1. yüz (Toplam 1 yüz)

TAÇLANDIRMAK

İletiGönderilme zamanı: Prş Mar 30, 2023 13:03
gönderen Feza Tiryaki
TAÇLANDIRMAK

Taç, hükümdarların, asilzadelerin başlarına giydikleri değerli taşlarla süslü başlık diye tanımlanır sözlüklerimizde. Bazı tarikat şeyhlerinin giydikleri süslü başlıklara da taç denirmiş. Bir de gelin tacı var, gelinlikli gelinlerin başlarına takılan süslü, çiçekli başlık.

Çiçeklerin de taç yaprakları var, taç organı, üreme organı, çiçeğin en önemli kısmı.

Taç, Türkçemizde daha çok gerçek anlamında değil de ikincil (mecaz) anlamında kullanılır.

Şarkılarımızdan:

“Ana başa taç imiş, her derde deva imiş…”

Yenilerden, bebeğe sesleniş şarkısı: “Taçlı kızım, ah yıldızım.”

Gemlik yöresi için yazılmış bir şarkı:

“Zeytinden örülmüş şanlı tacın var /Göklere yükselmiş çamlı başın var /Gönülden söylenmiş içli şarkın var.”

Bu da sevilene sesleniş:

“Saçına güllerden taçlar ördüğüm / Hasretin içimde oldu kördüğüm.”

Geçmişe özlem” şarkısı:

“Hani o saçlarına taç yaptığım çiçekler/Hani o güzel gözlü ceylânların pınarı?”

Deyişlerden:

“Hararet (ateş)nârdadır, sacda değildir,/ Keramet sendedir, tacda değildir./ Her ne arar isen, kendinde ara,/Kudüs’te, Mekke’de, hacda değildir.”(Hacı Bektaş)

“Dervişlik olsaydı tâc ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka."(Yunus Emre)

Ünlü sözlerden, Kafka söylemiş:

“Aylaklık bütün kötülüklerin kaynağı, bütün erdemlerin tacıdır.”

Okunduğunda en anlaşılmayacak sözlerden biri bu. Üstünde düşününce ayırt ediyorsun oradaki taç neyi anlatıyor. Aylaklık, yani başıboş gezme, sorumluluk üstlenmeme, heyecansız bekleme; bunlar hem kötülük kaynağı, hem de erdemliliğin tacı, erdemli davranışların en yücesi.

Bizim yüce önderimiz Atatürk’ün de taçlandırılmayla ilgili bir sözü var. “Taçlandırmak”; değerlendirmek, değer katmak anlamında.

“Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz.” Atatürk

İnşaatların üstten ilk iki katının yıkılmasına da taçlandırma derlermiş, buna ne diyeceksiniz? Ağacın alt dallarını budama da, taçlandırma…

Şimdi gelelim bu taçlandırma sözü nereden çıktı, onu demeye.

*
CHP’nin, Baykal kaseti sonrası, partiye tepeden indirilen, “Ben Dersimli Kemalim!” diye kendini tanıtan (Dersim, Atatürk yaşarken, Cumhuriyete karşı isyanla adı değiştirilen Tunceli’nin eski adı, kullanılmayan, yasaklanan adı),TV’lerde iki televizyon gösterisiyle, iki laf ebeliğiyle bir anda parti başı oluveren, Tuncelili Karabulut aşiretinin memur oğlu Kemal beyin dilinden düşürmediği bir söz bu, "taçlandırma" sözü.

Aynı şahıs, daha ilk seçildiği zamanlarda, açılımda, iktidarın teröristlerle görüştüğü, akil adamlar tiyatrosu kurduğu, bölücülüğe karşı tek umudumuzun MHP’de, CHP’de olduğu günlerde, o Cumhuriyetin en karanlık günlerinde bir TV yayınına Nagehan adlı ünlü kadın gazeteciyle çıkmıştı. Yayını, oradaki durumu hiç unutmadım. Hatta eski bir yazımda da bu gördüğüm inanılmaz durumu yazmıştım. Nagehan Alçı bölücülüğü koruyor, bölücüleri övüyordu o yayında. İstedikleri verilmeli gibi bir şeyler diyordu. Bölünmeyi savunuyordu. Kemal Bey de bu basın yayınımızın çoooook ünlü kadını konuşurken, o anda denilenlere karşı çıkacağına, tavrını göstereceğine, doğal olarak bölücü maşaların ağızlarının payını vereceğine, Atatürk’ün partisine yakışır biri gibi davranacağına, Nagehan’a bom boş bakışlarla öyle bakıyordu. Anlamsız bir yüz ifadesiyle… Tepkisiz, devinimsiz… Maske takılmış… Ben de sizdenim, ne diyebilirim? bakışı. Gözlerime kulaklarıma inanamamıştım.

