1. yüz (Toplam 2 yüz)

ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 20, 2021 19:57
gönderen Noyan Umruk
ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK


Evet... Yine yeniden...


Arş-ı alaya varan yolsuzlukları duymayan kaldı mı?


Dolar dört nala giderken beşibiryerdelere transfer edilen milyonlarca doları bilmeyen mi kaldı?


On binlerce esnaf dükkân kapatıyor...


Alıp başını giden işsizlik, özellikle eğitimli genç işsizliği sonucu geleceğini yurtdışılarında aramaktan başka çare bulamayan yüzbinlerce gencimize içimiz sızlamıyor mu?

Gelir dağılımında adalet çökmüş, milyonlarca emekçiyi ilgilendiren asgari ücret açlık giderek sefalet düzeyine düşmüşken...

Yargı ve eğitim başta olmak üzere tüm Cumhuriyet kurumlarının çökmekte olduğunu gözlerimiz yaşararak izlemiyor muyuz?


Bunca güvensizlik ve istikrarsızlığın yerli ve yabancı sermayeyi "kaçan kaçana" duruma getirdiğini görmemek mümkün mü?


Honda zaten çıkmıştı Türkiye'den...


Alman devi THYSSENKRUPP da Türkiye’den çekiliyor. Gebze’deki dev tesisi kapatıyor...

Son dönemde yeniden yapılanma ve odaklanma stratejisine giren Thyssenkrupp, geçen yıl asansör üretimini 17,2 milyar Euro’ya satmıştı. Geçen yıl 5,5 milyar Euro zarar bildiren Thyssenkrupp, şimdi de bir başka önemli kolu olan paslanmaz çelik ürünleri alanından çıkıyor. Türkiye’den çekiliyor.

28 milyar avroluk cirosu ve 103 bin çalışanıyla dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Alman sanayi devi Thyssenkrupp, Türkiye'deki en önemli işinden çekilme kararı aldı.

Volkswagen Ülkemize kuracağı fabrikasını Romanya'da kurdu. Romanya'da asgari ücret 466 avro, Türkiye'de 265 avro. Buna rağmen oraya açtılar. Riskin azlığı, demokrasi ve hukuk devleti olmak bu sonucu doğurdu. Demokrasi indeksinde Romanya 62. biz 104. sıradayız.

Yerli sermayenin yurtdışına kaynak transferinin 300 milyar doları bulduğu ileri sürülüyor... (Sözcü Gazetesi, Başak Kaya, 24.07. 2021)


Durum bu durumken...


Koronalı günler bütün dünyaya başına vura vura nihayet şunu öğretti: Neo liberal paradigma başta sağlık sektörü olmak üzere artık yaraya merhem olamıyor; tam tersine yarayı kangrene çeviriyor…

Bu nedenle, bir türlü sonlandırılamayan derin küresel kriz koronalı günleri de heybesine doldurup sırtlanarak sürüp gidiyor. Gittikçe de finansal niteliğini de muhafaza ederek reel (sınai ve tarımsal üretim) kesim üzerinde 10 yıllık bir döneme yayılacağı söyleniyor...

Tüm bunlara uluslar ilişkilerdeki "değerli yalnızlık", Ortadoğu savaşları, sığınmacılar sorunu, tuz biber ekip, işi içinden çıkılmaz duruma getiriyor.

Krizin, yarattığı ve de yaratacağı ekonomik/ mali ve şiddetli sosyal çalkantılarla 2025'lere değin uzayabileceği söyleniyor…

Uluslar ötesi finans piyasalarında ise uluslararası mali kuruluşların zafiyetinin artması, yatırımcıların ve “hedge” fonların risk algılamalarında meydana gelen hızlı değişimler, zaman zaman küresel çıkarlara uygun düşmeyen siyasi tavırları gelişmekte olan ülkelerin, hayati önemdeki dış finansman ihtiyaçlarının karşılanmasını hem güçleştirmekte hem de ekonomik, sosyal ve politik alanlardaki maliyetini yükseltmekte…

Kriz, zaten işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, kayıt dışılığa ve yasaklarla yaşamaya alıştırılmış olan gelişmekte (Yıllardır yükselmekte, gelişmekteler...) olan ülke halklarını, onların refah düzeyinden çok uzakta oldukları ve sosyopolitik bilinç düzeyi daha düşük olduğu için gelişmiş ülke halkları kadar derinden etkileyip, sarsmıyor. Ancak, Bir yandan aile ve akrabalık sosyoloji ve ekonomileri çerçevesinde yaralar sarılmaya çalışılırken, öte yandan sosyal, fiziki stoklar, ülkelerin doğal ve yıllarca halklarının büyük özverileriyle edinilmiş varlıkları hızla tükenerek ve ekonomik tercihler artık hukuk da işlemediğinden keyfi ve çıkarcı kararlarla, lehlerine işletilerek yeni, reel üretimden uzak "özellikle beton sever" yandaş oligarşiler yaratılıyor…

