1. yüz (Toplam 5 yüz)

Osman Pamukoğlu 'Hak ve Eşitlik Partisi'ni kuruyor

İletiGönderilme zamanı: Pzt Tem 28, 2008 16:02
gönderen Türk-Kan
Anadolu Ve Trakya’da Yaşayan Türk Halkı Bu Çağrı Size!

Artık sızlanma, şikâyet etme, ağlama zamanı geçti. Her yerde çöküntü, gayesizlik ve yanılgı havası hâkim. Bu gidiş nereye diye sormaya kalkışmak ise aymazlıktır. Artık yolun ötesi görünmüştür. Siyaset, ekonomi ve güvenlik meseleleri diz boyu olup bunları ortadan kaldırmak için cesur ve erdemli bir siyasi mücadele şarttır.


İnsanların yeryüzünde görüldüğü ilk zamanlardan bu güne dek, kavgaları, çekişmeleri, ayrışmaları, savaşları, akla gelebilecek her türlü çatışma, mücadele, doktrin ve rejimlerin iki ana sebebi vardır, bunlar;

“Hak ve eşitlik” tir.

Kuruluş sürecinde olan ve kısa bir süre sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin siyasi sahasına çıkacak olan “HAK VE EŞİTLİK” Partisinin değişmez ilkeleri, gerçekleştireceği hizmetler aşağıda sunulmuştur:


1. Milletvekili, üst bürokrat ve memur dokunulmazlığı kaldırılacak, herkes adalet önünde hesap verecektir.

2. Ülkenin baş düşmanları olan fakirlik ve cehalete, bütün kaynaklar seferber edilerek savaş açılacaktır.

3. Siyasi partiler ve seçim yasaları tam bir demokratik düzene sokulacaktır.

4. Yargıya bütün dünyada olabildiğinden de daha üst bir bağımsızlık sistemi getirilecektir.

5. Halkın aç gezdiği bu memlekette halkın parası olan hazineden, partilere yardım yapmak akıl dışıdır, kaldırılacaktır.

6. Bölücüler ve teokratik devlet peşinde koşanların önü tamamen kesilecek, Güneydoğudaki halk teröristlerden soyutlanarak dağlar silahlı eşkıyalardan temizlenecektir. Bu milletin, evlatlarının canı bu kadar ucuz değildir. 25 yıldır süre gelen kanın akışı daha fazla devam edemez.

7. Yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet denilen rezilliğe hiç kimsenin tevessül edemeyeceği yasal düzenlemeler yapılacak ve tam tatbik edilecektir.

8. Vergi sisteminde adil ve dürüst şekilde uygulanacak düzenlemeler yapılacaktır. Emek ve alın teri her şeydir.

9. Ulusal kaynakların kullanımında öncelik sosyal güvenlik sistemi, eğitim ve sağlıkta olacaktır. Sosyal güvenlik sistemine dâhil edilmeyen tek kişi kalmayacaktır.

10. Bütün keyfi harcamalara, saltanatlıklara, ayrıcalıklara, lüks yaşama, kamu ve mahalli yönetimlerde son verilecektir. Yağma sofrası ortadan kaldırılacaktır.

11. Dış siyasette tek ilke olacaktır; “Başı dik devlet, onurlu millet”. Her tavır, her görüşme, her protokol, her tutanak, her antlaşmada esas budur.

12. 1960’dan başlayarak, gerçekleşmiş veya yarım kalmış teşebbüsler halinde Ordunun siyasi sürece müdahaleleri vardır. Ordu, direkt veya dolaylı hayatı boyunca fiilen siyaset dışı kalacaktır.

13. Tam bağımsızlık (Tam İstiklal) ve ulusal egemenlik (Kayıtsız Şartsız Milli Hâkimiyet) bütün faaliyet ve çalışmaların temel fikridir.

14. Bu gün dünyada dolaşan paranın %50 si yiyecek alanında bulunmaktadır. Petrol için geri kalan paradan sadece 1/3 kullanılmaktadır. Dünyanın geleceği kıymetli tarım alanları ve suya bağlıdır. Topraklarımıza, sularımıza, ormanlarımıza sahip çıkmak çocuklarımıza yapılacak en büyük hizmet olacaktır.