Sonra 2011’de, Meclis’teki “Dersim” tartışmalarında CHP’li vekil Hüseyin Aygün Atatürk’e sözle saldırırken Onur Öymen buna karşı çıkmış, CHP’ye baş edilen zat ise bu duruma sessiz kalmakla suçlanmıştı.

Bu son seçim süresince de her türlü ulusal konuya sessizlik sürüyor. Hapsedilen generallerimiz bu kişiyi hiç ilgilendirmiyor.

Ha bire de bire, Cumhuriyetimiz için bir taçlandırma lafını söyleyip duruyor.

2019’da başlanılmış (daha öncesi var mı araştırmak gerek) taçlandırmaya.

"Kılıçdaroğlu: Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız. (9 Kasım 2019)"

Askere de aynı şekilde mesafeli. Ulusal bayramların kutlatılmamasına, neredeyse kaldırılmasına bir söz ettiğini duydunuz muydu? Askerlerin bayramlarda olsun geçit törenlerine katılmasıyla ilgili tek söz etti mi bunca yıl?

“19 Mart 2020 — Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet'e yazdı: Tüm darbe kalıntılarının temizlendiği demokratik bir anayasayı yaşama geçireceğiz…”

“CHP liderinden 29 Ekim mesajı: Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız. /28/10/2020 "

“Kılıçdaroğlu: Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız 10 kasım 2021/birgun.net”

“Kılıçdaroğlu: Cumhuriyet’i 100. yılında demokrasi ile taçlandıracağız.”

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zamlar ve yoksulluğa değindiği konuşmasında Cumhuriyet'in 100. yılı vurgusu yaptı; "Güzel cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız” dedi. #CHP #Kemal Kılıçdaroğlu #Grup toplantısı /02.11.2021 - 15:25 Yayınlanma”

“30 Ağu 2021 — CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Cumhuriyetimizi ne pahasına olursa olsun, demokrasi ile taçlandıracağız…”

"Bugün bizlere düşen 98 yıl önce kurulan cumhuriyeti, demokrasi ile taçlandırarak…”

“Kılıçdaroğlu: Bu güzel cumhuriyetimizi demokrasiyle .../sozcu.com.tr”

“30 Ağu 2021 —Kılıçdaroğlu; … Ama cumhuriyeti yaşattık ve yaşatmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki seçimlerde Allah'ın izniyle cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız" dedi.”

“10 Kas 2021 — 'Atatürk'ü Anmak ve Anlamak Konferansı'nda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Mustafa Kemal'in kurduğu bu partinin kadroları, …” (Atatürk’e Atatürk bile diyemiyor, “M. Kemal Atatürk’ün…” sözü daha uygun olmaz mıydı buraya?)

“28 Eki 2022 — Kılıçdaroğlu: Bu güzel cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız - Altılı Masa'nın çalışmalarına değinen CHP lideri Kılıçdaroğlu, ...”

“29 Eki 2022 — Kılıçdaroğlu yazdı: Cumhuriyet'in 100. yılını demokrasiyle taçlandıracağız. "29 Ekim 2023'te, Cumhuriyet'imizin yüzüncü yılında, .../bianet. org.”

“Kılıçdaroğlu: Önümüzdeki seçimlerde cumhuriyeti demokrasi .../birgun.net”

“Kılıçdaroğlu: 100'üncü yılı demokrasi ile taçlandıracağız./haberhurriyeti.com”

“Aralık 2022, Kılıçdaroğlu Demokrasi Şurası’nda; “… Geçmiş daha mı iyiydi? Demokrasi, postalların altında ezildi (dikkat, bu söz 27 Mayıs için deniyor). Adil ve kapsayıcı (?) bir demokrasiyi, değişimi birlikte getireceğiz, hayata birlikte geçireceğiz.”

