1. yüz (Toplam 1 yüz)

Ayçiçek yağının fiyatını görünce gözlerinize inanamayacaksınız!

İletiGönderilme zamanı: Cum Ara 18, 2020 17:23
gönderen İlteriş Kağan
Sosyal medyada paylaşılan 5 litrelik ay çiçek yağ fiyatları dudak uçuklattı. Bir marka 5 litrelik yağı 75 liradan satarken diğer markanın ise 75 liraya sattığı fotoğraflarla paylaşıldı. Kullanıcılar gıda fiyatlarına tepki gösterdi.

Dünyada korona virüsü salgınının olumsuz etkileri nedeniyle gıda fiyatlarındaki gerileme eğilimi hızlanırken, Türkiye'de bunun tersi bir tablo söz konusu.
Resim
Bu durumu kanıtlar nitelikteki bir paylaşım ise sosyal medyanın gündemine oturdu. Daha önce görmeye alışkın olduğumuz yüksek et, peynir, kuruyemiş fiyat fotoğraflarına bu sefer de 5 litrelik ay çiçek yağ eklendi. 2 tane ayrı markanın ay çiçek yağ fiyatlarına sosyal medya kullanıcıları büyük tepki gösterdi. Bir marka 5 litrelik yağı 75 liradan satarken diğer markanın ise 75 liraya sattığı fotoğraflandı.
Resim
Gıda fiyatları yükselmeye devam ediyor, daha önce paylaşılan et, peynir, tavuk fiyatlarına bu sefer de 5 litrelik ay çiçek yağ eklendi. Sosyal medyada gündem olan fotoğraflara birçok kullanıcı tepki gösterdi.

Aynı marka yağın, ocak ayında ise 36 TL olduğu görülüyor. Nisan ayında 41 TL olan ayçiçek yağının fiyatı gelen zamlarla tam 85 TL oldu.
Resim
Resim

Günün sözü: Sorunu yaratandan sorunun çözümünü beklemek aptalların işidir.

İletiGönderilme zamanı: Cum Ara 18, 2020 17:26
gönderen İlteriş Kağan
Aptallık Nedir? Gerçeği bilerek, gerçeği görerek hala yalanlara inanmaktır. - Aptallık : Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek.
Resim
Dikkat edin son on yıla bakın! Oylar düşmeye başladığında, hemen bir dış düşman yaratılıyor, içerde terör olayları birden artıyor ve ardından erken seçim yapılıyor!

'Ekonomi koşulmasın' diye dış politika ve güvenlik konuları ön plana çıkarıldı. Ekonomik sorunlardan kaçmak için dışarıda macera aranması İstişare anlayışı tamamen yok oldu. Kurallar yok sayıldı, kurumlar adeta tasfiye eldildi. Tamamen kuralsız bir yönetim anlayışı var. Anayasa'yı bile yok sayan bir yönetim ile karşı karşıyayız. Bunların hepsi kötü yönetimin emareleri.
Erken seçim, dış güvenlik sorunlarına bakışımız ile şekillenecek. Dış güvenlik bahane edilerek milletimizi daha fakirleşmeye mahkum edecek bir söylem tutturabilirler.

Kur artıyor' deniyor ilgili Bakan 'Ben kura bakmıyorum' diyor. Önemli ihracat pazarlarımızdaki ülkeler kendi kararları ile Türk mallarına ambargo koyuyorlar. 'Gülüp geçiyoruz' diyorlar. Bu nasıl bir halktan kopukluktur? Bu nasıl piyasadan kopukluktur?

Hükümet kurlara bakmıyor ama her şey dövizle, kurla ilgili. Kurun artması direk piyasayı etkiliyor ve vatandaşa hayat pahalılığı olarak geriyor.

Türk ekonomisine ilişkin gerçekleri, verileri ve tabloları ekonomist geçinen kafası karışık yandaşlardan Değil.

Çünkü bu ülkede sırtını yandaş medyaya ve tabii ki hükümete dayayan gazeteci-yazar kılıklıların memleketi güllük gülistanlık gösterme zerzevatçılığı öylesine kötü kokmaya başladı ki, bilmeyen de, her şeyin bolluk bereket içinde olduğu, ucuz ve kolay erişilebildiği bir ülkede yaşadığımızı sanabilir...

Oysa ülkenin kahredici acı gerçekleri çarşı pazar fiyatlarından altın-döviz borsasına, hayat pahalılığının insanı çıldırtan tablosundan vurguncu takımının yoksullarla aralarındaki uçurumun büyümesine kadar bir çok alanda net biçimde görülüyor...
çarşı pazar fiyatlarından marketlerdeki kazıklara kadar tüm rezaletleri belgeleriyle, fotoğraflarıyla deşifre ettiği öylesine şoke edici ekonomik manzaralar var ki, bu ülkenin nasıl yoksul-zengin dengesizliği içerisinde, dar gelirliyi boğan, milleti açlığa- sefalete sürükleyen kahredici bir sürecin girdabında boğulduğunu anlatmaya yetiyor...

