1. yüz (Toplam 1 yüz)

ADALET Mİ, CİNAYET Mİ? Suç davası değil, kin davasıydı. Türk Ordusunu HADIM ETME davasıydı.

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ara 21, 2022 1:42
gönderen İlteriş Kağan
F-CİA’nın yazdığı 28 Şubat iddianamesi ile ceza evinde tutulan ve bir süredir hasta olan Emekli Korgeneral Vural Avar cezaevinde hayatını kaybetti.

Suç davası değil, kin davasıydı. Türk Ordusunu HADIM ETME davasıydı. Hapiste insanları domuz bağıyla bağlayıp, canlı canlı gömen canavarlara bile emekli paşalara yapılan yapılmadı. Müebbet almadılar. Sonra da bıraktılar. PKK dedikleri HDP’nin eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın kalp krizi geçiren babasını görmesi için Diyarbakır’a özel jet ile götürüldüğünü öğrendik. Demirtaş’a özel jet Tahsis ediliyor.

28 Şubat kumpas yargısından müebbet hapis cezası verilen 82 yaşındaki E. Orgeneral Çetin Doğan mide kanaması geçiriyor. Doğan’ın İstanbul Adli Tıp kurumuna gönderilmesi için on korumanın uçak gidiş dönüş bilet parası aileden isteniyor(!)…

80 Yaş üstü askerler kin davasıyla içeri tıkıldı. Bütün hakları ellerinden alındı. Rütbeleri söküldü. Peki, muhalefet partileri başkanlarından bu kin davasının kararları hakkında bir eleştiri duyduk mu? Duymadık. “Aman, bize darbeci demesinler” korkaklığı ve pısırıklığıyla ile susarak bu zulme ortak oldular. Bu insanların içinde kendine bakamayan hasta insanlar var. Abdullah Öcalan için 2 defa gizli af çıkartıp, ortaya çıkınca “sehvene” yatan AKP, paşalara karşı duydukları kinle zulmü seyrediyor.

Dağdaki teröriste, “kazanılmış hak” diyerek maaş ödeyen(hala ödeniyor mu bilmiyorum) AKP, paşaların rütbelerini de söktü.

Sahi, Öcalan’ın kaldığı yeri İtalyan kağıtlarla kaplayıp, LCD televizyon verip, bir de spor salonu kurmuşlardı değil mi? Ha, bir de canı sıkılmasın diye yanına birkaç terörist vermişlerdi. Açılım denen rezil günlerde Öcalan CİA elemanları eşliğinde Marmara Denizinde yatta gezdirilmişti. Daha fazlası da var ama yazarsak devlet sırrını ifşa ettin derler. İhanet sırrından devlet sırrı olmaz ama neyse….

Erbakan’a sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi verip, Sivas’ta insan yakan canavarı hastalık nedeniyle(!) tahliye etmişlerdi.

Paşalara yapılanlara ses çıkarmayan muhalefet(!), Demirtaş ile yatıp, Kavala ile kalkıyor. Demirtaş’ı merak etmesinler. Demirtaş’a mağdur kıyafeti giydirildi ya? Gelecekte kurmayı planladıkları özerk Kürdistan veya Kürdistan Eyaleti için Mandela rolüyle bir eyalet başkanı yetiştiriliyor. Sazı, sözü, verilen aile resmiyle de modern, hümanist bir başkan görünümü kazandırılıyor.

F-CİA ajanı Baransu bile bazı suçlardan beraat etti. Oysa vatana ihanet suçu işleyenlerden biriydi. “Sahi, vatana ihanet suçunu da Özal kaldırmıştı” değil mi?

F-CİA aparatı, Mümtazer Türköne;
“ Osmanlıda olsa Öcalan paşa yapılıp maaş bağlanırdı. Öcalan Türk Bükünde gözetim altında tutulsun” demiştir. Tabii ki Osmanlı’da böyle bir uygulama yoktu. Yalan söylüyordu. Zaman Gazetesi yazarı olan ve bütün kumpas davalarda görev alan Türköne’de Bahçeli’nin teveccühü ile içeriden çıkmıştı.

Neden bunları yazıyorum? Karşılaştırın, arkasından gittiğiniz insanları tanıyın ve unutmayın diye tek tek yazıyorum. Çünkü;

Unutursan ölürsün.
Hukuksuz siyasi kararlar sevdiklerimize yapıldığında ayağa kalkıp, sevmediklerimize yapıldığında susuyorsak, vicdan ve ahlak sorunumuz var demektir. Sevmediklerimize yapılan yargı kumpaslarına susarsak, suç ortağı oluruz. Ve gün gelir sevdiklerimizi de alırlar. Susanlar yargı cinayetlerine ve kumpaslara pasif ortak oldu. Yargı cinayetlerinin bir kısmına susanların bu gün yargı sopası kafasına iniyor. Bu duruma; “ektiğini biçmek deniyor.”

