Tandoğan, Çağlayan'da tekrarlanacak

İstanbul Haber Servisi - Yüz binler Ankara Tandoğan'dan sonra şimdi de İstanbul Çağlayan'da buluşuyor. 29 Nisan Pazar günü saat 13.00'te düzenlenecek " Çağlayan Mitingi "nde bir araya gelecek yurttaşlar, Cumhuriyet değerlerini koruyacaklarını bu kez İstanbul'da haykıracaklar. Prof. Dr. Necla Arat, Cumhuriyetin kazanımlarını her koşulda savunmak...

LAİK DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN HEPİMİZ ORADA OLMALIYIZ!!!

Şahsen ben bazı özel durumlar nedeni ile olmayıacağım ama İstanbulda olmamın avantajını kullanıp bizim sokakta ufak çaplı bişey yapabilirim.

Türkiye’de 24 satte her şey değişir’ diyen ‘Bir BİLEN’ haklı çıktı. Ankara’da vekil borsası kuruldu. Joker ANAVATAN bakalım ne derece dik duracak ya da pazarlama metodlarıyla kendini kurtarıp bizim geleceğimizi mi karartacak, bugün ortaya çıkacak. Bağımsızlar diğer gözdeler ve bağımsızlar içinde ‘dik duruş’ şimdilik sadece 3 milletvekillinden geldi; Ersoy Bulut, Hakkı Akalın ve Mustafa Sayar bugün yapılacak cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylamasına katılmayacaklarını açıkladılar. Aday isminin önemli olmadığını ifade eden Bulut, “İsimler önemli değil, zihniyete-fikre karşıyız. Atatürkçü olmayı özde içine sindirmemiş olanlara destek vermeyi düşünmüyoruz” dedi. Ben aynı şekilde AKP içinden de en az 3-4 vekilin çıkacağını umut ediyorum.


Son andaki mevcut durum gösteriyor ki AKP’nin parmak hesabıyla 367’i bulma hesapları boşa çıkacak, Gül Köşk’e gidemeyeceğe benziyor. Erken seçim kesin. Amaa... Erken seçim de mağduru oynayacak AKP’nin karşısında yine aklı karışık-duyarsız seçmenler ve de bölük-pörçük bir siyasi tablo olursa, AKP işte o zaman tam zirve yapacak, her ne istiyorsa... Dünkü yazısında Sayın Necati DOĞRU diyor ki; ‘Bu sadece Erdoğan’ın, Abdullah Gül’ün, Bülent Arınç’ın ve AKP’nin başarısı değil. Bu aynı zamanda hımbıl-miskin laiklerin, miskin politikacıların, tembel parti ağalarının, ABD ve AB hayranı, aktarmacı içi boş liberallerin; partileri ‘politbüro tarlası haline getirip’ Kemalizmin (Mustafa Kemal’in) arkasına saklanarak halktan oy isteyenlerin de bitişidir.’


Aynı yere damlayalım; Türkiye erken seçime laik-Atatürkçü kesimdeki ‘bu duyarsızlık’, TV dizileriyle uyumaca, kredi kartıyla tüketim histerisinin tek dert olması, cepteki sloganlarla sözle vatan kurtarmaca, milliyetçi cephedeki bölünmeyle gider ise ‘kaybeden sadece’ birbirine düşmüş biz miskinler olacağız... Birkaç yıl içinde de... Vah vatanım vah.


Evet, Türkiye seçim sürecine girmiştir ve şimdi bu süreçte Türkiye’nin bekasının anahtarı ‘sözde değil özde yurtsever-laik-Atatürkçü-inançlı-milli duyarlılığı yüksek’ kitlelerdedir. Şayet biz miskin laikler, bugün itibarıyla tüm propagandasını ‘Türban ve KÖŞK’ mağdurluğu üzerine kurarak demir leblebiye dönecek olan AKP karşısında tek blok oluşturmaz, şikayeti- lafı geçip aksiyon yapamaz, kararsızlığımızı hâlâ yüzde 30’larda tutar, içinde olduğumuz bu kısa seçim sürecinde sesimizi yükseltmez, demokratik haklarımızla sivil darbe yapamaz isek, seçimler sonrasında olacakları durdurmaya artık gücümüz yetmeyecek. Acil durumdayız efendiiiiim..


