Sıra Kuvvacı Çetelerde / Figen ÖZEN

Sıra Kuvvacı Çetelerde / Figen ÖZEN

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Prş May 09, 2013 0:15

Sıra Kuvvacı Çetelerde

Sevr Antlaşması...

MADDE 62: Fırat’ın doğusunda, ileride tespit edilecek olan Ermenistan’ın güney sınırının daha güneyinde, …Suriye ve Irak ile Türkiye sınırının kuzeyinde, Kürtlerin sayıca üstün bulunduğu bölgelerin özerkliğini işbu antlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak altı ay içinde, İstanbul’da toplanacak ve İngiliz, Fransız ve İtalyan hükümetlerinden her birinin atadığı üç üyeden oluşacak olan bir komisyon hazırlayacaktır. Herhangi bir sorun üzerinde oy birliği sağlanamazsa, bu sorun, komisyon üyelerince, hükümetlerine götürülecektir…

MADDE 63: Türk Hükümeti, 62. maddede öngörülen komisyonlardan birinin veya ötekinin kararlarını, kendisine bildirildiğinden başlayarak üç ay içinde kabul etmeyi ve yürürlüğe koymayı şimdiden yükümlenir.

MADDE 64: İşbu anlaşmanın yürürlüğe konmasından bir yıl sonra, 62. maddede belirtilen bölgelerde yaşayan Kürtler, bu bölgedeki nüfusun çoğunluğunun Türkiye’den bağımsız olmak istediklerini ispat ederek Milletler Cemiyeti Konseyi’ne başvururlarsa ve Konsey bu nüfusun bu bağımsızlığa láyık olduğu görüşüne varır ve bağımsızlığı tanımayı Türkiye’ye salık verirse, Türkiye bu tavsiyeye uymayı ve bölgeler üzerinde bütün haklarıyla sıfatlarından vazgeçmeyi şimdiden üstlenir.

Bu vazgeçmenin ayrıntıları Müttefik devletlerle Türkiye arasında yapılacak özel bir sözleşmeye konu edilecektir.

Bu vazgeçme gerçekleştiği zaman, Kürdistan’ın şimdiye kadar Musul Viláyeti’nde kalmış kesiminde oturan Kürtler’in bu bağımsız Kürt devletine kendi istekleriyle katılmalarına Müttefik devletler hiçbir şekilde karşı çıkmayacaklardır."

VE BARZANİ ANAYASASI'NIN GİRİŞ BÖLÜMÜ:

“Kürtler, yurtları olan Kürdistan’da binlerce yıl yaşamış olan tarihi bir kavim olup, dünyanın diğer milletleri ve halkları gibi özelliklerinin kendilerine kendi kaderlerini belirleme hakkı verdiği bir millettir. Bu hak, ilk defa I.ci Dünya Savaşı sonunda yayınlanan ve ilkeleri o günden beridir uluslararası hukuk içinde sağlamlaşmış olan Woodrow Wilson’un On dört Maddesi adlı prensipler uyarınca kabul edilen bir haktır. (İKİZ YASALAR- 4/HAZİRAN/2003)

1920 yılında imzalanan Sevr Anlaşması’nın 62-64 nolu maddeleri Kürtlere self-determinasyon hakkını tanımasına rağmen, uluslararası çıkarlar ve siyasal dengeler Kürtlerin bu hakkı elde edip uygulamaya geçirmelerini engellemiştir.

Sevr Antlaşmasının verdiği haklara aykırı olarak 1921 yılında kurulmuş olan Güney Kürdistan, Kürt halkının istekleri dikkate alınmadan ve Kürt kökenli devlet memurlarının kendi topraklarının yönetimine atanacağı, Kürtçenin eğitim dili, Yargı dili ve diğer hizmetlerde kullanılacak dil olacağı taahhüt edilmesine rağmen dört yıl sonra, 1925 yılında yeni kurulan Irak devleti toprakları içine katılmıştır.”

Yazının başlangıcında, Sevr Antlaşması'nın (10/ Ağustos/1920) 62/64. Maddeleri ve Barzani Anayasası'nın giriş bölümü paylaşılmıştır. Görüldüğü üzere iki kara sayfanın fotoğrafı birbiriyle çakışmaktadır. Birbirleriyle çakışan bu iki fotoğraf, bizlerin ihanet sürecini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Ancak üzülerek ifade etmek gerekirse, CFR'nin isim babası olan iktidar, birbirleriyle çakışan bu rezil ittifakın önündeki engebeleri kaldırmayı görev edinmiştir.

Çünkü var olan iktidar, korkunun, aldatılmışlığın yarattığı gücünü küresel efendilerin icra organı CFR'ye borçludur.


"Gazeteci yazar Arslan Bulut’un ifade ettiği şekliyle “CFR’nin gönderdiği gizli memorandum ile kurulan AKP”, bugün üniter Türkiye’yi bölmek ve İsrailist Kürdistan’ı kurmak adına ciddi adımlar atmaktadır. Bu adımların kaynağı Sistem’dir. (Sistem: Dünyayı yöneten derin güç. Yani, CFR, Bilderberg, Trilateral ve bunların altında yer alan irili ufaklı örgütler ve bunların yöneticisi olan her milletten gelen ancak milliyet farklılığına önem vermeyen, adeta paraya tapan, İbrani asıllı yapı, şeytanın kralları.)