15. Din bir vicdan işi olduğundan parti, dini dünya ve devlet işleri ile siyasetten ayrı tutmayı, milletimizin çağdaş medeniyet yolunda ilerlemesi için başlıca şartlardan bir sayacaktır. Bu ülkenin çocukları dinci, dinsiz, şu mezhepten bu mezhepten diye asla ayrılamaz, bölünme sebebi ve taraf tutmak kabul edilemez. Birbirlerine rastladıklarında;

“Selamün Aleyküm” diyen de, “Merhaba” diyen de bu toprağın ve bu Kültürün çocuklarıdır.

16. Söze, yazıya, fikre ve düşünceye hiçbir sebep ve gerekçeyle gem vurulamaz, sansür uygulanamaz.

17. Devletin sahibi ve efendisi millettir ve devlet millete hizmet için vardır. Devletin asli işi de, adaleti ve güvenliği sağlamaktır. Bu işini de en hızlı, en sağlam, en güven verici şekilde yapacak tarzda gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

18. Ülkedeki tüm eğitim ve öğretimin, müfredat konu ve kapsamları akılcı, çağdaş sistemlere uygun olacak şekilde değiştirilecektir.

19. Milletin kendi haklarını savunması lazımdır. Yarı bağımlı bir ülkede yaşayan bir insan, yürüyen ıztırapdır. Bir millet bağımsızlığını kaybedince, O millette herkes hiç olur.

20. Özgürlük her şeydir. Özgür olmayan insan cesur olamaz. Özgür olmadığından cesarette gösteremeyen insanın, başka yetenekleri olsa bile onların hakkını veremez. Demokrasi de ancak özgür birey ve toplumlar sayesinde gerçek niteliklerini ortaya koyabilir. Halkın hükümetleri denetleyemediği yerde demokrasiden bahsedilemez.


“HAK VE EŞİTLİK” HAREKETİNDE YER ALACAKLARIN DOĞASI VE FELSEFELERİ:



1. Türkiye çürük bir düzene doğru yol almaktadır. Aşırı derecede dayanıklı ve iddialı vatanperver insanlara ihtiyaç vardır.

2. Bu dönemde az çok okuyan, düşünen, dinamik bir insanın politika dışında kalması imkânsızdır.

3. Cumhuriyet ve demokrasi gözü pek muhafızlara ihtiyaç duymaktadır.

4. Kadın ve erkekler bu yolda müşterek mücadele etmek zorundadır. Şahsi karar ve teşebbüsün tam ve kesin damgasının vurulması gerekir. Böyle bir siyasi hareket, mizaç, ruh yapısı, mücadele metot ve alışkanlıkları bakımından farklı bir insan ister.

5. Her faaliyet halka dayalı, halkın içinde, halkın kültür ve ihtiyaçlarına dönük olarak ve mutlaka onu huzurlu kılmak, mutlu etmek için yapılacaktır. Millete bahane anlatılmaz!

6. Kitleler ateşlenmeli, coşturulmalı, fakat bu; halk kitlelerinden alınacak ateşle yapılmalı, ruhları tutuşturulmalıdır. Bunun için açık fikirli konuşmalarla hayata ait konular işlenmelidir.

7. Hasım kazanmanız kaçınılmazdır. Savaşçı bir karaktere sahip olmalısınız ve haklı olduğunuzu bildiğiniz zaman, asla uzlaşmaya gitmemelisiniz. Hak verilmez.

8. Sabırsızlık ve cesaret kaybı insanı daha kolay bir yola sapması için ayartır. Bu kestirme yollar asla işe yaramaz. Onu seçtiğiniz için de duyacağınız pişmanlık, umutsuzluk duygularınızı daha da artırır.

9. Halkımızın dertleri kendi derdimizdir. Duygu, düşünce ve hayallerinizi ustalıkla kaynaştırırsanız, dağlar bile eğilir.

10. Halk, toplumsal ve ulusal meselelere meraklı hale getirilmelidir. İnsanlarımız şahsi sorumluluklarının farkına varmadığı sürece ülkenin yenilenmesi ve gelişmesi olmayacaktır. Halkın kendi gücünün ve olanaklarının farkına varması sağlanmalıdır.

11. Gençliğin yakıcı ateşini söndürmek, bir millete yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yolları açılacak.

