankartı asılı haldeyken, başka bir görüş belirtmek için, kendi parti binasına, asılan bir başka pankartı böyle bir usulsüzlükle indirebilirler?


Basın özgürlüğünün ve anayasal hakların hiçe sayıldığı bir zamandayız.

Halkın bilgilendirilmesini engellemenin her türlü usulsüz yolu deneniyor.


--
HAFİZE ÇOBANOĞLU,
Afyon Tabib Odası Yönetim Kurulu Üyesi, 23.08.2010




Resim

Re: Memleketimden "Hayır"cı Manzaraları / BURSA ve GAZİANTEP

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eyl 08, 2010 0:14
gönderen TÜRKK
 : HAYIR’A MEYDAN DAYAĞI


İP’lilere demir sopalı saldırı

ESKİŞEHİR / BURSA/ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Antalya’da “hayır” kapmanyası yürüten İşçi Partisi üyeleri saldırıya uğradı, 5 kişi* yaralandı. Eskişehir’de DSP ve Hayır Platformu’nun araçlarına saldırı düzenlenirken, Bursa’da TGB üyesi Türkan Aygün, Başbakan Erdoğan’ın karikatürünün yer aldığı bildirileri dağıttığı için 4 saat gözaltında tutuldu.

İşçi Partisi üyeleri referandum çalışmaları kapsamında Antalya’nın Belek ilçesinde bildiri dağıtırken, 20 kişilik demir sopalı bir grubun saldırısına uğradı. Saldırıda İP İl Başkanı Bilal Şimşir’in de aralarında bulunduğu 5 partili yaralanarak hastaneye kaldırıldı. İşçi Partisi Antalya İl Sekreteri Ekrem Demir, saldırgan grubun bir esnafın dükkânından çıktığını ifade ederek, saldırının AKP’li Belek Belediye Başkanı tarafından yönlendirildiğini ileri sürdü.



Eskişehir’de tansiyon tırmanıyor

DSP Eskişehir İl Başkanı Nihat Çuhadar, “Önceki gece saat 03.00’te Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi’nde park halindeki aracımızdaki ‘hayır’ cümlesinin üzerine sprey boya ile ‘evet’ yazan AKP’li gençler arkadaşlarımızca görülünce kaçarak Bağlar semtindeki AKP’nin araçlarına saklanmaya çalışmışlardır” dedi. Eskişehir’de de Hayır Platformu’nun aracı Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’nde 40-50 kişilik grubun saldırısna uğradı.


Karikatürlü bildiriye 4 saat gözaltı

Bursa’da Başbakan Erdoğan’ın, Gırgır dergisindeki karikatürünün yer aldığı bildirileri dağıtan Uludağ Üniversitesi öğrencisi Türkan Aygün, polis tarafından gözaltına alınarak 4 saat karakolda tutuldu. Aygün’ün gözaltına alınması CHP ve İP yöneticilerinin de desteklediği bir açıklamayla protesto edildi.



Cumhuriyet, 6 Eylül 2010


(*) Bildirenin notu: İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, yaralı sayısının 10 olduğunu açıkladı.



Resim

Re: Memleketimden "Hayır"cı Manzaraları / BURSA ve GAZİANTEP

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eyl 08, 2010 19:50
gönderen TÜRKK
CHP'li kadınlara çifte dayak!

Hayır broşürü dağıtırken demir çubuklu saldırıya uğrayan CHP'li kadınlar karakolda da dayak yediklerini iddia etti.


CHP İstanbul Bahçelievler İlçe Örgütü'nün Kadın Kolları Üyeleri ''Hayır'' broşürü dağıtırken sopalı saldırıya uğradı. Karakola şikayet için giden kadınlar, polisten dayak yediklerini de söyledi.

Saldırıyı kınayan CHP MYK Üyesi Gürsel Tekin, "AKP'liler evet çıkarsa umuduyla, 12 Eylül sonrasının provasını yapıyor" dedi.

CHP Bahçelievler İlçe Örgütü'ne bağlı Kadın Kolları'nda faaliyet yürüten Gülhan Atılır, Eda Özdemir ve Nuray Taşan Fatih Caddesi üzerinde broşür dağıtırken, "AK Parti"li olduğunu söyleyen bir kişi, "Bu mahalleye giremezsiniz" dedi. Kadınların "Neden" diye sorması üzerine, ismi öğrenilemeyen kişi "Burası AK Parti'nin mahallesidir, bu broşürleri dağıtamazsınız" dedi.

CHP'li kadınlar bu sözlere tepki göstermesi üzerine, elindeki sopayı Gülhan Atılır, Eda Özdemir ve Nuray Taşan'a vurmaya başlayan saldırgan çevre sakinlerinin araya girmesiyle uzaklaştı. Bu sırada saldırın etkisiyle bayılan ve fenalık geçiren üç kadın, çevre esnafının yardımıyla karakola götürüldü.

CHP Kadın Kolları Üyesi Gülhan Atılır, Eda Özdemir ve Nuray Taşan şikayetçi olmak üzere gittikleri Yenibosna'daki 75. Yıl Polis Merkezi'nde de polisler tarafından sopayla dövüldüklerini söyledi. CHP'li kadınlar polisin kendilerine yönelik tavrına anlam veremediklerini de belirtti.