Ve de bu vahşi gidişata dur denilemezse, senaryo “cehalet içinde yoksulluk” diz boyu hale getirilerek, küçük yemlemelerle beslenmekle yetinen geniş toplumsal kesimler yaratılarak senaryo toplumsal çöküşle sonlanmaya hızla gidiyor…

Bu ülkelerin, köktenci ve bütüncül önlemler almazlarsa, geçmişte yaşananlara göre daha acı günler yaşamaları, yoksullaşmaları kaçınılmazlaşıyor…

İşte, bu nedenle, altın ve dövizin şaha kalktığı bu ortamda Türkiye, sonu getirilemeyen “21nci Yüzyıl Krizine” karşı geliştirebileceği özgün bir modeli, zaman alacak olmakla birlikte süratle, açıkça ve içtenlikle yaşama geçirmek zorunda… :alkolik: :taz:

Modelin varsayımları:

Böyle bir modelin şu varsayımlar çerçevesinde tartışılabileceği düşünülebilir:



• Kriz, sistemin (bağımlı kılanların), bağımlılık ilişkilerini yeniden üretme gücünü zayıflatacak, yaşamakta olduğumuz süreçte izlendiği gibi bağımlı ülkelerin, sistem tarafından denetimi güçleşebilecektir.




• Kriz, siyasi gelişmelerin ekonomik duruma eklemlenmesinden doğan içsel ve dışsal nedenlerle, Türkiye’yi, paradigma değiştirmek zorunda bırakabilecektir.


• Kitleler, planlı, sonu ve toplumsal getirileri açıkça belirlenmiş yükü adil ve eşitlikçi biçimde paylaştıran bir toplumsal ve adil özveri dönemine gönüllü rıza gösterecek ya da göstermeye ikna edilebilmelidirler.


• Bütün bunlara ve artan zafiyetine rağmen, küresel merkez, Türkiye gibi önemli bir ülkenin, yörünge dışına çıkmaması için elinden geleni ardına koymayacaktır…


• AB ile "tam üyelik" bağlamında ilişki kurulamamış, ilişkiler iyice soğumuştur.

Modelin olası çerçevesi:
• 1940’lı yılların sonlarından itibaren süratle bağımlılığa sürüklenen Türkiye, yakın geçmişin uluslararası deneyimlerinden de yararlanarak pekâlâ özgün bir model geliştirebilir.


• Böyle bir model, Türkiye’nin, kayıtsız, şartsız bir bağımlılığa doğru sürüklendiği yörüngeden çıkartılmasına, reel politik bir yaklaşımla imkân vermelidir.


• Model, sistemle (A.B.D.+A.B.) kararlı ilişkiler kurulabilmesi, siyasi irade yanında, küresel pazarda rekabet gücünü arttıran, ölçek ekonomileri ve innovasyon-teknolojik gelişme çarpanını göz önünde tutan üretim ve sanayileşme stratejileri ile uygun ülkelerle birlikteliğin sağlayacağı optimal pazar büyüklüğüne dayanmalıdır.



• 1970’lerden bu yana özelikle 2000’lerden itibaren milenyum krizlerine daima “fenersiz” yakalanan Türkiye’nin, kendine özgü modelini oluşturması tercihten öte bir zorunluluktur.


• AB. İle ilişkiler kısa vadede içinden çıkılmaz hale getirildiğine göre, sistemin olası manipülasyonlarına karşı direnç gösterebilmek için içlerinde zengin enerji kaynaklarına sahip ülkeler de dahil, bölge ülkeleri (Avrasya, Karadeniz, Ortadoğu ülkeleri) ile ekonomik ilişkiler derinleştirilip, üretim ve altyapılar alanında iş birliği, pazar birlikteliği, yeterli/optimal ölçek büyüklüğü sağlanabilir. Bu yöndeki gelişmeler, hem dış ticarette AB’nin ağırlığını hafifletebilecek, hem de burnunun dibindeki ülkeyle ilişkilerini yeniden değerlendirmesine yol açabilecektir.