Eskiden, terör örgütü PKK’nın yol haritasını duyardık. Son yıllarda bu tabiri, Adalet ve Kalkınma Partisi’nde duymaya başladık. Zaten bu ikisi, fikirde pek çok alanda müştereklerde birleşmişlerdir. PKK’nın geçmiş kongrelerinde alınan kararlar, bugün AKP hükümetinin “yol haritalarında” yerini bulmuştur. (Tevfik BİR)

CFR'nin Ayla Bakkallı tarafından memorandumu 2001 yılında Erdoğan'ın eline bir emirname olarak tutuşturulmuş ve verilen emirlerin tümü ilk önce Kurucular Kurulu tarafından "AK KİTAP" başlığıyla tüzüğe yansıtılmıştır. Görüldüğü üzere iktidarın ana vatanı Amerika'dır.

AK KİTAP…
Sayfa 8: Partimiz, merkeziyetçi devlet anlayışından uzaklaşmayı öngörmektedir.
Sayfa 10: Toplum içindeki farklılıkların zenginlik olarak kabul edilmesini ve çoğulcuğu takip edilmesi gereken sosyal ilkeler olarak görürüz.
Sayfa 11: Partimiz, küreselleşmenin gerek yapısal dönüşümlerin kaçınılmazlığını ve en az maliyetle gerçekleştirilmesini savunur.
Sayfa 12: Partimiz, eğitim hizmetlerinin yerelleştirilmesinden özelleştirilmesinden yanadır.
Sayfa 35: Çağımız bir yönüyle küreselleşme çağı, diğer yönüyle yerelleşme ve yerel yönetimlerin, devlet sistemleri içindeki ağırlıklarının arttığı çağdır.

Sayfa 41′de ise eğitimin küreselleşme odaklarının şehir devletleri planı gereği zamana yayılarak yerelleştirteceği ifade edilmiştir.

Temel eğitim hizmetlerinin verilmesi pilot uygulamalarla, merkezi idarenin taşra birimlerine ve yerel yönetimlere aktarılacaktır. (CIA'nın ÇETECİLERİ-11-12)


Son günlerde mütarekeci basının pompaladığı, beyaz boyaya batırılmalarına rağmen, gerçek yüzlerini saklayamayan güruhun sözde çekiliyor gibi yaparken attığı zafer naraları Türk milletinin canını yakmaktadır. Her ne kadar "AKİLLER" sürüsü yurdun dört bir tarafında bu ihanetin propagandasını yapıyorsa da, Erdoğan'ın deyimiyle "ÇAPULCULAR" bu ihanete geçit vermek niyetinde değillerdir.

Gemi azıya almış şeytanın süvarileri ellerini kollarını sallaya, sallaya sınırdan öteye geçme provasını yaparken, bu ihanetten daha da acı olanı Türk askerinin elinin, kolunun bir gizli el tarafından bağlanmış olmasıdır. Dün yüreğine saplanan kurşunla silah arkadaşını vatana katan asker, bu gün tetiği çeken elin sahibini, Mehmetçiğin katilini seyretmek zorunda bırakılmıştır.


"Dağda siyaset yapmak isteyenler, buyursunlar dağa çıksınlar. Teröristlerle kucaklaşanlar, parlamentoda millet adına mücadele veremezler. Vermeye kalksalar dahi saygı göremezler. Zira iki tercih var ya Kandil ya TBMM!" Bu söylem Başbakan Erdoğan'a aittir ve ayniyle vakidir. Ve hatta "teröristle kucaklaşanlar"ın dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM İç İşleri Komisyonu'na sözüm ona fezleke verilmiştir.

Bugün aynı teröristler Erdoğan'ın himayesinde silahlarıyla Kandil ve Suriye'ye doğru kısa bir tatil yolculuğunun keyfini sürmektedirler.

Askerin boşalttığı her alanda artık PKK hakimdir. Gerçi bu hakimiyet iktidarın gözü önünde üç sene önce PKK tarafından pilot bölge ilan edilen Hakkari-Yüksekova'da varlığını göstermiştir. Özelikle kırsal alanlardaki askerin çekilmesinden faydalanan PKK'lılar kendilerini hükümran ilan etmişlerdir.

Bunun yanı sıra Kandil'de poz verip Meclis'te siyaset yapanlar, hallerine bakmadan devleti tehdit etmeye etmektedirler. "Tek bir askeri birlik geri çekilmekte olan PKK'lılara operasyon yapmaya kalkarsa, biz yüz binlerce kişi operasyon bölgesine yürüyeceğiz." Selahattin Demirtaş

İktidar uğruna İLLÜMİTATİ'nin icra organı olan CFR'ye verilen her söz, PKK'nın sözde çekilişinin altında yatan gerçeğin, "Büyük Kürdistan" ve hatta "Denizden denize Ermenistan" Devletleri'nin kuruluş haritasının gereğidir.

Bu iki taşeron devlet de elbette Büyük İsrail'in gelecekteki köleleri olacaktır. Siyonizmin efendileri ve Haçlı ordularının ittifakı yüz yıllık bir intikamın taşeronluğunu iktidara yaptırmaktadır.

CIA'nın çetecileri iş başındadır. Kral çıplaktır. Türk milleti kralın çıplaklığını görmekten öte, bunun hesabını sormak için harekete geçmek zorundadır.

Sıra kuvvacı çetelerdedir. Eşkıya Türkiye'ye hükümran olmayacaktır. Zafer, bedeli ne olursa olsun Türk milletindir.

Figen ÖZEN, 8 Mayıs 2013
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Şu dizine dön: Figen ÖZEN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x