Resim


CAMİLERE GİREMİYORUZ

Olayın duyulmasının ardından CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek'le birlikte basın toplantısı düzenleyen CHP'li kadınlar, başından geçenleri anlattı. Saldırıya uğrayan kadınlar adına konuşan Eda Özdemir, girdikleri mahallelerde kendilerine 'Burası AKP mahallesi, giremezsiniz' denildiğini belirterek, şunları söyledi:

"Dün referandum çalışmaları kapsamında mahallelerde geziyorduk. Bize saldıran beyefendiye referandumla ilgili bilgi vermek istedik. İlk önce Kılıçdaroğlu'na hakaret etti. Daha sonra kendisinin dolandırıcı olduğunu söyledi. Ben de kendisine 8 yıldır iktidarda olduklarını, belgelerle konuşmaları gerektiğini söyledim. Ondan sonra hakarete başladı. Ağıza alınmayacak küfürler etti. Biz de Tayyip Bey'in yaşadığı hayatla kendi hayatına bakmasını söyledik. Sonra bize kadına söylenemeyecek küfürler etti. Daha sonra evine girdi ve biz apartmandan dışarı çıktığımızda arkamızdan sopayla geldi. Biz camide elimizi yüzümüzü yıkamak istesek bile hakaret işitiyoruz. Burası AKP'nin mahallesi, gelmeyin buraya, diye taciz ediliyoruz."


TEKİN: 12 EYLÜL SONRASI İÇİN PROVA YAPIYORLAR

CHP'li kadınların uğradığı saldırıyı sert bir dille protesto eden CHP MYK Üyesi Gürsel Tekin ise "Bu tip saldırılar artık münferit olmaktan çıktı. Sistemli bir saldırı haline dönüştü" dedi. AKP'nin en büyük korkusunun referandumda"hayır" çıkması olduğunu söyleyen Tekin, "Bu yüzden de git gide saldırganlaşıyorlar" ifadesini kullandı.

AKP'lilerin Yenibosna'da yaptığı saldırının "basit ve münferit olmadığı"nı belirten Tekin, "Bu toblolarla 12 Eylül'de evet çıkarsa daha çok karşılaşacağız. AKP'liler iktidarı vermemek adına, her türlü çılgınlığı yapabilirler. Bu yaşananlar, 12 Eylül sonrası yapılacakların küçük bir provası. AKP sokakta gücünü sınıyor" dedi. Tekin, CHP'li kadınların büyük tehdit altında olduğunu da belirterek, "Bu saldırının sorumlularının peşini bırakmayacağız" ifadesini kullandı. Tekin, saldırıyı duyar duymaz CHP Bahçelievler İlçe yöneticilerini aradığını da belirterek,"Ankara'da olduğum için telefonla bilgi aldım. Saldırıya uğrayan arkadaşlarım yalnız olmadıklarını bilmeliler" dedi.



İnternet Haber, 7 Eylül 2010

Re: Memleketimden "Hayır"cı Manzaraları / BURSA ve GAZİANTEP

İletiGönderilme zamanı: Prş Eyl 09, 2010 20:20
gönderen TÜRKK
 : İSTANBUL, İZMİR VE DENİZLİ’DE SALDIRI


Yeni Parti üyelerine sopalarla saldırdılar

Haber Merkezi - İstanbul Bahçelievler’de CHP’li kadınların sopalı saldırıya uğramasının ardından Ümraniye’de de “12 Eylül’de neden ‘HAYIR’ diyoruz” başlıklı broşür dağıtan Yeni Parti (YP)  üyeleri saldırıya uğradı.

Saldırıyı, “korkunçtu” sözleriyle değerlendiren YP Kadıköy İlçe Başkanı Gülbin Ergör, “O an Yunus polisleri gelmeseydi linç edilmiştik” dedi. Saldırıda metal bir sopayla vurulması sonucu başından yaralanan Ümit Dayıoğlu, “Etrafımızı saranlar çember sakallıydı. Gözlerinden nefret okunuyordu” diye konuştu.

Türkiye Gençlik Birliği’nden (TGB) yapılan açıklamaya göre, İzmir Konak’ta 4 üyelerinin ‘hayır’ çıkartması yapıştırırken hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındığı bildirildi. Açıklamada, “Hayır, bildirisi dağıtan, hayır afişi asan, hayır tişörtü giyen gençler sorgulanıyor. Yetmiyor kelepçeleniyor. Gençlik saldırılardan yılmayacak” denildi.

Denizli’de ise emekli öğretmen İlhan Piyan, geçen pazartesi günü, evinin karşısındaki inşaatta asılı olan ve üzerinde ‘Sevdamız millet, kararımız evet’ yazılı dev afişi indirmek istedi. Piyan, afişin iplerini kesmeye çalışırken, kendisini görerek inşaata çıkan 2 kişinin sopalı saldırısına uğradı. Piyan kaçmaya çalışırken, inşaatın birinci katından yere düşerek yaralandı.


Resim



Cumhuriyet, 9 Eylül 2010