1. yüz (Toplam 1 yüz)

Umutlarımızı Yok Ettiniz, Hayallerimizi Öldürdünüz… ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 17, 2020 10:33
gönderen Gamze Okur
“Umutlarımızı Yok Ettiniz, Hayallerimizi Öldürdünüz…”


Gökyüzünü, güneşimizi, ışığımızı kararttınız.

Düşlerimizi, gülüşlerimizi, umutlarımızı çaldınız.

Tüm renkler siyaha, tüm zamanlar geceye döndü.

Kara bulutlar kapladı dört bir yanımızı… İçimizi dışımızı, sağımızı, solumuzu…

Her yer zifiri karanlık şimdi.

Yaşama sevincimizi bitirdiniz.

“Sayenizde sayeban olduk,” (A. İlhan) sayenizde insana, insanlığa olan inancımızı yitirdik.

Nasıl iştir bu? Namaz kılanlar haram yiyor; kılmayanlar yemiyor. Namaz kılanlar yalan söylüyor, kılmayanlar söylemiyor.

Adam, “Ben dindarım, mollayım, hacıyım” diyor, sonra da onun bunun çoluğuna çocuğuna, kızına, ırzına, namusuna sataşıyor; demeyenler işiyle gücüyle uğraşıyor, yolunda yürüyor.

Neye, kime inanacağımızı, neye, kime güveneceğimizi şaşırdık.

Geleceğe umutla bakamıyoruz artık. Çocuklarımızı okullara umutla gönderemiyoruz. Çünkü okulu bitirseler bile onların iş bulacağından emin değiliz.

Yüzbinlerce üniversiteli genç, işsiz güçsüz ortalıkta dolaşıyor. Bir kesimi yurt dışına gitti…

Çocuklarımız yarınından emin değiller. Diplomalar, sınavlar işe yaramıyor artık. Bir mesleğe girmek istiyorsan eğer iktidarda bir yakının, tanıdığın olacak…

Yarınlarımızı çaldılar…

Kimse işyeri açmıyor, açamıyor. Kimse bir meslek dalına sermaye yatıramıyor. Çekiniyor. Korkuyor. Çünkü sokaklar, caddeler kepenkleri indirilmiş dükkânlarla dolu…

Gariban, yoksul halk her geçen gün biraz daha yoksullaşıyor, ele güne muhtaç hale geliyor.

Ama bir avuç politikacı, tespihli, sakallı adam köşklerde, yalılarda, konaklarda, villalarda, saraylarda yaşam sürüyor.

Yoksul insanlara vaat ettikleri cenneti bu dünyada kendileri yaşıyorlar…

Tümü de her geçen yıl biraz daha zenginleşiyor, servetine servet katıyor. Bir taraftan da Cuma Hutbelerinde halka sükûnet, sabır tavsiye ediyorlar, diyorlar ki:

"İçinde yaşadığımız bu aziz milletin ve bu müstesna toplumun değerini bilelim. Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu paylaşalım.

Hal ve hareketlerimizle birbirimize sükûnet, huzur ve muhabbet aşılayalım.

Başta eşimiz ve çocuklarımız olmak üzere güler yüzümüzü, güzel sözümüzü, insaf ve anlayışımızı kimseden esirgemeyelim. Böylelikle hem kendimiz hem de çevremizdekiler için hayatı kolaylaştıralım."


Arkasından da ekliyorlar:

"Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir."

Hutbenin bir yerinde de “Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu paylaşalım.” Diyorlar.

Ama ben şimdiye dek onların yokluğu paylaştıklarını, “Ülke zor günlerden geçiyor” diye, harcamalarını, lüks masraflarını kıstıklarını hiç görmedim.

Bunu yapmadıkları gibi, bir de “Eşlerimize ve çocuklarımıza güler yüz gösterip, güzel söz söylememizi” öneriyorlar.

Aç ve perişan insanlar, sömürülen insanlar haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında nasıl güleryüz gösterirler, nasıl sabrederler, nasıl susup otururlar?

Sen onun fabrikasını satacaksın, hem de yüzyıllık fabrikalarını, ama yeni işyerleri açmayacaksın, yeni iş alanları yaratmayacaksın, çoluğu çocuğu ile onu açlığa mahkûm edeceksin; topraklarını yabancılara peşkeş çekeceksin, ormanlarını madencilere, yangınlara teslim edeceksin, ondan sonra sabretmesini, yoksulluğa dayanmasını isteyeceksin…

Sabrın da bir sonu vardır.

Ne demişti Hz. Muhammet?

“Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır…”

Şimdi bu ortamda, bu talan ortamında ülkemizde gerçekleştirilen, hem de gözümüzün önünde gerçekleştirilen bu kadar haksızlık, hukuksuzluk karşısında susan mı Müslümandır, susmayıp hakkını arayan mı?

Şimdi bu vurgun ortamında, ülkemizde gerçekleştirilen yüzlerce yolsuzluğu, hırsızlığı, ahlaksızlığı sineye çekip, susup oturan mı dilsiz şeytandır; yoksa haksızlıklar karşısında direnen, hakkını arayan mı dilsiz şeytandır?

