2023 E DOĞRU ADIM ADIM KÜRDİSTAN

Genel & Güncel Konular

2023 E DOĞRU ADIM ADIM KÜRDİSTAN

İletigönderen smart4456 » Cum Oca 18, 2013 18:04

Konuya başlamadan önce bazı saptamalar yapmanın okuyucu bilincine faydalı olacağı kanaatindeyim.
1-Kürt (veya Kürd) sözcüğünün etimolojisi, Kürt aydınlarınca tartışıladursun genel kanı Kürtlerin Doğu'dan Batı'ya Zagros dağlarına doğru göçen kuzeybatı İranlı toplulukların bölgedeki İranî olmayan yerli halklarla birleşmesi ile oluştuğudur. Bu yüzdedir ki bir ulus bütünlüğü olmayıp oldukça heterojen ( aşiretler) bir toplumsal dokuya sahip bir etnik grup olarak bilinirler.
2-1806 yılında Babanzede isyanıyla başlayan Kürt kalkışmalarının temelinde yerel feodal yapılar, İngiliz kışkırtmaları ve din olup amaç her zaman bir veya birkaç feodal grubun liderliğini üstlenmeyi planladığı Kürdistan dır. Osmanlıdan günümüze kadar uzanan süreçte belki de tek farklı yan ayrılıkçı Kürt örgütü PKK nın kökenini bir Marksist Leninist örgütten almasıdır. Ancak gelinen noktada yine kökünde ayrılıkçı aşiret reislerinin destekleyip sahiplendiği bir yapıya kavuşmuştur. ( Zengök ler, Bedirhan aşireti, Zirkanlar, Kanco aşireti gibi).
3-Bugün çeşitli ülkelerin verilerinden yola çıkılarak yapılan hesaplamalarda Dünya Kürt nüfusu yaklaşık 20-25 milyon civarındadır ve büyük yoğunluğu Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşamaktadır.
4-Türkiye de Kürtlere göre 20 milyon???, resmi sayımlara göre 9 milyon ABD CIA verilerine göre 11-12 milyon Kürt vardır.
Bu saptamaları yaptıktan sonra gelelim konumuzla ilgili sorularımıza.
Birinci soru Türkiye Cumhuriyetindeki sorunun adı nedir? İstatistik ve matematik kullanarak gelin bu soruya beraber yanıt arayalım. Kürt nüfusunu 12 milyon olarak kabul edelim. 2011 yılı toplam Türkiye nüfusu yaklaşık 75 milyondur. Seçmen sayısı 50 milyon. Yani her 10 kişiden 6.7 si seçmendir. Bunu Kürt nüfusuna oranlayacak olursak Türkiye de yaklaşık 8 milyon Kürt seçmenin olduğu sonucuna varırız. 2011 yılında yapılan genel seçimlerde ordu üzerinde oluşturulan yoğun baskı sonucunda oluşan güvenlik zaafları nedeniyle bölgesel kontrolün terör örgütüne bırakılmış olması ve terör örgütünün yoğun baskısına rağmen , örgütün siyasal uzantısı olan partinin aldığı oy ancak 2 milyon 500 bindir. Yani her 3 Kürt den 2 si baskılara rağmen ayrılıkçı Kürt kalkışmasını desteklememektedir. 1995 yılından beri yapılan seçimlerdeki alınan oy oranları 2011 de zirve yapmış %6.6 lık bir genel oy oranına ulaşmıştır. HADEP le alınan 1 milyonla başlayan oy sayısı hızla artan nüfusa , seçmen yaşının 18 e indirilmesine ve silah baskısına rağmen BDP ile 2 milyon 500 bin e ulaşmıştır. Hakkari Şırnak ve Mardin de alınan oy oranı bile toplam oyun ancak %65 idir. Bölge illerinde silahlı terör örgütünün baskısı ile gelinen nokta %32 oy oranıdır. İddiam o ki bu ülkede bir Kürt sorunu yoktur. Ayrılıkçı Kürt sorunu vardır. Ve iddiam odur ki bölgede devlet otoritesini tam sağlayıp bölgesel güvenliği ihdas etmiş olsa ancak her 5 Kürt ten biri ayrılıkçı hareketleri destekler hale gelecektir. Ve her 5 Kürt ten 4 ü kardeşlik ülküsüne bağlı vatansever olarak Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğüne sahip çıkıp birlikte yaşamayı seçecektir. Ayrılıkçı Kürtlerin toplam Kürt nüfusuna oranı ancak % 20 lerle sınırlı kalacaktır.
