Oktay Sinanoğlu isminin parlatıldığı günlerde, "Oktay Sinanoğlu" ismi çevresinde, Türkçe'yi merkez alarak bir ülke adına bir şeyler yapmaya çalışan genç arkadaşlarımızla sohbet etmiştim.
Satır aralarında sezdirdikleri kaygılar, sohbet sonuna doğru yakınmaya dönüşmüş ve bu kadar geniş bir kitle toplandıktan sonra Oktay Sinanoğlu'nun nasıl ismi çevresinde toplanan bu insanları hedefsiz, çerçevesiz bir şekilde bırakıp ABD'ye geri döndüğünden yakınmışlardı. Ellerinde ayakta tutmaya çalıştıkları bir siteden başka bir şey yoktu ve ilk günkü ivmelerini kaybetmiş bir şekilde bir çıkış yolu arıyorlardı. Başsız kalmışlardı.
Bu ilk ihalelerden biri idi.
Bir isim etrafında onbinler toplanmış ve sonra o onbinler ortada bırakılmıştı.
Hep beraber Cumhuriyet mitinglerini yaşadık.
Cumhuriyetçi ve Atatürkçü olma iddiasındaki Atatürkçü Düşünce Derneği, misyonerliği MİT raporlarına geçen Türkan Saylan gibi isimlerin önderliğinde "milyonları" meydanlara topladı. Hep beraber hesaplar yaptık, meydanlara kaç kişi toplandığını saydık.
Sonuç: elde var %47 ve tabi bir de mevcut egosunu liderlik hülyaları ile süsleyen bir Tuncay Özkan profili.
Sözkonusu Tuncay Özkan profilinin kilit mutfak adamı Kerimcan Kamal bir yazı yazdı : Kaç Kişiyiz Biz?
Tıklayarak Atatürkçü olmak isteyenler için muhteşem bir mecra olarak sunuldu bu yazı ve Cumhuriyet mitinglerinin de yarattığı atmosfer içinde bu yazı üzerinden bir sivil toplum platformu oluşturuldu.
"Biz Kaç Kişiyiz Sivil Toplum Platformu" dünyanın en büyük STK'sı olma iddiası ile yola çıktı ve hedefi baştan 1 milyon kişi olarak koydu.
İlk başta büyük heyecanla yola çıkan bu "platform"da da rüzgarlar dindi ve aylardır her gün KanalTürk'te yapılan rakamlara rağmen 750.000 noktasını aşabilmiş değil.
Henüz bu 1 milyonun hangi proje, plan, çerçeve içinde hareket edeceği belli olmasa da, Tuncay Özkan'ın o her türlü samimiyet testinden geçen nur yüzü anlaşılan insanları "bir şey olacak" noktasında ikna etti.
Oktar Babuna'nın acıklı hikayesinin peşinden gidip; uyuyan Türk Devleti'nin gözleri önünde, genetik haritasını elleri ile düşmana teslim eden Türk Milleti'ni bütün boyutları ile haritalandırma ihaleleri bunlarla sınırlı değil tabi.
KanalTürk'ten sonra yine üstü Türk altı muamma bir kanal
"Şehitler Kampanyası" ile meydana çıktı.
Bu kampanyada da hedef 1 Milyon kişi olarak kondu.
Bol reklamlı, bol acılı bu kampanyaya (bkz: Şehit Kanını Parayla Yıkayanlar) ; HaberTürk ve ders almayıp, fahiş prim alan Fatih Terim öncülük etti.
Bu kampanyada da en son bildiğimiz kadarı ile 750 bin kişi rakamına ulaşıldı. Tabi toplanan/vaadedilen paralar ne oldu, nasıl kullanıldı, henüz bilen yok.
Her halükarda; 1 Milyon rakamına ulaşılamasa da birilerinin veri bankalarının yüzü bayağı bir güldü.
Bu ihalelerden hemen sonra Cumhuriyet tarihinin en büyük ve en uzun süreli insan ihalesinden bir ses çıkar diye bekliyordum ki, tahminimi doğrulayan haber gecikmedi.
