"İsrail ile ilişkilerin bozulmasını istemezdik."
İngiliz Kraliyet Enstitüsü'nde (Chatham House) "Türkiye'nin Değişen Dünyada Dış Politikası" konulu bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine bir model olup olamayacağının" sorulması üzerine,"Model olarak algılanmasının nedeni, Türkiye ile bu ülkelerin Müslüman olmaları.
Türkiye, batılı kimliğiyle laik yapısıyla anayasası, parlamentosu, çoğulcu demokrasisiyle aslında o ülkelere örnek olabilir. Bizi örnek almalarından da mutlu oluruz. Sorunumuz şurada, sorun bizim yöneticilerin, Ortadoğu yöneticilerine benzemek istemelerinden kaynaklanıyor. Arada ciddi bir paradoks var" dedi.
Chatham House'daki "Türkiye'nin Değişen Dünyada Dış Politikası" konulu konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu,Gazze sorunu ve İsrail-Filistin anlaşmazlığı konusundaki görüşünün sorulması üzerine,"Gazze konusunda, İsrail'le bizim Mavi Marmara sorunumuz çıktı" dedi.
MAVİ MARMARA'YA İZİN VERMEZDİK
Mavi Marmara olayında 9 kişinin öldürülmesinin "doğru bir olay olmadığını" söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bu, bizim kamuoyumuzda bütün siyasal partilerin ortak tepki vermesine yol açtı ama CHP iktidar olsaydı ne olurdu, biz Mavi Marmara gibi bir geminin Türk kara sularından dışarıya çıkmasına izin vermezdik. İsrail ile ilişkilerin bozulmasını istemezdik."
Kılıçdaroğlu, İsrail ile ilişkilerin kesilmesinin "doğru bir uygulama olmadığını" vurguladı ve "Hem 'sıfır sorun' diyeceksiniz, hem yeni sorun alanları yaratacaksınız;bu, kendi içinde ciddi bir çelişki" diye ifade etti.
İsrail ile ilişkilerin sağlıklı bir zemine oturmasını istediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu,"İsrail'in bu konuda yapacakları var, artı Türkiye'nin de yapacakları var. Umuyoruz, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler eskiden olduğu gibi sağlıklı bir zemine oturmuş olsun" dedi.
AKP, DIŞ POLİTİKADA KAYGILAR YARATTI
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin dış politikasına ilişkin bir soruya, "Dış politikada AKP, kaygılar yarattı. İran'la, Ortadoğuyla, AB ile ilişkilerde kaygılar yarattı. Örneğin şu söylemi biz kabul etmeyiz 'AB ilişkileri tıkandı,siz bizim fişimizi çekin'. Yok böyle bir şey, biz bu mesafeyi kolay almadık. Eğer Türkiye, AB sürecinde bir adım atmışsa karşı tarafın da aynı adımı atması için zorlarız"şeklinde yanıt verdi.
"YARGI BAĞIMSIZLIĞI ELİMİZİN ALTINDAN KAYIP GİDERKEN, AB BUNA 'REFORM' DEDİ"
Kıbrıs sorununa ilişkin bir soru üzerine,bu konuda geçmişe takılıp kalınmaması gerektiğini belirterek, Avrupa Birliği'nin (AB) Kıbrıs sorununun içine girmesinin çözümsüzlük getireceğini, BM'nin konuya daha fazla dahil olmasını istediklerini vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, AB'nin Türkiye'de yapılan reformlara destek vermesini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Yargı bağımsızlığı, anayasada referandum değişikliğiyle elimizin altından kayıp giderken, AB buna 'reform' dedi, Anayasada son yapılan referandum değişikliklere AB 'reform' dedi; hangi reform?" diye sordu. Kılıçdaroğlu, görüştüğü AB yetkililerine, "Siz bu değişiklikleri destekleyerek, Türkiye'nin AB'den uzaklaşmasına yol açıyorsunuz" dediğini söyledi.
"TÜRKİYE SON 10 YIL İÇİNDE AKP YÖNETİMİNDE GERİLEDİ"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, dünyaca ünlü düşünce kuruluşu Chatham House'da yaptığı konuşmasında, CHP'nin siyasal amacının, Atatürk'ün Cumhuriyeti kurarken temel aldığı çağdaş ilkelerden, sosyal demokrasinin ideallerinden ve evrensel uygarlığın değerlerinden aldığı esinle Türkiye'yi yaratıcı, demokratik ve ilerici bir toplum haline getirmek olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, partiye bu süreçte yön veren etkenlerin sosyal demokrat bir vizyon ve sosyal bir devlette adil ve müreffeh bir topluma ulaşma ideali olduğunu söyledi.
Türkiye'nin son 10 yıl içinde AK Parti yönetiminde gerilediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "İnsanlarımız kendini güvensiz, huzursuz ve mutsuz hissetmektedir. İşsizlik çok yaygınlaşmıştır. Gençler umutsuzdur. Kadınlar marjinalize olmuştur. İktidardaki AKP, Türkiye'nin altın çağını geçmişte aramaktadır, CHP ise ülkemizin altın çağını gelecekte görmektedir. AKP'nin tek adam idaresine dayalı, parlamentodaki parti çoğunluğunun kayıtsız, şartsız lideri desteklediği yönetim şekli, Türkiye'de demokrasinin gelişmesine hizmet etmemektedir. CHP olarak Türkiye'de son dönemde her alana yaygınlaştığı görülen yolsuzluklara son vermekte kararlıyız" dedi.