• Kriz süreci derinleştikçe, yabancı sermaye girişi ve reel yatırımlar, daha çok, likit döviz zengini petrol üreticisi ülkeler ile döviz rezervlerine sahip başta Çin olmak üzere dış ticaret fazlasına sahip ülkelerden gelebilecektir. Dolayısı ile model, bu ülkelerle de ilişkilerin temkinli biçimde geliştirilmesini içermelidir.
• En önemlisi, tüm bunlar ve iyi çizilmiş bir rota için, Devlet Planlama Teşkilatı (D.P.T.) yeniden yapılandırılmalıdır.
• Ülkenin;
• Coğrafi, fiziki ve beşerî anlamda kaynak ve imkân envanterine sahip,
• Bölgesel ve ulusal düzeyde sürdürülebilir bir kalkınma sürecini ve daha adil bir bölüşümü eşgüdümleyerek,
• Küresel gerçekleri de göz ardı etmeden en azından optimal ölçek ekonomileri çerçevesinde,
• Selektif-özenle seçilmiş sektörlerde uluslararası düzeyde rekabet yapabilecek innovasyon-teknolojik gelişmeyi içeren marka ürünler üretilebilmesini planlayabilen,
• Özel kesim için özendirici ve yol gösterici, kamu kesimi için emredici,
• Ciddi, savurganlığa, lüks ve gereksiz yatırımlara izin vermeyen,
• Enerji, savunma sanayi, ulaşım, iletişim, madencilik, tarım vb. temel, stratejik ve ülke için hayati nitelikteki sektörlerde ülke çıkarlarını kamucu bir yaklaşımla hassasiyetle gözetecek bir planlama örgütüne şiddetle ihtiyacı vardır.

SONUÇ:

Uzun zamandır özgün ve hayati sorunlarımızı tartışmayıp, en uzun kıyıya sahip ve en önemli bir ülke olarak D. Akdeniz dışında taraf olmadığımız çatışmaların çığırtkanlarınca önümüze konulanlarla boğuşup durmak, iç politikaya yönelik zevzekliklerle oyalanmak yerine, neden aklımızı başımıza almayız anlaşılır gibi değil…

Bu konuda CHP genel başkanının Cumhuriyet gazetesindeki değerlendirmeleri ve kurultayda delegelerin onayına sunulan 13 maddelik bildirideki yaklaşımın nasıl süratle hayata geçirileceği, vakit geçirmeksizin kamuoyu ile birlikte detaylandırılıp, altının nasıl doldurulacağı heyecan yaratabilecek bir üslupla ve yakın temasla halka anlatılması büyük önem kazanmıştır….

Sözün kısası: “İktidara yürümek” iddiasında olanların gündelik polemiklerle kaybedecek zamanları kalmamıştır…

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 20, 2021 21:58
gönderen Kurtlu Adalet
dunya savas halinde. esit kardes ve asker bir toplum olunmali. canini vermis, sakat kalmis, gazi olmus, kafasinin yanindan kursunlar gecmis insanlara nasil sosyal siniflar sinirlari cizilebilir? yatirim icin kullanabilirsin varliklarini fakat kimsenin tuketim gucu bir baskasinin 4 katindan fazla olamaz. ancak iki kat fazla calisabilir ve iki kat zeki olabilirsin. iki kere iki dort eder. zeka gen havuzunun bir parcasi. zekisin cunku gen havuzu var, baska insanlar var. zeka, egitim gibi etkenler sana daha fazla tuketmek hakki vermez. zenginsiz cunku toplum var. hakkini vermiyorsun hakedenlere. komunizm ve kapitalism bir arada. yatirim paran sinirsiz, yatirim yap trilyonlarca dolar ile fakat tuketim gucun esit olacak, en fazla dort kat olacak.

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 23, 2021 9:33
gönderen Kurtlu Adalet
kapitalizm ve komunizmin bir arada isledigi bu 4X kuralli sistemi 30 yil icinde Asya ile kaynasirken hayata gecirmemiz gerekiyor. Asyaya yani Rusya ve Cine biz de komunizm benzeri bir sistem kurmak istiyoruz diyebilmeliyiz, esitlikci kardesce ve asker bir sistem. Boylece Asya ile kaynasmamiz da kolaylasir, onlara bir tehdit olmadigimizi gosteriris. Ayrica islami da reforme etmek istedigimizi, radikal islamci bir tehdit olusturmayacagimizi kendilerine anlatabiliriz. Allah Kuran'da komunizm benzeri bir sistem istiyor, hatta koleleriniz ile herseyi yani zekanizi, maddi ve manevi herseyinizi esti olarak paylasiyomusunuz diye sizi sinavdan gecirecegim diyor. Biz niye turk milleti olarak esti olamiyoruz, Allah kolelerinizle bile esit olun derken? dini imani milliyetciligi vatan sevgisini hicbirseyi kiseye birakmiyorsunuz, bu milleti cok seviyorsaniz neden ahmet ile mahmut ile fatme ile esit olamiyorsunuz. esit kardes ve asker bir toplum olmamiz gerekiyor. her an sehit olabilirim bu millet icin, bu ideal ve yuksek ulkuler icin, 15 temmuzda oldugu gibi heran kendini bu durumda bulabilirsin ve sehit olman gerekebilir, gazi olup bu millete dondugunde neden kendini sosyal siniflar ve stauler dunyasinda bulasin?