(nicelik bakımından cemaate, nitelik bakımından cemaatin içindeki daha alt bir proje olan Altın Nesil Projesine bakınız. Meraklılılar Altın Nesil ile AB-D derin devletinin sosyal darwinist politikaları arasındaki bağı araştırabilir)
Fetullah cemaatinin toplantılarına katılan bir Gözlemci arkadaşımızdan teyit edici bir haber geldi.
Son günlerde Fetullah'ın çeşitli ev toplantılarında bir VCD seyrettirildiğini aktardı Gözlemci arkadaşımız.
BU VCD'de Fetullah Gülen cemaate Zaman'ın tirajını 1 Milyon rakamına çıkarma talimatını vermekle meşgulmuş.
Yine sihirli 1 Milyon rakamı ile karşı karşıya kaldık.
Sonra bir baktık Zaman'ın tiraj raporlarında 600 binden, 800 bine doğru bir tırmanış başlamış.
Yakında "Zaman 1 milyona ulaştı" reklamlarını görürseniz şaşırmayın.
Tuncay Özkan'ın , HaberTürk'ün ulaşamadığı noktada o 1 Milyon rakamının değerini varın siz hesaplayın.
Gelelim Pamukoğlu paşamıza...
Geçenlerde Tayyip Erdoğan; Pamukoğlu Paşa'ya gökte ararken yerde bulacağı cinsten bir destek attı ve alenen reklamını yaptı.
Erdoğan; seçim öncesi Kızılcahamam toplantısında "MHP en büyük rakibimizdir" diye MHP'yi alenen rakip ilan ettiği günden bu yana hiç bu kadar taktik bonkörlük içinde bulunmamıştı. (Konu ile ilgili bkz: Birileri bizi AKP-MHP-DTP koalisyonuna hazırlıyor)
Tayyip Erdoğan gibi bir "anti-kahraman" üzerinden kahraman yaratma tekniğini daha önce Tuncay Özkan için kullananlar bu sefer çarkları Pamukoğlu paşa için işletmeye başlattı.
(Türk siyasetinde "kahraman" kurgulamak için nasıl anti-kahraman metodolojisinin kullanıldığına somut bir örnek için bkz : "Türk'le" Biten Kanallar, T ile Başlayan İsimler)
Bunu sadece Tayyip Erdoğan'ın reklam kokan çıkışlarını takip ederek söylemiyoruz.
Arka planda Pamukoğlu paşamızın çevresinde dolanmaya başlayan ekibi ve ne tür çalışmalar yaptıklarını az çok takip etme imkanına sahibiz.
Ve bu ekibin Pamukoğlu Paşanın etrafında örülen karizma halkası üzerinden ne tür yağlar çıkardığını da bizzat gözlemlemekteyiz.
Pamukoğlu ismi birileri için yine değerli bir ihale fırsatı sunuyor ve ortalıkta "Pamukoğlu arkasında 1 Milyon asker topluyoruz" gibi sloganlar dönmeye başladı bile.
Dikkat ederseniz "1 Milyon" rakamı peşimizi bırakmıyor.
Bu durumda bize yine her zaman yaptığımız işi yapmak düşer : Uyarmak.
Aman Paşam; dikkatli olun.
Taktik/stratejik dehanınıza çok güvendiğinizi biliyoruz ama asker naifliğiniz en zayıf halkanızı oluşturuyor ve sizi adım adım siyasete ısındıranları, adım adım egonuzu işleyenleri lütfen çok iyi tartın.
Türk siyasi tarihi; "yeni parti" , "yeni lider" ; "asker lider" mezarlığıdır ve sizi "yeni parti" yoluna sokanlar bunun fazlası ile farkındalar.
Fakat umurlarında değil.
Önemli olan sizin isminiz üzerinden yürütülecek yeni bir 1 Milyon ihalesi ve bunun sonucunda zenginleşecek veritabanları.
O yüzden siz siz olun; AkMerkez'in dinamiklerine, Hakkari'nin dinamikleri kadar hakim olmadan bu işe soyunmayın.
Ne demek istediğimizi çok iyi anladınız.
kaynak