1. yüz (Toplam 1 yüz)

Bakanlık kararıyla gıda maddelerindeki Trans yağ etiketten çıkarılıyor

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 15, 2020 14:11
gönderen İlteriş Kağan
Çikolata, bisküvi, cips gibi pek çok gıda maddesinin ambalajında yer alan 'trans yağ yoktur' ibaresi çıkartılıyor. Ayrıca etiketlerden de kaldırılacak.
Resim
Dünya'dan Ali Ekber Yıldırım'ın haberine göre, Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda ürünlerinin etiketinde 'trans yağ' ibaresini kaldırmak için yönetmelik taslağı hazırladı.

Taslak bu haliyle kabul edilirse gıda ürünlerinde 'trans yağ' olsa da olmasa da etikete yazılamayacak ve tüketici trans yağ olup olmadığını bilemeyecek. Bazı ürünlerin etiketinde yer alan 'ürünlerimizde trans yağ yoktur' ibaresi de böylece yasaklanmış olacak.

Bakanlık tarafından hazırlanan 'Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' taslağı bakanlığın internet sayfasında görüşe açıldı.

Taslaktaki en önemli değişiklik, trans yağ ibaresinin gıda etiketlerinden çıkarılması olacak. Taslağın 7. maddesine göre, Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği'nin 35.maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi şu şekilde değiştiriliyor: "7/3/2017 tarihli ve 30000 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıdalara Vitaminler, Mineraller ve Belirli Diğer Öğelerin Eklenmesi Hakkında Yönetmelik ile getirilen kısıtlamalar kapsamında gıda etiketlerinde trans yağ ile ilgili beyan yapılmaz."

Bakanlığın değiştirmek istediği uygulamadaki yönetmeliğin 35. maddesinin ilgili bölümü şöyle:

MADDE 35 – (1) Zorunlu beslenme bildirimi aşağıdaki bilgilerden oluşur: a) Enerji değeri. b) Yağ, doymuş yağ, karbonhidrat, şekerler, protein ve tuz miktarı.

c) Tuz içeriğinin sadece gıdanın doğasında bulunan sodyumdan kaynaklandığı durumlarda bu duruma ilişkin bir ifade beslenme bildirimine çok yakın bir yerde yer alabilir.

ç) Diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu maddenin birinci fıkrasının ( b) bendinde belirtilen bilgilere ilave olarak sadece ilgili gıda kodeksinde tanımlanan sürülebilir yağ/margarinler, yoğun yağlar, bitkisel yağlar ve bu yağları içeren gıdaların yüzde 2’den fazla trans yağ içermesi durumunda trans yağ miktarı bildirilir.

Kanada ve bazı AB ülkelerinde yasak
Yapılan araştırmalar, trans yağların insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle Kanada, AB’nin bazı ülkelerinde kullanımı yasaklanan trans yağ, Türkiye’de tamamen yasak değil.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 7 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Gıdalara Vitaminler, Minareller ve Belirli Diğer Öğelerin Eklenmesi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yüzde 2 ile sınırlandırıldı. Yüzde 2’nin üzerinde kullanımı yasak. Yüzde 2’nin altında ise etikete yazılıyordu. Fakat bundan sonra yazılamayacak.

'Yeni düzenleme trans yağ kullanmayanlar için haksız rekabet oluşturacak'
Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu yetkilileri yapılacak değişikliğin doğru olmadığını, özellikle merdiven altı veya kayıt dışı olarak nitelendirilen ürünlerde trans yağların kullanıldığını belirtiyor.

Yetkililer, "Endüstri bu alanda önemli yatırımlar yaptı. Birçok işletme ürününde trans yağ kullanmıyor. Yeni düzenleme trans yağ kullanmayanlar için haksız rekabet oluşturacak. Trans yağın etiketlerde belirtilmesi gerekir. Ayrıca denetimlerin çok iyi yapılması lazım. Trans yağ kullandığı halde etikette belirtmeyenler var. Bunu önlemek yerine trans yağ ibaresinin tamamen kaldırılması tüketicinin doğru bilgilendirilmesi ilkesine aykırı. Yıllardır tüketicilerin etikete bakarak ürün almalarını söyledik. Şimdi etiketlere bakan tüketici yanlış ve eksik bilgilendirilmiş olacak” bilgisini verdi.

Bakanlığa göre: İbare tüketiciyi yanlış yönlendiriyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Harun Seçkin düzenleme ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Bu düzenleme ile 'trans yağ yoktur' ibaresini kaldırıyoruz. Zaten trans yağ kullanımını yüzde 2 ile sınırlandırdık. Bu çok önemli bir düzenleme. Yağ olan bir gıdada yüzde 2’nin altında trans yağ olması ancak analizle tespit edilebilir. Trans yağ olma olasılığı çok düşük. Etikete 'trans yağ yoktur' diye yazıldığında tüketicide yanlış algı yaratabilir. Diğer ürünlerde trans yağ varmış gibi bir algı oluşuyor. Bunu önlemek istiyoruz. AB, Nisan 2021'de bu uygulamaya geçecek, biz 1 Ocak itibariyle geçmiş olacağız. Geçmişte, GDO ile ilgili benzer bir durum yaşanmıştı. Türkiye'de gıdalarda GDO kullanımı yasak. Bazı üreticiler gıda etiketine 'GDO yoktur' diye yazınca diğerleri için haksız rekabete neden olur diye kaldırılmıştı."

Yasal olarak yüzde 2’nin üzerinde trans yağ kullanımının yasak olduğunu belirten Seçkin, denetimlerde yüzde 2’nin üzerine yasal işlem yapıldığını söyledi.

