1. yüz (Toplam 1 yüz)

Yoksa Dizileri mi İzlesek?..

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ara 21, 2011 9:11
gönderen faruk haksal
Telefonda tiz bir hanım sesi;
- Nokta Nokta Bank’tan arıyorum, efem… Bankamıza ait çok avantajlı kredi kartı, adresinize gönderilmiş, ancak adreste bulunamadığınız için iade edilmiş bulunmaktadır.. Lütfen bu çok avantajlı kredi kartımızı size ulaştırabileceğimiz adresinizi verir misiniz?.. Ayrıca konuşmalarımız hizmet kalitesi amacıyla kaydedilmektedir, efem…
- Ama hanımefendi, sizin Nokta Nokta Bank’ınızda benim herhangi bir hesabım yok…
Kız, sözü dudağımızın aralığında kesiyor ve devam ediyor;
- Güvenliğiniz için annenizin kızlık soyadının ilk iki harfini söyler misiniz?.
- Hanımefendi benim bankanızla hiçbir ilişkim yok. Kredi kartı başvurum da yok.
- Efendim bu avantalı kartımızı bir deneyin, lütfen. Çok karlı çıkacaksınız.
- İstemiyorum kardeşim, istemiyorum. İs-te-mi-yo-rum!..
- Yardımcı olabileceğim başka bir konu var mı?
- Yok, hayır yok… Kesinlikle Y-O-K!...
Te-Ve ekranında bir başka kız haberleri okuyor;
- Zonguldak Maden İşletmeciliği 3.000 yeni maden işçisi alacağını açıklayınca talep, 37.000 kişiye ulaştı. İş talebinde bulunanların önemli bir kısmı üniversite mezunu… Yapılan fiziki testlerde, başvuru sahiplerine 25 kilo ağırlığında ve 4 metre boyunda kalın kalaslar taşıttılar; insanların dayanıklılıklarını ölçtüler. Bu testleri başarıyla geçen 20.000 kişi ise, sonunda kura ile elenerek, işe alınacak 300 kişi belirlendi. Dünyanın en ağır iş kolu olan maden işçiliği… Falan!
Ekrandan ister istemez çeviriyorum gözlerimi…
Gazetedeki bir küçük habere ilişiyor bakışlarım.
Haber şu:
- Bir önceki yıla oranla kredi kartı aracılığı ile yapılan harcamalar % 35 arttı.
Kredi kartlarının alış-verişte değil, daha çok nakit çekim aracı olarak kullanıldığını ortaya çıktı.
2008 yılı Ekim ayı sonu itibariyle, Türkiye’deki kredi kartı sayısı 42 milyon 894 bin 233 rakamına ulaştı.
Evet… Bu rakamlar ülkemizde yaşanan trajedinin en açık göstergesini sergilemektedir.
Bankalar, kredi kartlarını sorumsuzca yaygınlaştırmakta...
İşsizlik baş döndürücü bir hızla artmakta…
Ve biçare insanlar bir kredi kartının borcunu, ötekinin limiti ile ödeyerek, durumu idare ettiklerini sanmaktadırlar.
Hükümet ise, banka patronlarından sermayelerini artırmalarını talep etmekte ve yeni sermaye girişlerinin sorgulanmayacağını; [daha açık bir ifade ile] kara-paranın serbestçe ülkeye sokulmasına izin verildiğini dile getirebilmektedir…
Bu ülke almış başını karanlık ufuklara doğru hızla yol almaktadır.
Bu ülkeyi tekrar rayına oturtacak olan halk desteği önüne konulan tuzaklara batıp çıkmakta ve gücünü beyhude yere tüketip, yitirmektedir?..
“İçerideki cephe suskunluğunu” ne zaman bozacak ve ne zaman ülkenin kaderine egemen olacaktır?..
En iyisi evden telefonu ve televizyonu söküp atmak ve hiç gazete okumamak!..
Yoksa, sadece o harikulade “dizi”leri ya da evlenme programlarını mı izlesek?..
Zaten istedikleri, kurguladıkları, uğruna avuç dolusu para döktükleri hedef ya da amaç da bu değil midir?,,

farukhaksal@gmail.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com