67 Nolu Sanık (CIA'nın Çetecileri - 30) / Figen ÖZEN

67 Nolu Sanık (CIA'nın Çetecileri - 30) / Figen ÖZEN

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Pzr Oca 13, 2013 3:19

67 Nolu Sanık (CIA'nın Çetecileri - 30)

5 Ocak 2012 tarihinde, posta kutumu açtığım zaman hiç tanımadığım bir adresten iki ileti geldiğini gördüm. Tanımadığım veya bilinmeyen adreslerden gelen hakaret, küfür ve tehdit içerikli iletilere alışkanlık kazanmıştım. Ancak bu iki ileti diğerlerinden farklıydı. İlkinde benim "Emperyalizm Bizi Affeder mi? AFFETMEZ!" başlıklı yazım paylaşılmış, ikincinde ise bir " Ergenekon Sanığı"nın savunması gönderilmişti.

Şaşırdım, dosyayı gönderen kişiyi önce hatırlayamadım. Bu nedenle adını yazıp, google girdim ve o zaman hatırladım. E... E... ,Sadece adının soy adınının baş harfleri sizlerle paylaştığım kişi gerçekten tahliye edilmiş bir "Ergenekon Sanığı"ydı.

E... E..., 1.Ergenekon Davası'nın 173. Duruşması'nda, 2011 Ocak ayında, " mevcut delilleri karartma veya yok etme şüphesi olmadığından" yurtdışına çıkma yasağı konularak tahliye edilmişti.

Yazının devamında, ilgili kişinin gönderdiği "SAVUNMA", yazının temelini oluşturacaktır. Bu nedenle yazının bundan sonraki bölümünde:

"67 NOLU SANIK"ın, iddiaları gündeme gelecektir.

CIA'nın Çetecileri... Bu yazı serisine başlarken, yerli ve/veya yabancı sürüsüne bereket üniformalı, üniformasız CIA elemanının ülkemde şeytanın atlarına süvarilik, işbirlikçilerinin de seyislik yaptığı malûmdur.

Çok kez gerçekten ulusalcı olan ve mütarekeci basının dışındaki görsel ve yazılı basında "ERGENEKON DAVASI"nın emperyalist bir yalan olduğu paylaşılmıştır.

Ancak bunların içinde elbette en çok dikkati çeken Fehmi KORU'nun açıklamasıdır. (Yalanlanmamıştır!..)

"Ergenekon, 5 Kasım 2007, BUSH-ERDOĞAN, OVAL OFİS görüşmesinde kararlaştırılmıştır."

"67 nolu sanık"ın ifadesine geçmeden önce, muhterem Dışişleri Bakanımız, "Komşularla sıfır sorun" projesinin mucidi, Türkiye'ye yeni düşmanlar kazandıran Sn. Ahmet Davutoğlu'nun bir başka büyük atılımını hatırlamamız gerekmektedir.

"YENİ OSMANLI PROJESİ!"

Size aşağıda vereceğim adresi tıkladığınız zaman ( Asla tıklamayınız, tıkladığınız takdirde CIA ile burun, buruna gelirsiniz. Ben de tıklamadım, 67 nolu sanığın göndermiş olduğu savunma ve ek ifadesindeki bigilerden yararlandı) çıkan sitenin tanıtım sayfasında özelikle şu cümleler dikkatinizi çekecektir:

Bu grubta gerek İSLÂMI, hatta ŞERİAT yazılarınızı, gerekse KEMÂLİST yazıları ,İSLÂMı, HRİSTİYANLıK, YAHUDİLİK, HOSGORU, TSK, DİYALOG, OSMANLİ, hangi konuda olursa olsun, yazılarınızı yayınlayacagınız bir grubtur.

Sitemize CIAturk denme sebebi, Yeni bir OSMANLİ İMPARATORLUGU kurma çalışmalarında CIA ile işbirliği yapmak...