'Tedavi edici' sözüne izin
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelik taslağı ile gıdaların tedavi edici ve iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yasağı da kaldırılıyor. Taslak ile Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinin 7. maddesinin 3. fıkrası yürürlükten kaldırılacak. Yürürlükten kaldırılan fıkra şöyle: "Özel beslenme amaçlı gıdalar ile ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, gıdanın bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yapılamaz, bu tür özelliklere atıfta bulunulamaz."

Bu fıkranın yürürlükten kaldırılması ile gıdaların hastalıkları önleme, tedavi edici ve iyileştirici özelliklerine dair bilgilendirme yapılmasına izin verilmiş olacak.

Trans yağ nedir?
Trans yağlar ya da trans yağ asitleri, doymamış yağ grubunda yer alır. Trans yağlar hayvan vücudunda doğal olarak üretilebileceği gibi endüstriyel yollarla da üretilebilir. Doğal yolla üretilen trans yağlar, bazı hayvanların sindirim sistemindeki bakterilerce sentezlenir ve bu hayvanlardan yapılan hayvansal gıdalarda az miktarda trans yağ bulunabilir.

Süt ürünlerde bulunan toplam yağın yaklaşık yüzde 2-8’ini trans yağlar oluştururken et çeşitlerinde bu oran yüzde 3-9 arasındadır. Doğal yollarla üretilen ve hayvansal gıdalardan alınan trans yağ az miktardadır ve sağlık açısından ciddi bir risk oluşturmaz. Yapay yolla üretilen trans yağlar, sıvı haldeki bitkisel yağların hidrojenle doyurularak daha katı hale gelmesiyle elde edilir. Endüstriyel trans yağlar sağlık için oldukça zararlıdır. Pek çok farklı amaçla paketlenmiş ürünlerde, hazır gıdalarda bulunan bu yağın aşırı tüketiminin, ciddi sonuçları olabilecek hastalıklara yol açabileceği bilinmektedir.

Trans yağ neden kullanılır?
Trans yağlar; ucuz, kullanımı kolay ve uzun süre bozulmadan bekleyebilen bir yağ çeşididir. Yiyeceklere güzel bir tat verir ve çabuk bozulmalarını önler. Bu avantajları nedeniyle paketli gıdaların raf ömrünü uzatmada kullanılır. Trans yağ kullanılmış ürünler ucuza mal olur, uzun süre rafta kalabilir ve tüketiciler tarafından tadı beğenilir. Bu yüzden ambalajlı gıdaların üretiminde tercih edilen bir yağ türüdür.

Restoranlarda da özellikle kızartma yağı olarak sıklıkla kullanılan bir yağdır. Tekrar tekrar kullanılabildiği için hazır yemek sektöründe tercih edilir. Maliyet ve uzun kullanım ömrü gibi konularda avantajlı bir gıda olmakla birlikte tüketicilerin sağlığını ciddi ölçüde riske atan trans yağların, gıda sektöründe kullanımı pek çok ülke tarafından kısıtlanmıştır.

Trans yağ nelerde bulunur?
Gıda sektöründe trans yağ içeriği en yüksek besinler: Margarin, ekmek, pasta gibi unlu mamuller, patlamış mısır, dondurma atıştırmalıklar, patates kızartması, çıtır tavuk gibi fast foodlar, kahve kreması olarak sayılabilir.

Trans yağın zararları nelerdir?
Trans yağların, günlük alınan toplam yağ miktarı içindeki oranının fazla olması pek çok farklı hastalık açısından risk oluşturur. Aşırı trans yağ tüketimi kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırır. Diyabete yakalanmada, artmış trans yağ tüketimi önemli bir etkendir.

Trans yağ, damarların en iç tabakasında hasara neden olarak damar yapısını bozabilir. Bu bozulma sonucunda damarlarda genişleme meydana gelebilir. Trans yağların bazı kanserlerin gelişimine neden olduğuna dair çalışmalar da mevcut. Kadınlarda meme kanseri riskini artırdığını gösteren çalışmalar yapılmıştır.

Raflardaki ürünler için süre uzatılabilir
Yönetmelik taslağına göre, gıda etiketlerinden 'trans yağ' ibaresinin çıkarılması 1 Temmuz 2021’den itibaren uygulanmaya başlanacak. Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Seçkin, taslağı görüşe açtıklarını ve uygulama ile ilgili sürenin sektör taleplerine göre uzatabileceklerini söyledi. Seçkin, "Raflardaki ürünleri dikkate alarak altıncı ayın sonuna kadar verdiğimiz süreyi biraz daha uzatabiliriz” dedi.

Re: Bakanlık kararıyla gıda maddelerindek Trans yağ etiketten çıkarılıyor

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 15, 2020 14:16
gönderen İlteriş Kağan
Trans yağ sağlığa oldukça zararlı bir yağ çeşididir. Bu yağ çeşidinin çok miktarda tüketilmesi; diyabet, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları gibi pek çok hastalık açısından risk oluşturur.
Resim
Trans yağ nedir?
Trans yağlar ya da trans yağ asitleri, doymamış yağ grubunda yer alır. Trans yağlar hayvan vücudunda doğal olarak üretilebileceği gibi endüstriyel yollarla da üretilebilir. Doğal yolla üretilen trans yağlar, bazı hayvanların sindirim sistemindeki bakterilerce sentezlenir ve bu hayvanlardan yapılan hayvansal gıdalarda az miktarda trans yağ bulunabilir. Süt ürünlerde bulunan toplam yağın yaklaşık %2-8'ini trans yağlar oluştururken et çeşitlerinde bu oran %3-9 arasındadır. Doğal yollarla üretilen ve hayvansal gıdalardan alınan trans yağ az miktardadır ve sağlık açısından ciddi bir risk oluşturmaz. Yapay yolla üretilen trans yağlar, sıvı haldeki bitkisel yağların hidrojenle doyurularak daha katı hale gelmesiyle elde edilir. Endüstriyel trans yağlar sağlık için oldukça zararlıdır. Pek çok farklı amaçla paketlenmiş ürünlerde, hazır gıdalarda bulunan bu yağın aşırı tüketiminin, ciddi sonuçları olabilecek hastalıklara yol açabileceği bilinmektedir.