- Eskiden Çeyrek altın gününe giren Vatandaş Artık Çeyrek altını beğenmeyip Külçe Altın almakta.
Bundan 15 Yıl önce Asgari ücretle çalışan Vatandaş Her ay 100 Dolar Yada Çeyrek Altın gününe girmekteydi Komşular ile akraba arasında Son 10 Yıldır Kuyumcunun önünden geçmeye korkuyor.

zengini daha Yoksul - Vatandaşı daha Zengin yaptığı. “Vatadaşın Lokması Büyüdü , Zenginin Sofrası Küçüldü”

Aptallık Nedir? Gerçeği bilerek, gerçeği görerek hala yalanlara inanmaktır.
Aptallık : Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek.

Adalet Bakanı , 94 ceza infaz kurumunun açıktı dedi - Fabrika değil. üretimi ve istihdamı artıracak fabrikalar kurmak yerine cezaevi yapılmakta. Arkadaş Benim anladığım, cezaevi sayısının artması bir ayıptır. Neden ayıptır?

Eğer bir ülkede fabrika sayısı artmıyor ise, bunun tersine sürekli cezaevi sayısı artıyor ise, tutuklu sayısı artıyor ise, fabrikalarda çalışan insanların sayısı azalıyor ise burada bir hastalık söz konusu.

Yani efendim, demem o ki; bir ülkede cezaevi çok fazla olursa, o ülkede; huzursuzluğun,Haksızlığın,Hukuksuzluğun ve bireyler arasındaki iletişimin sağlıksız olduğu. Bu da toplumun tedirgin ve gergin olduğuna işaret ediyor. 2003 yılında öldürülen kadın sayısı 83 iken, 2020 yılının dokuz aylık bölümünde bu sayı 369’a ulaştı.

Şimdi böyle olunca, burada;
"Eğer bir toplumda, insanı ilgilendiren mekanizmalar, doğru ve sağlıklı işliyor olsa, ya da işletilmiş olsa, cezaevlerine olduğu gibi hastanelere de çok fazla gerek olur muydu?"

"Bir ülkede hastaneler, tıpkı cezaevleri gibi çok fazla olursa, bu sefer de o ülke insanında, ciddi şekilde ruhsal ve fiziksel sağlık sorunlarının var olduğu anlaşılabilir." diyorum.

İşte bu manzaranın içerisinde doların 8, Euro'nun 10 liraya dayandığı bir ülkede, her şey tıkırında ilerliyormuş gibi vurdumduymaz bir siyaset yürüten AKP iktidarı, kim ölmüş-kim kalmış umurunda olmayan utanç verici bir siyaseti.

Bir turistin 44 lira tutan hesaba karşılık bıraktığı para.
Sadaka verir gibi değil mi?
Yediği yemeğin ücretini 3 tane bozuk para ile ödeyen Avrupalı Hans seni niye kıskansın bir düşün?
Masada 5 EURO var Yani Para birimi olarak 5 TL
Resim
Şu Altaki yüz’ün değeri
aşağıdaki yüzlükler ...
Yüzünüz hiç kızarır mı acaba..
tuvalet kağıdı değerine düştü TL.
Resim
Hans 100 Euro yu bir günde kazanıyor. Bizde 1000 TL yi kazanmak için 12 gün debelen dur.
Ha unutmadan 100 Euro ile 100 TL para birimi olarak aynı Bunun bizde yüksek olması ülkemizde Tarımdan tutunda A'dan Z'ye Üretim olmayıp Her şeyi dışardan aldığımız İçindir

Günün sözü: Sorunu yaratandan sorunun çözümünü beklemek aptalların işidir.

Çünkü tüketim eğilimi Getirisi olmayan Bilinçsiz bir toplumda yaşıyoruz.

İletiGönderilme zamanı: Cum Ara 18, 2020 17:27
gönderen İlteriş Kağan
Bu toplumun derdi gerçeği öğrenmek değil aman uykum kaçmasın aman uykun bozulmamasın derdinde o uyku sayesinde görüyorlar en güzel rüyaları .

Siğara piyasası Kimlere geçti herkes cebindeki sigara paketini çıkarıp masanın üzerine koysun. on paketten Onuda yabancı sigara.- Bizim Ülkemizde en fazla gelir getiren Türk Telekom ve TEDAŞ Kurumu özelleşti. Geçmiş olsun Alayı yabancı..

19 yıl boyunca ülkenin en değerli, en stratejik varlıklarını tek tek satışa çıkararak dışa bağımlılığın yolunu açtı. Türkiye’nin en önemli kuruluşları hoyratça peşkeş çekildi. Ülkenin varı yoğu haraç mezat satıldığı için bugün Bokun içindeyiz..