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eki 25, 2021 12:50
gönderen Noyan Umruk
İlginize teşekkürler... Selam ve iyi dileklerimle...

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Sal Eki 26, 2021 17:53
gönderen Gönül Pınar Atacı
Seçkin ve saygın emekli general ve üstün ve özgün duayen bilgin sevgili Noyan'ın bilge kalbinin ve usta kaleminin muhteşem bir ürünü olan tamamen nesnel ve somut, güncel ve bilimsel, yurtsever ve evrensel, her sözcüğü muhteşem ve mükemmel saptamalar, irdelemeler, yorumlar, genellemeler, sonuçlar, öngörüler, öneriler. Tüm sevdikleri ve sevenleri ile birlikte en uzun bir ömür boyu SAĞOLSIN VAROLSUN.

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Prş Eki 28, 2021 11:20
gönderen Kurtlu Adalet
Amerika'nin oyun alanindan cikarilmis ve koruma altindaki bir islam medeniyeti ancak Asyanin ruhunda Allah'in da istedigi gibi esitlikci bir toplum ortaya cikarabilir. Asya'da guvence altina alinan ve BAti etkisinden korunan bir ortamda gercek bir islam medeniyeti ortaya cikabilir. Bu da neden Asya'da ve Asya'nin korumasi altinda buyuk bir Turk medeniyeti ortaya cikarmamiz gerektiginin bir aciklamasidir. Yani islamci bir bakis acisi ile olaya bakanlara "ancak Amerika ve bati etkisinden korunan bir ortamda gercek bir islam medeniyeti ortaya cikabileceginin" de anlatilmasi gerekiyor. Su andaki bati ve amerika etkisindeki butun medeniyetler ve islam medeniyetleri neoliberalismin rukuslugunu ve adaletsizligini sergilemektedirler.