Trans yağ neden kullanılır?
Trans yağlar; ucuz, kullanımı kolay ve uzun süre bozulmadan bekleyebilen bir yağ çeşididir. Yiyeceklere güzel bir tat verir ve çabuk bozulmalarını önler. Bu avantajları nedeniyle paketli gıdaların raf ömrünü uzatmada kullanılır. Trans yağ kullanılmış ürünler ucuza mal olur, uzun süre rafta kalabilir ve tüketiciler tarafından tadı beğenilir. Bu yüzden ambalajlı gıdaların üretiminde tercih edilen bir yağ türüdür. Restoranlarda da özellikle kızartma yağı olarak sıklıkla kullanılan bir yağdır. Tekrar tekrar kullanılabildiği için hazır yemek sektöründe tercih edilir. Maliyet ve uzun kullanım ömrü gibi konularda avantajlı bir gıda olmakla birlikte tüketicilerin sağlığını ciddi ölçüde riske atan trans yağların, gıda sektöründe kullanımı pek çok ülke tarafından kısıtlanmıştır. Hayvansal gıdalarda doğal olarak bulunan trans yağlar haricindeki endüstriyel trans yağların, gıda satış ve toplu tüketim yerlerinde kullanımı belli bir oranı geçmeyecek şekilde sınırlandırılmıştır. Bu uygulama ile tüketicilerin daha sağlıklı yağlarla hazırlanan besinlere ulaşması hedeflenerek trans yağın neden olduğu sağlık sorunlarının önlenmesi öngörülmektedir.

Trans yağ nelerde bulunur?
Bitkisel sıvı yağların oda sıcaklığında katı hale gelmesini sağlayan kimyasal işlemlerden geçerek üretilen trans yağlar; besinlerin raf ömrünü uzatmak, daha lezzetli olmalarını sağlamak gibi pek çok amaçla çeşitli ürünlerde kullanılır. Gıda sektöründe trans yağ içeriği en yüksek besinler:

Margarin
Ekmek, pasta gibi unlu mamüller
Patlamış mısır
Dondurma
Atıştırmalıklar
Patates kızartması, çıtır tavuk gibi fast foodlar
Kahve kreması olarak sayılabilir.

Paketlenmiş besinlerdeki trans yağ miktarı içindekiler kısmında belirtilmektedir. Trans yağ kullanımını azaltmak isteyen, daha sağlıklı yağlar tüketmek isteyen kişiler; gıda alışverişi yaparken satın alacakları ürünün trans yağ oranını inceleyerek oranı daha düşük olan ya da hiç trans yağ içermeyenini tercih edebilir.

Trans yağın zararları nelerdir?
Trans yağların, günlük alınan toplam yağ miktarı içindeki oranının fazla olması pek çok farklı hastalık açısından risk oluşturur.

Aşırı trans yağ tüketimi kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırır. Trans yağ oranı yüksek besinlerle beslenme, vücutta LDL (kötü kolesterol) ve HDL (iyi kolesterol) arasındaki dengeyi bozar. LDL'nin HDL'ye oranını artırır. Dolayısıyla vücuttaki kötü kolesterol oranı artar. Bu durum kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. Kişide kalp ile ilgili koroner arter hastalığı, kalp krizi gibi rahatsızlıkların görülme ihtimalini artırır. Diyette tüketilen trans yağ miktarının azaltılması kalp hastalıklarından korunmada etkili olabilir.

Trans yağ açısından zengin yiyeceklerle beslenme Tip 2 diyabet gelişimi için risk oluşturan bir durumdur. Tip 2 diyabet ya da yaygın bilinen adıyla şeker hastalığı, kan şekerinin normalden yüksek olduğu ancak vücut hücrelerinin bu şekeri yeterince kullanamamasına bağlı oluşan bir rahatsızlıktır. Bu hastalığa sahip kişilerde, tedavinin iyi uygulanmadığı ve kan şekerinin yüksek kalmaya devam ettiği tabloda kalp, böbrek ve göz hastalıklarına yakalanma ihtimali artmıştır. Toplumda sıklıkla karşılaşılan bir rahatsızlık olan diyabete yakalanmada, artmış trans yağ tüketimi önemli bir etkendir.

Artrit (eklem iltihabı), kalp hastalıkları, diyabet gibi kronik hastalıkların gelişiminde artmış inflamasyonun (iltihaplanmanın) önemli bir yeri vardır. Vücutta bağışıklık sistemi tarafından inflamasyon yanıtı oluşturan durumlar, kronik hastalıkların gelişmesine zemin hazırlar. Fazla miktarda trans yağ tüketimi, vücutta artmış inflamasyona neden olarak kronik hastalıkların oluşmasında rol oynayabilir.

