Re: Yabancılara Toprak Satışı: Gafletin Boyutları
Gönderilme zamanı: Pzr May 13, 2012 14:24
Vatan toprağı satışta ama kimsede çıt yok!
AKP’nin yabancıya toprak satışında yasal sınırı 2,5’tan 60 hektara kadar çıkarmasına muhalefetten sert tepki geldi: “Topraklarımızı satarsanız halkımız aç kalır.”
Ceyhun Bozkurt
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, yabancılara toprak satışı konusunda tarihi uyarıda bulundu. Seçer, toprak satışına ilişkin düzenlemenin, kentsel dönüşüm ve 2/B’lerin satışının ardından Meclis’e getirildiğine dikkat çekti ve “Bunlar tesadüf olabilir mi? Bence olamaz. Vatan toprağı satışa çıkarıldı ama kimseden ses çıkmıyor” dedi. Dünyanın her yerinde tarım arazilerinin satışının çok önemli olduğunu vurgulayan Seçer, “Öyle bir an gelir ki cebinizde milyon dolarlar olabilir ama vatandaşınızın karnını doyurmak için en temel gıda maddelerini bulma şansına sahip olmayabilirsiniz” diye konuştu.
Hükümete uyarı
Meclis Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Vahap Seçer, yabancılara toprak satışı, 2/B arazilerinin durumu ve kentsel dönüşüm konularında YENİÇAĞ’ın sorularını yanıtladı.
Geçen haftalarda önce kamuoyunda “kentsel dönüşüm” olarak bilinen tasarının, ardından 2/B arazilerinin satışına ilişkin tasarının Meclis’e getirildiğine vurgu yapan Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de ciddi yatırımlar yapacak yani bu kanundan dolayı 30 hektar ya da 60 hektar araziler alıp yatarım yapacaklar olabilir. Bazı yabancı firmalar hükümeti bu konuda uyarıyor. ‘Bir an önce bu yasal düzenlemeleri yapın da Türkiye’ye gelelim, bu alanlarda yatırım yapalım’ diye bir gayret içerisinde. Bakan’ın bunları ortaya koyması lazım. Yani bana sorarsanız, bunlar masumane yapılan bir takım düzenlemeler değil. Bunların art arda gelmesi tesadüfî değil.”
Türkiye’de yaklaşık 28 milyon hektar tarım alanı olduğunu ve bu alanların sadece 8,5 milyon hektarında sulu tarım yapılabildiğini belirten Seçer, bereketli tarım alanlarının önemine işaret ettiği konuşmasında, gelir dağılımındaki adaletsizliğe de dikkat çekti.
Yaman çelişki
Türkiye ekonomisinin rakamsal olarak büyümesine rağmen, ekonomideki gelişmelerin “halkın cebine” olumlu olarak yansımadığını vurgulayan Seçer, “Görünürde dal, budak yerinde ama meyve yok. Türkiye’deki toplam kaynaklardan elde edilen gelirin yüzde 80’ini nüfusun yüzde 20’si paylaşıyor. Gelirin geri kalan yüzde 20’sini ise nüfusun yüzde 80’i paylaşıyor. Türkiye’de 1 milyondan fazla insan yatağa aç giriyor. 10 bin dolar kişi başına düşen GSMH’ye siz inanıyor musunuz? Yılda cebine bırakın 10 bin dolar, bin doları gören vatandaşımın sayısı kaç? İşte böylesi bir yaman çelişki var” diye konuştu.
Düzenleme sakıncalı
CHP Milletvekili Seçer, tarım topraklarının tüm dünya için önemini anlatırken, zengin Körfez ülkelerinin üçüncü dünya ülkelerinden toprak satın aldığını, çünkü tükettiği temel gıdanın yüzde 90’nın ithal olduğunu ifade etti. Dünyayı sarsan 2008’deki gıda krizine işaret eden Seçer şöyle konuştu: “Öyle bir an gelir ki cebinizde para olabilir, milyon dolarlar olabilir, hazineniz dolu olabilir ama vatandaşınızın karnını doyurmak için temel gıda maddelerini bulma şansına sahip olmayabilirsiniz. Tasarıyla ‘ülke menfaatleri’ gerekçe gösterilerek Bakanlar Kurulu'na satış yetkisi verilmesini doğru bulmuyorum. Bu düzenleme baştan sona yanlıştır.”
