2025: REEL SEKTÖRÜN TARİHİ ÇÖKÜŞÜ

Genel & Güncel Konular

2025: REEL SEKTÖRÜN TARİHİ ÇÖKÜŞÜ

İletigönderen İlteriş Kağan » Prş Tem 10, 2025 22:19

Zincirleme Konkordatolar, Fabrika Kapanışları, İflaslar… 2025’in kalan aylarında Reel Sektör küllerinden doğabilcek mi, Ekonomide “Deprem Yılı” mı olacak…

2025 yılı, Türkiye’de reel sektörün “tarihi çöküş” yılı olarak kayıtlara geçmeye aday. Makro göstergeler büyümeye işaret etse de, mikro düzeyde reel sektör firmaları iflasın eşiğinde. Kredi takip tutarları rekor seviyelere ulaşırken, icra daireleri dosya yığını altında eziliyor. Ekonomik sistem içinde birer “yaşayan ölü” haline gelen zombi şirketler çoğalıyor. Konkordato ilan eden büyük firmaların listesi her geçen gün uzuyor. İşte çöküşün ayak sesleri:

1. Kredi Takip Tutarları Rekor Kırıyor

BDDK verilerine göre, 2025 Haziran ayı itibarıyla bankacılık sektöründe takibe düşen kredilerin toplamı 425 milyar TL’ye ulaştı. Çok değil 2024 sonu altı at önce bu tutar 287 milyar TL idi. Bu rakam son 5 yılın en yüksek seviyesi. Özellikle KOBİ ve ticari kredilerde tahsil edilemeyen borç 243 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamların içinde Varlık yönetim şirketlerine devredilen 15 milyar TL’ye yakın takip dosyaları yok üstelik. Bu durum, şirketlerin nakit döngüsünde ciddi tıkanıklık yaşandığını ortaya koyuyor. Zombi krediler ( ön ve yakın izlemede olan, yapılandırılan ) toplan kredi hazminin %15’i seviyesine ulaşmış durumda. Bankalardaki kredi kanallarının kamu eli ile kapatılmasını da üzerine ekleyince Nakit Döngüsü sürecinde yıkım yaşanıyor.

2. İcra Daireleri Dosya Patlaması Yaşıyor

Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2025 yılının ilk 6 ayında icra dairelerdeki toplam icra dosyası 26 milyon adete yaklaştı. Bu rakam, pandemi yılı olan 2020’nin bile üzerinde. En çok icra takibi yapılan alanlar: Banka borçları, çek-senet ödemeleri ve kira alacakları. Özellikle ticari işletmelerin birbirine açtığı icra takipleri dikkat çekiyor.

3. Zombi Şirketler Çoğaldı

Zombi şirket; faaliyetlerinden elde ettiği gelirle yalnızca borcunun faizini ödeyebilen, ana parayı ise çeviremeyen firmalar için kullanılan bir kavram. TCMB ve sektörel raporlara göre, Türkiye’deki büyük ölçekli firmaların %18’i zombi şirket kategorisine girmiş durumda. Bu oran, üretim gücü olan ancak finansal olarak tükenmiş şirketlerin sistemde adeta “yaşayan ölü” gibi varlık gösterdiğini anlatıyor.

4. Konkordato Başvuruları Artışta

2025’in ilk yarısında mahkemelere yapılan konkordato başvurularında büyük bir sıçrama yaşandı. 2023’te yıllık 1.500 civarında olan başvuru sayısı, 2025 ilk yarısında şimdiden 2.776 adet oldu. Özellikle tekstil, inşaat, gıda ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren büyük şirketler, peş peşe konkordato ilan etti. İSO500 listesinde yer alan bazı dev firmalar da, BİST’de yer alan veya halka arz için onay alıp sırada bekleyen firmalar da geçici mühlet almaya başladı.

5. Reel Sektörün Altı Boşalıyor, Ekonomi Üstte Duruyor

Makro veriler TÜİK büyümeyi işaret ederken, reel sektörün dipten dibe sürüklendiği açıkça görülüyor. Bu çelişki, ölçüm yöntemlerinin ve açıklanan verilerin güvenirliğini de tartışmaya açıyor. Üretim yapan, istihdam sağlayan reel sektörün çökmesi, sosyal ve ekonomik dengeleri tehdit eden ciddi bir krizi tetikleyebilir. Kriz İSO500’de yer alan firmalara sıçradı. Büyümenin üretim artışından değil Tüketimden kaynaklandığını TCMB de tespit etmiş raporlarına yansımış durumda. Enerji, Akaryakıt gibi ana girdilere 100 milyar USD’den fazla kaynak harcarken; İthalatın içinde %10’u bile bulmayan tüketim mallara, yurtdışı internet alışverişe konulan ek vergiler ile övünüyoruz. Hatalar zincirine örnek mi: Sanayici “Enerji Maliyetlerimi nasıl düşürürüm” diye çırpınırken; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GES’lerdeki Teşvikleri sınırladı iyi mi? Yetmedi, Teşvikleri kaldırırken Güneş Panellerinde “yerli üretim hücre olacak” dedikleri hücreler etiketi değiştirilmiş çakma Çin mali çıktı iyi mi! Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı soruşturma açmasa onu bile öğrenemeyecektik. Sanayicinin Enerji Maliyetini düşürmeye çalışmasının ne zararı var. Enflasyon ile mücadeleye katkı mı sağlıyor maliyetin düşürme çabaları, engeller niye o zaman?

Sessiz Yıkım Sürüyor

Reel Sektördeki çöküşü görmek için yeterince Erken Uyarı Sinyalleri var! Finans dengeyi sağlayamayan, nakit akışını ayarlayamayan firmanın ayakta durması mümkün değildir. 2025, bankaların kârlı; devletin güçlü; ama reel sektörün sessiz sedasız çöktüğü bir yıl olarak tarihe geçebilir. Her gün kapanan dükkanlar, konkordato ilan eden holdingler, ödenemeyen çekler, batık krediler bu “sessiz yıkımın” göstergeleri. Türkiye, yapısal reformlar yapılmadığı sürece bu krizden çıkması zor.

Yanan sadece ormanlarımız değil büyük emek ile oluşturuğumuz Sanayide de ciddi yangın var, bu yangını öyle üç kuruşluk KGF Kredisi ile söndürüp NEFES olsun diye geçiştirip söndüremeyiz, biline!

Çözüm: Talebi bastırarak enflasyonu düşürme hayalini bırakıp, Üretim Ekonomisini desteklemekte! Tüketimden gelen sanal büyüme ile avunursak elimizde kala kala firma çöplüğü kalır!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!

@MK-Müzik.Kutusu

Müzik Kutusu Müzik Kutusu
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2596
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x