1. yüz (Toplam 1 yüz)

LOZAN’A , ÜLKENİN EBEDİ TAPUSUNA SAHİP ÇIKMAK… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cum Tem 23, 2021 13:19
gönderen Noyan Umruk
LOZAN’A , ÜLKENİN EBEDİ TAPUSUNA SAHİP ÇIKMAK… Dr. Noyan UMRUK

Evet…22 Kasım 1922’den 24 Temmuz 1923’e değin süren, zaman zaman masanın terkedildiği, karşı tarafın kendileri deri koltuklara oturup Türk delegelerine oturmaları için sandalye sundukları, ama sonunda kendilerinin de sandalyelere oturmak mecburiyetinde kaldıkları çetin müzakereler sonucu Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan dünyanın en onurlu anlaşmadan söz ediyoruz…

Evet…20nci yy.da Batı’nın ilk kez Doğu'nun karşısında boyun eğmesinden ve Asya'nın kapısında durdurulmasından söz ediyoruz….

Evet…20nci yüzyılın hayatta kalan ve geçerliğini muhafaza eden tek anlaşmasından, hiçbir devletten destek görmeden Türk milletinin kendi kanı, emeği ile 29 Ekim 1923'te kurduğu Cumhuriyetin siyasi temeli olan bir anlaşmadan söz ediyoruz…

Evet… Birinci dünya harbinden sonra, galip devletler tarafından20nci yüzyılda kurulan devletler (Finlandiya, uç Baltık devletleri, Polonya, Çekoslovakya, Avusturya, Macaristan, Yugoslavya) dışında, Türkiye Cumhuriyeti'ni ebede kadar yaşatacak olan bir anlaşmadan söz ediyoruz…

Evet… İkinci Dünya Savasında, her iki tarafın yoğun baskılarına rağmen, mimarlarınca tarafsız kalınma mahareti gösterilerek dünyanın paramparça edildiği bir savaşın sonunda bizlere ülke bütünlüğünü sürdüren bir ülke olma onurunu veren bir anlaşmadan söz ediyoruz…

98nci yılını “idrak” edeceğimiz Lozan Anlaşmasını hak ettiği coşku, duymamız gereken ulusal onur ve de gururla kutlamamız, değerlendirmemiz gerekmez mi?

Yaşadığımız günlerin düşündürücü koşulları içerisinde, yanı başımızdaki ülkeler iç savaşlara sürüklenmişken, bu kutlamayı evrensel bir gösteriye dönüştürmek anlamlı olmaz mı?

“Kutlu doğum” haftaları “15 Temmuzlar kadar da mı önemi ve anlamı yok , Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusunun evrensel onayını kopara kopara aldığı bugünün?

Ülkeyi maalesef yönetenlerce, Lozan’a, Lozan’ın öngördüğü Ege, Ege’deki ada ve adacıkların silahtan arındırılmış statüsüne en azından Katar’ın güvenliğine duyduğumuz ilgi kadar “derin” ilgi ilgi kadar ilgi duymamız gerekmez mi?

Hepimiz aynı kayığın içindeyiz…

Kayık, bu acımasız bataklıkta alabora olursa, artık işlevsiz kalmış sizleri kurtaracaklarını mı sanıyorsunuz?

Hepimize art niyetsiz can yeleği uzatacak birileri var mı?

Bırakalım temelsiz gevezelikleri; geyik muhabbetlerini…

Bu vatan sokakta bulunmadı beyler… Sizler için zor olacak ama, Lozan’ın, Misak-ı Millînin baha biçilmez kıymetinin lütfen farkına varın, artık…

Lozan, 1936 Montrö Boğazlar sözleşmesi ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin, Anadolu ve Trakya'nın yoksul halkınca, mazlum ülkelere örnek olurcasına, yoktan var edilen eşsiz bir kimlik belgesi, kuruluş ve uluslararası meşruiyetinin tescil senedidir. Ve de bu tapuyu deldirtmemek her yurttaşın vazgeçilmez şeref ve namus borcudur.

Her iki anlaşma, imzalandıkları tarihten bugüne değin ayakta kalan, hayatiyetini sürdürebilen yegâne iki uluslararası belge niteliğini ve önemini taşıyor; şehitlik mertebesine ulaşmış kınalı kuzuları için “Vatan sağ olsun” diyebilen Anadolu ve Trakya halkının engin sabrıyla ve yine onların yorgun omuzlarında.

İnkarcılara da bir çift sözümüz var…

Ama yine de “İstiklal Savaşı antiemperyalist bir savaş değildir, Lozan’da ne yapıldı” diyenlere, “Kuvva-i Milliye Destanını” küçümseyenlere birkaç yanıt vermek gerekli…

Eğer iddia ettiğiniz gibi, bu bir destansı İstiklal savaşı değilse, sadece işgalci Yunanistan'la savaşmışsak, mesele bu denli basitse, Lord Curzon İsmet Paşaya şu sözleri niçin etmiştir, beyler:

“Tam Bağımsızlık diyerek her istediğimize karşı çıkıyorsun, yoksul bir ülkesiniz ve Anadolu harap durumda, paraya ihtiyacınız var. Kabul etmediğiniz tekliflerimizi, kartları şimdi cebime koyuyorum, yarın para için geldiğinizde, cebimdekileri kartları tek tek çıkarıp önünüze koyacağım.”

Sevr ve Wilson prensipleri ile “Doğu Sorunu ”nu dilediğince çözmek isteyen kimlerdi beyler? Yunanistan mı? Yoksa İngiltere, Fransa ve hariçten gazel okuyan A.B.D.mi?

