İngiliz kozmetik firması Lush Berlin'de bir tanıtım yapmış bu şekilde. Haber bu. Resim aynen bu.

Arka sayfada başka bir başlık daha. Belçika boşalıyor! (Güneş eksikliğindenmiş)

Yine arka sayfadan. Sahibinin cesedinin başında 1.5 ay bekledi. ( ABD'de bir köpek)

Hemen altında bir haber daha: Aç kalan 27 köpek yaşlı adamı parçaladı. ( Amerikada olmuş)

Sağda dudakları şuh bir edayla açılmış bir manken fotoğrafı: Mayokini unutulmadı.

En altta bir jip reklamı. Yeşil puntolarla! Şehirden kaçış Fırsatı!

Dağ ve çam ormanı grafikleri ile verilmiş bir ilan.Şehirden kaçmak içinmiş. Nereye doğaya!

Sıkışık şehirde kocaman cüssesi ile yollara parklara sığmayan, bir kişinin kıymetli kıçını taşımak için atmosfere tüm gezegeni ısıtan sera gazını en fazla salan bir bencillik vasıtası böyle pazarlanıyor.

Bu gazete, hükümet güdümündeki BDDK ile devletleştirilip ardından kamu bankasından alınan usulsüz kredi ile laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olduğu mahkemece tescil edilmiş partinin Başkanı ve aynı zamanda Başbakan olan Erdoğan'ın damadının genel müdür olduğu gazete...

Bu gazetenin avukatı Adalet Bakanı'nın oğlu. Bu gazete bale yapan küçük kızların bacaklarını mozaikleyerek veren ama kendi yazarı küçük bir kıza tecavüz etmekten şuçlu şampiyon müslümanların malum gazetesi ile aynı safta yayın yapıyor. Dinci-liberal ittifakının en güzel örneklerinden Taraf gazetesi bu gazetenin tesislerinde basılıyor ve dağıtılıyor.

Bu gazetenin aynı günkü baş yazısında zengin işadamının otelinde ve ultra lüks yatında tatil yapan cumhurbaşkanı ve başbakanı ile türbanlı haşemalı ve aynı zamanda her zaman mağdur-mazlum! eşlerini "ne olmuş yani" diye alaycı bir üslupla bu durumu savunan bir yazı var.(Engin Ardıç)

İç sayfalar Ergenekon kokuyor ! (Bu başlık ABD konsolosluğundaki çatışmanın hemen ertesinde yine bu gazete tarafından atılmıştı)

Rakip medya patronunun ( Aydın Doğan) yine rakip bir başka gruba ait ( Karamehmetler) bankaya el konup kamulaştırılmasında, Yüce Divanda yargılanmış eski bir Başbakanın ( Mesut Yılmaz) Ergenekon klasörlerine girmiş olan dinlenmiş telefon kayıtlarını " cık cık cık ne ayıp şeyler bunlar" edasıyla veriyor sanki kendisi aynı süreçlerden geçmemiş gibi.

Bu gazete çalışanlarını sırf sendika üyesi oldukları için kapının önüne koymaya hazırlanan, her gün gazete binasının önünde kendi çalışanlarının protesto gösterisi yaptığı fakat Tuzla'da öldürülen işçiler için durumu kurtarmak adına üzülmüş gibi yapan gazete.

Aynı gazetenin aynı günkü sayısında bir kaç gündür Başbakan Yardımcısının Silivride bir arsanın imar planını nüfuzunu kullanarak değiştirtip, aynı arsayı köylülerden ucuza kapatıp 10 milyon dolar fark ile satılması ve tam 1 milyon dolar rüşvet almasının belgelenmesi ile ilgili tek bir haber kırıntısı dahi yok!


Yandaş medya ülkenin gerçeklerini perdeliyor diye kaygı duyanlar çok mu abartıyorlar? Sanmıyorum.Sabah sabah dellendim kusura bakmayın.

Ah orhunefe, öyle bir yaraya parmak bastın ki..
Bu konu için söyleyecek çok şey var. Söylendi de aslında hepsi.. Tekrarları oluyor sürekli..
İşte 1-2 kıymetli insan kaldı bahsettiğin medya kuruluşlarında, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil gibi.. Onları da nasıl tutuyorlarsa artık orada, bilemiyorum..

..

orhunefe kardeşim.Medyanın ne kadar gö.veren olduğunun bir ispatı bu fotoğraf.Sayfadaki diğer haberlerin aktardığın içerikleri de cabası.