Türkiye’ye müdahale hakkı kazanırlar
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, kanuna şerh koyup itiraz ettiklerini söyledi. Şandır, “Bu Türk milletinin egemenlik haklarına saldırıdır. Mütekabiliyet esası aranmadan toprak satışına izin vermek teslimiyettir. AKP, küresel güçlere teslim olmuş durumda. Yani bu yüzde 10 yabancı uyrukluların özel mülkiyeti olacaktır. O zaman bu yabancı ülkelere müdahale hakkı doğuracaktır. Yabancı ülkeler kendi vatandaşlarının Türkiye’deki haklarını korumak için Türkiye’ye müdahale hakkı doğurabilir. Buna karar veren siyasi irade küresel güçlerin taşeronu olarak Türkiye’yi yönetmektedir. Önemli olan Türkiye’yi bu teslimiyetçi iktidardan kurtarmaktır. Bugün toprakları satıyorlar. Limanları satıyorlar, otoyolları da satacaklar” dedi.
Organik tarım alanlarımız elden gidiyor
MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Türkiye’nin ilginç bir konumu olduğunu belirterek, “Bu topraklar her iklim şartlarında yaşanabilir topraklardır” dedi. Halaçoğlu şöyle konuştu: “6 milyarı geçmiş bir dünya nüfusunun en büyük ihtiyacı sanayi malları değil gıda olacak. Bugün organik tarım yapılabilecek Türkiye’de o kadar çok alan var ki. Şimdi buraları satıyoruz. Önümüzdeki dönem İsrail’in ne suyu kalacak ne ekilebilecek toprağı. Bu durum diğer devletler için de geçerli. Bu çerçeveden konuya baktığınızda Türkiye’de satılan toprakların kendi üretip kendi satacağı ve insanın refah düzeyini arttıracağı bir ortamda başka ülkelerin başka kişilerin refah düzeyi artmış olacak. İsrail de bunun için toprak alıyor. Bunun yanında Suriye de alıyor. 1923 yılında mübadele olmuştu ve tavsiye talepnameleri var. Tavsiye edilen topraklar var. Şimdi bunlar ne olacak?”
Adana’yı bile satın alabilirler
CHP Milletvekili Engin Altay, toprak satışlarında özü itibariyle karşı olmasanız bile bu konuda bir sınırlama olması gerektiğini söyledi. Altay, şöyle konuştu: “Bunun belli bir şekli ve sınırı olmalı. BOP İsrail’in baş mihmandarlığında gelişeceği için, bu bölgedeki GAP’ın bereketli topraklarına göz dikmesi ve oradan, orası üzerinden Ortadoğu’daki hakimiyetini güçlendirmek için projelerinin olduğu zaten bilinen bir şey. Sınırsız bir toprak alımı diye bir şey söz konusu olamaz. Adamlar geldi bütün Adana’yı satın aldı ne yapacağız?”
Arazilerimizin yabancılaşması ülke aleyhine
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İsrail’in özellikle GAP bölgesinde tarım arazisi satın almasını manidar bulduğunu söyledi. Günaydın, şunları söyledi: “Mütekabiliyet esasına dayalı 2,5 hektarlık bir sınır vardı, bu şartı kaldırarak 30 hektara yükselttiler. Bu Türkiye’de müthiş bir yabancı gayrimenkul sahipliğini patlatacak. Bununla 20 milyar dolar civarında gelir bekliyorlar. Ama sonuçta satılan ülkedir bunu bilmek lazım, iflas eden ev sahibinin malı mülkü satmasından sonra evindeki buzdolabını satmasına ilişkin bir örnek daha yaşıyoruz. İsrail’in özellikle GAP bölgesinde arazi topladığına ilişkin duyumlar var. Yapılan araştırmalarda İsrail’in yüksek oranda arazi aldığına dair sonuçlar çıkıyor. Özel şahıslar eliyle toprak satın aldığına dair duyumlar da var. Sonuçta İsrail de alsa, ABD de, İtalya da alsa toprağın yabancılaşması bir ülke için iyi değildir.”