Trans yağ, damarların en iç tabakasında hasara neden olarak damar yapısını bozabilir. Bu bozulma sonucunda damarlarda genişleme meydana gelebilir. Damar sağlığının korunması, damarlar içinde kanın düzgün bir şekilde hareket edebilmesi için gereklidir. Diyetteki trans yağ miktarını azaltmak damar sağlığını korumaya yardımcı olabilir.

Trans yağların bazı kanserlerin gelişimine neden olduğuna dair çalışmalar da mevcuttur. Kadınlarda meme kanseri riskini artırdığını gösteren çalışmalar yapılmıştır.

Trans yağlar, temel olarak kandaki iyi ve kötü kolesterolün dengesini bozarak etkisini gösterir. Bozulan denge sonucunda kalpte sorunlar meydana gelebilir, vücutta inflamasyon artarak kronik rahatsızlıklara neden olabilir. Trans yağın tüm bu zararlı etkilerinden korunmak için yapılacak basit ancak etkili olan işlem, diyetle trans yağ alımını sınırlandırmaktır.

Sağlıklı olmak için hangi çeşit yağ tüketilmelidir?
Sağlıklı bir yaşam için, günlük alınması gereken kalori miktarının bir kısmı yağdan karşılanmalıdır. Önemli nokta ise bu yağın hangi tür yağ olduğudur. Trans yağlar; sağlık için zararlı mümkün olduğunca uzak durulması gereken yağ türlerindendir. Ancak yağlar sadece trans yağdan oluşmaz.

Doymuş yağlar, hayvansal gıdalarda yüksek oranda bulunan yağ çeşididir. Aşırı miktarda doymuş yağ tüketimi kardiyovasküler hastalıklara yol açabilir. Bu yüzden doymuş yağların aşırıya kaçmadan tüketilmesi gerekir. Doymuş yağ açısından zengin besinler: Kırmızı ve beyaz et, tam yağlı süt ve süt ürünleri, hindistan cevizi ve palmiye yağı gibi tropikal yağlar olarak sayılabilir.

Sağlıklı bir yaşam için tüketilmesi en uygun yağ türü doymamış yağlardır. Hem tekli hem de çoklu doymamış yağlar daha sağlıklı bir diyet oluşturmaya yardımcı olur. Tekli doymamış yağlara örnek olarak zeytinyağı, avokado yağı gibi bitkisel yağlar örnek verilebilir. Ayrıca badem, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler de tekli doymamış yağ içeriği yüksek besinlerdir. Çoklu doymamış yağlar, esansiyel yağlar olarak da bilinir. Vücutta üretilemezler ve dışarıdan alınmaları gerekir. Bu grubun en bilinen çeşitlerinden biri omega 3 yağ asididir. Diğer çoklu doymamış yağlar gibi omega 3 de kalp üzerinde koruyucu etki gösterir. Kandaki LDL düzeyini azaltarak kalbin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Omega 3 ve diğer çoklu doymamış yağlar açısından zengin besinler: somon ve sardunya gibi balık çeşitleri, ceviz, chia tohumu, soya fasulyesi olarak sayılabilir.

Trans yağ tüketiminizi azaltacak beslenme önerileri ve trans yağın sebep olabileceği rahatsızlıklarla ilgili kontroller için donanımlı bir sağlık merkezine başvurabilirsiniz. Sağlıklı günler dileriz.

Trans yağ etiketlerden çıkarılıyor

İletiGönderilme zamanı: Pzr Ara 20, 2020 6:18
gönderen İlteriş Kağan
Tarım Bakanlığı, hazırladığı yönetmelik taslağı ile gıda ürünlerinin etiketinde "trans yağ" yazılmasını yasaklıyor. Gıda ürünlerinde "trans yağ" olsa da olmasa da etikete yazılamayacak ve tüketici trans yağ olup olmadığını bilemeyecek. "Ürünlerimizde trans yağ yoktur" ibaresi de yasaklanıyor.
Resim
Gıda etiketlerinde trans yağın miktarını yazmak yasaklanıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda ürünlerinin etiketinde “trans yağ” ibaresini kaldırmak için yönetmelik taslağı hazırladı. Taslak bu haliyle kabul edilirse gıda ürünlerinde “trans yağ” olsa da olmasa da etikete yazılamayacak ve tüketici trans yağ olup olmadığını bilemeyecek. Bazı ürünlerin etiketinde yer alan “ürünlerimizde trans yağ yoktur” ibaresi de böylece yasaklanmış olacak.

Bakanlık tarafından hazırlanan “Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” taslağı bakanlığın internet sayfasında görüşe açıldı.

Trans yağ beyanı yasaklanıyor
Taslaktaki en önemli değişiklik, trans yağ ibaresinin gıda etiketlerinden çıkarılması olacak. Taslağın 7. maddesine göre, Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinin 35.maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi şu şekilde değiştiriliyor: “7/3/2017 tarihli ve 30000 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıdalara Vitaminler, Mineraller ve Belirli Diğer Öğelerin Eklenmesi Hakkında Yönetmelik ile getirilen kısıtlamalar kapsamında gıda etiketlerinde trans yağ ile ilgili beyan yapılmaz.”
Uygulamadaki yönetmelik

Bakanlığın değiştirmek istediği uygulamadaki yönetmeliğin 35.maddesinin ilgili bölümü şöyle:

MADDE 35 – (1) Zorunlu beslenme bildirimi aşağıdaki bilgilerden oluşur:
a) Enerji değeri.
b) Yağ, doymuş yağ, karbonhidrat, şekerler, protein ve tuz miktarları.
c) Tuz içeriğinin sadece gıdanın doğasında bulunan sodyumdan kaynaklandığı durumlarda bu duruma ilişkin bir ifade beslenme bildirimine çok yakın bir yerde yer alabilir.
ç) Diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen bilgilere ilave olarak sadece ilgili gıda kodeksinde tanımlanan sürülebilir yağ/margarinler, yoğun yağlar, bitkisel yağlar ve bu yağları içeren gıdaların %2’den fazla trans yağ içermesi durumunda trans yağ miktarı bildirilir.

