polat-ahu karşılaşmasının repliği

Polat: Polat alemdar

Ahu: ahu

Polat: memnun oldum

Ahu: beni görmek istemişsiniz

Polat: öncelikle başsağlığı dilemek istedim

Ahu: teşekkür ederim

Polat: acınızı içtenlikle paylaşıyorum (etkileyici bakışlar)

Ahu: bu randevusuz ziyaret sebebinizi öğrenebilir miyim?

Polat: kendime uygun bi ev arıyorum. Evinizi satma gibi bi düşünceniz olabilir mi?

Ahu: ne evim, ne de herhangi bi mülküm satılık değil.

Polat: ben satılık mı demedim? Böyle bi düşünceniz var mı diye sordum.

Ahu: hayır yok. Pardon ama böyle bi düşüncem olabileceği kanaatine nerden vardınız?

Polat: böyle bi kanaatim de yok. Sadece sormak istedim.

Ahu: hayırrr. Birinden bişey mi duydunuz. Biri size benim evimi satabileceğimi mi söyledi?

Polat: öyle bi düşünceniz yoksa bunu bana kim söylemiş olabilir

Ahu: afederseniz sizi tanımıyorum. Ama karşıma çıkmış “evinizi satar mısınız” diyosunuz. Biraz tuhaf değil mi?

Polat: ben satar mısınız da demedim. Satacak olursanız talibim dedim

Ahu: bi dakka bi dakka . ben sizin evinize gelsem, böyle bişey desem, siz ne dersiniz?

Polat: ne ikram edebilirim derim

Ahu: hayır. Size bişey ikram etmeyecem.

Polat: ben size bana bişey ikram edin demedim ki

Ahu: ama yaptığınız ayıp.

Polat: bakın ahu hanım. Ben sözüme acınızı paylaştığımı söyleyerek başladım. Ama siz sözümü kesip bana ne istiyosunuz dediniz bu ilk ayıbınız. İkinci ayıbınız sizden bişey istiyeceğimi düşünmeniz. Yani beni tüccar olarak hatta kabacasını söyleyim mafya olarak görmeniz. Oysa beni tanımıyosunuz bile.

Ahu: ben öyle bişey demedim.

Polat: üçüncüsü önyargınızın üstüne tuğlalar koyup bi duvar inşa etmeniz. Niyetini bilmediğiniz bi insanı ayıplamanız. Sizi daha fazla incitmek istemem ama belki de sadece buraya sizin yanınızda olduğunu söylemek için gelmiş bi adama görüntünüz, aileniz ve tahmin edebileceğim eğitiminiz üzere davranmanız.

Ahu: beni yanlış anladınız

Polat: siz beni yanlış anladınız

Cebinden kartını çıkarır

Polat: bu telefon numaram. Evinizi satmaya karar verirseniz arayabilirsiniz

Polat arkasını dönüp uzaklaşırken birden durup geri döner;

Polat: malumunuz benim gibi adamlarda değerinin üzerinde ödeme yapacak kadar çok para vardır.

polat: benim bir şekilde terörle uğraşmam engellendi...
Başkan: engellenmedi... demekki henüz şartlar oluşmamış...

Çağrı Toros:Kurtlukta düşeni yemek kanundur.

Erhan: Beynimizin Icinide Dinliyorlarsa, Nevzadin Yüzüne nasil Bakarim


arkadaşlar sizde hatırladıklarınızı söyleyin lütfen devamını bulursam ekleyeceğim eyvallah

öncelikle eline emeğine sağlık , bu da benden

gazeteci kız ile memati:

gazeteci : büyük balık yakaladık
memati : (çok fena enseler, o keskin bakışlar)
memati : ver bakim o fotoğraf makinasını
gazeteci : bu yaptığınız suç
memati : şu gözlere bi bak bakalım (suç işlemekten korkuyor mu bu gözler)

memati : sen beni görmedin ben seni görmedim
sen fotoğraf çekmedin ben silmedim
sen beni tanımazsın ben seni tanımam

g_bilgi, eyvallah kardesim teşekkürler paylaşımın için sağolasın

polat:dayı içerde damımız varmı
-Halo:yok çok şükür
-polat:öle diil dayı bi adam var onu korumak içinn..
-Halo:yok ama halladeriz lan can poalt çok gerekliyse kaçıralımm
-polat:yok dayı daha yeni soktuk içeri orda lazım ...