Ortadoğu'nun Bermuda Şeytan Üçgeni: Suriye - Türkiye - İran

Rus yazar Tasarov'a gore Ortadoguda Rusya'nın beklediği rüzgar esmeye başladı. Wall Street Journal'ın bir kaç hafta önceki haberine göre yerel Kürt Komitesi ile Kürt aktivistler Suriye'de Kürt özerkliği ilanı ve sorunları için bir toplantı düzenlediler. Ancak Uluslararası Kriz grubu Orta Doğu- Kuzey Afrika Projesi Direktör Vekili Joost Hiltermann "bunun mümkün olacagını fakat bu durumun Esad Rejimini tahrip edeceğini ayrıca aynı durumun Türkiye'nin güney doğu illerine de yansıyacağı endişesini dile getirmiştir. Bu durumda Suriye ile Türkiye'nin birlikte hareket etmesi gerekirken Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayyip Erdopan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ayrı ayrı Esad'a güvenmediklerini ve Esad rejiminin dağılması gerektiğini belirtmişlerdir. Tahran yönetimi Esad'a olan desteğini sürdüreceğini her fırsatta acıklıyor. Ankara ise bu durumda İran ile de ilişkilerin gerilmesinden korkuyor.

ABD desteği ile Suriye'yi karşısına alan Ankara, Türkiye-Suriye ticaret anlaşmalarından olan zararını ( 1 milyar dolar) başka yollardan çıkarmanın derdine düştüğü Rus medyasında yer alan çarpıcı bir haber. ABD ve batılı güçler, Rus gazına olan bagımlılığı azaltmak için bazı projeler ortaya atmışlardı. Bu projelerden birisinin adı da NABUCCO idi.

Bu projede amaç: Azerbaycan gazının yanı sıra Türkiye ile İran arasında anlaşmaya varılan İran gazını da (Güney Enerji Koridoru) Avrupa'ya ulaştırmak fikriydi. Türkiye'nin tutarsız İran politikası ve Rusya'nın saglam adımları yuzunden bu projede suya düşünce İran, arap baharından hemen önce bir hamle yaparak Irak ve Suriye ile 3'lü ittifak yapıp Suriye üzerinden gazını Akdeniz'e ve Avrupaya açmak istedi. Burada Türkiye'nin asıl Suriye planı gözükür oldu. Rus gazetelerine göre Türkiye'nin "demokrasi getirme" anlayısı Amerika'nın Irak''a getirdiği demokrasiden farklı değil. Türkiye devre dışı bırakılmayı istemedi ve Suriye üzerinde planlar yapmaya başladı. Bugün Ruslar, Türkiye'nin demokrasi anlayışının "enerji oyunlarından " öteye gitmediğine inanıyor.

Eski "Şii-Sünni" savaşını artık Ortadoğuya yediremeyen ABD, oyunun adını değiştirerek "zulme karşı demokrasi savaşı" adı altında oynanan bu eski ama adı değiştirilmiş oyuna Türkiye'yi de dahil etmiş gözüküyor.
Bir yandan her türlü ambargoyu uygulattığı İran'a, Türkiye'yi arabulucu kılıp İran'ın nükleer programı konusunda oyunlar oynuyor, bir yandan yine Türkiye'yi kullanıp İran'ın gazını almaya çalışıyor, diğer yandan da İran ile Türkiye'nin PKK konusunda ortak askeri anlaşmalar yapmasına göz yumuyor.

Rus yazara göre senaryo biraz değişti. Çok daha karmaşık bir hâl aldı. Geri dönüşü olmayan bir hâl bu. Suriye için kaçınılmaz son yaklaşıyor. Suriye'nin bir kısım toprakları Türkiye'ye dahil olacak, İsrail, Golan Tepesinden itibaren parça parça özerk Kürt bölgeleri kurulmasına yardım ederek bölgeyi istikrarsızlaştıracaktır.
Aynı zamanda Türkiye'nin doğusunda bir Kürt devleti kurma planları hâlâ devam ederken, Ortadogu da bu karmaşıklıkta bir İran-Türkiye- Suriye şeytan üçgeninin varlığından söz etmek yanlış olmaz!..

Kaynak:
* S.Tarasov: (http://www.centrasia.ru/newsA.php?st=1317499620)
С.Тарасов: Бермудский треугольник Ближнего Востока: Сирия - Турция - Иран | ЦентрАзия
http://www.centrasia.ru
Новости Центральной Азии

---

Çeviri: Cem KIZIK

Dünyada dökülen bütün kanların ana sebebinin ''Büyük İsrail Projesi'' olduğunun anlayan ama bütün bu oyunları bile isteye büyük bir zevkle oynayan mason beyinli ''yazar'', ''çizer'', ''siyasetçi'' ve eşbaşkanlar'dan başkasını meclise göndermeye niyetli olmayan tüm vatandaşlar bunlardan haberdar mı?