Abant toplantısı sonuç değerlendirme metni yayınlandı

Genel & Güncel Konular

Abant toplantısı sonuç değerlendirme metni yayınlandı

İletigönderen tuba » Pzr Tem 06, 2008 14:07

Abant, Kürt Sorunu Toplantısı sonuç değerlendirme metni yayınlandı

Abant Platformu’nun düzenlediği “Kürt Sorunu: Geleceği ve Barışı Birlikte Aramak” konulu toplantısı sona erdi. Abant 17. kez bir toplantı düzenlemiş oldu. İki gün boyunca toplumun her kesiminden katılımcıların tebliğci ve müzakereci olarak katıldıkları toplantı gerek medyada ve gerekse toplumun çeşitli kesimlerinde ilgiyle takip edildi. 32 medya grubu tarafından takip edilen toplantı Mehtap Tv ve Kanal 21’den canlı olarak yayınlandı. İki gün boyunca hararetli tartışmaların yanması nasıl bir sonuç değerlendirme metninin çıkacağı konusunda merak uyandırdı.

“Tarihi Arka Plan, Ortak Miras ve Geleceğin Keşfi”, “Dünya Pratiği: Karşılaştırmalar ve Modeller”, “Geçmişin Muhasebesi”, “Arayışlar ve Çözümler.” oturum başlıkllarıyla iki gün boyunca dört oturum halinde tartışılan Kürt Sorunu’nda öne çıkan önemli konular arasında ana dilde eğitim meselesinin yer alması dikkatleri çekti. Toplantıda dile getirilen diğer ana konular ise şöyle: şiddettin terk edilmesi, hiçbir kişi ya da kuruluşun resmi olarak temsil etmediği, toplumun herhangi bir kesimi adına konuşmaması, birlikte yaşama dinamiklerinin hayata geçirilmesi, tarihte yaşanan acıların sadece ders almak amacıyla hatırlanması ama asla öç alma şekline dönüşmemesi istendi.

Toplantıda dile getirilen kimi konular sonuç değerlendirme metnine de yansıdı. Sonuç Değerlendirme metni Prof. Dr. Mete Tunçay, Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne ve Altan Tan tarafından katılımcılara açıklandı. Metnin okunmasından sonra değerlendirme ve müzakere edilen metne yer yer eklemeler yapılırken, iki adet de yeni madde eklendi. İşte sonuç değerlendirme metnin son hali:

Abant Platformu, “Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” toplantısı
4-5-6 Temmuz 2008, Abant


Sonuç Değerlendirmesi

Abant Platformu, 4-5-6 Temmuz tarihlerinde Abant’ta “Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” başlığı ile bir toplantı gerçekleştirmiştir. Konunun her yönüyle ve özgürce tartışılması Abant ruhunu yansıtmaktadır. Abant Platformu toplantı sonunda aşağıdaki görüşlerin kamuoyuna duyurulmasını uygun görmüştür.

Türkiye’nin öncelikli ve en önemli sorunlarından biri olan Kürt Sorunu’nun çözüm yoluna girmesi, sağlıklı bir diyalog ortamının oluşmasına, önyargıların yıkılmasına ve karşılıklı güvenin tesis edilmesine bağlıdır. Çözüm dilinin oluşmasında medyanın sorumluluğu, hassasiyeti ve üslubu çok önemli katkı sağlayacaktır. Platformun amacı çözüm için elverişli bir iklim, dil ve zeminin oluşmasına katkıda bulunmaktır. Bu doğrultuda;

Amaç bir çözüm programı etrafında tarafları mutabakata ikna etmekten ziyade, diyalogsuzluğu sona erdirmek için sağlıklı ve dinamik iletişim kanalları açmaktır. Temel prensip olarak, açık bir şiddet çağrısı içermedikçe her fikrin serbestçe ifade edilebilmesini ve tartışılmasını savunuyor; farklı düşünen bütün kişi ve grupların fikirlerini beyan etme hakkına herkesten saygı bekliyoruz.

