1. yüz (Toplam 1 yüz)

Sendikalar, Sendikacılar Ne Zaman Başlarını Kumdan Dışarı Çıkaracaklar? ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Çrş Haz 23, 2021 13:56
gönderen Gamze Okur
Sendikalar, Sendikacılar Ne Zaman Başlarını Kumdan Dışarı Çıkaracaklar?

Haksızlıklar, hukuksuzluklar, yolsuzluklar arşa yükseldi. Göğe erdi…

Rüşvetler, tehditler, şantajlar ortalarda, dillerde dolaşıyor.

Eroin, kokain ticareti almış, başını gitmiş. Eski politikacılar mafyadan aylık maaş alıyorlar. Sağır sultanlar bile duydu bunu. İşitmeyen kalmadı.

Yani kanalizasyonlar patladı. Lağım çukurlarına düştük…

Kanla, canla, başla kazandığımız vatan toprakları şimdi parsel parsel satılıyor…

Dişimizle, tırnağımızla, alın terimizle kurduğumuz fabrikalar yok edildi… Sıra geldi Makine Kimya Enstitüsüne, MKE’ye…

1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in top döküm tesisleriyle temelini attığı Makina Kimya Endüstrisi Kurumunu şimdi Anonim Şirkete, MKE AŞ’ye dönüştürmeye uğraşıyorlar…

Yani MKE özelleştirilmek isteniyor. Onun akıbeti de Tank Fabrikasına benzeyecek…

Ve hiç arsa kalmamış gibi, Validebağ Korusu ya da Adile Sultan Korusu, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan 354 bin m²’lik yeşil alan otopark yapılmaya çalışılıyor.

Ve kimlere ne sözler, ne vaatler verilmişse Kanal İstanbul’la tüm Türkiye’nin geleceği, güvenliği tehlikeye atılmak isteniyor.

Yollar, köprüler, taş ocakları açılıyor. Açgözlü, doymak bilmez inşaat çeteleri iş başında… Devlet kesesinden hazine garantileri veriliyor onlara…

Ama çiftçilere, esnafa zırnık koklatılmıyor. Tarım alanları, sebze ve meyve bahçeleri beton yığınlarına dönüştürüldü. Hesap soran yok.

Türkiye, dünyada kendi kendine yeten birkaç meyve ve sebze ülkesinden birisi iken şimdi dışarıdan ürün satın alıyor.

Sözün kısası ormanlarımız yakılıyor. Derelerimiz kurutuluyor. Yerlerine beton dökülüyor.

Peki, bütün bunlar olup biterken savcılar, yargıçlar, sendikalar, sendikacılar, sivil toplum kuruluşları nerelerde?

Ne ile uğraşırlar, ne yaparlar? Neden hiç sesleri, solukları çıkmaz?

Neden vatanımızı ve insanlarımızı savunmazlar? Neden görevlerini yerine getirmezler?

Sizin bu korkak politikalarınız ve uygulamalarınız yüzünden ne işçi hakları kaldı, ne işçi hukuku… Ne insan hakları kaldı ne demokrasi…

Ne doğa kaldı ne hayvan…

Atatürk’ümüz de sizin gibi korkak ve pısırık olsaydı, kim kurtaracaktı bu vatanı?

İşçi, üretimden gelen gücünü kullanarak, vurduğu yerden ses getiren, politik gidişe yön veren, sosyal bir sınıf demektir.


1990’larda 70 bin işçinin katıldığı Büyük Madenci Yürüyüşü ile hükümetler devrilmişti.

Şimdi nerede o güç? Vatan toprakları talan edilirken, vatan toprakları beton yığınına çevrilirken, işyerleri satılırken TÜRK-İŞ ne yapar? Bu ülke sizin de ülkeniz değil midir?

Halkımız zamlar, vergiler altında ezilirken, hiç içiniz yanmaz mı, yüreğiniz sızlamaz mı?

Atatürk’e, Cumhuriyet’e, Ulusal Kurtuluş savaşımıza saldırırlar, söverler, oralı bile olmazsınız.

Şıhlar, şeyhler, imamlar dört bir yanımızı sarmış; şeriat düzenini kurmak için mücadele verirler, gıkınız çıkmaz.

Siz bu vatanın evlatları değil misiniz?

Yurtseverlerin bugünkü temel görevi, Cumhuriyeti, Atatürk’ü, doğal zenginliklerimizi korumak değil midir? Vatan satıcılarına karşı birleşip, bütünleşerek, vatan mücadelesi yapmak değil midir?

Bu vatan savunmasında tarafsızlık, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesi olabilir mi? Bu vatan savunmasında orta yol var mıdır? Orta yolculuk var mıdır?

Atatürkçü yurttaş ya sömürenden yanadır, ya sömürülenden yana…

Ya namuslusun yanadır ya namussuzdan yana…

Ya karanlıktan yanadır ya aydınlıktan yana…

İnsan olmak, adam olmak için, her şeyden önce hakkın, hukukun, adaletin, doğrunun, dürüstün yanında olmak gerekir.

Makam, mevkii ve üç kuruşluk dünya malı için namus, şeref, insanlık ayaklar altına nasıl alınır?

Vatan ana demektir.