Trans yağ kanser ve kalp krizi riskini artırıyor
Yapılan araştırmalar, trans yağların insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu, özellikle kanser, kalp krizi riskini artırdığını ortaya koyuyor. Bu nedenle Kanada,Avrupa Birliği’nin bazı ülkelerinde kullanımı yasaklanan trans yağ, Türkiye’de tamamen yasak değil. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 7 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Gıdalara Vitaminler, Minareller ve Belirli Diğer Öğelerin Eklenmesi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yüzde 2 ile sınırlandırıldı. Yüzde 2’nin üzerinde kullanımı yasak. Yüzde 2’nin altında ise etikete yazılıyordu. Fakat bundan sonra yazılamayacak.

Etiketlerde farklı uygulamalar var
Türkiye’de trans yağ kullanımı yasak değil. Yeni yönetmelik taslağı ile de yasaklanmıyor. Yüzde 2’ye kadar kullanılabilir. Fakat, etikete yazılması yasaklanıyor. Yani gıdada olan veya olmayan trans yağa ait bilgi tüketiciden saklanacak. Bugün raflara bakıldığında trans yağ ile ilgili çok farklı uygulamalar var. Bazı ürünlerin etiketinde trans yağ 0(sıfır) olarak belirtiliyor. Bazı ürünlerde trans yağ miktarı yüzde 2’nin altında ise bu miktar yazılıyor. Ancak, izin verilen yasal sınırlar içinde olduğu ifade ediliyor. Bazı ürünlerde ise “ürünlerimizde trans yağ yoktur” veya “trans yağ yoktur” ibaresi yer alıyor. Yapılacak yeni değişiklikle “trans yağ” ibaresi, beyanı etiketlerden tamamen çıkarılıyor.
Resim

Gıda sanayicileri değişikliğe karşı
Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu yetkilileri yapılacak değişikliğin doğru olmadığını özellikle merdiven altı veya kayıt dışı olarak nitelendirilen ürünlerde trans yağların kullanıldığını belirtiyor. Yetkililer: “Endüstri bu alanda önemli yatırımlar yaptı. Bir çok işletme ürününde trans yağ kullanmıyor. Yeni düzenleme trans yağ kullanmayanlar için haksız rekabet oluşturacak. Trans yağın etiketlerde belirtilmesi gerekir. Ayrıca denetimlerin çok iyi yapılması lazım. Trans yağ kullandığı halde etikette belirtmeyenler var. Bunu önlemek yerine trans yağ ibaresinin tamamen kaldırılması tüketicinin doğru bilgilendirilmesi ilkesine aykırı. Yıllardır tüketicilerin etikete bakarak ürün almalarını söyledik. Şimdi etiketlere bakan tüketici yanlış ve eksik bilgilendirilmiş olacak.” bilgisini verdi.

Bakanlık: “Trans yağ yoktur” tüketiciyi yanlış yönlendiriyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Harun Seçkin düzenleme ile ilgili olarak DÜNYA’ ya şu bilgileri verdi: “Bu düzenleme ile “trans yağ yoktur” ibaresini kaldırıyoruz. Biz zaten trans yağ kullanımını yüzde 2 ile sınırlandırdık. Bu çok önemli bir düzenleme. Yağ olan bir gıdada yüzde 2’nin altında trans yağ olması ancak analizle tespit edilebilir. Trans yağ olma olasılığı çok düşük. Etikete “trans yağ yoktur” diye yazıldığında tüketicide yanlış algı yaratabilir. Tüketici yanlış yönlendirilebilir. Diğer ürünlerde trans yağ varmış gibi bir algı oluşuyor. Bunu önlemek istiyoruz. Avrupa Birliği, Nisan 2021’de bu uygulamaya geçecek, biz 1 Ocak itibariyle geçmiş olacağız. Geçmişte, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ile ilgili benzer bir durum yaşanmıştı. Türkiye’de gıdalarda GDO kullanımı yasak. Bazı üreticiler gıda etiketine “GDO yoktur” diye yazınca diğerleri için haksız rekabete neden olur diye kaldırılmıştı.”

Yasal olarak yüzde 2’nin üzerinde trans yağ kullanımının yasak olduğunu belirten Seçkin, gıda denetimlerinde yüzde 2’nin üzerinde trans yağ bulunduğunda yasal işlem yapıldığını söyledi.
Resim
Raflardaki ürünler için süre uzatılabilir

Yönetmelik taslağına göre, gıda etiketlerinden “trans yağ” ibaresinin çıkarılması 1 Temmuz 2021’den itibaren uygulanmaya başlanacak. Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Harun Seçkin, taslağı görüşe açtıklarını ve uygulama ile ilgili sürenin sektör taleplerine göre uzatabileceklerini söyledi. Seçkin: “Raflardaki ürünleri dikkate alarak altıncı ayın sonuna kadar verdiğimiz süreyi biraz daha uzatabiliriz.” dedi.
Gıdaların tedavi ve iyileştirici özelliği etikete yazılacak

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelik taslağı ile gıdaların tedavi edici ve iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yasağı da kaldırılıyor.