Çünkü tüketim eğilimi Getirisi olmayan Bilinçsiz bir toplumda yaşıyoruz. - Türkiye'nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir. Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen hayvancılıktır - Nohudu ithal ediyorsun, mercimeği ithal ediyorsun, eti ithal ediyorsun. Samanı ithal ediyorsun ..‘

Buğdayı, arpayı, pirinci bile "yaban eller"den "dolar" karşılığında taşıyorlar yoksul sofralarına.

Memlekete " üretilebilen karpuz, üzüm, nar, fındık-fıstığı "dolar"la ithal ediyor bu güzelim ülke artık.Ne yazık ki hayvan ithalatı konusunda da geri kalmış Afrika ülkeleri gibiyiz!..

Yetmedi halkın elinden şeker fabrikalarını aldılar. Son yaşanan Türk Telekom örneği şirketin içi boşaltıldı, borçlandırıldı ve posası çıkmış halde vatandaşımızın üzerine yeni bir külfet bırakıldı. Hem kâr eden hem de stratejik önemi olan bu kuruluşları satarken bir kez bile bu ülkenin geleceğini düşünmediler. 1936 yılında ilk yerli kağıdı üreten SEKA’yı müze yaptılar, şimdi koca ülkeyi bir gram kağıt üretemeyen, gazete ve kitap basamayan hale getirdiler.

“Her şeyi sattılar, dışarıdan gelen sıcak parayı da betona yatırarak ölü yatırımlara imza attılar. Sattıkları yüzlerce kuruluşun yerine bir tane yeni tesis kurmadılar. Halka ait olanları halkın elinden aldılar. Üstüne üstlük Üreten bir ekonomiyi Bitiriler, bütçe açığını büyüttüler ve koskoca ülkeyi sürekli borç peşinde koşar hale getirdiler”

- Yanıtı belli; "Üretim ekonomisi"ni ısrarla yok ettiler çünkü. Türkiye’nin son iki ayda saman ithalatına 25 milyon dolar ödediği.İneği bile "dolar" karşılığında, "saman"ıyla birlikte yurtdışından alıyorlar çünkü. Yanlış politikalar yüzünden ülkemizi dışa bağımlı kıldınız Otu bile ithal ederken pişkinlikte tavan yaptınız “Balık tutan değil, balık yiyen, tüketici bir topluma çevirdiler!

kuzu-muzu-degil-kasap-bicagini-yalayan-danalar-gibisiniz-t48900.html

Resim

İran’dan bitkisel yağlar gelmiş! - Sıfır gümrük vergisiyle Hepimize afiyet olsun.

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 22, 2020 3:21
gönderen İlteriş Kağan
Fotoğraf İstanbul Ataşehir’deki gümrük bölgesinden; İran’dan bitkisel yağlar gelmiş!
Bu yağlar karşımıza “Yerli ve ithal madde kullanılarak Türkiye’de üretilmiştir.” ifadesiyle çıkabilir.
Sıfır gümrük vergisiyle,
Hepimize afiyet olsun.

Resim

Daha dün resmî gazetede yayınlandı bir çok gıda ürününe daha ithalat teşviği var; hep diyoruz, gıda pahalılığının en büyük sebebi zincir marketler ülkede Yanıtı belli; "Üretim ekonomisi Olmayışı. Üretici bunlar yüzünden bu hale geldi, pandemi bitince değişen bir şey olmayacak.
Bu fotoğraflarda da büyük bir fark yok.
1,5 yıl önce kg. fiyatı 27₺ olan yağlar bugün “en az” 60₺’den satılıyorsa bir sorun var demektir. Bunun ithalatla ilgili olduğunu söylüyorum, kızacak darılacak bir durum yok.
Bu fiyatlar aslında kampanyalı fiyatlar, daha yükselecek şu an düşük satıyoruz imajı veriyor marketler
Resim
Resim

Gıda zamlarındaki gözle görülür fark önce Ayçiçek yağıyla sonra Zeytinyağında yaşanmıştı.

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ara 30, 2020 18:47
gönderen İlteriş Kağan
2018 yılında 8,95 TL olan diş macunu yapılan son zamlarla beraber 45 TL’ye sıçradı. İsimli bazı marketlerde ise aynı diş macunu 65 TL’ye kadar satışa sunuluyor.
Yapılan son zamlarla Ayçiçek yağının 5 litresinin 75 liraya çıkarken 5 litrelik zeytinyağı 210 liraya fırladı. Gıda ürünlerine yapılan zamların etkileri temel kullanım malzemelerinde de görülmeye başlandı.

Resim
2018 yılında 8,95 TL’ye satılan diş macunu yapılan son zamlarla beraber 45 TL’ye çıktı.

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
https://www.youtube.com/watch?v=SCzRzez ... e=youtu.be