AB'de büyüklerin ağırlığı artıyor

Genel & Güncel Konular

AB'de büyüklerin ağırlığı artıyor

İletigönderen alp » Prş Nis 05, 2007 18:33

AB’nin 2004 yılında 10 yeni üyeyi ve bu yılbaşında Bulgaristan ile Romanya’yı bünyesine katmasına karşın karar alma sürecinde Almanya, Fransa ve İngiltere’nin etkisinin arttığı bildirildi.

İsveçli siyaset bilimci Jones Tallberg’in çok sayıda üst düzey yetkiliyle görüşerek hazırladığı "AB Konseyi’nde Pazarlık Gücü" başlıklı araştırmasına göre, üye ülkelerin AB içindeki gücünü nüfus, ekonomik büyüklük ve coğrafya gibi klasik unsurlar belirliyor.

Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker bunu, "Daha büyük ülkelerin sözü daha çok geçer. Biz (küçük ülkeler olarak) bunu asla kabul etmedik fakat herkes coğrafya ve nüfusun (karar alma sürecinde) rol oynadığının farkında" şeklinde açıklarken, AB Konseyi’nin yasal işler birimi başkanı Jan-Claude Piris, "Pazarlık gücünü açıklamada en önemli faktör ülkelerin nüfus ve ekonomik büyüklüğü" değerlendirmesini yaptı.

Araştırma sonuçları doğrultusunda hazırlanan raporda, küçük ülkelerin özel ilgi alanlarına giren konularda zaman zaman belirleyici olabildiği anlatılırken buna örnek olarak Kıbrıs Rum kesiminin katılımından önce Yunanistan’ın Türkiye ve Kıbrıs’la ilgili konularda, Belçika’nın eski sömürgesi Orta Afrika’yla ve Hollanda’nın aynı şekilde Endonezya’yla ilgili konularda, İskandinav ülkelerinin Baltık ve Barents bölgelerinde ve İspanya’nın Akdeniz’de etkinliği gösterildi.





VETO SİLAHI
AB’nin 27 üyeye çıkmasıyla "veto silahını kullanma" gücünün azaldığı vurgulanan raporda, kurumsal reform konularında Polonya’nın ve Türkiye ile ilişkilerde Kıbrıs Rum kesiminin veto tehdidini kullanmasının bu durumun istisnaları olduğu belirtildi.

Raporda, AB kuruluşunda 6 üyeyken bir ülkenin veto kullanmasıyla şimdi 26 ülkeyi karşısına almak anlamına gelecek veto kullanımının farkına vurgu yapıldı.

AB’de en etkili ülkelerin Almanya, Fransa ve İngiltere olarak verildiği raporda, İtalya’nın iç siyasetindeki gelişmeler nedeniyle bu gurubun arkasında kaldığı ve İtalya’nın boşluğunu doldurmaya kalkan İspanya’nın başarılı olamadığı ifade edildi.

Son dönemde AB içinde "yaramaz çocuk" rolüne soyunan Polonya’ya "güçlü ülkeler arasında olmadığını kabul etmesi" tavsiyesinde bulunulan raporda, bir önceki dönem başkanı Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja’nın "Eğer ev ödevlerini iyi çalışmışlarsa küçük ülkeler bile dönem başkanlıklarında çok etkili olabiliyorlar. Her zaman dönem başkanı (güç sıralamasında) bir numaradır" görüşüne yer verildi.

Raporda, diplomatik gözlemcilere dayanılarak, bazı devlet ve hükümet başkanlarının kişisel etkinlikleri değerlendirilirken, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac için "inatçı ve zeki bir siyasi hayvan, biraz kibirli, huysuzluğuyla diğerleri üzerinde korku yaratabilen ve neredeyse her zaman çok etkili", Almanya’nın eski Başbakanı Gerhard Schröder için "şaşırtıcı derecede sessiz, siyasi oyunlara ilgisiz, tartışmalardan kaçınan ve bunun sonucunda, konuştuğunda dinlenmesine rağmen başkalarının Alman çıkarlarına kendiliğinden saygı duymalarına bağımlı", İngiltere Başbakanı Tony Blair için "Lizbon süreciyle ilgili ve transatlantik konular dışında etkinliği danışmanlarının göstermeye çalıştığından daha az, başkalarının oyunlarını bozmasına karşın oyun kurucu değil" ve İtalya’nın eski Başbakanı Silvio Berlusconi için "liderlik disiplinine uymayan, AB konularına ilgisi sınırlı, kararsız müzakereci ve kulübün komedyeni rolünü benimsemiş" denildi.


Kaynak
Kullanıcı küçük betizi
alp
Üye
Üye
 
İletiler: 335
Kayıt: Sal Nis 03, 2007 18:33

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x