Taslak ile Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinin 7. maddesinin 3. fıkrası yürürlükten kaldırılacak. Yürürlükten kaldırılan fıkra şöyle: “Özel beslenme amaçlı gıdalar ile ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, gıdanın bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yapılamaz, bu tür özelliklere atıfta bulunulamaz.”

Bu fıkranın yürürlükten kaldırılması ile gıdaların hastalıkları önleme, tedavi edici ve iyileştirici özelliklerine dair bilgilendirme yapılmasına izin verilmiş olacak.

Bakanlık ne yapmak istiyor?
Tarım ve Orman Bakanlığı gıda etiketleri ile ilgili düzenlemelerde konusunda çok sıklıkla değişiklikler yapıyor. Yaptığı her değişikliği de “müjde” olarak sunuluyor. Ancak, yapılan her değişiklik bir önceki müjdeyi ortadan kaldırıyor.

Bundan 3 yıl önce, Etiketleme Yönetmeliği, “Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği” ve “Beslenme ve Sağlık Beyanları Yönetmeliği olarak ikiye ayrıldı. 26 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’de iki ayrı yönetmelik olarak yayınlandı. Tarım Bakanlığı bunu “Gıda etiketlerinde yeni dönem başladı” diye duyurdu.

Duyuruda özetle şöyle denildi:
“Gıda etiketlerindeki bilgilendirmenin doğru, açık ve tüketici için kolay anlaşılır olması sağlanacak. Bilgilendirmelerde gıdanın hastalıkları önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair ifadeler bulunmayacak.

Tüketicilerin gıda hakkında en doğru ve açıklayıcı şekilde bilgilendirilerek daha bilinçli seçimler yapması sağlanacak.
Gıdaların etiketinde enerji ve besin öğelerinin miktarı yer alacak. Mevcut durumda isteğe bağlı olarak veya gıdanın belirli şartları sağlaması durumunda yapılan beslenme yönünden etiketleme yeni düzenleme ile hazır ambalajlı bütün gıda etiketlerinde zorunlu hale getiriliyor. Hazır ambalajlı gıdaların etiketlerinde gıdanın 100 g veya 100 ml’sinde enerji değeri ile birlikte besin öğelerinin (yağ, doymuş yağ, trans yağ, karbonhidrat, şeker, protein ve tuz) miktarının yer alması zorunlu olacak.”

Trans yağ yüzde 2’yi geçemeyecek
Bakanlık 7 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Gıdalara Vitaminler, Minareller ve Belirli Diğer Öğelerin Eklenmesi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile gıdalarda kullanımı kısıtlanmış öğeler listesine trans yağları da ekledi. Buna göre, perakende işletmelere arz edilen gıdalar ile son tüketiciye sunulan gıdalarda trans yağ miktarı, toplam yağın 100 gramında 2 gramı geçemeyecek. Bakanlık şimdi yapmak istediği yönetmelik değişikliği ile bu bilginin etiketlerde yer almasını yasaklıyor.

Trans yağ nedir?
Trans yağlar ya da trans yağ asitleri, doymamış yağ grubunda yer alır. Trans yağlar hayvan vücudunda doğal olarak üretilebileceği gibi endüstriyel yollarla da üretilebilir. Doğal yolla üretilen trans yağlar, bazı hayvanların sindirim sistemindeki bakterilerce sentezlenir ve bu hayvanlardan yapılan hayvansal gıdalarda az miktarda trans yağ bulunabilir. Süt ürünlerde bulunan toplam yağın yaklaşık %2-8’ini trans yağlar oluştururken et çeşitlerinde bu oran %3-9 arasındadır. Doğal yollarla üretilen ve hayvansal gıdalardan alınan trans yağ az miktardadır ve sağlık açısından ciddi bir risk oluşturmaz. Yapay yolla üretilen trans yağlar, sıvı haldeki bitkisel yağların hidrojenle doyurularak daha katı hale gelmesiyle elde edilir. Endüstriyel trans yağlar sağlık için oldukça zararlıdır. Pek çok farklı amaçla paketlenmiş ürünlerde, hazır gıdalarda bulunan bu yağın aşırı tüketiminin, ciddi sonuçları olabilecek hastalıklara yol açabileceği bilinmektedir.

Trans yağ neden kullanılır?
Trans yağlar; ucuz, kullanımı kolay ve uzun süre bozulmadan bekleyebilen bir yağ çeşididir. Yiyeceklere güzel bir tat verir ve çabuk bozulmalarını önler. Bu avantajları nedeniyle paketli gıdaların raf ömrünü uzatmada kullanılır. Trans yağ kullanılmış ürünler ucuza mal olur, uzun süre rafta kalabilir ve tüketiciler tarafından tadı beğenilir. Bu yüzden ambalajlı gıdaların üretiminde tercih edilen bir yağ türüdür. Restoranlarda da özellikle kızartma yağı olarak sıklıkla kullanılan bir yağdır. Tekrar tekrar kullanılabildiği için hazır yemek sektöründe tercih edilir. Maliyet ve uzun kullanım ömrü gibi konularda avantajlı bir gıda olmakla birlikte tüketicilerin sağlığını ciddi ölçüde riske atan trans yağların, gıda sektöründe kullanımı pek çok ülke tarafından kısıtlanmıştır.