İkinci soru ayrılıkçı Kürt sorununun demokratik çözümü var mıdır?. Her ne kadar demokratik hak ve özgürlüklerden dem vurulsa da gelinen noktada hiçbir ayrılıkçı Kürt, demokratik hak ve özgürlükten kastın nedir? sorusuna açık bir yanıt verememektedir. Ancak zaman zaman Osman Baydemir gibi ayrılıkçı Kürtler şecaat arz ederken gerçek niyetlerini ortaya koyarlar. Evet asıl amaç bellidir ve aslolan düşünce bağımsız Kürdistan dır. İddia ediyorum bugün ne yapılırsa yapılsın demokratik özerklik dahil ayrılıkçı Kürt sorunun demokratik bir çözümü yoktur.
Üçüncü soru sorunun oluşumu, gelişmesi ve nihayi hedefi konusundaki bölgesel aktörlerin rolü nedir? İngiltere ve onun günümüzdeki vasisi ABD nin bölgesel planı hiç kuşkusuz SEVR anlaşmasının şartlarını gerçekleştirmektir. Birçok kişi buna komplo teorisi veya hezayan olarak bakıyor olsa da kişisel düşüncem; yalın gerçeğin bu olduğudur. Aşama aşama olarak hayata geçirilecek projede birinci adım hayata geçirilmiş ve Irak bölünerek çekirdek Kürdistan Barzani önderliğinde kurulmuştur. Planın ikinci aşaması Suriye olup asıl hedef motifin ikinci parçasını resme dahil etmektir. Elbetteki 3. Hedef İran olacaktır. ABD ekonomisinin içinde bulunduğu durum, artan muhalif sesler oyunun ikinci perdesinde gecikmeye neden olmuştur. Iraktan ders çıkararak hareket eden ABD bu defa kendi elini yakmaktansa maşa kullanmak istemektedir. Maşanın hangi ülke olduğuysa herkesin malumudur. Bu resmin 4. Parçası elbette ki ülkemizdir. Ancak 35 yılın üzerinde süren ayrılıkçı teröre rağmen istenilen yol kat edilememiştir. Nedenleri çok olmakla birlikte belli başlı engeller şunlardır.
a-)Ayrılıkçı Kürt hareketi Kürtlerin çoğunluğu tarafından kabul görmemiştir.
b-) Ayrıştırmaya ve bölgesel halklar arasında düşmanlık oluşturmaya yönelik hareketler hem sağduyulu Türkler hem de Kürtler tarafında karşılığını bulmamıştır.
c-) Kürt ayrılıkçı hareketine karşı yeterli politikalar üretememesine rağmen ülkenin silahlı güçlerinin kahraman askerleri silahlı çatışmalarda büyük başarı sağlamışlardır. ( Bu başarı ABD nin işine gelmediğinden 28 şubat süreciyle bu konuda daha önce başarılı olan DYP genel başkanı Çiller in önü kesilmiştir. Bilinenin aksine 28 şubat süreci ABD güdümünde aslında Çillere karşı yapılmıştır. Böylece ayrılıkçı örgütün zaman ve güç kazanması sağlanmıştır.)
4-) Gerek Irak, gerek Suriye ve gerekse İran a karşı yapılacak askeri operasyonlar Türkiye den destek almadıkça yapılması zor ve başarı oranı düşüktür. Bu açıdan bölgesel aktörler tarafından örgüte verilen destek zaman zaman sınırlı tutulmuştur.