“Bu bir hıyanet yasasıdır”
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, son bir hafta içinde TBMM’den geçerek yasallaşan iki yasa için hükümete sert eleştirilerde bulundu. Kamalak, orman arazilerinin 2/B yasası ile satışına “Gasp Yasası”, yabancılara toprak satışının artırılmasına ilişkin yasaya da “Hıyanet Yasası” dedi. Kamalak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dillendirilen ‘Başkanlık Sistemi’ tartışmasının 2/B Yasası ile Yabancılara Toprak Satışı Yasası’nın üstünü örtmek için gündeme getirildiğini söyleyerek tepki gösterdi. Kamalak, “Son günlerdeki Başkanlık Sistemi tartışmaları bu kanunları perdelemek içindir” dedi. “2/B yasasının isminde ‘Orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi ve Hazine arazilerinin satışı’ kısmı var. Bu altı çizilmesi gereken bir kavramdır” diyen Kamalak, bu yasanın asıl amacının köylünün hakkının gasp edilmesi olduğunu vurguladı.
Hedef Büyük İsrail Devleti
Yabancılara toprak satışı ile ilgili yasaya da sert eleştiriler getiren Kamalak, “25 dönümlük miktar 300 dönüme çıkarılıyor. Bakanlar Kurulu kararı ile de 600 dönüme çıkarılabiliyor” dedi. İsrail’in kuruluşunun toprak satışı ile başladığını ifade eden Kamalak, Osmanlı Padişahı 2’inci Abdulhamit Han’dan toprak talebinde bulunan Yahudi Teodor Herzel’e Padişah’ın “Şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprağı parayla satılamaz” sözünü hatırlattı.
Kamalak, “Abdulhamit Han’ı devirerek iktidara gelen İttihat ve Terakki Partisi ilk iş olarak Filistin’de toprak satışına izin veren yasayı onayladı. Şimdi hedefte Büyük İsrail Devleti’nin kuruluşu vardır. Küçük İsrail Devleti Abdulhamit Han’ın yolunu kesen öğrencileri kullanılarak kuruldu. Şimdi hedefte Büyük İsrail var. Allah korusun bu sefer Abdulhamit Han mesabesinde olan Necmettin Erbakan’ın öğrencileri kullanılmak suretiyle Büyük İsrail Devleti kurulacaktır” diye konuştu.
Yeniçağ, 10 Mayıs 2012
AKP’nin yabancıya toprak satışında yasal sınırı 2,5’tan 60 hektara kadar çıkarmasına muhalefetten sert tepki geldi: “Topraklarımızı satarsanız halkımız aç kalır.”
Ceyhun Bozkurt
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, yabancılara toprak satışı konusunda tarihi uyarıda bulundu. Seçer, toprak satışına ilişkin düzenlemenin, kentsel dönüşüm ve 2/B’lerin satışının ardından Meclis’e getirildiğine dikkat çekti ve “Bunlar tesadüf olabilir mi? Bence olamaz. Vatan toprağı satışa çıkarıldı ama kimseden ses çıkmıyor” dedi. Dünyanın her yerinde tarım arazilerinin satışının çok önemli olduğunu vurgulayan Seçer, “Öyle bir an gelir ki cebinizde milyon dolarlar olabilir ama vatandaşınızın karnını doyurmak için en temel gıda maddelerini bulma şansına sahip olmayabilirsiniz” diye konuştu.
Hükümete uyarı
Meclis Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Vahap Seçer, yabancılara toprak satışı, 2/B arazilerinin durumu ve kentsel dönüşüm konularında YENİÇAĞ’ın sorularını yanıtladı.
Geçen haftalarda önce kamuoyunda “kentsel dönüşüm” olarak bilinen tasarının, ardından 2/B arazilerinin satışına ilişkin tasarının Meclis’e getirildiğine vurgu yapan Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de ciddi yatırımlar yapacak yani bu kanundan dolayı 30 hektar ya da 60 hektar araziler alıp yatarım yapacaklar olabilir. Bazı yabancı firmalar hükümeti bu konuda uyarıyor. ‘Bir an önce bu yasal düzenlemeleri yapın da Türkiye’ye gelelim, bu alanlarda yatırım yapalım’ diye bir gayret içerisinde. Bakan’ın bunları ortaya koyması lazım. Yani bana sorarsanız, bunlar masumane yapılan bir takım düzenlemeler değil. Bunların art arda gelmesi tesadüfî değil.”