Emekli Korgeneral Vural Avar’ın ruhu şad olsun. Ailesi ve sevenlerine baş sağlı ve sabır diliyorum.
AKP YARGISI ASKER ÖLÜMLERİNE doymadı. Ali Tatar, Abdülkerim Kırcı, Kozinoğlu, Murat Özenalp “AKP+F-CİA” ortaklığında ölüme yollandılar. Bir gün gerçekten milli olan bir iktidarın bu kumpas şehitlerimizi, tıpkı kumpasla idam edilen Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey gibi şehit ilan etmesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey’i şehit ilan ederek ailesine maaş bağlamıştır.

Yazıyı Atatürk’ün 31 Temmuz 1920 tarihinde Afyon’da Kolordu Dairesi’nde subaylara yaptığı uyarıdan bir cümle ile bitirelim;
“Orduyu imha etmek için mutlaka subayını mahvetmek, aşağılamak lazımdır.”

Zahide UÇAR (21.12.2022) - Kaynak: http://bc.vc/lFoKcM3

Re: ADALET Mİ, CİNAYET Mİ? Suç davası değil, kin davasıydı. Türk Ordusunu HADIM ETME davasıydı.

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ara 21, 2022 18:14
gönderen İlteriş Kağan
ABD Kore'yi işgal ettikten sonra, Güney Kore'yi sömürgeleştirebilmek için ''MOON'' Tarikatını kurdu. Böylece ve Komünizm karşısında blok oluşturuldu. FETÖ ve türefleri BOP kapsamındaki ülkelere öncelik vermesi bu bağlamda...

Re: ADALET Mİ, CİNAYET Mİ? Suç davası değil, kin davasıydı. Türk Ordusunu HADIM ETME davasıydı.

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ara 31, 2022 18:55
gönderen Gönül Pınar Atacı
Her ikisi de MUHTEŞEM HATTA DAHİYANE iki yazı. Çok değerli yazarları sevgili Zahide UÇAR'a ve sevgili İlteris KAĞAN'a en yürekten tebrikler, özel selamlar, derin saygılar, sonsuz sağlık ve mutluluk dolu Yeni Bir Yıl ve Nİce Yıllar. Eski ve yeni, iç ve dış, özel ve tüzel, açık ve gizli hayin ve zalim kumpasların hedefi ve kurbanı olmuş ve olmakta olan tüm yurtsever komutanlara ve subaylara da aynı duygular ve dilekler. Kahraman general VURAL AVAR paşaya ise ebedi rahmet ve sükunet, şükran ve minnet.

Re: ADALET Mİ, CİNAYET Mİ? Suç davası değil, kin davasıydı. Türk Ordusunu HADIM ETME davasıydı.

İletiGönderilme zamanı: Prş Mar 23, 2023 9:55
gönderen Feza Tiryaki
Bu yazıyı, bir zamanlar(geçen yıl) Güncel Meydan'dan yazı adresini kopyalayarak yöneticilerinden biri olduğum Dilimiz Kimliğimizdir sayfasında yayınlamışım. Neden mi "mış"lı konuşuyorum. Demin bilgisayarımı açtığım da bir uyarı bildirimiyle karşılaştım. Dilimiz Kimliğimizdir sayfasından bu yazıyı silmişler, kaldırmışlar, altı saat önce diye de belirtiliyor, feyzbuk'un topluluk standartlarına aykırıymış... Yazı güncel bir haberden, ayrıntılı bir yorum yazısı. Neden, niçin, hem de aradan bunca zaman geçtikten sonra akıllarına gelir ya da denetimlerinden geçirirler ve yazı yasaklarlar?
Belki de benimle ilgili yazıları özellikle denetime aldılar. Yazmadığım yazıları bile...
Bölücüye, bölücü dediğim bir yorumum yüzünden hem de herhangi bir sayfada yaptığım hakaret içermeyen sırf düşüncemi söylediğim bir yorumum yüzünden Şubat'tan beri bir ay boyunca kısıtlanma, feyzbuk sayfamı kullanamama cezası almıştım... Arkasından hiç vakit kaybetmeden bu uyarı. Değerli arkadaşlarımız İlteriş Kağan, Zahide Uçar'ın da haberi olsun, çemberi nasıl daralttılar bilelim diye bu durumu yazının altında belirtmek istedim... Feyzbuk'tan bu sayfaya geçerken de uyarı üstüne uyarı geliyor. Gittiğiniz yer tehlikeli, virüslü olabilir, geri dön uyarısı... Bilmeyen en değerli bilgiağı sitelerinden olan Güncel Meydan'a yazı okumak için girmekten, burayı takip etmekten çekinecek...