1. yüz (Toplam 1 yüz)

Durup dururken bu millete, Başkanlık Sistemi adı altında neden "tek adamlık rejimi" kimler tarafından dayatıldı?

İletiGönderilme zamanı: Çrş Nis 20, 2022 18:15
gönderen İlteriş Kağan
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Durup dururken bu millete, Başkanlık Sistemi adı altında neden "tek adamlık rejimi" kimler tarafından dayatıldı?

Neden partili Cumhurbaşkanlığı gibi taraflı, ayırmacı ve kayırmacı bu sistem hangi kamu mühendisliğince hazırlandı?

CIA-PENTAGON Talimatıyla, FETÖ Eliyle,YSK'ya Sokulan SEÇSİS Seçim Bilgisayar Hileli Programı Ve Programın Yazmanı Mstr. Kurt Ogena'nın İtirafı.
Resim
Evet, bu başkanlık olayı önemli. Neden mi? Bakın CIA eski Türkiye İstasyon Şefi Paul Bernard Henze, 2006 yılında Beyaz Saraya sunduğu bir raporda ne diyor:

“Türkiye'nin bu şekliyle, Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız. Ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. Hükümeti ikna ettiğimizde Meclis; Meclis'i ikna ettiğimizde, ordu; orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza geçebiliyor. EĞER AMERİKA'NIN ÇIKARI TÜRKİYE'DE BİR FEDERAL DEVLET KURULMASI İSE mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, Meclis ve hükümeti tek elde toplayan BAŞKANLIK REJİMİNE GEÇİLMELİDİR. BİR KİŞİYİ İKNA ETMEK, BİRBİRİNİ DENETLEYEN YAPIYI İKNA ETMEKTEN ÇOK DAHA KOLAY OLACAKTIR. Eğer o bir kişi Amerikan çıkarlarını yardım etmek konusunda tereddüt ederse, BİR KİŞİ ÜZERİNE KURULMUŞ YAPIYI YIKMAK AMERİKA İÇİN SORUN OLMAZ." (Anlayana sivrisinek saz…)

Ülkemizde BOP’un değirmenine su taşıyan birileri, bütün bunları ne yazık ki bilinçli olarak yaparken, her devrin adamı olanlar ise bu rüzgâra kolayca kapıldılar. En üzücü olanı da, bazı akademisyen ve aydınlarımızın, hiç farkında olmadan bu değirmene su taşımış olmalarıdır.

Önce kin, sonra kan; önce kutuplaştır, sonra savaştır projesi de diyebileceğimiz bu kanlı proje; maalesef ki, (kısmen de olsa) bizde de başarılı olmuştur!

Türkiye’deki giderek artan ve keskinleşen kutuplaşmayı da bu gözle okumak lazımdır. Yoksa halkın bir karpuz gibi ikiye bölünmüş olmasını nasıl açıklayacaksınız?

Evet, ülkemizin bölücü terörle ilgili gerçekten hayati sorunları vardır. Ancak milletimizi hiç olmadığı kadar kutuplaştıran ve neredeyse birbirine düşman eden asıl etken terör sorunu değil, kutuplaştırıcı siyaset iklimidir. Bu noktayı da dikkatlerden kaçırmadan düşünmeli ve olayları doğru okumalıyız.

Ne yazık ki, bu kinli ve kanlı proje; uygulayıcılarını biraz fazlaca uğraştırsa da, yavaş ilerlese de, kabul edelim ki bizde de başarılı olmuştur!

Lakin bizim için, HALA BİR ÇIKIŞ YOLU VARDIR ve bu emperyalist tuzağı kuranların başına geçirebilmek için hala daha bir şansımız bulunmaktadır.

Evet kutuplaştık!

Evet, aramıza kin girdi!

Ama HENÜZ ARAMIZA KAN GİRMEDİ…

Yani köprüden önce son çıkıştayız!

Bu çıkış ise en şanlı, en namlı ve en kutsal olan TÜRK kimliğine sarılmaktır.

Tek adamlığa değil kurucu meclis sistemine sarılmaktır. "İŞLERİ ŞURA İLE YAPARLAR"

Paçavralardan medet ummak değil, ay yıldızlı al bayrağa sarılmaktır.

Cumhuriyet değerlerine sarılmaktır.

Yandaşlığı ve kandaşlığı bir kenara bırakarak, daha onurlu olan eşit vatandaşlığa sarılmaktır.

Mezhepçiliği ve tarikatçılığı terk ederek yalnızca Allah’ın "BİR OLUN" ipine sarılıp, imece kardeşliğimize sarılmaktır.

Binlerce yıldır bizi bir arada tutan kültürümüze, tarihimize, örfümüze ve dilimize sarılmaktır.

Atatürk’e ve onun kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne sarılmaktır.

Ve gerekirse bu uğurda çocuklarımız ve torunlarımız için, kefen niyetine al bayrağa sarılmayı göze almaktır!

Yoksa maazallah kin giren araya bir de kan girerse!

Onun için, Partili Cumhurbaşkanlığı ve başkanlık gibi tek adamlığa çıkan saçmalıklardan vaz geçilmeli, parti devleti ve parti egemenliği değil, milli egemenlik ihya edilmelidir.

Milli bilince sahip vatan evlatları çok daha fazla çalışmalı ve toplumu bölenleri değil, birleştirenleri iktidara getirmelidir.

Ve bizler, ne modern Yezitlere ne de çağın Nemrutlarına asla geçit vermeyeceğiz.

Çünkü bizler, muhtaç olduğumuz kudreti damarlarımızdaki asil kandan alan Büyük Türk Milletiyiz...