Türkiye’de yaklaşık 28 milyon hektar tarım alanı olduğunu ve bu alanların sadece 8,5 milyon hektarında sulu tarım yapılabildiğini belirten Seçer, bereketli tarım alanlarının önemine işaret ettiği konuşmasında, gelir dağılımındaki adaletsizliğe de dikkat çekti.
Yaman çelişki
Türkiye ekonomisinin rakamsal olarak büyümesine rağmen, ekonomideki gelişmelerin “halkın cebine” olumlu olarak yansımadığını vurgulayan Seçer, “Görünürde dal, budak yerinde ama meyve yok. Türkiye’deki toplam kaynaklardan elde edilen gelirin yüzde 80’ini nüfusun yüzde 20’si paylaşıyor. Gelirin geri kalan yüzde 20’sini ise nüfusun yüzde 80’i paylaşıyor. Türkiye’de 1 milyondan fazla insan yatağa aç giriyor. 10 bin dolar kişi başına düşen GSMH’ye siz inanıyor musunuz? Yılda cebine bırakın 10 bin dolar, bin doları gören vatandaşımın sayısı kaç? İşte böylesi bir yaman çelişki var” diye konuştu.
Düzenleme sakıncalı
CHP Milletvekili Seçer, tarım topraklarının tüm dünya için önemini anlatırken, zengin Körfez ülkelerinin üçüncü dünya ülkelerinden toprak satın aldığını, çünkü tükettiği temel gıdanın yüzde 90’nın ithal olduğunu ifade etti. Dünyayı sarsan 2008’deki gıda krizine işaret eden Seçer şöyle konuştu: “Öyle bir an gelir ki cebinizde para olabilir, milyon dolarlar olabilir, hazineniz dolu olabilir ama vatandaşınızın karnını doyurmak için temel gıda maddelerini bulma şansına sahip olmayabilirsiniz. Tasarıyla ‘ülke menfaatleri’ gerekçe gösterilerek Bakanlar Kurulu'na satış yetkisi verilmesini doğru bulmuyorum. Bu düzenleme baştan sona yanlıştır.”
Türkiye’ye müdahale hakkı kazanırlar
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, kanuna şerh koyup itiraz ettiklerini söyledi. Şandır, “Bu Türk milletinin egemenlik haklarına saldırıdır. Mütekabiliyet esası aranmadan toprak satışına izin vermek teslimiyettir. AKP, küresel güçlere teslim olmuş durumda. Yani bu yüzde 10 yabancı uyrukluların özel mülkiyeti olacaktır. O zaman bu yabancı ülkelere müdahale hakkı doğuracaktır. Yabancı ülkeler kendi vatandaşlarının Türkiye’deki haklarını korumak için Türkiye’ye müdahale hakkı doğurabilir. Buna karar veren siyasi irade küresel güçlerin taşeronu olarak Türkiye’yi yönetmektedir. Önemli olan Türkiye’yi bu teslimiyetçi iktidardan kurtarmaktır. Bugün toprakları satıyorlar. Limanları satıyorlar, otoyolları da satacaklar” dedi.
Organik tarım alanlarımız elden gidiyor
MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Türkiye’nin ilginç bir konumu olduğunu belirterek, “Bu topraklar her iklim şartlarında yaşanabilir topraklardır” dedi. Halaçoğlu şöyle konuştu: “6 milyarı geçmiş bir dünya nüfusunun en büyük ihtiyacı sanayi malları değil gıda olacak. Bugün organik tarım yapılabilecek Türkiye’de o kadar çok alan var ki. Şimdi buraları satıyoruz. Önümüzdeki dönem İsrail’in ne suyu kalacak ne ekilebilecek toprağı. Bu durum diğer devletler için de geçerli. Bu çerçeveden konuya baktığınızda Türkiye’de satılan toprakların kendi üretip kendi satacağı ve insanın refah düzeyini arttıracağı bir ortamda başka ülkelerin başka kişilerin refah düzeyi artmış olacak. İsrail de bunun için toprak alıyor. Bunun yanında Suriye de alıyor. 1923 yılında mübadele olmuştu ve tavsiye talepnameleri var. Tavsiye edilen topraklar var. Şimdi bunlar ne olacak?”
