30 Ağustos 1924 / Habip Hamza ERDEM

30 Ağustos 1924 / Habip Hamza ERDEM

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Çrş Ağu 29, 2012 22:42

30 AĞUSTOS 1924
Bașkomutanlık Meydan Muharebesi’nin ikinci yıl kutlamaları İzmirde yapılmaktadır.
Mustafa Kemal ve ‘Devrim’in önde gelenleri İzmir’dedirler.
‘Meçhul Asker’ anıtı açıldıktan sonra, içlerinde Fevzi Çakmak ve Ali Fethi olmak on kișı konușmalar yaparlar.
En son Mustafa Kemal kürsüye gelir:
“ Türkiye kendisine barıș içinde bir ideal belirlemelidir; ekonomik kalkınma ve toplumsal yenileșmeyle yüksek uygarlığı fethetmelidir”.
Yinelemem gerekirse, Mustafa Kemal’in dili kullanması henüz așılmamıștır ve onun sözlerini Fransızca’dan benim Türkçem ile ancak bu kadar çevirebilmekteyim..
1923’te Cumhuriyet ilan edilmiștir ve ‘Devrim’ ilerlemektedir.
Ancak belki de ‘en zayıf’ günlerini yașamaktadır.
İçeride ve dıșarıda ‘Türkiye’nin henüz ne yapacağı bilinmemekte ya da neleri yapıp yapamayacağı dikkatle izlenmektedir.
Fransız askeri ateșesi Catroux, Sardunya kralının 1848’deki sözünü anımsatarak, “Turquie fara de se”, yani ‘Türkiye ne yapacaksa kendi kendisine yapacaktır” demektedir.
Ayakları üstünde durabilecek midir, örneğin..
Denildiği üzere, “Bir insan toplumunda devrim, ancak zihinlerin gelișen olaylar ile birlikte olgunlaștığı zaman olabilir” .
Ve “Devlete dayatılan yeni koșullar yurttașların istenci ve ülkenin temel çıkarlarıyla uyum içinde olduğu zaman”.
Savaș kazanılmıș, barıș imzalanmıș ve Cumhuriyet ilan edilmiștir.
Ancak ne yapılacaksa bundan sonra yapılacaktır.
17 Șubat 1923’te Izmir Iktisat Kongresi’nde ‘Așar’ kaldırılmıș idi, değil mi?
‘Ülkenin temel çıkarları’ 17 Șubat 1925’te benzer bir vergiyi koymayı gerektirmiștir.
Yasanın çıkmasından tam üç gün sonra da Doğu’da Șeyh Sait ayaklanmıștır.
Fransız tarihçi François Pierre Guillaume Guizot diyor ki: “Devrimlerin hazırlanması için ne kadar süre gerekiyorsa tamamlanmaları için de hemen hemen o o kadar süre gerekir”.
Bu Mösyö Guizot’nun her sözüne güvenilmez.
“Yirmi yașında cumhuriyetçi olmamak yüreksiz olmak, otuzundan sonra cumhuriyetçi olmak ise beyinsiz olmak demektir” diyen de o’dur.
1794’de babasını giyotine verdiği için olsa gerek Devrim’e karșıdır.
Ne gariptir ki 1848 Devriminde de bașbakandır.
Türkiye’ye dönülecek olursa; Ergenekon mu Balyoz mu bilemem, bir onurlu komutanın sesi kulaklarımda çınlamakta:
« Biz savașan dedelerin torunlarıyız, ve o savașta kaybedenlerin torunları ile șimdi yeniden savașmaktayız”.
O nedenle ‘Sürekli Devrim’ deniliyor olsa gerek.
Devrimler yapılıp tamamlanmıyorlar yani.
Bugün 30 Ağustos 2012.
Hala Türkiye’nin ‘ne yapacağı’nı ne iç ne de dıș güçler biliyor.
Ancak “Turquie fara de se”.
Yapacağını yapabilecek durumdadır Türkiye.
O ‘sürekli devrim’in enerjisini içselleștirmiștir çünkü.
Büyük Utku’yu tatmıștır.
Bu bayram o utkuyu tadanların bayramıdır, tadanlara kutlu olsun.
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1680
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x