Yani nasil ki bir dunya duzeni içersinde sistem ortaklıkları kuruluyorsa buna örnek Komunist Rusya'nın Komunist ile ortaklik kurmasi gibi...Bizde Emperyalist Osmanli amaci ile Emperyalist ABD ile sistem ortaklığına gidiyoruz."


"67 nolu sanık"ın ek ifadesine ve savunmasına ara vererek "PANDORA'nın KUTUSU"ndan fırlayan şu meşhur üç harfin açılımlarını yineleyerek, bazılarının kafasında oluşan enjekte edilmiş projeleri hatırlamamız gerekmektedir.

BOP... Yani Büyük Orta Doğu Projesi ve/veya Büyük Osmanlı Projesi..

Her iki proje de ruh ikizidir ve genleri değiştirilmiş organizmalardan oluşturuldukları içindir ki, gen haritaları dejenere edilmiştir. Bu iki bozuk organizmalı projenin ortak amaç ve hedefleri elbette ki ulus devletlerdir.
Bu projeler Türk ulus devletini "BÖL ve YUT" taktiğiyle parçalamanın yöntemidir.

İllüminati'nin "Dünya Hükümeti" planının parçaları veya ön adımları, adına ne derseniz diyin, ister Büyük Orta Doğu, ister Büyük Osmanlı Projesi, ikisi de tek bir amaca hizmet etmektedir. BİP...Büyük İsrail Projesi...ABD'yi bile yöneten Siyonizm, küresel çeteleri kullanarak tüm dünyaya hakim olmak istemektedir.

Türkiye'ye küresel çetelerin uyguladığı devşirme politikası http://www.gizlibelge.com-www.kirlitezgah.com ve http://www.ciaturk.org gibi sitelerin yardımıyla da belgeler üretmiş ve müthiş bir bilgi kirliliği ve şüphenin ülkenin genelinde yerleşmesine neden olmuştur. Bunun yanı sıra, halkın belleğinde "acaba" sorularının şekillenmesi de son derece önemlidir.

Ayrıca Ergenekon Operasyonu'nda yapılan tutuklamalarda son derece dikkatli davranılmış ve tutuklanan emekli, muvazzaf subay ve yurtseverlerin yanı sıra mafya artıkları da operasyona dahil edilmiş ve tutuklanmışlardır. Bu son derece önemli ve ince bir ayardır.

Bunların yanı sıra gerek ERGENEKON gerek BALYOZ davalarındaki tutuklu muvazzaf, emekli subayların "darbe"ciliğin dışında, "casusluk, fuhuş" ve benzeri aşağılayıcı kavramlarla da suçlanması da oldukça dikkat çekicidir.

Adı geçen üç sitenin de sahibinin, "GÖKTAN MERT AYDOĞDU" olduğu, "67 nolu sanık" savunmasında iddia edilmektedir. Bu üç sitenin de hosting firması aynıdır. Ve Arizona/ABD'den hizmet vermektedir.Hosting firmasının adı da http://www.GODADY.com'dur.

Ve gene "67 nolu sanık"ın savunma ve ek ifadesinde ifade yer alan, bir çok sanığın bilgisayarında bulunan ve Ergenekon İddianamesi'nde savcıların da delil olarak dosyaya koyduğu "LOBİ" belgesi ilk kez http://www.kirlitezgah.com'da yayımlanmıştır. Sanık ek ifadesinde adı geçen belgeyi, bilgisayarına adı geçen siteden indirdiğini ifade etmektedir. Bu sanığın iddiasıdır.www.kirlitezgah.com sitesi daha sonra mahkeme kararı ile kapatılmıştır.

http://www.ciaturk.org adresini tıkladığınız zaman, karşınız adı geçen sitenin açılış sayfası çıkmaktadır. Açılış sayfasındaki reklamı, merak edip, farenizi o reklamın üzerinde gezdirirseniz, karşınızda doğrudan doğruya CIA çıkacaktır.