12. Bir milletin kendisini unutması en büyük kusurdur. Kendi benliğini kanıtlamayan toplumlara dünya saygı duymaz.

13. Daha fazla geç kalınırsa, görülen o dur ki, geçmişteki birkaç neslin ortak zaaflarını gelecekteki bir nesil ödeyecektir.

14. Halkın bir bölümü dert küpü, bir bölümü de kan uykudadır. Aldatılmaya ve avutulmaya son verilecektir.

15. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN Cumhuriyetin kuruluşunda öngördüğü: “İmtiyazsız, sınıfsız, bir kitleyiz” hedefi üzerine yorulmadan, bıkmadan yürümek esastır.


Yüreği ve ruhu özgür insanlar kendi türlerinin en kıymetli örnekleridir. Titreyen ve korkan zaten yaşayamaz… Ölümün avcılık yaptığı bu dünya da özgürlük dışında hiçbir şeyin önemi yoktur.

Dünya üzerinde yamyamlık devam ediyor, sadece insanları yeni usullerle yiyorlar. Dünya siyasi tarihinden çıkan sonuç, toplumlar “Ya emir alıyorlar ya da emir veriyorlar”. Yani ya efendi ya da hizmetli durumdalar. Böyle giderse, bizim de geleceğimiz kusursuz hizmetli görünümündedir.

Halkın aklı, halkın iradesi, halkın enerjisi ile halkın fikrinin ve vicdanının uyandırılması lazımdır. Moral çöküntüsünün sonu buhrandır.

Hatıralar da dal ister, kuşlar gibi konacak!

İşte size tarihsel ve toplumsal bir dal teklif ediliyor. Ve bir milletin göğsü nefes almak için rüzgâr bekliyor. Hüküm sizin, karar sizin, vicdan sizindir ve her insan kendi hayatının mimarıdır.

Bir insanın en kıymetli en son sarılacağı şeyi onurudur. Onu kaybettikten sonra geriye ne kalır ki?


Yaşasın Vatan Yaşasın Türk Milleti!

Osman Pamukoğlu


“Hak ve Eşitlik” kuruluşu adına

28 Temmuz 2008

İletiGönderilme zamanı: Pzt Tem 28, 2008 16:36
gönderen EfsaneKomutan
Beklenen adım geldi.
Yazıyı yayınladığınız için teşekkür ederiz.

İletiGönderilme zamanı: Pzt Tem 28, 2008 18:17
gönderen Türk-Kan
EfsaneKomutan, rica ederiz.

Sahsen benim su an Türkiye'de güvendigim tek insan Sayin Pamukoglu. Sayin Sarizeybek'i de bu olusumda görecegimizi düsünüyorum. Umudum, tüm vatanseverlerin, hangi parti, olusum vs. olursa olsun "Milli Hükümet" rotasinda beraber adim atmalari.

İletiGönderilme zamanı: Pzt Tem 28, 2008 18:54
gönderen tuba
Ne güzel şey umutlu olabilmek :D

Teşekkürler, Türk-Kan...

İletiGönderilme zamanı: Sal Tem 29, 2008 3:02
gönderen bariskaya
Cok sevindim, cok duygulandim ve de cok umutlandim.

Sayin Pamukoglu umarim siraladigi "hak ve esitlik" kriterlerine uygun, devlet yonetimine halka hizmet etmeyi amaclayarak gelmek isteyen, neredeyse ayaklar altina alinmak uzere olan uluslarasi itibarimizi ve imajimizi layik oldugu yerlere tasiyabilecek vatanini ve herseyden onemlisi insani seven kisileri bu olusum icerisinde ayni cati altinda toplayabilir.

Goreve gelince calip cirpmayacak, sokaklardaki insanlar ac ve issiz gezerken halkin parasini ziyan etmeyecek yoneticilere daha dogrusu LIDERLERE her zamankinden daha cok ihtiyacimiz var.

Bu olusuma sahip cikalim, danisikli donusuklu, al gulum ver gulum seklinde muhalefet politikasi yapanlara artik kanmayalim, kananlari da "uyandiralim".