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Prş Eki 28, 2021 12:02
gönderen Kurtlu Adalet
Turk cumhuriyetlerinin birarada hareket etmesi, Buyuk Turk Birliginin kurulmasi, zamani gelmemis bir hayal degildir. En uygun zamanlarda yasamaktayiz Turk Birligini kurmak icin. Tam bagimsiz ve guclu bir Turkiye kuruldugunda Asya'da ic dinamikler degisecek ve bahsettiginiz sorunlarin hepsinin cozulebilmesi icin uygun bir ortam dogacaktir. Tam bagimsiz olamadigimiz, bati etkisinden ve emrinden kurtulamadigimiz bu halimiz ile bagimsiz hareket edip sorunlarimizi cozebilmek mumkun degildir. Turkiye bu hali ile cok gucsuzdur, Asyada birlikte hareket eden Turk devletleri birlikte yeterince guclu olacaktir. Korunakli ve bagimszi hereket etme yetegini elde edecektir. Elbette Amerika bu girisime savas ile cevap verebilir. Gerekli cesaret gosterilmeli ve tam bagimsizlik yolunda yurunmelidir. Gerccek bir Turk medeniyeti, gercek bir islam medeniyeti, ancak bu korunakli ve bagimsiz sartlar altinda ortaya cikabilir. Batinin ve Amerikanin oyun alani disina cikmak gerekliliktir. Asyada bu birlige dogru yururken Cin ve Rusyanin yardimini alabilecegiz. Batidan bagimsiz, ve Asyadaki barisin ve birligin kurucularindan olan bir Turk dunyasina, bati planlarina alet olmayacak bir Turk dunyasina her turlu destegi vereceklerdir. Rusya zaten Cin etkisine karsi Asyada denge olmak icin Turk DUnyasi ile birlikte hareket etmek istemektedir. Zaman simdidir. Vakti gelmistir. Bunun Natodan ve Batidan askeri bir kopusu ve Asya ile askeri ve ekonomik isbirligini getirmesi durumunda, NAtodan cikma ve BAti etkisinden kurtulma kararliligi ve cesareti gosterilememesi durumunda cok buyuk bir gaflete dusuluyor demekdir. 30 yillik bir firsat penceremiz vardir ve vakit simdidir. 30 yil sonra Cin cok guclu olacagi icin bu girisimlerimize iyi niyet ile bakmayabilir. Ama 2050ye kadar icinde bulundugumuz bu 30 yillik firsat penceresi icinde bizlere ve Turk dunyasina herturlu destegi verecektir. Turk dunyasini birlestiren demiryollarini Cin insa etmistir. 30 yillik askeri ve ekonomik stratejimiz bu olmalidir. Bugunden itibaren uygulanmaya konulmalidir bu strateji. Cesaret gosterilmelidir. Natodan cikmak ve Akdenizde Rusya ve Cin ile ortak deniz usleri kurmamiz gerekecektir. Asyada hem kendi medeniyetimizi hem de Asyayi korumaya almamiz gerekmektedir. Asyada korunan gercek bir Turk DUnyasin icinde ancak gercek bir islam medeniyeti kurulabilir. Neoliberalismin sosyariligina ortak hicbir medeniyet gercek anlamda bir islam medeniyeti oldugunu iddia edemez. Allah gercek anlamda esit bireylerden olusan bir toplum kurulmasini istemektedir. Bati emperyalisminin saldirilari altinda boyle bir medeniyet kurulmasi asla izin verilmeyecek, ve bu firsatlarin hepsi kaybolacaktir. 30 yillik firsat penceremizi bugunden itibaren degerlendirmemiz gerekmektedir. 30 yil sonra bu Rusyayi ve Cini bulamayabiliriz. Bizlerin destegine ihtiyaclari kalmayabilir ve ortak hareket etmeyebilirler. Bati etkisindeki bir Turkiyeden ve Turk Dunyasindan da hic hoslasmayabilirler. Asyadaki herhangi bir savasi da batinin kazanmasi mumkun degildir. Boyle bir olasi savasta da kendimizi Nato uyesi olarak bulursak, butun firsatlari kacirmamiz yaninda, yokolusa dogru da gidebiliriz. Gelecegin Asyasindan dislanma ve batinin kucaginda bolunmeye dogru gitme sorunu ile karsilasabiliriz. Natodan cikmanin ve Rusya ve Cin ile mutlak askeri isbirligine girmemizin vakti gelmistir. BAti ve amerika zaten turkiyenin bolundugu bir gelecek arzulamaktadir. Turkiyenin bu bagimsizlik ve Asyada guclu bir Turk dunyasi kurma girisimlerine ve Asyanin Turk dunyasinin parcasi olma girisimlerine savas ile karsilik vereceklerdir irasyonel bir sekilde, nefret ve dusmanlik geregi. Ancak Rusya ve CIn ile birlikte kendimizi korumaya alabilirz ve bati tehditlerine karsi koyabiliriz. Bati sistemi icinde hic bir sorunumuzu cozemeyecegiz, buyuk bir medeniyet ve devlet olamayacagiz. Tam bagimsizlik sart, onun da yolu Asya ile birlikteliktir. Bunun da faturasi Amerika ve Batinin saldirilarina magruz kalmaktir. Natodan cikar cikmaz bizi vurabilirler. Natodan cikis yolu Cin ve RUsyanin Akdenize davet edilmesi ve ortak askeri deniz usleri kurulmasi, her konuda Rusya ve Cin ile anlasilmasidir. Dolayisi ile buyuk, ahlakli, erdemli, esit bir medeniyet kurmak kolay degildir. Natodan cikamayiz, bu mantikli olmaz diyen insanlar ile de bu stratejiyi uygulamak mumkun degildir. Bu yuzyil icinde de sefalete mahkum olmamak icin, 30 yillik firsat penceresinden faydalanip Erdemli buyuk bir Turk ve Islam medeniyeti kurabilmek icin bu stratejiyi uygulamak gerekmektedir. Cin ve Rusya bu teklife aciktir.

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cum Kas 05, 2021 8:13
gönderen MİLLİ KURT ATILIMI !
Sosyo-ekonomik modelde devrim yapmak gerekecek. Bu bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Çin ekonomisi şu anda Amerika'yı geçti. 2050'de Çin ekonomisi Amerika'nın ekonomisinin 2 ya da 3 katı olacak. Yani Amerika'ya çok büyük bir teknolojik ve ekonomik üstünlük sağlayacak. Yani bambaşka bir çağa giriyoruz. Bu çağda Çin gibi, Hindistan gibi ülkeler ile, ve aynı zamanda Amerika ve Avrupa ile de, medeniyetler yarışında varolabilmek için bu yüzyıl içinde nüfusumuzu iki milyara çıkarabileceğimiz bir sosyo-ekonomik model geliştirmemiz gerekiyor. 2 milyar nüfusun çıkaracağı dahi bilim adamları ile, mühendisler ile rekabet edilemiyor. Çin çok büyük bir fark atıyor, en fakir insanı en büyük bilimadamı yaparak. Hindistan da bu yarışta Çin'in arkasından geliyor. Amerika ve Avrupa'ya da çok büyük bir fark atacaklar. İki milyar nüfusa yaklaşacak olan Çin ve Hindistan ile medeniyetler yarışında varolabilmek için nüfusumuzu bu yüzyıl içerisinde iki milyara çıkarmamız gerekmektedir.