Biz ‘Atatürkçülük ruhunu’ balo salonlarında rakı-beyaz leblebi eşliğinde nutukla kısıtlayan miskin laikler, biz evine bayrak asmakla görevinin tamamlandığına inanan-canını sözde vermeye hazır salt tez üretimcisi yurtseverler, biz milliyetçiliği içe dönük, üretimsiz reaksiyonellik gören sözde miliyetçiler, biz Allah sevgisi-imanla siyasal İslamı bir-eş gören gönül körleri... Bu noktada, siyasi tercihlerimizle değil ‘ülkeyi olası federatif sistemden, bölünmeden, radikal ya da siyasal İslam tehlikesinden koruma ‘fikrinde-zihniyetinde’ bütünleşip- tek vücut olmak ve de AKSİYON yapmak zorundayız. Unutmayın AKP de bir ‘Fikir partisidir’ ve isimlerin önemi yoktur fikir partilerinde, sahip olunan fikir-zihniyet her ne ise o fikrin-zihniyetin devamı esastır... Fikri takip-fikre hizmet sırası sizde yurtseverler, sıra bizde miskin laikler...


Bu son dönemeçte çoğalmak ve verdiğimiz dev-güçlü görüntü ile diğer miskinleri silkelemek, bloklaştırmak, özgüven transferi yapmak zorundayız. 14 Nisan Ankara’daki görüntü, medyanın sansürüne rağmen muhteşemdi. Şimdi sıra İstanbul’da... Pazar günü İstanbul Çağlayan’da düzenlenecek Cumhuriyet Mitingi ‘biz miskin’lerin bize benzeyen diğerlerini ‘uyandırma zili’ olacaktır. Duyduklarıma bakılırsa yüz binler Çağlayan’a akacak... Bu arada hemen belirteyim bu yazı sadece Çağlayan’a davet yazısı değildir, Çağlayan miskinlik zili adına sadece bir semboldür... Uyanacağız, uyanmak zorundayız, vatan kutsaldır, kaderine terk edilemez.

Güler Kömürcü

Ağlayan olma Çağlayan ol...

Sen de "dur" demek istiyorsan... Elini taşın altına koy.
Ağlayan olma...
Çağlayan ol.
Yarın, saat 13.00...
İstanbul Çağlayan Meydanı.
Bayrağını al, gel kardeşim...
Bayrağını al, gel.
Saya saya bitiremesinler.


Saydılar...
Kaç oy çıktı?
361.
Kaç kişi var diyorlar?
368.
İki iki daha beş gibi bi şey.

Neyse... Ankara'da olan biteni yazan çok olur bugün... Hep aynı mevzu, sıkılırız... Gelin ben size, Adana'da yaşanan bir başka sayım olayını anlatayım.

Gene dün.

Hacı Ahmet Özeltürkay Camisi'nin imamı, kapının önüne kumbara benzeri bir kutu koydu

Neden?

Cuma namazına gelen hayırsever vatandaşlarımız camiye bağışta bulunsunlar diye...

Bulundular.
Hayır dua aldılar.
Namaz bitti.
Kutuyu açtılar.
Saydılar...

Ve, rezalet ortaya çıktı.
Bir tane 100 liralık banknot...
Bir tane de 50 liralık...

Sahteydi.

Evet, sahte.

Özde değil...
Sözde bağış yani...

Ama rezalet, sadece bu değil.
Devamı var...

Çünkü, bir sahtekâr 100 liralık sahte banknotu verip, "10 lira bağışta bulunmak istiyorum" demiş ve 90 lirayı alıp, gitmişti...

Bir sahtekâr da, 50 liralık sahte banknotu verip, "5 lira bağışta bulunmak istiyorum" demiş ve 45 lirayı alıp, gitmişti.
Böylece, 150 lira bağış topladığını zanneden cami, 135 lira içeri girmişti... Hem de, üstüne hayır dua ederek!

Vaziyetimiz budur ahali.

Eskiden camiye gelen vatandaşlarımızı binbir yalanla dolandırıyorlardı... Şimdi, direkt camiyi dolandırıyorlar.

Bu gidiş, iyi gidiş değil.
"Dur" demek gerekiyor.
Mutlaka.

Sen de "dur" demek istiyorsan... Elini taşın altına koy.
Ağlayan olma...
Çağlayan ol.
Yarın, saat 13.00...
İstanbul Çağlayan Meydanı.
Bayrağını al, gel kardeşim...
Bayrağını al, gel.
Saya saya bitiremesinler.

Yılmaz Özdil..

Saat 04:30'da uyandım ve heyecandan uyuyamadım.Şu an 05:40.
Türkiye için tarihi önemde bir gün ve ben o günü merkezinde yaşayacağım.
İnşallah ülkemiz için hayırlı olur ve inşallah vatan hainleri,iç ve dış karanlık güçler bugünkü muazzam olacağından emin olduğum gösteriyi provoke etmezler.
Saat 10'da miting alanındayım,elimde Türk bayrağı,kalbimde memleket sevgisi,ağzımda marşlar,sloganlar....
İnşallah vatanımız ve milletimiz için daha güzel günler görmemize yardımcı bir miting olur,milletin üzerindeki ölü toprağının silkinmesine yardımcı olur.