Bizler, Fener Rum Patrikhanesinden milliyet açısından ayrılmaktayız. Onlar kendilerini Bizans'ın devamı görmektedirler, bizler ise özbeöz Türk soyundanız.
- Sevgi Erenerol
"Ben, her zaman her yerde Türk olduğumu beyan ettim. Bir yabancı Türk dostu olabilir. Fakat benim gibi halis bir Türk’ün, bir yabancı Türk dostu gibi gösterilmesinden incinmemek ve teessüf duymamak mümkün değildir. Bana Türk demeyip Türk dostu diyenleri hiçbir şekilde affedemem! Biz Hristiyan Türkler de, bütün milletimizle beraber milli istiklalimize kavuştuk ve şimdi övünüyoruz. Ne mutlu Türk’üm diyene."
-Papa Eftim

Düşmanlarımızın her şeyi var. Bizim silah ve cephanemiz yok; amma göğsümüzde imanımız var. Mutlaka kazanacağız! Fener Patrikhanesinin ihanet mumunu söndüreceğiz; muzaffer olacağız!"
-Papa Eftim
"Dedem Eftim de büyük bir Türkçü idi. İnsanın ülkesini, milliyetini kendisinin seçemediğini ama dinini seçebildiğini söylerdi. Böyle bir milliyetçi aileden de gelince ister istemez milliyetçi oluyor insan."
-Sevgi Erenerol

Papa Eftim 1884 yılında, Yozgat’ın Akdağmadeni kazasının İstanbulloğlu Mahallesi'nde doğdu. Babasının adı Karahisarlı Oğullarından Baraş’tır. İlk ve orta öğrenimini Akdağmadeni’nde yaptı.Zekâsı ve çalışkanlığı sayesinde hocası Şevki Efendi’nin dikkatini çekti. Arkadaşlarının Kur'an ezberlemelerine imrenerek İncil’i ezberledi. 21 yaşında iken Ruhban mesleğine girdi. 1908′de Ankara’ya gelerek babasının mesleği olan, manifaturacılığa başladı. 1912’de diyakos 1915’te seçimle papaz olarak 'Eftim' adını aldı ve Akdağmadeni’ne döndü. 1918′de Keskin Metropolit Vekili iken Fener Rum Patrikhanesi’ni protesto ederek Müstakil Türk Ortodoks Patrikhanesi'ni kurdu ve ölümüne kadar başında kaldı. Papa Eftim, Fener Patrikhanesinin dini siyasete alet ettiğini fark etmesinden sonra 65 yıl onlarla mücadele etti. “Ben Türk dostu değil, Türkoğlu Türk Eftim’im” diyen Papa Eftim, Mart 1968′de, 84 yaşındayken vefat etti.


Papa Eftim, 29 Mayıs'ta Fatih'in ruhuna dua ediyor. Yanılmıyorsam yıl 1949.

Papa Eftim TBMM önünde milli mücadelenin kazanılacağı konusunda halkın cesaretini arttırmaya yönelik bir konuşma yapıyor. Bu konuşmayı yapmasını bizzat Atatürk istemişti.
https://acikistihbarat-bilgipaylasim.bl ... polis.html
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
@MK-Müzik.KutusuMüzik Kutusu Müzik Kutusu