Dördüncü soru bugün yapılan İmralı-devlet görüşmeleri sorunun çözümüne yönelik olumlu gelişme sağlayacak mıdır?. Türk ve Kürt kardeşliğinin tesisi açısından , ülkenin bölünmez bütünlüğü, halkın refahı akan kardeş kanının durması açısından canı gönülden umarım. Ne var ki beklenti beyhudedir. Sezar ın Pompei savaşına giderken Rubicon ırmağını geçtiği sırada söylediği çok sevdiğim bir söz vardır. ˝Alea iacta est ͈der. Yani zar atılmıştır. Türkçedeki benzeriyle ˝ok yaydan çıkmıştır ˝ artık. Bir koyup bin alacağız hayaliyle yola çıkanların çekiç güçle attığı adımlar Irak ın işgali ve Kürdistan ın kurulmasıyla sonuçlanmış, Esad ı Esed e çeviren zihniyetin Suriye komandoluğu ile iş çoktan ikinci evreye ulaşmıştır. Bundan sonrasını aslında sayın başbakanda bilmektedir. Zaman zaman geri adım atması ve milliyetçi söylemlerde bulunması sadece seçim kazanmak uğruna değil aynı zamanda bu gidişinde farkında olduğundadır. Bu gidişin sonu mutlaka er veya geç büyük Kürdistan dır. Onun için bugün çıkılan yol bir çözüm olmayıp belki de kendi ellerimizle kendi vatanımızı bölmeye götürecek yoldur. Zira istenilen önce Demokratik özerklik sonra bölgenin kontrolü daha sonra Kuzey Irak ve Suriye de oluşturulacak Kürt devletine ilhaktır.
Çıkılan yolda 2023 hedefi olanların aymazlıkları ve iktidar saplantıları, liberal aydın adı altındaki ABD goygoycularının başbakanı ve iktidarı pohpohlaması, CHP nin ne yapsam acaba sağcımı yoksa solcumu olsam iktidar olurum diyen halktan uzak şizofren tavrı, MHP nin ülke sorunlarına çözüm üretecek kadroları safına katamaması ve iktidarın alternatifi olmaktan uzak bir profil çizmesi, cemaat ve tarikatların kendine askeri ve Cumhuriyeti düşman addedip onlarla savaşırken aynı zamanda seçtikleri seküler yaşam tarzının tadına varıp sorunlara şaşı ve kör bakması sonucunda ülke gerçekten sonu meçhul olana doğru yuvarlanmakta ve bugün ayrılıkçı Kürt sorunu giderek emperyalistlerin çizdiği rotaya hızla yaklaşmaktadır. Bu gidişin sonunda Kürtler Türkiye Cumhuriyetinden ayrılmakla kalmayıp asıl o zaman bir KÜRT SORUNUMUZ olacaktır. Bu gün Barzani nin küstah tavrından rahatsız olanlar federe Kürt devleti adı altında büyük Kürdistan kurulduğunda ne düşüneceklerdir merak ediyorum. Bu halk sorunu görmeyenleri ve reel çözüm aramayanları affetmeyecektir. Gün gelecek vatan hainliğinden yargılanmaktan kurtulamayacaklardır.
2023 yılına büyük hedefleri olanlar küçülmüş Türkiye Cumhuriyeti ne sebep olacak kadrolar olarak tarih kitaplarının kara ve utanç dolu sayfalarına yazılacaklardır. Yüce Yaradanın Lazıyla, Çerkeziyle, Kürdüyle , Türküyle tüm Türk Milletinin yanında olması dileğiyle

Op.Dr.İsak Daşdemir
Kullanıcı küçük betizi
smart4456
Üye
Üye
 
İletiler: 2
Kayıt: Cum Oca 18, 2013 17:59

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x