"CİA'ya istihbarat, bilgi, öneri göndermek istiyorsanız lütfen üstteki reklama tıklayınız."

Görüldüğü gibi Göktan Mert Aydoğdu'nun sahibi olduğu site, CİA'nın bir yan kuruluşu gibi çalışmaktadır. Bu kişi ve benzeri kişiler "sivil örümcek"in ağında, küresel çetelerin lejyoneri görevini yapmaktadırlar.

Eğer "67 nolu sanık"ın savunma ve ek ifadesinde iddia ettiği gibi, "GİZLİ BELGE ÜRETME MERKEZİ" mevcut ise, bu merkezde mutlaka CİA'nın yerli ve yabancı elemanlarının parmak izleri vardır. Aksi takdirde, yaldızlanıp (alüminyum soba boyası", eline bir bavul belge tutuşturulan, Baransu'nun bu kadar pervasız olması mümkün değildir.

Aynı varsayımlar, "Balyoz Davası" içinde geçerlidir.

O halde şu soruyu sormamızın tam zamanıdır? Neden?

Amaç BOP (Büyük Ortadoğu ve/veya Büyük Osmanlı Projesi yahut BİP ( Büyük İsrail Projesi) olabilir mi? Veya BOP çerçevesinde "İçinde Türkiye'nin de bulunduğu 22 İslâm ülkesi"nin sınırlarının değişmesi mi?

Tek amaç efendilerin efendisi İllümünati'nin tüm dünyaya hükmetme sevdası ve küresel patronların kanla, uyuşturucuyla, silahla ve parayla beslenen aç karınlarının, insan kanı emen küresel vampirlerin "DÜNYA HÜKÜMETİ" planıdır.

"Dünya Hükümeti"nin istekleri, CFR'nin memorandumunda, Bakallı Lobi Şirketi aracılığıyla kurulmakta olan bugünün iktidar partisine gönderilmiş ve adı geçen parti tarafından da kabul edilmiştir.

"Ankara merkezi idareden vaz geçmelidir." "Partimiz merkeziyetçi idareden uzaklaşmayı öngörmektedir."

Büyük lokmalar, bölünmeli ve küçük lokmalara dönüştürülmelidir...


Ve "CUNTA/ÖZAL/ FEDERASYON İLİŞKİSİ" Anti-Amerikancı Milliyetçi ve Avrasyacı komuta kademesinin ve genç subayların karşı çıktığı "Türkiye'nin Eyaletlere Bölünme Planı"...

İşte bu karşı çıkış, bu engelleme NATO'cu paşaların önünü açmış, her beş subaydan birinin CİA'ya rapor verdiği iddia edilmiştir. (Y. Dikbaş_ Atatürkçüler Yenildi mi?)

Amerikancı cuntanın bu planı bugünün Ergenekon ve Balyoz davalarını alt yapısını hazırlamıştır.

Yakın bir gelecekte yapılması öngörülen iki seçim ve bir olası anayasa referandumu varken, yurtseverlerin ve anti-Amerikancı milli cenahların yapması gereken tek şey Türkiye'ye kurulan tuzakları halka anlatmaktır. Salon konferansları ve/veya forum sevdasından vaz geçip, mahalleler, sokaklar, köyler cephe ilan edilmelidir.

"Yapabilir miyiz?" sorusunu kendinize sorarak vakit kaybetmeyin. Yapabilirsiniz...

Çünkü ülkenin ve milletin istiklâli tehlikedeyse, vatanın bağrına, düşmanın hançeri saplanmışsa, Türkiye'yi içinde eritmek yok etmek isteyen tuzaktan, gene milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

Devam edeceğiz...

Kaynak: Ergenekon 67 nolu sanık E.... E...'un savunma ve ek ifadesi...

Figen ÖZEN, 11 Ocak 2013
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Şu dizine dön: Figen ÖZEN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x