Her türlü şiddetin ve şiddet içeren yöntemlerin mutlak olarak reddedilmesini, Kürt Sorunu’nun çözümü için vazgeçilmez bir ön şart addediyoruz. Kürtlere ve diğer unsurlara yönelik asimilasyon politikalarını reddediyoruz. Türk ve Kürt ayrımının karşılıklı olarak homojenleştirmek, ötekileştirmek ve yabancılaştırmak amacıyla kullanılmasına karşı çıkıyoruz.

İtiraf etmek gerekir ki, Kürt sorunu etrafında geçmişte çok acı olaylar yaşanmıştır. Bu acı olaylar, yenilerinin yaşanmaması için bir tecrübe olarak hatırlanmalı, bir kan davasına dönüştürülmemelidir.

Kimsenin elinde kitlelerin vekaleti yoktur. Bu nedenle bir toplum adına konuşmayı, bir temsil niteliği öne sürmeyi çözümü zorlaştıran bir üslup ve muhakeme tarzı olarak görüyoruz.

Barış içinde birlikte yaşama özlemimizin gerçekleşmesi için Kürtlerin yoğun oldukları Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde ekonomik kalkınma büyük önem taşımakla birlikte, yöre insanlarının şeref ve haysiyetlerinin hak ettikleri gibi yüceltilmesi de zorunludur.

Bu cümleden olmak üzere, temel insan haklarıyla ilgili tüm uluslar arası sözleşmelerde yer verilen sosyal, kültürel ve siyasi hakların eksiksiz ve çekincesiz kabulü elzemdir. Kapsamlı bir çözüm projesi içerisinde af kanunun koşullarının oluşturulması gereklidir.

Anadile saygı, insana saygıdır. Anadili konuşma, eğitim ve öğrenimde kullanma hakkının vazgeçilmez bir insan hakkı olduğunu ve bu hakka karşı çıkmanın hiçbir gerekçesi olamayacağını düşünüyoruz.

Kürt sorunu etrafında hukuk devleti sınırları dışına çıkan bütün uygulamaları reddediyoruz.

Irak’ta yaşayan tüm halklarla birlikte Kürtler de bizim kardeşimizdir. Kürt Federe Yönetimi ile her türlü dostane ilişkinin geliştirilmesini elzem görüyoruz.

Kürt sorunun çözümünde Türkiye’deki demokratikleşme sürecinin devamı elzemdir. Bu bağlamda Avrupa Birliği perspektifini muhafazası hem demokratikleşme sürecinin devamı, hem Kürt sorununun çözümünü kolaylaştıracaktır.

Abant Platformu olarak bu toplantının insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı, güven verici bir ortamın oluşturulmasına ve sürdürülmesine katkıda bulunduğuna inanıyoruz.

Barışı ve geleceği hedefleyen çözüm arayışımız yüzyıllardır ortaya konan bütünlük içinde birlikte yaşama iradesinden güç almaktadır.

Değerlendirme

Katılımcılar okunan sonuç değerlendirme metnini genel anlamda olumlu karşıladılar. Böyle bir toplantıdan bu kadar kapsayıcı bir metnin çıkmasını sevindirici buldurlar. Metinde yer alan “Kürtlere dönük asimilasyon” ifadesinin diğer Türkiye vatandaşlarını da ilgilendirmesi gerektiği konusunda istek yapıldı. Katılımcıların da onayıyla bu kısma “diğer unsurların da” ibaresi eklendi. Barışın tesisi için gerek sivil toplum örgütlerinin ve gerekse gönüllü diğer teşekküllerin ellerinden geleni yapıyor olmalarına rağmen medyanın bazen sorumsuzca haberler yaptıklarına dikkat çekilerek ilk maddeye medyanın sorumlu davranmasıyla ilgili bir ek yapıldı.

Bir diğer eleştiri konusu ise barışın önünü açacak kapsamlı bir aftan bahsedilmediği konusuyla ilgiliydi. Bu nedenle metne gerekli kanuni alt yapının oluşturulması kararı alındı.

Sonuç değerlendirme metninin daha kapsayıcı olması amacıyla taslak metne şu maddeler de eklendi:

-- Irak’ta yaşayan tüm halklarla birlikte Kürtler de bizim kardeşimizdir. Kürt Federe yönetimi ile her türlü dostane ilişkinin geliştirilmesini elzem görüyoruz.