Bunun için de gençlerin evlenebileceği ve çocuk sahibi olabileceği, ve çocuklarına bakım ve eğitim hizmetlerinin verilebileceği yeni bir sosyo-ekonomik sistem kurmak gerekiyor. 18 yaşındaki gençlere devlet tarafından ev verilmesi gerekiyor. Böylece gençler istedikleri gibi evlenebilecekler, çocuklarına bakılacak, iş ve okula gidebilecekler. Günümüz teknolojileri ile hergün işe ve okula gitmek de gerekmemektedir, dolayısıyla çocukları ile de ilgilenebilecekler. Mahalle mutfakları projesi ile kadın mutfaktan kurtarılabilir, ve zamanını daha çok okumaya ve çalışmaya ayırabilir.

2 milyar nüfus için yeterli su ve tarım kaynakları vardır. 10 milyar dolarlık bir proje ile güneydoğudaki su kaynakları bütün Türkiye'ye dağıtılabilir ve damla sulama ile de her alan sulanabilir.

Yapay zeka ile tarım ve eğitim masrafları sıfırlanmaktadır.

20 katlı binalar zorunluluğu getirilerek çevre korunabilir ve tarım arazileri korunabilir. Sadece 20 katlı binalar sayesinde nüfus alana yayılmadan ve tarım alanlarını kaplamadan yaşanılabilir.

2 milyar nüfusun çıkaracağı dahi bilim adamları, mühendisler ve sanatçılar ile medeniyetler yarışında geri kalmadan yaşanılabilir.

Büyük işler başarmış Türk Milleti bu işi de başarıp tam bağımsız, 2 milyar nüfuslu ve dünyanın en ileri medeniyetini bu topraklarda kurabilir, bilim, teknoloji, ve endüstrileşme yarışını kazanabilir.

Özetlemek gerekir ise sosyo-ekonomik modeli değiştirmek bir zorunluluktur, bu yüzyılı da ıskalamamak için, zorlaşan medeniyetler yarışında varolabilmek için.

Dünyanın en ileri medeniyetini bu yüzyıl içinde inşa edebiliriz.


Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Kas 10, 2021 11:20
gönderen MİLLİ KURT ATILIMI !
Herşey mal mülk herşey para pul, bu hormonlu neoliberal sistemde. İnsanların birbirini ne kadar parası var diye, ne kadar malı mülkü var diye tarttığı bu rüküş neoliberal sistemde, yurtdışında daha refah içinde, ekonomik olarak daha rahat, ve daha çok para ile yaşamak isteyen gençlerimize ne diyeceğiz? Kimse bu ahlaksız ve eşit olmayan sistemi değiştiriyor mu? İnsanın parayla ölçüldüğü bu sistemde yurt dışında daha çok para kazanmak isteyen gençlerimize ne diyeceğiz? Amerikan endüstrisini ve teknolojisini geliştiren Türkiye'nin zeki gençlerine ve onların milyonlarca Amerikalı çoçuklarına ne diyeceğiz? Gel Türkiyeye de bakalım ne kadar malın mülkün ve paran var mı diyeceğiz? Bu neoliberal saçmalık, adına kapiyalism denilen saçmalık, elimizi kolumuzu bağlıyor. Yeterli su ve tarım, ve çimento kaynaklarımız var, bu yüzyıl içinde iki milyar nüfusa çıkamaz isek, bilimin binbir alanında çalışacak milyonlarca dahi mühendis ve bilim adamımız olmaz ise , bu yüzyılı da ıskalıyoruz. Bugün Amerika ile, Avrupa ile başedemeyen bir medeniyet, yükselen medeniyetler ve bilim yarışında iki milyar nüfuslu Çin ve Hindistan ile hiç yarışamaz. Bir an önce sosyo-politik-ekonomik sistemin değişmesi gerekmektedir !