1921 Kars Anlaşması ile çizilen bugünkü sınır dururken, Lozan’da, Rize ve Hasankeyf'ten geçip Erzurum'u dışarıda bırakarak, Muş’u ve Van gölünü de içerisine alarak İran sınırına uzanan, Ceyhan, Suriye sınırı ve Fırat arasında Maraş’ı da içine alan bölgeye 1.300.000 Ermeni yerleştirerek bir “Ermeni Yurdu” oluşturmaya(1) çalışan kimlerdi beyler?

Lozan’ da köküne kibrit suyu ekilen kapitülasyonlar Yunanistan'a mı verilmişti?

Düyun-u Umumiye’nin başına kimler çöreklenmişti?

Tüm mazlum uluslar için bağımsızlık ateşinin Prometeus’u olan Mustafa Kemal’le, Hindistan’dan Arap yarımadasına, Uzak Asya'dan Afrika’ya kadar yarattığı heyecanla üzerinde güneş batmayan imparatorlukların sonunu getiren Patagonya İstiklal Savaşı mı, yoksa “Dört nala gelip Uzak Asya'dan, Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan…” bu ülkenin İstiklal Savaşı mı?

Evet, büyük ozanın dediği gibi “Bu memleket bizim…” İlla “Taraf” olmak yerine, birazcık da memleketinizi sevseniz…

Ege adalarının yitirilmesini ağızlarına sakız yapanlara da bir çift sözümüz var.

Ünlü on iki Ada'nın 1912 tarihli UŞİ anlaşmasıyla İtalya’ya, daha sonra da İtalyanlarca Yunanistan’a, kıyılarımıza yakın Sisam, Sakız ve Midilli gibi adaların da Balkan Savaşları sonrasında, Yunanistan’a bırakıldığından ne kadar haberiniz var ?

“Titreyip kendinize dönün” dememi bekliyorsunuz değil mi? Öyle demeyeceğim…

Yakışanı, ışıklar içinde yatsın Lozan’ın mütevazı mimarı İsmet Paşanın sözleri: HADİ CANIM SEN DE…

Sözün kısası Lozan'ı unutmayalım, unutturmayalım.

Bu mutlu gün Türk milletine kutlu olsun...





(1)Deniz BÖLÜKBAŞI; Dışişleri İskelesi, Doğan Kitap, 2011, sh: 296

Re: LOZAN’A , ÜLKENİN EBEDİ TAPUSUNA SAHİP ÇIKMAK… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cum Ağu 06, 2021 14:41
gönderen Gönül Pınar Atacı
Türkiye’nin ebedi tapu senedi olan ve dahi önder ATATÜRK ve büyük insan İNÖNÜ tarafından çıkarılarak tüm ulusa miras bırakılmış bulunan LOZAN’a adanmış derin bilimsel, baştan sona muhteşem hatta büyüleyen ve her sözcüğü mükemmel bir analiz ve sentez. Çok değerli yazarı sevgili Noyan’ın gerçek yurtsever kalbine, usta eline ve altın kalemine en uzun bir ömür boyu sonsuz sağlık ve bağışıklık, esenlik ve mutluluk, utku ve umut dilekleri ve konuya ilişkin özel bir ithaf :

LOZAN

Lozan Anlaşması, Türkiye kutsallarının en kutsalı,
Ve bütün yurdun ve tüm ulusun en olmassa olmazı.

Lozan’ı delmek bu ulusa en menfur bir melanet.
Lozan’ı deldirmek bu yurda en derin bir hiyanet.
Lozan’a dil uzatmak,Atatürk’e en alçak bir hakaret.
Lozan’ı küçümsemek ve reddetmek tam bir cinayet.

Lozan’a içerde ve dışarda çok açık ve süper gizli bir sürü düşman var.
Onlar o zamanlardan bugüne dek Lozan karşıtı karanlık planlar yapar.
Bunlar eski ve yeni Sevr artıkları, BOP’cular ve Beşinci KOL’culardır,
Onlar ve bunlar,Muaviye’ci gericiler, yobazlar ve yankici yolculardır.

Lozan bizim hepimizin ulu canımız ve ciğerimiz
Lozan ulusal ve toplumsal kanımız ve yüreğimiz.

Lozan’ın değeri yüzbinlerce şehidimizin can çarpanıyla hesaplanır.
Lozan’ın ederi onbinlerce gazimizin ulu kanı eklenerek faturalanır.
Lozan’ı satmaya cüret edebilecek bir meczub henüz çıkmadı ve çıkmaz.
Lozan’ı satın alma cesareti gösterebileck bir bedbaht yoktur ve olamaz.

Lozan,bütün Türk ulusunun en yaşamsal ve en kutsal arı ve namusudur,
Lozan,Atatürk tarafından çıkarılıp bize miras bırakılan vatan tapusudur.
Lozan, asla ve kat’a satılamaz, yırtılamaz, delinemez ve deldirilemez.
Lozan'ı hiçe saymaya ve karalamaya kimsenin gücü yetmez ve yetemez.

Gönül Pınar Atacı, 24.Temmuz.2015 - 24.Temmız.2021

Re: LOZAN’A , ÜLKENİN EBEDİ TAPUSUNA SAHİP ÇIKMAK… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cum Ağu 13, 2021 14:57
gönderen Noyan Umruk
Teveccühlerinize teşekkürler... Selam ve iyi dileklerimle...