1. yüz (Toplam 1 yüz)

İhanet Anayasası Meclis'ten Geçerse...

İletiGönderilme zamanı: Prş Tem 28, 2011 18:01
gönderen bezgin
Bu yaziyi okuyacak olan herkesin ihanetin yasallasmasi durumunda verecegi tepkiyi bildirmesini istiyorum. Bugüne kadar Atatürk haric, düsünce önderi olarak nitelendirilebilecek hicbir kisi ve kurulustan "su olursa, bu olur" seklinde bir öngörü veya öneri göremedim. Belli bir bilinc olmasi mi beklenecek yoksa eldeki olanaklarla karsi mi konulacak? Herkes tek basina mi karsi koyacak, yoksa örgütlenilecek mi?

1. Özerklige anayasal nitelik kazandirilmasi
2. Bebek katilinin saliverilmesi
3. PKK affi
4. Anayasa'nin topyekün degistirilmesi
5. Baskanlik düzeninin kabul edilmesi
6. Komsu devletlerle catistirma
7. Ordunun tasfiye edilerek polisin emrine verilmesi

Bu saydigim olasiliklarin tek tek gerceklesmesi mi beklenecek yoksa herhangi birinin eyleme gecmesi yeterli olacak mi? Sizin tepkiniz ne olacak?

Re: İhanet Anayasası Meclis'ten Geçerse...

İletiGönderilme zamanı: Prş Tem 28, 2011 20:32
gönderen Sabırlı_Vatandaş
BDP bugün Diyarbakır'da kendi meclisini toplamış ve hatta yasama yürütme birimlerini bile tayin etmiş durumda. Dolayısıyla meclise döneceklerinden yana bir beklentim yok. Yine de bu yavşaklar bizim meclisimizde bizim namusumuz üzerine yemincikler edip oylamaya katılsalar, MHP'nin duruşu da muhtemelen hayır olacağından ve eğer (her ne kadar artık ihanetten başka bir beklentim olmasa da tek ümidim) CHP de hayır yönünde oy kullanırsa, (327+29=356 ile) 367'yi yakalamayıp halka dönebilirler. Bu da bize tünelden önce, patika da olsa son bir çıkış demektir. Bu benim iyimser beklentimdi tabi ki. Y-CHP'nin firesiz olarak dik durması gerek bu oylamada.

Ha tabi ki böyle olmayacak, çünkü güvendiğimiz karlar çığ altında kalmış. Y-CHP'den hiç bir beklentim yok. Meclisten geçer geçmesine ya geçmese de "her iki kişiden biri" referandumda da devreye girip Hazreti RTE'nin emirlerine sımsıkı sarılarak referandum farizasını bihakkın yerine getirip bu ayrılığı bu millete farz kılacaktır. Bu ahval ve şerait içinde olacakları ve olmayacakları söyleyeyim, neler yapabiliriz onu ayrıca tartışalım:

-Benim sevgili halkım, gözleri çapak çapak halkım yine gaflet uykusundan şöyle "noluyaa" deyip bi dönüp bakma nezaketinde bile bulunmayacaktır. Namusunu koruyana sahip çıkmayan, namusun ne olduğunu dahi unutmuş halkım mışıl mışıl uykusuna devam ederken, rüyasında "Ulu RTE böyle buyurdu!" diye debelenmeye devam edecektir. İsyan etmek mi, tööbe haşa!

-Ordu memleketin bayrağı ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumaya her ne kadar yemin etmişse de, daha 14 Temmuz'da bertaraf edilmesi gereken aponun döllerine tek hareket çekemediği için, demokratik(!) bir hamle olan referanduma da tepki gösteremeyecektir. Zira son günlerde YAŞ ayağına yapılan toplantıların sadece komutanların atamaları gibi mevsimsel konuları içerdiğini düşünmüyorum. Ordudan yana, en azından komuta kademesinden yana bir tepki gelmez.

-Şerefliler de en az şerefsizler kadar cesur olmadıkça düzen olmaz diye bir söz var ya, bu maddede ona atfım var. Malum p.çler bu memleketin tohumu olmadıklarını kanıtladılar. Hem de bunu 13 şehidimizin kanı kurumadan milletin gözünün içine baka baka yaptılar ya. İşte bugün bu memleketin bekasına koşturanlar böyle bir hamleye ne kadar cesaret edebiliriz bilmiyorum ama; bu cesareti gösterip, "Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir" diyerek bugünkü meclisi tanımadığımızı ilan etsek (nasıl organize olacaksak artık!) o hainler gibi kendi "öz savunma" birimlerimizi dahi kursak, yani Kuva-i Milliye'yi yeniden canlandırırsak bile sırada bekleyen Ötüken dalgası başımıza patlayacaktır. Aponun p.çlerine hareket çekemeyen ordu yada kim bilir belki de Hazreti RTE'nin ve imamın ordusu üstümüze çullanacak, daha filizlenmeden milli hareketi küllerinde boğacaktır.

Aylardır yıllardır düşünüyorum bezgin, ben bu azıcık aklımla benim çizebildiğim tablo bu dostum. Aslında kimseye ihtiyacımız yok kendimizden başka. Fakat korkum da burada, biz kendimizde değiliz. 75 milyonun 2-3 milyonu kendine gelse sokaklara dökülse "isyan ulan alayınıza isyan tanımıyorum sizi" dese. Yok abi tık yok. Kimse kardeş kanı aksın istemiyor evet öyle de olsun ama bu suskunluk daha fazlasına bedel olacak haberimiz yok!