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Kas 10, 2021 12:14
gönderen MİLLİ KURT ATILIMI !
Herkesi şeyinden bu küresel kapitalizm denen sisteme bağlamak aptallıktır. Aha su, aha toprak, aha çimento, çıkar nüfusu iki milyara, yarat milyonlarca dahi bilim adamı, ayır iki farklı ekonomik sistemi birbirinden, yazılım ve cep telefonu kullan. Mahalle mutfakları ile kadını mutfaktan kurtar, okusun, çalışsın. Gençlere ev, maaş, kreş ver, hergün okula veya işe gitmeye gerek kalmadı. Sula bu toprakları , milyonlarca dahi büyüsün, nüfusun milyarlarca olsun. Yapay zeka ile güvenlik, eğitim, ve tarım masrafları sıfıra doğru yaklaşıyor. Yarat iki ayrı ekonomik sistem, biriyle milyarlar yarat, diğeriyle küresel sistem ile rekabet et. Eşit, kardeş, ve asker bir toplum ol. Tüketim güçlerimiz eşit olsun, isteyenin yatırım için sermayesi olsun. İki ayrı ekonomik sistem kur. Herkesi şeyinden Amerikaya bağlama.

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cum Kas 12, 2021 12:04
gönderen Noyan Umruk
KONUYA iLGİNİZE TEŞEKKÜR, SELAM VE İYİ DİLEKLERİMLE...

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cum Kas 12, 2021 12:54
gönderen MİLLİ KURT ATILIMI !
Akıllı olalım.

En fakir çocuğu en ileri bilim adamı yapan 2 milyar nüfuslu Çin ve Hindistan ile bu yüzyılın sonunda nasıl başedeceğiz? Embiriyoyun genetik kodunu değiştiren en fakir Çinli çocuk idi. Google ve Microsoft CEOları Hintli. Hindistan endüstri koridorları ile Çinin peşinden gidiyor.

Bu yüzyıl içinde en ileri medeniyet olma iddiamızı sürdürebilmek için 2milyar nüfus hedeflememiz gerekiyor. Türk dünyası ile de olur, sadece Türkiye de olur.

Akıllı olalım, iki ekonomik sistemi birbirinden ayıralım. temel inşaatı küresel ekonomiden bağımsız olsun. hesaplayalım, ne kadar suyumuz var, ne kadar tarım alanı var, tuvalette deniz suyu tuzlu su kullanabilir miyiz, güneş enerjisi ile atmosferden ne kadar içme suyu elde edebiliriz, ne kadar çimento gerekir 20 katlı binalarda çevreyi ve tarım alanlarını koruyarak yaşar isek?,

mahalle mutfakları ile kadın mutfaktan kurtarılmalı, gençlere ev ve temel ihtiyaçlar verilmeli, ne kadar çocuk bakıcısına kreşe ihtiyaç var? ne kadar nüfus yaratabiliriz hesabı küresel ekonomiden farklı işlemeli, para ile olmamalı, temel hak olmalı, nüfus hızla 2 milyara çıkarılmalı.

bu iki milyardan çıkan dahiler ile dil, kültür, müzik,fen, matematik, bilim, mühendislik, yapay zeka geliştirilmeli. bu yüzyıl içinde en değerli ekonomik kaynak insan beyni olacak. binbir tane bilim alanı ortaya çıktı, her birine bin bir tane dahi gerekeçek ki geri kalmayalım, ve onları geçelim bu yarışta.

yapay zeka ile güvenlik, eğitim, tarım masrafları sıfırlanıyor, tarımda yeni teknolojiler çıkıyor. isterseniz çok katlı araba park yerlerini tarlalara dönüştürebilirsiniz. bu iki sistemi ayrıştırmaz isek bu yüzyılı daha da kötü ıskalıyoruz.

çin şimdiden amerikaya fark atmaya başladı. bilim ve mühendis ordusuyla hızla endütrileşelim her alanda. bu mümkün. tüketim sınırlanmalı, lüx olmamalı ve de üretim sınırsız olmalı. tüketimin sınırlı olduğu eşitlikçi bir sistem ile, üretimi sınırsız tutarak, ve esit paylaşarak, materyal seviyemizi de , tüketim gücümüzü de yükseklerde tutabiliriz eşit paylaşarak. "iki kere iki dört eder" kuralım var bu konuda. 4x kuralı diyorum.

Aptal çocuklar gibiyiz şu anda, geri kalıyoruz, bu iki sistemi birbirinden ayırmak, ve birini para ile değil hak üzerinden işletmemiz gerekiyor. yazılım ve cep telefonları sayesinde bu sistemi kurmak çok basit. önce Atatürk'ü ve Allah'ı anlamamız gerekiyor. sosyoloji, politika, ve felsefe de okumalıyız.