Herkese sevgiler.
BK

İletiGönderilme zamanı: Sal Tem 29, 2008 6:38
gönderen Tsigalko
Derler ya;
''İşte güvenerek arkamı dönceğim adam'' diye işte bu söz bu haber için kullanılması için söylenmiş sanki.
Gerçekden harika bir haber.Bu yeni oluşum beni umutlandırdı tüylerimi diken diken etti.
Türk-Kan'nda, belirttiği gibi Osman Paşa'nın yanına Erdal Paşa gibi kaliteli isimler eklendiğinde bu tadından yenilmez olur.İnşAllah halkımız biraz akıllanmıştır biraz biz ne yapıyoruz ne yapdık demişdir.
Bunlar temmeniden öteye gitmez ama umut olmadan yaşamda olmaz.

İletiGönderilme zamanı: Sal Tem 29, 2008 9:34
gönderen MansurSah
Öncelikle, hele şükür yahu!

Türk-Kan yazdı:Sahsen benim su an Türkiyede güvendigim tek insan Sayin Pamukoglu.


Osman Paşaya büyük hayranlığım ve saygım, ve kendisine en azından gönülden desteğimi her zaman sunacağım saklı olarak ifade etmeliyim ki.. Aydın Doğan medyası bir kişiyi parlatıp yüceltip günlerce tvde boy göstertip "efsane" ilan ettiğinde, ben o kişiye biraz mesafeli durmayı seçiyorum. Önyargı, evet, hem de Osman Paşaya bile. Zira karşımızdaki Doğan Medya. Yada diğer gazeteler, tvler. (Evet ilk başta SkyTurkteki Kan Uykusu ile bu kadar ünlü oldu gerçi ama, sonrasını hepimiz biliyoruz.)

Osman Paşayla ilgili tartışacağımız, onu ululayacağımız çok nokta var elbet; ama eskiden sınır ötesi operasyonların kahramanı olan kişi, şimdi mesele sınır ötesi, yada mesela Kerkük olduğunda kilometre hesabı yapıyor, "oraya dek kaç tane dağ zirve vardır" gibi sözler söylüyor ve tıpkı Barzani-Talabaninin söylediği gibi bataklığa saplanmaktan, maceraya atılmaktan bahsediyorsa.. Evet biraz daha önyargılı bakıyorum. Eskiden malum medya sınırötesine karşıydı, tüm yazarları (Daltonlar, Çongarlar vs.) sınırı geçmeyi bırakın, güneydoğuyu olduğu gibi vermekten yanaydı, bunu açıkça yazıyorlardı. O zamanlar Osman Paşayı böyle yüceltmiyorlardı. Paşamız, Barzani gibi söylemlerde bulunduğundan beridir, "medya", onu "Efsane Komutan" ilan etti. Ve TSK'ya nerdeyse "Efsane komutanı dinle, sınırı geçme / Kerkük'e girme" gibi öğütvari manşetlerle seslendi.

Her neyse, Osman Paşayı kutluyorum; eleştirilerimle birlikte, desteğim her zaman onunla.

İletiGönderilme zamanı: Sal Tem 29, 2008 15:45
gönderen HgRoyal
Uzunca bir zamandır hangi partiye ait olduğumu, hangi partinin bana ait fikirlerle siyaset arenasında olduğunu bilemedim... Herkes gibi... Yıllarca sırf mecburiyetten aynı partiye oy verip durduk...

İlk kez bu kadar heyecanlandığımı hatırlıyorum bir siyasi oluşum karşısında... Zira benimle aynı hissi paylaşanları görüyorum... Farklı bir siyasetçi, karizmatik bir lider olacağı kesin Paşa'mın... Umarım Mevlâ yüzünü ve yüzümüzü kara çıkarmaz...

İletiGönderilme zamanı: Sal Tem 29, 2008 16:19
gönderen Ram
Kurulacak oluşumu yakından izleyeceğiz ve destek olacağız. PAMUKOĞLU, iyi bir askerdi. Bilgisini yazdıklarından ve söylemlerinden tarttık. İyi bir devlet adamı olup olmadığını da zamanla göreceğiz. İnanıyorum ki PAMUKOĞLU, Türkiye'ye Mustafa Kemâl'in yapıtlarını ve öngördükleri getirmek için azimle çalışacaktır. Umarım yanılmam ve bu oluşum, başta milletimize, akabinde devletimize ve komşularımıza hayırlı olacak güce erişir.

