
Ey bu vatan uğruna toprağa düşen asker!..
Seninle yükselir bu vatan!..
Al bayraklarımızla binler olduk yürüdük Anıtkabir’e dün. Sloganlarla yürüyoruz, herkes kendi bildiği sloganı atıyor.
“Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” diyor birimiz, “Meclis’te PKK istemiyoruz” diyor diğerimiz.
“Seri katil Hilari, Türkiye’den defol” diyor yanımdaki.
“Eşbaşkan başbakan, Öcalan’ın yanına” diyor önümdeki.
“Ne mutlu Türk’üm diyene” diyor birilerimiz…
Hükümet, PKK’nın başıyla İmralı’da görüşmelere devam ederken, Öcalan “anlaştık” derken şehit veriyoruz. Bu nasıl iştir?
Yorumları dinliyorum. Kimine göre Öcalan demokratik Kürt açılımı için hükümetle anlaştı, ABD bunu istiyor.
“Size küstüm ben de Diyarbakır’da toplanırım” dedi PKK vekilleri, AKP ile paslaşarak parlamentolarını da kurdular. Nedir öyleyse?
O zaman Öcalan’la yollarını ayıran KCK’nin üzerinde düşünmekte fayda var.
Anlaşılan, Öcalan’a Barzani’ye tabi olmayı kabul ettirdiler, ama KCK kabul etmiyor. BOP uyarınca Büyük Kürdistan’ın lideri Barzani’dir, ABD böyle buyuruyor.
Yani, Barzani’ye tabi olmayı reddeden Kürt ayrılıkçıları ABD’nin onayı ile temizlenir.
Halkımız BOP hakkında doğru bilgilendirilmediği için her terör olayında ilk akla PKK gelmektedir. Dünkü şehitlere saygı yürüyüşünde KCK’ya hiç lanet gönderilmemesi ondandır.
Eşiyle birlikte gelen emekli subaylar vardı, hiç slogan atmıyorlardı. “Bu işte KCK olabilir, hiç duydunuz mu?” diye soruyorum birine, başını sallayarak “evet” diyor.
Şehit yakınları var… Genç kadın minicik çocuğuyla yürüyor, anlıyorsunuz. O da slogan atmıyor, sessizce bayrağı yukarda taşıyarak yürüyor.
Gazi Mustafa Kemal Caddesi boyunca “Ankara uyuma, şehidine sahip çık!” diye bağırıyoruz. Apartmanlardan bayraklarla alkışlıyorlar bizi.
Anıtkabir’in merdivenlerinde durup saygı duruşu yapıyoruz ve İstiklâl Marşı söylüyoruz. Arkadan gelen gruplar bunu görmediler, avluya geç girenlerden “Ya Allah Bismillah, Allahü ekber!” diye bağıran grup bir daha saygı duruşu yapıyor.
Ankaragücü futbol taraftarları da orada. Gencecik çocuklar, belki de böyle bir yürüyüşe ilk defa katılmışlar.
Şehitlerimize sahip çıkmak vatana sahip çıkmaktır. Hiç kimse birbirine saygıyı ihmal etmeden Kızılay’dan buraya kadar yan yana bunun için yürüyüp geldik…
Yürürken umut ekiyoruz yüreklere. Keşke diyorum, şehit haberleri geldiği akşam Anıtkabir’in etrafında arabalarımızla tur atsaydık, haberi duyan arabasına atlar gelirdi. Anında tepki vermeyi henüz bilmiyoruz, bunları yapabilmeliyiz.
Şehitlerimizin ailelerine ne kadar yürek merhemi olabildik, bilemiyorum.
Onların kanıyla sulanmış bu vatan toprağını eğer birileri ayırıp Amerikan askerlerine yüz yıllığına kiraya verirse, işte o zaman şehit aileleri kanlı gözyaşı döker.
Ne PKK, ne KCK, ne de Amerikan askerini buraya davet edenler, bu gözyaşı selinde boğulmaktan kendini kurtaramaz!
Eğitimci Yazar Mahiye MORGÜL, 18 Temmuz 2011
mahiye@gmail.com