1. yüz (Toplam 1 yüz)

ABD’nin CHP üzerindeki rolü..

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eyl 18, 2016 19:39
gönderen YAZAR21
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çark etmesinde ABD'nin rolü var mı?
Arka plana bakalım.
Amerikan Büyükelçisi John Bass aniden CHP'yi ziyaret etmesiyle arka plan aydınlanmaya başladı. Ve bir gün sonra da, Kemal Kılıçdaroğlu, birlik-beraberlik tablosuna mayın döşeyen bir hamle yaparak iktidar partisini içten yıkmaya matuf, 15 Temmuz darbe girişimi siyasi ayakla ilgili bir kitapçıktan bahsederek manidar bir operasyona imza attı. Kılıçdaroğlu'nun bir haftalık takvimine bakarsak manidar çıkışları sağlayan dar alanda kısa paslaşmalar/ derin temaslar şüphesine ağırlık kazandıran pozisyonlar gözleniyor.
27 Ağustos Salı: Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te adli yıl açılışının Cumhurbaşkanlığı küllüyesi içindeki kültür merkezinde yapılacağından dolayı katılmayacağını söyledi.
30 Ağustos Cuma: Anıtkabir'deki resmi Zafer Bayramı törenine katılmadı.
31 Ağustos Çarşamba: Hürriyet aracılığıyla adli yıl törenine neden katılmadığı mesajı verdi.
1 Eylül Perşembe: Milletin yerindeki toplantıya katılmadığı gibi, aynı gün basın toplantısı düzenleyerek tam bir yüzkarası gibi yıkıcı-kırıcı suçlamada bulundu.
2 Eylül Cuma: Ne tesadüf. Amerikan Büyükelçisi Bass, Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti. Bir iddiaya göre, yeniden uzlaşmazlık profiline giren Kılıçdaroğlu'nu destekler mahiyette, ziyarette bulundu. Bir başka iddiaya göre, CHP'nin, eski konumuna dönüşü ve izlenecek konuları görüştüler.
Ne olursa olsun 15 Temmuz FETÖ darbesinin arkasında Nato-Pentagon varlığından dolayı ABD sıkışmıştı.
CHP'nin eski konumuna girmesi sağlandıktan sonra, ABD'nin iktidara yönelik olası taktiklerinde CHP başka bir safa çekilmiş oldu.
KILIÇDAROĞLU-ABD NETWORK'U: 2010 yılında 1 Mart tezkeresinin acısını çıkarırcasına CIA korumasındaki Gizli Kardinal FETÖ kumpasıyla Deniz Baykal devrildi.
Yerine Kemal Kılıçdaroğlu getirildi.
Doğan medya 'Gandi Kemal' kampanyaları ile Kılıçdaroğlu'nu parlattı.
2013'E DİKKAT: Neo-Con Eric Edelman ve Alan Makovski, CHP-Amerika köprüsünü kuruyordu. Kemal Kılıçdaroğlu için Amerikan Büyükelçisi Ricciardone devreye girdi. Özel olarak onu Aralık 2013'te ABD'ye götürüldü.
Kılıçdaroğlu burada Ankara'da görev yapmış İngiltere Büyükelçisi Peter John Westmacott'la konuştu. Kemal Derviş'in başkan yardımcısı olduğu Brookings Enstitüsü'nde konuşma yaptı. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyeleriyle yemek yedi. Tanınmış Neo-Con ABD'nin eski Ankara büyükelçileri Morton Abramowitz, Eric Edelman, Gülen hareketinin perde gerisindeki beyinleri, CIA'nin Ortadoğu masası şefliğini yapmış olan Graham Fuller'le ve Henri Barkey'le baş başa görüştü.
Ne tesadüf.
Ankara'ya dönünce FETÖ, 17/25 ARALIK darbe girişiminde bulundu. Darbe girişiminden sonra, Kemal Kılıçdaroğlu ile FETÖ ilişkileri göz yaşartıcı oldu. Kasetler kullanıldı.
Sonra, Kemal Derviş'in ABD'de parlatılan yardımcısı Selin Sayek Böke CHP vitrinine çıkarıldı. 15 Temmuz 2016, FETÖ' nün son Haçlı Saldırısını organize etmesine kadar, Kılıçdaroğlu ile FETÖ arasında pek karakedi geçmemişti. 15 Temmuz girişiminden sonra, Kemal Kılıçdaroğlu duruşuyla, "CHP değişiyor. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yıkıcı muhalefetten uzaklaşıp yapıcı muhalefete evriliyor" diye halkımız memnunken bir hafta içindeki manidar gelişmeler Kılıçdaroğlu'nun çarketmesiyle sonuçlandı.

ÖNEMLİ 2 SORU: 1) Kemal Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği 15 Temmuz darbe girişimin siyasi kanat kitapçığını kendisine kim söyledi?
2) Kılıçdaroğlu'nun çark etmesinde ABD'nin rolü nedir? Başka sorumuz yok.
..

Re: ABD’nin CHP üzerindeki rolü..

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eyl 19, 2016 9:59
gönderen Türk-Kan
Sorular önemli elbette.

CHP'nin işgâli yeni değil, 11 Kasım 1938'de başladı.

Daha önemli bir soru var ki, 14 yıldır ülkeyi kana bulayan AKP hangi projenin ürünü?

AKP'nin bir ABD projesi olduğu, kuruluşunda dahi CFR muhtırasının etkin olduğu bilinen gerçek: :arrow: tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html

FETÖ'ye ne istedilerse veren iktidarla hesaplaşırken diğerlerini de unutmayacağız tabii ki. Türkiye Cumhuriyeti topraklarını "NATO toprağı" ilan edenleri, askerinin başına cuval geçiren generalden liyakat madalyası alanları da unutmadığımız gibi.

17/25 Aralık'ta yolsuzluklar ortaya dökülmeseydi, kasa kasa paralar etrafa saçılmasaydı, "sıfırlama" operasyonlarından habersiz kalsaydık, bugün hâlâ "hocaefendilerine" tapmıyor muydu yavrucaklar?

İktidar ve muhalefet ABD'nin kuklası ise, KURTULUŞ nasıl mümkün olacak sizce?