Toparlayayım:
Dostum, ordudan yana yine ümidimi kesmiyorum. Tamam baştakiler atılmış, itilmiş, satılmış olabilir ama Mehmetçik her dönem şerrin karşısında olmuştur. Her daim bağımsızlık ve adaletin bekçisi olmuştur olacaktır. Paşacıklar, Kurmaycıklarla bu iş olmayacak. Bu iş silahsız kansız da olmayacak artık o da belli. Tek çare Mehmetçik ve onun organize edilmesinde. Bu millet daha önce de bunu yaptı, Allah'tan gece gündüz tek dileğim de o ki; bizi kendimize getirsin, bize bir şans daha versin. Ne dersin; biz yola çıksak Mehmet de bu yolda halkına kol kanat gerer mi?

Re: İhanet Anayasası Meclis'ten Geçerse...

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eki 03, 2011 12:38
gönderen bezgin
Tesekkürler Sabirli Vatandas,

Konuya gösterilen ilgiden (!) ne durumda oldugumuz anlasiliyor. Onlarca cagri yapildi, yüzlerce askerimiz toplandi, binlerce insanimiz öldürüldü, onbinlerce yazi yaziyoruz. Sonuc degismiyor. Devletin basi, devleti parcalamak üzere kurulmus kiralik-satilik örgütle ayni yönde ilerliyor, secip gönderdigimiz meclis yikima "demokratik ve cogulcu" bir kilif biciyor, oy cokluguyla kefenimiz dikiliyor. Sorun basta neyse sonda da o.

Türk Milleti'ni yok etme girisimlerine karsi direnme hakkimiz var. Gerekirse güc kullanarak. Bu hem mevcut anayasanin hem de, uluslararasi sözlesmelerle güvence altina alinmis, evrensel bir yasa olmus "var olma ve yasama" gerceginin verdigi haktir.

Hak ve görevi kullanacak olan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaslari'dir.

Görevden kacanlarla birlikte hareket edilemez. Görevden kacanlar sucludur!

Re: İhanet Anayasası Meclis'ten Geçerse...

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eki 03, 2011 16:27
gönderen Yargan Kam
bezgin yazdı:Belli bir bilinc olmasi mi beklenecek yoksa eldeki olanaklarla karsi mi konulacak? Herkes tek basina mi karsi koyacak, yoksa örgütlenilecek mi?


Uğrola,

Sayın bezgin, malesef bu soruların cevapları kanımca bellidir. Herzaman söylemekteyim ki, bir şeyler yapılacaksa dahi bu 'yumurta kapıya dayanmadan' olmayacak malesef.

Bahsettiğiniz olasılıkların bir tanesinin dahi geçmesi demek, sırayla ve sindire sindire hepsinin geçmesi anlamına gelecektir.

Bilmektesiniz ki iktidar ve yandaşları, daima hareket öncesi çeşitli yollardan bir nabız ölçme taktiğine başvurmaktadır.

Zaten şu ana kadar, bu olasılıklara karşı gelebilecek tüm olası ya da olan örgütlenmeleri, yıldırma ve alıkoyma politikası izleyerek bastırdılar ve malesef durmayacaklardır da.

Mevcut kurum ile kuruluşların durumlarını, duruşlarını ve stratejilerini belirleyip, tekrar kendilerini düzenlemeleri gerekmektedir.

Arkalarındaki ve yanlarındaki kitleler ile birlikte halkla organize olmaları ve doğru hedeflere, doğru zamanlamalarla harekete geçmek mecburiyetindelerdir.

Kabaca sizlerin de zaten bildiği şeyleri söylemiş oldum, kusurum affola.

Ancak diğer türlü, bireysel yaklaşım ve eylemlerimiz ya da hala karşı duruş sergileyenlerin çabaları ilerideki kara oyunların birer birer hayata geçirilmelerinin devamına karşı zayıf ve sönük kalacaktır.

Sevgi ile...

Re: İhanet Anayasası Meclis'ten Geçerse...

İletiGönderilme zamanı: Sal Eki 04, 2011 1:12
gönderen GEZGİN
Bana göre ilk yapılması gereken eğer bir birleşme olacaksa 80 öncesi ideolajik kalıntılardan ve daha önemlisi ideolojik düşmanlıklardan sıyrılmak gerekli . O dönem çatışanlar bugün ufak farklılıklar göz ardı edildiğinde aynı şeyleri düşünüyorlar . İhanet anayasası bu meclisten güle oynaya geçer . Muhalefet dediklerimizden birinin başı direk akp kopyas gibi başbakan ne yaprsa aynısını yapmaya ve kendini güldürmeye devam ederken diğeride malum hiçbirşey yapmıyor .

Re: İhanet Anayasası Meclis'ten Geçerse...

İletiGönderilme zamanı: Prş Eki 13, 2011 10:51
gönderen bezgin
Tesekkürler Gezgin ve Yargan Kam,

Göz önünde olan vatanseverlerin bildiri, dilekce ve duyuru yapmasi gerekiyor. Anayasa'nin baslangic ilkeleri ve degistirilmesi teklif edilemez ilk dört maddesini gecersiz kilmaya yönelik eylemlerin taninmayacagi, temel felsefeye uymayan yeni bir Anayasa'nin yasadisi oldugu, bu girisimin Türk Milleti'ni yok etme sucu kapsaminda degerlendirilecegi dosta düsmana duyurulmali.

Ne yani, disaridakiler iceridekilerden daha mi vatansever? Yasayanlar, öldürülenlerden daha mi degerli? Daha ne kadar kacilacak?