İletiGönderilme zamanı: Sal Tem 29, 2008 19:35
gönderen AlpereN
tükenmiş olan umutlarımda bir kıpırtı gördüm,ve gerçekten beni Paşamız umutlandırdı,bende her yurtsever gibi desteğimi esirgemeyeceğim. :wink:

Şükür Kavuşturana

İletiGönderilme zamanı: Sal Tem 29, 2008 19:46
gönderen turhanberksan
Umarım Yaşar Nuri öztürk gibi Sadettin tantan gibi erkan mumcu gibi tek kişilik parti olmaz.
Yanınızda değerli paşalarımızı komutanlarımızı temiz isimleri görmek isteriz.
Sinan Aygünü ve Sadettin Tantanı da görmek istiyoruz.

Tanrı Türkü korusun !

İletiGönderilme zamanı: Sal Tem 29, 2008 22:11
gönderen Egeli
Umutsuzluğa düşmek de nedir?Umutsuzluğa düştüğümüzde,daha sonra ''işte,bizi umutlandıran oluşum'' dediğimizde,sonra hüsrana uğradığımızda ne olacak?Kara günlermizde,bir umut mu bekledik,yoksa ''Ya istiklâl,ya ölüm!'' mü dedik?

İnsan,şansı da,kötüyü de,iyiyi de kendisi yaratır,aklı Allah vermiştir,ama kaderini kendisi belirler.

Demokrasinin gerektirdiği şekilde,bir parti-bir oluşum kurulmuştur.Umarım,siyaset sahnesine ''as'' olarak çıktıklarında,''değişim sürecinin'' etkisine kapılmazlar.

İletiGönderilme zamanı: Çrş Tem 30, 2008 4:00
gönderen fatihgsen
Osman Pamukoglu gercekten belkide su anki durumda ulkeye en cok faydasi olacagina inandigim insanlardan biri. Su an parti kursa, gozu kapali oyumu verecegim tek kisi belkide. Umarim gercekten bu igrenc siyaset dunyasinda yok olmaz ve hakettigi destegi alir.

Benim takip ettigim kadariyla ve daha once izledigim programlarinda siyasete girmeyi pek dusunmeyen bir cizgi izliyordu. Kendisinin de zeki bir adam oldugunu dusundugumden, siyasi sahnede eger arkanizda maddi bir destek yoksa cok ileri gidemeyecegini biliyordur. Yukaridaki yazisinda

"Halkın aç gezdiği bu memlekette halkın parası olan hazineden, partilere yardım yapmak akıl dışıdır, kaldırılacaktır"

diye bi ibare var ki ben bu fikrin dogrulugunun tartisilmasi gerektigini saniyorum. Eger devlet partileri desteklemeze, o zaman partileri sirketler desteklesin demek istedigini anladim. Boyle olunca da Amerika daki sistemdeki gibi sirketlerin devleti yonettigi ve halki umursamadigi, kendi cikarlari icin ulkeyi savasa soktugu bir yapi ortaya cikar.

Eger Osman Pamukoglu devletin partileri desteklememesi gerektigini dusunuyor ve kendisininde maddi destek olmadan siyasi bir fikri gunumuzde yurutmenin cok zor oldugunu bildigini kabul edersek, ve bu yuzden uzun zamandir siyasete girmeyi dusunmedigini varsayarsak; acaba bir yerlerden destek mi buldu diye aklima bir soru takiliyor.

Tamamen iyi niyetimle, feto grubunun desteklemedigini umuyorum. Benim aklima birkac buyuk sirket grubu geliyor. Aranizda durumdan haberdar olan var mi, yani Osman Pamukoglunu siyaset arenasinda maddi destek aldigini bildiginiz bir olusum veya sirket varmi? Sizin fikriniz nedir. Osman Pamukoglu nu destekleyen arkadaslar da gucenmesin, ben icimden umarim bir destek bulmustur diye geciriyorum, yoksa gercekten isi zor eger gercekci olursak (dusunurseniz hulki cevizoglunu bile secmedi bu halk).

İletiGönderilme zamanı: Çrş Tem 30, 2008 14:10
gönderen emesiz1979
tam destek, sonuna kadar destek .

İletiGönderilme zamanı: Çrş Tem 30, 2008 17:24
gönderen maydonos
bencede tam destek....aslinda art deki programinda siyasete girmeyecegini soylemisti demmekki durum gercekten vahim vahim vahim....