Avrupada politikalara yön veren 42 isim, birliği genişleme ve dış politika konusunda uyardı
ABye kendini topla çağrısı
Aralarında Fischer, Soros, Ahtisaarinin de bulunduğu imzacılar, ABnin dünyaya tek bir ses olarak konuşma ve genişleme sürecine bağlılığın yeniden vurgulanmasına yönelik yollar bulmasının yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladılar.
Dış Haberler Servisi - Avrupanın siyaset, düşün alanının yanı sıra piyasalara yön veren tanınmış 42 ismi yayımladıkları ortak metinde ABye güçlü dış politika yürütülmesi çağrısı yaparken birliğin genişlemesine yönelik şüpheci yaklaşımlara da tepki gösterdi.
Aralarında eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, eski Belçika Başbakanı Jean-Luc Dehaene, eski Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischerin yanı sıra ABDli spekülatör George Sorosun da üyeleri olarak altında imzalarının bulunduğu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunca yayımlanan ortak metinde, AB liderlerinden Lizbon Anlaşmasına hayır oyu çıkan İrlanda referandumunun ardından yeni bir kendine güvensizlik dönemine izin vermemeleri isteniyor.
Birlik teslim olursa...
Dün yayımlanan bildiride Avrupalı yurttaşlar ve liderler, Avrupanın daha iyi kurumlar hakkındaki iç tartışmasının çözülmesi için dünyanın durup beklemeyeceğini bilmektedir. Nükleer İran tehlikesi, Ortadoğuda savaş riski, Afganistanda köktencilerle savaş, iklim değişikliğiyle mücadele, Afrikanın sefaleti gibi tüm sorunların varlığı barış ve refahı ilerletecek güçlü Avrupa gerektiriyor deniliyor. Metinde, Washingtondaki yeni yönetimin Atlantik İttifakını yeniden güçlendirmek ve ahlaki itibarını tamir etmek için güçlü bir Avrupalı ortağa ihtiyaç duyacağı belirtilirken, Eğer birlik kendinden kuşku duymaya ve durdurulmaya teslim olursa, Avrupanın dünyadaki konumu sorgulanmaya başlayacaktır ifadesi kullanılıyor.
Avrupalıların kurumsal reformlar konusunda görüş ayrılıkları yaşamalarına karşın, kıtalarının 21. yyın zayıflık ve gerileme sembolü olmasını istemediklerine emin oldukları kaydedilen metinde, ABnin dünyaya tek bir ses olarak konuşma ve genişleme sürecine bağlılığın yeniden vurgulanmasına yönelik yollar bulmasının yaşamsal öneme sahip olduğu belirtiliyor. Bu iki konunun ABnin iç tartışmalarına esir olmaması gerektiğine işaret ediliyor. Açıklamada, Lizbon Anlaşması belirsizliği nedeniyle AB dış politikasının zayıflamasına izin vermeleri halinde AB liderlerinin vatandaşlarının umutlarını ve çıkarlarını gerçekleştirmede başarısız olacakları uyarısı yapılıyor.
İmzacılar arasında yer alan eski Almanya Dışişleri Bakanı Fischer, İspanyol El Pais gazetesinde yayımlanan makalesinde de, Fransa ve Hollandada Avrupa Anayasasının reddedilmesinin ardından Lizbon Anlaşmasının İrlanda halkı tarafından onaylanmamasının, güçlü ve birleşik Avrupaya ikinci ve büyük bir olasılıkla kesin darbe olduğunu savundu. Avrupanın siyasi felakete sürüklendiği görüşünü dile getiren Fischer, ABnin dünya sahnesinde ciddi bir aktör olmaktan çıktığını belirterek bu gelişmenin, ABDnin göreli bir gerilim yaşandığı, Rusyanın yeniden güç kazandığı ve Türkiyenin iç politikasının kötüleştiği bir döneme rastladığını ifade etti.
Fischer, Lizbon Anlaşmasının reddedilmesinin ABnin genişlemesini de olumsuz etkileyeceğini kaydederek Birlik bloke olacak. Genişleme süreci, ya ertelenecek ya da tamamen duracak çünkü AB, Nice Anlaşmasının temelinde yeni üyeleri kabul edemez. Bedelini ilk ödeyenler de Balkanlar ve ardından Türkiye olacak dedi.
Cumhuriyet
26 Haziran 2008