34.4’ü geçmezsek durumu çek ederim

Başbakan Erdoğan, geçen seçimde yüzde 34.4 oy aldıkları, şimdi kesinlikle bunun üzerine çıkmaları gerektiğini belirterek, "Onun üzerinde olmaması halinde, arkadaşlarımızla değerlendirmemizi yaparım. Durumu çek ederim" dedi.

Erdoğan, Kanal 24 televizyonunda önceki gece gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı:

SAYI DEĞİL ORAN ’Milletvekili sayınız düşerse’ diyenler hedef saptırıyorlar. Seçimin ölçüsü milletvekili sayısı değil alınan oydur. Milletvekili sayısı sistemden kaynaklanıyor, partinin büyümeye devam edip etmemesi alınan oy oranıyla bağlantılıdır. Oy sayısını değil, oy oranını önemsiyorum.

YÜZDE 40’LARDA Biz, yüzde 34.4 aldık, bu seçimde kesinlikle onun üzerinde olmamız lazım. Onun üzerinde olmaması halinde, arkadaşlarımızla oturur, değerlendirmemizi yaparım. O değerlendirmeden sonra durumu çek ederim. ’İstifa ederim, bırakırım’, bunu söylemiyorum. Benim partimin böyle bir sorunu yok. Şu anda çok çok iyi bir noktadayız, oran itibariyle öyle. Tahmin ediyorum ki, yüzde 40’ın üzerinde, yüzde 40’larda bir oranı yakalayacağız. Milletvekili sayısı olarak hesaplarını yaptırdım, ama açıklamam doğru olmaz.

367 FALAN TANIMAYIZ İki partili parlamentoda çok güçlü geliyoruz. 367’yi falan tanımayız ondan sonra. Ama 3 partili olması halinde de yine kesinlikle 300’ün üzerinde. Bizim ne yüzmeye, ne yürümeye niyetimiz var. Yüzecek, yürüyecek olanlara da diyorum ki, zaman kaybetmeyin, şimdiden yüzmeye, yürümeye başlayın.

BIRAKMIŞTI ADAY OLDU Geçen seçimlerde, Bahçeli, Çiller ve Yılmaz, ’Bıraktım’ dediler. Tansu Hanım ’Bıraktım’ dedi bıraktı. Yılmaz ’Bıraktım’ dedi, geldi bağımsız aday oldu. Bu ülkede, Anavatan Partisi’nin kuruluşuyla beraber, yılar yılı bakanlık, başbakanlık yapacaksın, bir partinin genel başkanı konumunda olacaksın. Ondan sonra aldığın noktadan devamlı geri, geri, yüzde 4’lere getireceksin, bırakacaksın. Bıraktıktan sonra dönmek isteyeceksin, partine kabul etmeyecekler.

KUR PARTİ ÇIK Sonra birleştirme operasyonları içinde adın geçecek. O da olmayınca, diyeceksin ki ’Burası ana vatanımdır, Rize’den bağımsız aday olacağım.’ Çıkar veya çıkmaz, beni o ilgilendirmiyor. Madem çıkacaksın, kur bir parti çık ortaya. Bahçeli de ’Bıraktım’ dedikten 9 ay sonra ’İstediler, geldim’ dedi. Nasıl inanacaksınız, akşam yat başka, sabah kalk başka. Ama Tayyip Erdoğan’ı iyi takip edin, böyle bir kararı verdiği anda...

CUMHURDAN TİKSİNENLER Önce Baykal’ın er meydanının ne demek olduğunu öğrenmesi lazım. Zaten terminolojiyi birbirine karıştırıyor, bu ara iyice dağıttı. Cumhur, Cumhuriyet nedir farkında değil. Cumhurdan tiksinenler var. Cumhurdan tiksinmek demek, halktan tiksinmek demek.

PROTOKOL FALAN YOK Sayın Genelkurmay Başkanımızla oturup, dertleştik ve ülke meselelerini değerlendirdik. Sayın Büyükanıt ile sadece fiziksel olarak değil, telefonla da görüştük. Baykal çıkmış, kendisine göre değerlendiriyor. Bizim görüşmemizde devletin adabı içerisinde açıklanmayacak bir şeyi nasıl açıklarım. Protokol yok, külliyen yalan.

GÜL’ÜN İRADESİ Tayyip Erdoğan olarak benim Gül’ü dışlamam diye bir şey asla düşünülemez. Bir defa Sayın Gül’ün buradaki takdiri, buradaki iradesi benim için çok önemlidir. Neden? Çünkü Sayın Gül benim bir yol, bir dava arkadaşım olarak, bu gelişmelerde çok ciddi manada bir haksızlığa uğratılmıştır. Gül başbakanlık görevini bana teslim etme nezaketini gösterebildiyse, ben de cumhurbaşkanlığı noktasında kararımı verdikten sonra o makama kardeşimin layık olduğu nezaketini gösterdim.

’TERÖR DURUŞU’ FOTOĞRAFI CHP’nin gazetelerde kullandığı ’Tayyip Erdoğan’ın terör karşısında duruşu’ fotoğrafının kullanılması, siyasi ahlaka sığmayan bir reklam kampanyası. İki elim havada görülen bu fotoğrafı, kimse, ’terör karşısında bir duruş’ olarak nitelendirmez. Fotoğrafta halkı selamlıyorum. Bu, terbiye dışı yaklaşım.

Kaynak