Trans yağ nelerde bulunur?
Bitkisel sıvı yağların oda sıcaklığında katı hale gelmesini sağlayan kimyasal işlemlerden geçerek üretilen trans yağlar; besinlerin raf ömrünü uzatmak, daha lezzetli olmalarını sağlamak gibi pek çok amaçla çeşitli ürünlerde kullanılır. Gıda sektöründe trans yağ içeriği en yüksek besinler: Margarin, ekmek, pasta gibi unlu mamüller, patlamış mısır, dondurma atıştırmalıklar, patates kızartması, çıtır tavuk gibi fast foodlar, kahve kreması olarak sayılabilir.

Trans yağın zararları nelerdir?
Trans yağların, günlük alınan toplam yağ miktarı içindeki oranının fazla olması pek çok farklı hastalık açısından risk oluşturur. Aşırı trans yağ tüketimi kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırır. Toplumda sıklıkla karşılaşılan bir rahatsızlık olan diyabete yakalanmada, artmış trans yağ tüketimi önemli bir etkendir. Trans yağ, damarların en iç tabakasında hasara neden olarak damar yapısını bozabilir. Bu bozulma sonucunda damarlarda genişleme meydana gelebilir. Trans yağların bazı kanserlerin gelişimine neden olduğuna dair çalışmalar da mevcuttur. Kadınlarda meme kanseri riskini artırdığını gösteren çalışmalar yapılmıştır. (Transa yağ nedir, Trans yağ neden kullanılır? Trans yağ nelerde bulunur? Trans yağın zararları nelerdir? soruları ve yanıtları Medicalpark Hastaneleri’nin internet sayfasından alınmıştır.)

Etiketten çıkarsa trans yağ kullanımı artar - Ali Ekber Yıldırım

İletiGönderilme zamanı: Pzr Ara 20, 2020 6:20
gönderen İlteriş Kağan
Trans yağın etiketten çıkarılmasını gıda sanayicisi, tüketici, akademisyenler, Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu ve Alt Komisyon istemiyor. Hazırlanan yönetmelik taslağı da bu şekilde kabul ediliyor. Fakat, Tarım ve Orman Bakanlığı taslağı görüşe açarken etikette trans yağ yazılmasını yasaklayan bir fıkra ekliyor. Bunu kim istedi ve neden eklendi?


Tarım ve Orman Bakanlığı önemli bir düzenleme yaptı. Gıdalarda trans yağ kullanımını yüzde 2 ile sınırlandıran tebliğ 7 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınladı. Bu, tüketicilerin sağlığı açısından önemli bir karardı. Bu karar, 31 Aralık 20020 itibariyle yürürlüğe girecek.

Bir erteleme olmazsa, 1 Ocak 2021 itibariyle Türkiye’de gıdalarda kullanılan trans yağ miktarı yasal olarak yüzde 2’yi geçemeyecek. Yüzde 2, dünyada “güvenlik sınırı” olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bu adımı atması doğru bir karar.

Doğru adım atılırken, yüzde 2 ile sınırlanan trans yağın etiketlere yansıması da konuşuldu, tartışıldı. Dün ayrıntılarıyla haber olarak yazdığımız gibi, Tarım ve Orman Bakanlığı trans yağı etiketlerden tamamen çıkarılmasını öngören bir yönetmelik taslağını görüşe açtı.

Bu taslak aynen kabul edilirse gıda etiketlerinde trans yağ ile ilgili hiç bir bilgi yer alamayacak. Ürünlerde yüzde 2’ye kadar olan miktar etikete yazılmamış olacak. Ayrıca “trans yağ yoktur” ibaresi de etiketlerden çıkarılacak. Yani etikete “trans yağ” yazmak yasaklanıyor. Peki böyle bir düzenlemeyi kim istiyor ve neden istiyor?

Bakanlık komisyonda “etikete yazılsın” dedi
“Trans yağ etiketten çıkarılıyor” başlığıyla Dünya Gazetesi’nde dün yayınlanan haberimiz üzerine çok sayıda telefon, mesaj geldi. Trans yağın etiketlerden çıkarılmasını hiç kimse istemiyor. Hatta edindiğimiz bilgilere göre, konuştuğumuz gıda sanayicileri, margarin üreticileri, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da bu taslağın komisyon görüşmelerinde yüzde 1’in altında ise trans yağın etikete “trans yağ yoktur” bilgisinin yer almasını savunduğunu söyledi.

Bu tür mevzuat düzenlemeleri yapılırken, düzenleme öncelikle alt komisyonda (ihtisas komisyonunda) detaylı olarak ele alınır. “Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile ilgili çalışmayı da alt komisyon yaptı.

Bu komisyonda kimler yer aldı?
Tarım ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, akademisyenler, gıda sektörünün, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri.

Taslak komisyonda görüşülürken Sağlık Bakanlığı temsilcileri dışındaki tüm katılımcılar gıdalarda yüzde 1’in altında trans yağ varsa etikete “trans yağ yoktur” ibaresinin yazılması konusunda görüş birliğine vardı. Dünyada da yüzde 2 güvenlik sınırı kabul ediliyor. Tamamen sıfırlanamadığı için yüzde 1’in altı “yok” kabul ediliyor.

Tarım Bakanlığı adına komisyonda görev alanlar da yüzde 1’in altında trans yağ olduğunda bunun etikete “trans yağ yoktur” şeklinde yazılmasını kabul etti. Taslak bu şekilde Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu’na gönderildi.

Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu da şaşkın
Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu (UGKK), Tarım ve Orman Bakanlığından gıda konusunda görev yapan 3, Sağlık Bakanlığından en az daire başkanı düzeyinde 2, her iki bakanlık tarafından ayrı ayrı seçilen gıda konusunda uzman bilim insanı niteliğinde 2’şer, Türk Standardları Enstitüsü’nden 1, gıda konusunda faaliyet gösteren ve en fazla üyeye sahip olan sivil toplum kuruluşundan (STK) 1 olmak üzere toplam 11 üyeden oluşuyor.

Edindiğimiz bilgiye göre Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu’ndan da alt komisyonda olduğu gibi yüzde 1’in altında trans yağın etikete yazılması yönünde karar çıktı. Bu nedenle Komisyon üyeleri de Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yönetmelik taslağını internette görünce şaşırdı.

Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: Alt komisyondan, son merci konumundaki Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu’ndan çıkan bir yönetmelik taslağını kim değiştirdi? Neden değiştirilmek isteniyor?

Zararı herkesçe bilinen trans yağın etikete yazılması kimleri rahatsız etti? İşini doğru yapan ve yüzde 1’in altında kabul edilebilir sınır değerdeki trans yağın etikete yazılmasının sakıncası nedir?

Trans yağ kullanımı artar
Gıda sanayicileri, sivil toplum kuruluşları, yönetmelik taslağının bu şekilde kabul edilmesi ve trans yağın etiketlerden çıkarılması durumunda trans yağ kullanımının artacağını iddia ediyor. Halen ürünlerinde yüzde 1’in altında trans yağ olan üreticiler de nasıl olsa “trans yağ yoktur” ibaresi etikete yazılmayacağı için , o zaman yüzde 2 kullanayım diyebilir. Yani, ürününde yüzde 2 trans yağ olmayan da yüzde 2’ye çıkarabilir. Bu nedenle trans yağda dünyada kabul edilen güvenlik sınırını benimseyen Türkiye’nin bunu etiketlerden çıkarması tüketiciye, gıda sanayicisine hiç bir yararı olmadığı gibi ciddi zararı olabilir.

“GDO yoktur” ibaresi de böyle çıkarılmıştı
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar(GDO) ile ilgili 2009 yılında çıkarılan yönetmelik, 2010 yılında kabul edilen Biyogüvenlik Yasası ile gıda ürünlerinde GDO varsa bunun etikete yazılması önce kabul edildi. Ancak, daha sonra yönetmelikte değişiklik yapılarak “GDO Yoktur” ibaresi kaldırıldı. Gerekçe olarak ise “GDO yoktur” ibaresi ‘sanki diğer ürünlerde varmış’ algısı yaratıyor diye açıklanmıştı.

Türkiye’de gıda ürünlerinde GDO kullanımı yasak, gıda amaçlı üretim ve ithalat da yasak. Fakat, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetimlerinde zaman zaman GDO tespiti yapılıyor. Hatırlarsanız, bebek mamasında, ekmek katkı maddesinde bakanlık tarafından GDO tespiti yapılmıştı.

Trans yağda yüzde 2’ye kadar kullanıma zaten izin var. Tamamen sıfırlanamadığı için yüzde 1’in altı ise “trans yağ yok” kabul ediliyor. Bu nedenle etikete “trans yağ yoktur” veya yüzde 2’nin altı oranların yazılmasında nasıl bir sakınca olduğu açıklanmalı.

Gıda Mühendisi ve Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD Genel Sekreteri Ebru Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) trans yağ sınırlaması raporuna göre, Türkiye’nin ‘en iyi örnek’ler arasında gösterildiğini belirterek şu bilgileri verdi: ” Derneğimizin çatısı altında toplanan margarin üreticilerinin 2007 yılında gönüllü başlattığı trans yağsız üretim, ülkemizde 31 Aralık 2020’de yasal hale geliyor. Yasadan önce de Türkiye’de gönüllü inisiyatifle trans yağsız üretim vardı, ancak yasayla birlikte tüm gıda ürünlerinde trans yağ için güvenli kabul edilen yüzde 2 sınırlaması zorunlu olacak. Öncelikle trans yağ, elde edilen, üretilen veya ürüne katılan bir yağ çeşidi değildir. Temelde trans yağ iki şekilde sınıflandırılır. Biri doğadan gelen trans yağ, diğeri de endüstriyel trans yağlar. Doğadan gelen trans yağ, geviş getiren hayvanların midelerindeki bağırsak bakterileri tarafından üretilir. Dolayısıyla bu hayvanlardan elde edilen ürünlerde yani sığır, koyun, keçi ve benzeri hayvanlardan elde edilen et, süt ve süt ürünleri gibi doğal kaynaklı trans yağ bulunur. Örneğin, tereyağının trans yağ oranı yaklaşık yüzde 3 – 5 düzeylerindedir. Dolayısıyla doğadan gelen trans yağı gıdadan çıkaramıyor ya da sınırlandıramıyoruz. Bu nedenle tüketicileri bilgilendirmek amacıyla etiketlerde “trans yağ yoktur” ifadesi veya logosu kullanılabilmektedir. Türkiye bu konuda öncü ülkelerden birisidir. Bundan geri adım atılarak bu başarı zedelenmemeli.”

Özetle, trans yağın etiketten çıkarılmasını gıda sanayicisi, tüketici, akademisyenler, Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu ve Alt Komisyon istemiyor. Hazırlanan yönetmelik taslağı da bu şekilde kabul ediliyor. Fakat, Tarım ve Orman Bakanlığı taslağı görüşe açarken etikette trans yağ yazılmasını yasaklayan bir fıkra ekliyor. Bunu kim istedi ve neden eklendi? Bu soruya yanıt verilmesi gerekiyor.