Şer Koalisyonu-Üçlü İttifak! / Figen ÖZEN

Şer Koalisyonu-Üçlü İttifak! / Figen ÖZEN

İletigönderen Balasagun » Prş Ara 18, 2014 9:57

Şer Koalisyonu-Üçlü İttifak!

Resim
Aslında günümüz Türkiye’sini cadı kazanına çeviren plan, ABD Kongresi’nin 1896 yılında yaptığı gizli oturumda işleve konulmuştur.

Osmanlı’nın büyük pastası dilimlere ayrılacak, her dilim bir Avrupalı prens veya asilzadeye emanet edilecek, ama tüm pasta İstanbul’daki “Büyük Abi”nin, denetiminde olacaktır.

Osmanlı eyaletlere bölünürken İslam ılımlaştırılacak(!), Halife ve payitaht Amerika’nın denetiminde kalacaktır.

Bu plan henüz adı açıklanmamış “Dünya Hükümeti”nin ve elbette Haçlıların alkışladığı ve desteklediği bir plandır.

*

“Dinler Arası Diyalog” ve Osmanlı ve Muaviye Müslümanlığının, zehirli mantar örneği türeyen artıkları cemaat ve tarikatlar “Ilımlı İslam” denilen maskaralığın tohumlarıdır. Ilımlı İslam projesi son derece önemli ve üzerinde sayfalarca yazı yazılması ve tartışılması gereken bir konudur. Türkiye’nin sürüklendiği kaos ortamı, bu zehirli artıkların eseridir.

Daha dün oturdukları koltukları borçlu oldukları Gülen’in elini eteğini öperken ve hatta F Tipi örgüte toz kondurmazken, eski kadim dostları ve koalisyon ortakları “paralel devlet” iddiası ile boy göstermişlerdir?

F Tipi ve CFR’nin göbek bağını kestiği siyasal örgüt… Her ikisi de küresel çetelerin kendi çıkarları için döllediği, iki örgüttür.

İki örgütün de amaçları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni dönüştürmek ve hatta yıkmaktır. Her ikisinin de rejim düşmanlığı ve ulusu ümmetleştirme çabası, bilinen bir gerçektir.

Tek tehlike F Tipi cemaat değildir. Onun koalisyon ortağı siyasi partinin iktidarı zamanında ülke cemaatlerin ve hatta radikal İslam örgütlerinin kışlası haline gelmiştir. IŞİD, El-NUSRA, El-KAİDE, İHVAN ve RABITA…

Ve bu örgütlerin tamamı Amerika bağlantılıdır.

Görünen köy kılavuz istememektedir. Her iki örgütte yani F Tipi ve siyasal iktidar güçlerini söyledikleri yalanlar üzerine inşa etmişlerdir. İleri demokrasi, temiz toplum, özgürlük ve barış… Ve bu yalanlar dini ve milli değerler yerle bir edilerek güçlendirilmiş, etnik kökenler de kaşınarak kapsam alanını genişletmiştir.

Tek amaçları kendi otoritelerini devlet üzerinde hakim kılmaktır. Aralarındaki tek fark birinin diktatör edasıyla, diğerinin yumuşak ve sinsi davranışlarıyla kendilerine verilen görevi “Büyük Abi”nin emir ve talimatlarıyla yerine getirmektir.

“Cemaat orduya kumpas kurdu.” İktidardaki siyasi partinin bu söylemi traji-komik bir ifade olmaktan hiçbir zaman kurtulamayacaktır.

Orduya kurulan kumpasta her iki örgütün ortaklık belgesi 5/KASIM/2007’de; Bush-Erdoğan, Oval Ofis görüşmesinde tarihe not düşürülmüştür.

Bu görüşme hala gizemini korumaktadır. 1 saat 15 dakika süren bu görüşme için A.Gül’ün kadim dostu Fehmi Koru; “Ergenekon Operasyonu bu görüşmede kararlaştırıldı.” demektedir.

Ancak özellikle bir Türk Destanı’nın adının verildiği ve hatta 1.İddianamenin 41-42 sayfalarında Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dahi “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmaya yönelik örgüt üyesi” olarak suçlandığı; Ergenekon Operasyonunun başlangıç tarihi 12 Haziran 2007’dir.

Ümraniye’de bir gecekonduda ne hikmetse sonradan ortadan kaybolan 27 el bombası ve TNT kalıpları ele geçirilmiş ve iki kişi tutuklanmıştır.

Bu olay bir başlangıçtır. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Hedef ulus devletin her şeye rağmen koruyucu unsuru Türk ordusudur. Sahte deliller, CD’ler, bavul dolusu üretilmiş belge…

İktidarın görevlendirdiği ve hatta bizzat talimat verdiği F tipi savcı, yargıç ve polisleriş başındadır. Devlet F Tipi örgüt ve iktidar tarafından paylaşılmıştır.

Her muvazzaf ve emekli asker tutukladığında iktidarın başı ekranlarda arz-ı endam etmekte bağımsız yargıdan (!)bahsetmektedir.

Bazıları özellikle Derviş Mehmet’in torunları alaycı bir ifadeyle, Silivri zulümhanesinde hastalanan belirli bir yaşın üstündeki askerleri kast ederek “İyi ki bunların zamanında savaşmamışız” demekte, aklı sıra Türk askerini aşağılamaktadır.