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cmt Kas 13, 2021 12:20
gönderen MİLLİ KURT ATILIMI !
Bilim ve teknoloji alanında Amerika'nın bize attığı farkın 10 katını 2050'de bize atabilir Çin devleti. 2100'de farkı 100 katına çıkarabilir Çin ve Hindistan.

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cmt Kas 13, 2021 12:28
gönderen MİLLİ KURT ATILIMI !
Çin ekonomisi gerçek ekonomik değerlerde Amerika'yı geride bıraktı 2016 yılında. 2050'de 2 ya da 3 katı olması bekleniyor. Mark Zuckerberg ve Elon Musk gibi insanlar Çin'in yüksek dahi sayısına dikkat çekiyorlar. Çok sayıda dahiler çıkıyor her alanda nüfus yüksek olunca ve herkes kaliteli eğitim alınca.

Re: ARTIK ÖZGÜN-SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYO-EKONOMİK GELİŞME MODELİ ACİLİYET KAZANMIŞTIR… Dr. Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Pzt Kas 15, 2021 4:14
gönderen MİLLİ KURT ATILIMI !
Mesela, polis, asayiş, güvenlik, hukuk, mahkemeler, yargı sistemi gibi hizmetler yapay zeka sayesinde maliyetlerini sıfıra yaklaştırıyor. Kameralar, elektronik aletler çok ucuzladı. Kameralar ile ve yapay zeka ile artık yüzler ve kimlikler tespit edilebiliyor. Suç işlemek zorlaşıyor. Yapay zeka ile kimlikler tespit edilerek, suçu kimin işlediği anlaşılabiliyor. Heryere kameralar koymak mümkün günümüz teknolojileri ile. sonuç olarak 2 milyar nüfus ile asayiş ve kontrol sorunu olmayacak. Bugünkünden kat ve kat daha güvenli olacak herşey, nüfus kontrol altında tutulabilecek, adil ve eşit bir toplum olunur ise.

Benzeri binbir örnek eğitim ve tarım alanında da verilebilir. Silikon vadisindeki Türkler bunları anlatabilir. Mesela kameralar bitkilerdeki sorunları tespit edip verimliliği artırıyor. GPS kontrollü ekme ve biçme geliyor. Drone ile ilaçlama. Tarımda damla sulama ve dikey çok katlı tarım ile devrim geliyor. Eğitimde yapay zeka yetenekleri keşfediyor, ilgi alanlarını buluyor, gerekli dersler öğrenciye veriliyor. Okulları kapatmak gerekmeyecek, okul sonuçta bina ve bilgisayar. Eğitim ve kreş alanında çalışabilir çok sayıda kişi.

Sağlıkta da yapay zeka devrimi geliyor. Bunlar Türk mühendisler tarafından geliştirilebilecek. Yapay zeka basit birsey. Yazılım, bilgisayar, ve makina. Temel ihtiyaçları karşılanan insanlar her alanda çalıştığında ülke hızla endüstrileşecek, insanlar boş durmayacak, inşa edecek, sermaye birikecek, kaynaklar nüfusa gitmeyecek, tüketim sınırlı olacak. tarım , su, eğitim, kreş gibi kaynaklar insanı ayakta tutarken, insanlar da diğer kaynakları endüstriler inşa etmek için kullanacaklar. bir kısım özel sektörde daha yaratıcı işlerde çalışacak.

üretim sınırsız olacak, tüketim sınırlı. üretim sınırsız olduğu ve eşit paylaşıldığı için büyük bir zenginlik ve refah olacak. iki kat çalışan iki kat tüketim gücüne sahip olacak. iki kat da zeki ise dört kat tüketim gücü olacak. sermayesi olan üretebilecek fakat daha fazla tüketemeyecek. gerekir ise, üretim fazlası olur ise, ihracat yolu ile, ek gelir elde edilebilir. ek gelir ile endüstrileşme alanında yatırım artabilir fakat ihracat gerekli olmayacak ve minimum düzeyde olacak.

fakat gerekli görülür ise ihracat ile ek gelir elde edllebilir ve uluslar arası ticarette kullanılabilir. emeğin sömürüldüğü bir ihracat ve zenginleşme sistemi olmayacak. insanlar ülkeyi inşa etmek ve geliştirmek için çalışacaklar, birileri zengin olsun diye degil. endüstri ve teknoloji inşa edip ülkeyi inşa etmek için çalışacaklar. sömürülmeyecekler. başlalarının ihtiyacını karşılayan ihracat ekonomisi olmayacak, kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için işe koyulup çalışacağız. fakat üretim fazlası ihracat ve ticarette kullanılacak , eğer ihtiyaç doğar ise.