
Beş profesörün beşi de bu kitabın ders kitabı olmaması gerektiği yönünde rapor verdi. Titiz bir çalışma yaptıklarından eminim. Örneğin, MEB’nın savunmasında kitabın yeni baskısında hataların düzeltileceği yönünde bir ifade vardı, bir profesörümüz bunu da takip etmiş ve kitabın 2014 baskısında hataların aynen yerinde durduğunu tespit etmiş.
Beş profesör tek tek tespitlerini yazdıktan sonra bir de ortak rapor hazırladılar. Aşağıda bu ortak raporu okuyacaksınız.
Bilirkişi Raporu (21.5.2015)
Ankara (...) İdare Mahkemesi Başkanlığına
Davacı Nuray Demirel’in vermiş olduğu dilekçesinde 2011-2012 ders yılında, Remzi Demiroğlu ve Emrullah Gökahmetoğlu tarafından yazılan Türkçe Okuma Yazma Öğreniyorum-1 kitabı ile kitabın Türkçe-1 Öğrenmen Klavuz Kitabı’nda yer alan ilgili bölümleri ile ilgili olarak iddia ve savunmalar dikkate alınarak içerik, dil ve anlatım, üslup, çocuk gelişimi, eğitim psikolojisi ve ölçme-değerlendirme yönlerinden incelenmiştir. Komisyonumuzun incelemeye ilişkin görüşleri ayrı ayrı raporlar olarak ekte verilmekle birlikte ortak görüşümüz aşağıda yer almaktadır:
*Cümlelerde eksik sözcük yerine resim konulmasının “cümle” kavramının gelişiminde karmaşaya neden olacağı;
*Kullanılan resimlerin anlaşılır olmamasının okuma-yazmada anlamayı engelleyeceği;
*Çocuğun yaşamında yer almayan davranışlara yönelik cümlelerin düşünmeyi olumsuz etkileyeceği;
*Türkçenin doğru söylenişine uygun olmayan cümlelerin Türkçenin yanlış öğrenilmesine yol açacağı;
*Yazım ve noktalama kurallarına uyulmamasının Türkçenin yazım ve noktalama kurallarının yanlış öğrenilmesine yol açacağı;
*Yanlış yönergelerin çocuğu başarısızlığa götüreceği ve özgüvenini olumsuz yönde etkileyeceği;
*Genel olarak kitabın çocukların estetik duygusunun gelişmesine olanak sağlamayacak şekilde hazırlandığı;
*Birleştirme yoluyla elde edilen pek çok anlamsız, işlek ve kullanım sıklığı olmayan birim verildiği; bu durumun çocuğun, okuma-yazmanın düşünmeyle anlamlı ilişkili olmadığı sonucuna varmasına yol açacağı belirlenmiştir.
Kitabın bu özelliklerinin çocuğun dil, düşünce ve duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği, bundan dolayı okutulmasının sakıncalı olacağı görüşüne varılmıştır.
İmza:
Prof. Dr. Ali DÖNMEZ
Prof. Dr. Tayip DUMAN
Prof. Dr. Ayşe Güler KÜÇÜKTURAN
Prof. Dr. Selahattin GELBAL
Prof. Dr. Banu AKTÜRKOĞLU
Evet değerli veliler, işte bu sakıncalı ders kitabıyla çocuklarınız okuma-yazma öğreniyor. Sanırım mahkeme bu bilirkişi raporuna göre karar vermek durumundadır. Talep ettiğimiz şekilde kitabın beş yıllık kullanım hakkının iptaline karar verecek ve kitap okullardan kaldırılacaktır.
Davanın bir de Danıştay aşaması var tabii, MEB orada bu karara itiraz edebilir. Ancak Danıştay’da böyle beş profesörlü bir bilirkişi raporuna hangi hakim aksi karar alabilir, hiç tahmin etmiyorum.
Eğer süreç normal seyrederse çocuğu bu kitapla okuma yazma öğrenmiş olan bütün velilerin Milli Eğitim Bakanlığına tazminat davası açma hakkı doğar. Benim önerim onlara şudur; tazminat yerine bütün diğer Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi ve İngilizce kitaplarına da dava açılsın. Çok kişi aynı konuda dava açarsa kamusal davaya dönüşür.
Belki bu yolla çocuklarımızı toptan bütün bozuk kitaplardan kurtarabiliriz.
Çocuklarımızın akıl ışığı hiç kesilmesin...
Eğitimci-Yazar Mahiye MORGÜL, 6 Haziran 2015
http://www.mahiye.net
mahiye@gmail.com