Belki birileri, yazdıkları yazılarda “korku imparatorluğu” Türk milletinin şah damarına ustalıkla enjekte ettiği içindir ki, Türk milletinin büyük bir çoğunluğu; kendi evlatlarına, “Peygamber Ocağı”na yapılan bu aşağılamayı sessizce seyretmektedir.

Ne yazık ki Türk milleti askerine yeteri kadar sahip çıkmamış ve cephenin gerisine çekilmiştir. Ve meydan başkanlığını Amerika’nın yaptığı üçlü şer koalisyonuna terk edilmiştir.

Bunun yanı sıra son derece aşağılık bir taktik uygulanmış, Türk ordusu fuhuşla, casuslukla, gizli belgeleri dış güçlere satmakla, üstlerine suikast yapmakla ve özellikle faili meçhul cinayetlerle suçlanmıştır.

Kısa bir süre önce serbest bırakılan Albay Cemal Temizöz hala “Faili Meçhul Cinayetler” davasında yargılanmaktadır. Üstelik “Casusluk Davası” ile yargılanan 43 subayımız henüz özgür değildir ve üzerlerindeki suçlamalar kalkmamıştır.

Artık F Tipi örgütün polisi ve savcısı görevde değildir. Ancak iktidar tipi polis ve yargı iş başındadır.

Şimdi o zindanda kaç kişi öldü veya öldürüldü, hatırınızda mı?

Örneğin eski MİT Daire Başkanı Kaşif Kozinoğlu’nun ölüm nedeni ecel-i sahih midir, yoksa? Kaşif Kozinoğlu’nun el yazısı ile yaptığı açıklamayı okuduktan sonra siz karar verin en iyisi…

“Almanya, AKP’ye koz olarak elinde bulundurulması amacıyla; Recep T. Erdoğan’ın İsviçre bankalarında bulunan 800 milyon ABD Doları civarında olan, sekiz ayrı hesabın numaralarını ve kimlerin adına yatırıldığını öğrenebilmek ve belge temin edebilmek amacıyla, EYŞAN Adalarındaki İsviçre Bankası Müdürü’nü (Alman Dış İstihbarat Servisi BND’nin söz konusu müdür gibi birçok elemanı mevcuttur İsviçre Bankalarında) kullanarak R.T Erdoğan ve benzeri bazı hedef şahısların (TC Vatandaşı, AKP Yöneticisi) hesaplarının tüm belgelerini 30 milyon Euro karşılığında temin etmişlerdir…”

Ya KUDDİSİ OKKUR? Ölüm döşeğindeki feri sönmüş gözlerindeki sorgulayıcı bakışı unutmamız mümkün mü?

Ya Yüzbaşı Ongun Ural?

“Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilmez…” “Hiç suçum yok, hukuksuzluğa, karanlığa karşı ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum” “Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu ne yaşayacak bir ülke ve cumhuriyet bulamayacaksınız”

Yukarıdaki satırları hatırladınız mı? Aşağılanmaya tahammül edemeyen, onurlu bir askerin intiharından önce yazdığı mektuptaki sitem dolu sözcükler ve hatta ikaz içeren bir cümle sizin için bir şey ifade ediyor mu?

Rahmetli Ali Tatar “Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu ne yaşayacak bir ülke ve cumhuriyet bulamayacaksınız.” cümlesiyle, kime, kimlere seslendi? Omuzları kalabalık komutanlar duydu mu bu serzenişi?

“Vardiya Bizde” “Sessiz Çığlık”ta kaç kişiydik? Aklınızla, mantığınızla ve vicdanınızla hesaplaşın.

Ve cemaate yapılan operasyonları ibretle seyrederken şu soruyu sorun kendinize “MİT Müsteşarı Hakan Fidan olayı, dershane rant kavgası ve 17-25 Aralık operasyonları” olmasaydı, bu ittifak, kirli işbirliği bozulur muydu?

Hiç sanmıyorum.

Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu üç ortaklı bir şer koalisyonunun marifetidir. Tüm ölümlerde, çekilen acılarda, orduya yapılan kumpasta ve hatta PKK ile yapılan ittifakta onların parmak izleri vardır. Yalakalar, etek öpücüler, mütarekeci basın, işbirlikçiler ve SOROS’un beslemeleri, alaca karanlık aydınları ise onların suç ortağıdır. Ve aralarındaki kavga hiç bitmeyecektir.

F Tipi ve iktidar aynı döşeğin ürünüdür.

F Tipi mutlaka ve mutlaka tasfiye edilmelidir,


Ancak yapılan tasfiyeyi desteklerken; iktidarın da aynı döşeğin ürünü olduğu asla unutulmamalı ve hesap sorulmalıdır.

Ve en önemlisi Türkiye, ABD’nin yarı sömürgesi olmaktan mutlaka kurtarılmalıdır.

Yapılması gereken nedir? Son söz Mustafa Kemal Atatürk’ündür.

“Kendi kişisel çıkarları için yabancılarla işbirliğine giren ve gücünü halktan almayan küçük bir azınlığın dışındaki tüm güçler; Aralarındaki Etnik, Dini ve Siyasi ayrımları ERTELEYEREK Ulusal Kuruluş Mücadelesi yolunda birleşmelidir.” (M. Kemal ATATÜRK (1921-İrade-i Milliye)

Figen ÖZEN, 17 Aralık 2014
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Figen ÖZEN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x