Adana’yı bile satın alabilirler
CHP Milletvekili Engin Altay, toprak satışlarında özü itibariyle karşı olmasanız bile bu konuda bir sınırlama olması gerektiğini söyledi. Altay, şöyle konuştu: “Bunun belli bir şekli ve sınırı olmalı. BOP İsrail’in baş mihmandarlığında gelişeceği için, bu bölgedeki GAP’ın bereketli topraklarına göz dikmesi ve oradan, orası üzerinden Ortadoğu’daki hakimiyetini güçlendirmek için projelerinin olduğu zaten bilinen bir şey. Sınırsız bir toprak alımı diye bir şey söz konusu olamaz. Adamlar geldi bütün Adana’yı satın aldı ne yapacağız?”
Arazilerimizin yabancılaşması ülke aleyhine
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İsrail’in özellikle GAP bölgesinde tarım arazisi satın almasını manidar bulduğunu söyledi. Günaydın, şunları söyledi: “Mütekabiliyet esasına dayalı 2,5 hektarlık bir sınır vardı, bu şartı kaldırarak 30 hektara yükselttiler. Bu Türkiye’de müthiş bir yabancı gayrimenkul sahipliğini patlatacak. Bununla 20 milyar dolar civarında gelir bekliyorlar. Ama sonuçta satılan ülkedir bunu bilmek lazım, iflas eden ev sahibinin malı mülkü satmasından sonra evindeki buzdolabını satmasına ilişkin bir örnek daha yaşıyoruz. İsrail’in özellikle GAP bölgesinde arazi topladığına ilişkin duyumlar var. Yapılan araştırmalarda İsrail’in yüksek oranda arazi aldığına dair sonuçlar çıkıyor. Özel şahıslar eliyle toprak satın aldığına dair duyumlar da var. Sonuçta İsrail de alsa, ABD de, İtalya da alsa toprağın yabancılaşması bir ülke için iyi değildir.”
“Bu bir hıyanet yasasıdır”
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, son bir hafta içinde TBMM’den geçerek yasallaşan iki yasa için hükümete sert eleştirilerde bulundu. Kamalak, orman arazilerinin 2/B yasası ile satışına “Gasp Yasası”, yabancılara toprak satışının artırılmasına ilişkin yasaya da “Hıyanet Yasası” dedi. Kamalak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dillendirilen ‘Başkanlık Sistemi’ tartışmasının 2/B Yasası ile Yabancılara Toprak Satışı Yasası’nın üstünü örtmek için gündeme getirildiğini söyleyerek tepki gösterdi. Kamalak, “Son günlerdeki Başkanlık Sistemi tartışmaları bu kanunları perdelemek içindir” dedi. “2/B yasasının isminde ‘Orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi ve Hazine arazilerinin satışı’ kısmı var. Bu altı çizilmesi gereken bir kavramdır” diyen Kamalak, bu yasanın asıl amacının köylünün hakkının gasp edilmesi olduğunu vurguladı.
Hedef Büyük İsrail Devleti
Yabancılara toprak satışı ile ilgili yasaya da sert eleştiriler getiren Kamalak, “25 dönümlük miktar 300 dönüme çıkarılıyor. Bakanlar Kurulu kararı ile de 600 dönüme çıkarılabiliyor” dedi. İsrail’in kuruluşunun toprak satışı ile başladığını ifade eden Kamalak, Osmanlı Padişahı 2’inci Abdulhamit Han’dan toprak talebinde bulunan Yahudi Teodor Herzel’e Padişah’ın “Şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprağı parayla satılamaz” sözünü hatırlattı.
Kamalak, “Abdulhamit Han’ı devirerek iktidara gelen İttihat ve Terakki Partisi ilk iş olarak Filistin’de toprak satışına izin veren yasayı onayladı. Şimdi hedefte Büyük İsrail Devleti’nin kuruluşu vardır. Küçük İsrail Devleti Abdulhamit Han’ın yolunu kesen öğrencileri kullanılarak kuruldu. Şimdi hedefte Büyük İsrail var. Allah korusun bu sefer Abdulhamit Han mesabesinde olan Necmettin Erbakan’ın öğrencileri kullanılmak suretiyle Büyük İsrail Devleti kurulacaktır” diye konuştu.
Yeniçağ, 10 Mayıs 2012