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu," Cumhuriyetin 100'üncü yılında güzel Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız, buna ahdettik.”

*
Haydi bakalım akıllıyım fikirliyim, benden kaçmaz diyenler:

Nedir bu şahsın diline doladığı bu söz? Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız ne demek?

Hiç mi bu sözün üstünde düşünmedik? Cumhuriyet Cumhuriyettir. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk Cumhuriyetidir. Şahlık, krallık artığı değildir, eksiği yoktur. Çağdaş bir cumhuriyettir. Ulus devlettir. Cumhuriyetimizin neresine, neden, nasıl taç takacaktır Kemal Bey? Bu mesajlar kimedir? Kimleredir?

Yoksa yoksa neredeyse bir oldu bittiyle seçime kilit parti yaptıkları bölücü maşa, dış güçlerin, yayılmacıların maşası HDP’nin isteklerini mi karşılıyor bu taç? İngiltere kraliçesinin tacı değilse, başı değilse, nedir bu taçlanacak şey?

Üç yıl dünyayı perişan ettikleri küresel çetenin büyük yalanı korona (taçlı şeyi) benzeri bir büyük kötülük mü devreye girecek? İktidarın 2023 hedefiyle, baş muhalefetin hedefi aynı da, biz mi bilmezden geliyoruz? Anayasadan Türklüğü çıkarmanın, Cumhuriyeti Türk Cumhuriyeti olmaktan çıkarmanın adı mı bu taçlandırma?

Hem, Atatürk ilkeleriyle taçlanmıştır kurulurken Cumhuriyetimiz! Bölücülük uğruna mı başkasını aday gösteremediniz, Meral Akşener’e masayı devirtme pahasına, o yenilir yutulur olmayan sözlere karşın direndiniz.

Bir önceki yazıda hastaya teşhisi koymuştuk naçizane, masal diliyle, daha iyi anlaşılır diye:

“Ne yapılıp edilecek ülke bölünecekmiş. Ulus devlete son verilecek, Türk devletine ortak koşulacak, dış güçlerin maşası teröristin partisiyle anlaşılacakmış, demokrasi böylece taçlandırılacakmış(!)…”

Yüce Önderimiz, Cumhuriyetimizi korumamız, uyanık olmamız için bizi uyarmış, altın yıllarımızda ne denecekse demiş ama bizler anlamak istememişiz:

“Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!

Bir ozanımız şunu yazmış dün, son yazısında, yapılacak seçim için:

“Bir sistemi iyi adamlar yönetirse, halkın yüzü güler. Benciller yönetirse halk perişan olur. Seçim bundan ibaret…”

Güzel bir söz bu ama bize uymuyor. Bizde, iyilik, bencillik sınırını çoktan aştı yöneticilerimizin durumu. Bizde ya bölücülük ya bölücülük… Ne yana baksan aynı! Böyle bir kıskaçtayız. Dış baskılar da cabası.

“Kapıldık gidiyoruz bahtımızın rüzgârına…”

Başımıza bölücülük tacı kondu konacak!

Adamlar ilan ede ede yapacaklar bunu.

“Hırsız yakalamak için hırsız tutmak!”

Hazır olun!

Bölücü tacı takma töreni pek yakında… Başı taçlı “Kurbağa Prens” masalındaki gibi, bir topa, bir oya, bitmeyen bir kuyruk acısına Cumhuriyeti verecekler!

Boyuna posuna bakmadan Cumhuriyete meydan okuyanlara bakarsanız!

”Soydur çeker, huydur geçer."

“Gün doğmadan neler doğar…” der bir atasözümüz.

Bir şairimiz de (N. Cumalı) zamanında umut dağıtırdı dizeleriyle:

“Ben sabahları severim oldum bittim / Sabahları, çocukları, bütün başlangıçları.” derdi.

Sabahları kim sevmez!

Taçları ellerinde kalacak! Yalan salgında olduğu gibi. İşlenen salgın suçları için her ülkede arka arkaya davalar açılıyor.

Sonrası:

“Al birini çarp ötekine!” Atalarımız demiş:

“Kötünün yerine iyi gelmez!”

“Daha neler!”

“Yok deve!”

Feza Tiryaki, 29 Mart 2023