Hangisi Hz. Muhammet’in emirlerine uymaktadır? Ne dersin çember sakallı, takkeli, sarıklı molla?

Sen tacizler, tecavüzler, yalanlar, talanlar karşısında bir kez olsun laf ettin mi?

Sen hiç yok edilen tarım, sanayi karşısında üzüntünü, memnuniyetsizliğini dile getirdin mi?

Haksızlıklar, hukuksuzluklar, işsizlikler, yoksulluklar, dolar yükselişi karşısında bir kez olsun sesini yükselttin mi?

Gerçekler karşısında neden susuyorsun. Neden haklının yanında yer almıyorsun? Sen yoksa “Dilsiz Şeytan” mısın?

(alieralp37@gmail.com)

Re: Umutlarımızı Yok Ettiniz, Hayallerimizi Öldürdünüz… ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 17, 2020 16:12
gönderen Gamze Okur
Kalemine, yüreğine sağlık sevgili Ali Eralp. Herkes okumalı bu yazıyı...

Re: Umutlarımızı Yok Ettiniz, Hayallerimizi Öldürdünüz… ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 18, 2020 9:48
gönderen Ali Eralp
Teşekkürler sevgili Gamze. Sağolasın, varolasın. Selamlar, sevgiler.

Re: Umutlarımızı Yok Ettiniz, Hayallerimizi Öldürdünüz… ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 18, 2020 15:45
gönderen Gönül Pınar Atacı
Sevgli Gamze'nin bu çok değerli, özlü ve önemli düşüncesini ve tavsiyesini harfi harfine aynen ve tamamen paylaşıyor, sevgili Ali'ye ben de en yürekten tebrikler ve teşekkürler gönderiyor, konuya ilişkin benzer bir dizeyi ithaf ediyorum :

BU İHANET VE MELANET CEZASIZ KALMAYACAKTIR

Bu eski ve yeni mandacılar
Ve açık ve gizli mafyacılar,
Bu dinsiz dinci çağdaş Muaviyeci’ler
Ve asla utanmaz arlanmaz takiyeciler,
Bu nihilist, nepotist, deist ve şövenist diktatörler
Ve faşist, militarist ve emperyalist provokatörler,
Yani tüm bu BOP’cular yani bu MONDROS ve SEVR hortlakları
Ve yerel, bölgesel ve küresel açık ve gizli Beşinci Kol uşakları,

Hiçbir ilahi,insani,vatani, milli, hukuki ve ahlaki kural gözetmeden,
Ve bebe,çocuk,ana,baba,gebe,lohusa,kız,kızan,dede,nine demeden
Yediden yetmişe herkesin hayatını kararttılar.
Yurdu ve ulusu zifiri karanlığın dibine attılar.
Ülkeyi milyonlarca yabancı için tam bir yol geçen hanına çevirdiler
Ve binlerce gizli ajanın ve provokatörün cirit alanına döndürdüler
Bütün ulusal ve toplumsal değerleri satıp savurdular.
Tüm yurda, ulusa ve orduya hayin tuzaklar kurdular.

Bu açık ve gizli ihanet ve melanet,cezasız kalmaz ve kalmayacaktır.
Kutsal, ulusal ve toplumsal öc er ya da geç ama mutlaka alınacaktır.

Gönül Pınar Atacı, 18.Ekim.2020

Re: Umutlarımızı Yok Ettiniz, Hayallerimizi Öldürdünüz… ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eki 19, 2020 10:45
gönderen Ali Eralp
Teşekkürler sevgili Gönül. Kalemine, yüreğine sağlık. Dizeler direnç ve mücadele ruhu ile yüklü. Kutlarım seni. Selamlar, sevgiler...

"Bu açık ve gizli ihanet ve melanet,cezasız kalmaz ve kalmayacaktır.
Kutsal, ulusal ve toplumsal öc er ya da geç ama mutlaka alınacaktır."

Re: Umutlarımızı Yok Ettiniz, Hayallerimizi Öldürdünüz… ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Sal Eki 20, 2020 13:07
gönderen Asun Kale
Hem sevgili Ali'nin, hem sevgili Gönül'ün, her ikisinin de kalemine, yüreğine sağlık. Ne güzel vurgu yapmış sevgili Ali: "Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. (Hz. Muhammet). Dincilerin, yobazların en büyük eksiği bu. Halk açlık, yoksulluk içinde debeleniyor, sesi çıkmıyor. Fabrikalar satılıyor, sesi çıkmıyor. Tek dertleri para kazanmak... Başka sıkıntıları yok.

Sevgili Gönül'ün vurguladığı gibi: "Bütün ulusal ve toplumsal değerleri satıp savurdular.
Tüm yurda, ulusa ve orduya hayin tuzaklar kurdular."

Yazıklar olsun...

Re: Umutlarımızı Yok Ettiniz, Hayallerimizi Öldürdünüz… ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Sal Eki 20, 2020 14:33
gönderen Gönül Pınar Atacı
Tüm sevdiklerin ve sevenlerin ile birlikte en sağlıklı, en uzun, en mutlu, en başarılılı bir ömür boyu sağol varol sevgili Asun.