AB'YE "AYRICALIKLI ORTAKLIK" ÖNERİSİ
CHP'nin AB'ye üye olma hedefine bağlı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu hedeften kasıtlarının tam üyelik olduğunu, bunun dışında "ayrıcalıklı ortaklık ya da başka bir formül" bağlamında hiçbir alternatifi kabul görmesinin söz konusu olamayacağını söyledi.
AB üyeliğinin Türkiye için basit bir dış politika konusundan ibaret olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin üyeliğinin de AB için basit bir konu oluşturmadığını belirtti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ortaya attığı "ayrıcalıklı ortaklık" fikrine Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin de sahip çıktığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bu fikir, Türkiye'de AB'ye bakışı inanılmaz biçimde olumsuz etkilemiştir. Bu durum zaten Avro-Atlantik camiası üyeliğinde kendini evinde hissetmeyen AKP'yi, AB projesini iyice arka plana atmaya, uyum çalışmalarını karşı tarafa atfettiği birtakım bahanelerle yavaşlatmaya yöneltmiştir" diye konuştu.
"TÜRK TARAFI HER ŞEYİ YAPTI"
Kılıçdaroğlu, Kıbrıs sorununa ilişkin yaptğı açıklamada, "Kıbrıs sorunu çözülmeden Güney Kıbrıs Rum yönetimini AB'ye almak ve üstüne üstlük Kıbrıs konusunu Türkiye'nin üyeliğiyle irtibatlandırmak belki de AB siyasetçileri tarafından yapılan en büyük hata olmuştur" dedi.
Kıbrıs konusunda Türk tarafının çözüm için yapabileceği her şeyi yaptığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, AB'nin Türkiye'ye yönelik taahhütlerini yerine getirmeyi çoğu zaman başaramadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Ek protokolün iş gücünün serbest dolaşımını öngören hükümleri, hiçbir zaman yerine getirilmemiştir. Yunanistan'ın üyeliğinin Türkiye'nin katılım sürecini etkilemeyeceği yolunda verilen söz tutulmamıştır. Bazı AB liderleri, geçmişte ve bugün Türkiye'nin üyeliğine karşı açıkça pozisyon almaktadırlar. Hem AB, hem Türkiye bu süreçte tıkanıklıkların aşılması ve yeniden hızlı ve sürdürülebilir bir ilerleme için ellerinden gelen tüm gayreti göstermelidirler" diye ifade etti.
Kılıçdaroğlu, Kıbrıslı Rumların ek protokol uyarınca limanların açılmasını istediğini ancak bunlarla bağlantılı olarak AB tarafından verilen KKTC ile doğrudan ticaretin başlatılması taahhüdünün yerine getirilmesini engellediklerini kaydederek, Kıbrıs için Türk tarafından yeni açılımlar beklemenin hem gerçekçi olmayacağını hem de böyle bir açılım olanağı kalmadığını aktardı ve "Kıbrıs sorunu çözülmeden, Güney Kıbrıs Rum yönetimini AB'ye almak ve üstüne üstlük Kıbrıs konusunu Türkiye'nin üyeliğiyle irtibatlandırmak belki de AB siyasetçileri tarafından yapılan en büyük hata olmuştur" dedi.
"TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ CİDDİ GERİLEME YAŞANIYOR"
Türk-Amerikan ilişkilerinde ciddi bir gerileme yaşandığını öne süren Kılıçdaroğlu, "CHP, Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden eşitlik, karşılıklı güven ve saygı ile birbirinin meşru çıkarlarını gözetmeye dayalı işlevsel bir yola sokulması gerektiği görüşündedir" diye konuştu.Ortadoğu'da yaşanan olaylara da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, bölgede zaman zaman şiddet boyutlarına varan halk hareketlerinin hemen hiçbirinde batı karşıtı eylem ve söylemlerin öne çıkmadığını kaydederek, "Bu bence hepimizin üzerinde durması gereken bir husustur. Türkiye buradan hareketle batılı kimliğinin bölge için taşıdığı önemi bir kez daha değerlendirmeli, Batılı ülkeler de Ortadoğu halklarını kendilerine karşı döndürmeyecek siyasi yaklaşımlarla bölgede barış, refah ve demokrasinin yerleşmesine katkı sağlamalıdır" diye konuştu.
Chatham House'daki konuşmasından önce, İngiltere'nin AB İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı David Lidington'la görüşen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde Oxford Üniversitesi'ne geçti.
Alpaslan DÜVEN-Aynur TATTERSALL-LONDRA
- Offtopic :
- [img]http://haberpan.net/haber/11/02/23/535a/kilicdaroglu-ingiltere-ve-almanyaya-gidecek.jpg[/img]
"Nasilim?"