Vatan yardır.

Yavrudur.

VATAN NAMUSTUR…

Vatan savunmasında tarafsızlık, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesi olabilir mi?

(alieralp37@gmail.com)

Re: Sendikalar, Sendikacılar Ne Zaman Başlarını Kumdan Dışarı Çıkaracaklar? ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Çrş Haz 23, 2021 19:37
gönderen Gamze Okur
Çok gerçekçi bir yazı. Çok şey öğrendim. HERKES OKUMALI. Kalemine ve yüreğine sağlık arkadaşım.

Re: Sendikalar, Sendikacılar Ne Zaman Başlarını Kumdan Dışarı Çıkaracaklar? ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Cmt Haz 26, 2021 13:05
gönderen Ali Eralp
Senin de yüreğine sağlık sevgili Gamze. Teşekkürler. Sağolasın.

Re: Sendikalar, Sendikacılar Ne Zaman Başlarını Kumdan Dışarı Çıkaracaklar? ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Pzr Haz 27, 2021 16:25
gönderen Gönül Pınar Atacı
Tamamen haklı ve temelli, önemli ve değerli bir teşhis ve teşhir. Sevgili Ali'nin, insan,halk,emek,vatan,Atatürk, Cumhuriyet, layiklik ve aydınlık sevdalısı kalbine ve kalemine sağlık.

Re: Sendikalar, Sendikacılar Ne Zaman Başlarını Kumdan Dışarı Çıkaracaklar? ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Pzt Haz 28, 2021 21:51
gönderen Ali Eralp
Teşekkürler can dostum Gönül. Yüreğine, aydınlık görüşlerine sağlık. Sevgilerimle.

Re: Sendikalar, Sendikacılar Ne Zaman Başlarını Kumdan Dışarı Çıkaracaklar? ALİ ERALP

İletiGönderilme zamanı: Cmt Tem 03, 2021 11:04
gönderen Kurtlu Adalet
İKİ KERE İKİ DÖRT EDER
Büyük bir medeniyet kurmak için yapmamız gereken sosyal adaleti ve eşitliği sağlayacak "iki kere iki dört eder" kuralını uygulamak. Bir kişi en fazla diğer bir kişinin iki katı fazla çalışabilir. Bir kişi 8 saat çalışıyor ise diğer bir kişi en fazla 16 saat çalışabilir. Bir kişi diğer bir kişinin en fazla iki katı zeki olabilir. Dolayısıyla bir kişi diğer bir kişiden en fazla dört kat üretken olabilir. İki kere iki dört eder. Zeka gen havuzunun bir sonucudur, eğer zekadan kaynaklanıyor ise farklılık, gen havuzu da bütün insanlığın bize sunduğu bir gerçekliktir, herkesin payı vardır gen havuzunu sağlamada. Genetik olarak üstünüm, ben daha çok tüketeceğim denemez. Eğitim gibi diğer bazı özellikler toplumun sana yaptığı bir yatırımdır, toplumun sana verdiği bir şeydir. Ben iyi eğitimliyim, daha çok tüketeceğim denemez.
İnsanlığın tarihiyle bize getirdiği çok şey vardır, geçmişteki savaşlar ve acıların bir sonucuyuz. Ben bu dünyanın daha fazlasını kullanacağım ve tüketeceğim denilemez. Bir kişinin tüketim gücü diğer bir kişinin tüketim gücünün dört katını geçmemelidir. Bu büyük bir medeniyet kurmanın temelidir. Sosyal adaletin çözeceği çok fazla problem var. Bu sayede toplum çok hızlı bir atılım gerçekleştirecektir. Bir kişinin tüketim gücü diğer bir kişinin dört katından fazla olmasın. Eşit, kardeş, ve de asker bir toplum olalım.
Sadece tüketim üzerinde bir kısıtlama vardır. Üretimde hiçbir kısıtlama yoktur. Üretimdeki patlama pastayı büyüteceğinden ve eşit paylaşma olacağından, herkesin tüketim gücü de artacaktır. Girişimci ve yaratıcı insanlar sahip oldukları sermaye ile istedikleri yatırımları yapabilecekler. Kapitalizm ve komünizm bir arada işleyecek. Sadece tüketim gücü paylaşmacı olarak 1x 4x ile sınırlanacak, fakat üretimdeki patlama tüketim gücünü de artıracaktır. Yatırımcılar toplum nezdinde saygınlık kazanmak için yatırım yapacaklardır. Yat ve kat almak için değil.
Türkiye'nin medeniyetler yarışında Çin ve Hindistan ile yarışabilmesi için nüfusunu artırması gerekmektedir. 2 milyar nüfuslu toplumlar çıkardıkları dahiler ve girişimler ile büyük işler başaracaklardır. Onları medeniyetler yarışında yakalamak için büyük bir Türk Dünyası kurmak gerekmektedir. Bunun için Türk Cumhuriyetlerini bir şekilde bir araya toplamak gerekmektedir. Türkiye'deki su ve tarım kaynakları iki milyar insanı besleyecek düzeydedir. Su kaynaklarının ülkeye dağıtılması 10 milyar dolarlık bir yatırım ile sağlanabilir ve tarım kapasitesi çok yükseklere çekilebilir.