-- Kürt sorunun çözümünde Türkiye’deki demokratikleşme sürecinin devamı elzemdir. Bu bağlamda Avrupa Birliği perspektifini muhafazası hem demokratikleşme sürecinin devamı, hem Kürt sorununun çözümünü kolaylaştıracaktır.


Kaynak
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen maydonos » Pzr Tem 06, 2008 17:01

resmen irak heyeti turkiyede konusma yapiyormus gibi anlasiliyor sonucu cok guzel baglamis fatos-borozani takimi.....

#- Irak’ta yaşayan tüm halklarla birlikte Kürtler de bizim kardeşimizdir. Kürt Federe yönetimi ile her türlü dostane ilişkinin geliştirilmesini elzem görüyoruz. #
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Ram » Sal Tem 08, 2008 0:40

"Türkiye Cumhuriyetini Çerkezler ve Makedonyalılar kurmuş"

Abant Platformu toplantısında konuşan Gazeteci-Yazar Mümtaz'er Türköne, Türkiye Cumhuriyeti'ni Türklerin değil, Çerkezlerin ve Makedonyalıların kurduğunu söyledi.

Abant Platformu'nun düzenlediği 'Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak' başlıklı 17'inci toplantısının 2'inci gün oturumları yapıldı. Geçmişin Muhasebesi başlığı ile başlayan ve gazeteci-yazar Mehmet Altan'ın başkanlığını yaptığı toplantının 3'üncü oturumunda, Doçent Doktor Kemal Sayar, 'Biz ve Onlar: Kürt Sorununda Psikolojik Dinamikler'; Mümtaz'er Türköne, 'Kürt Siyasetinin Eleştirisi'; Ümit Fırat, 'Türk Siyasetinin Eleştiri' sunumlarını yaptı.

Türköne, burada yaptığı konuşmada, ele alınan sorunun çözümünde Türk-Kürt ayrımında çelişkiler bulunduğuna değindi.

Kürtler ve Türkler ayrımına uymayan şeylerin bulunduğunu kaydeden Türköne, ''İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurucu 5 üyesinden 2'si Kürttür. Tanımlama meselesine gelince, Kürtler-Türkler diye ayırdığınızda Cemal Gürsel'i, Abdullah Cevdet'i o Kürtler içine yerleştirmeyeceksiniz. Kürtler ve Türkler diye ayırdığınız zaman, buradaki Kürt ve Türk birbirinin muadili değil. Burada Türk dediğiniz zaman o Türk'ü içinde Cemal Gürsel de var, Abdullah Cevdet, İsmet Paşa (İsmet İnönü) var, bir önceki cumhurbaşkanı var. Türkler içinde Kürtlerden bahsederken, O Türkler içinde başka şeyler de var'' dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile ilgili bir gerçek bulunduğunu kaydeden Türköne, 'Cumhuriyeti kuranlar kimler? Bu kurucu iradesi hâlâ devam ediyor. Cumhuriyeti kuranlar, bir Çerkezler bir de Makedonyalılar. Bunların dışında birileri var mı? İkisi de anavatanlarını kaybetmiş topluluklar bunlar. Biri Kafkaslardan gelmiş, diğeri Balkan Savaşlarında doğup büyüdüğü yerleri kaybetmiş. Atatürk de bunlardan birisidir. Ve oturuyorlar bir devlet kuruyorlar ve devlet kurarken, bu devlet için bir ulus yaratmaya girişiyorlar. Ondan sonra ilk defa Türkleştirmeye başladıkları Türklerin kendisi. Şunu söylemeye çalışıyorum, Türk-Kürt ayrımı çok doğru değil'' diye konuştu.

*

Liberal - İslamcı kutsal ittifakı çalışmaya devam ediyor...
[img]http://img210.imageshack.us/img210/7631/imdikizamanen7.gif[/img]
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Tsigalko » Sal Tem 08, 2008 7:52

Ne güzel hanımını Meclise yollamıştı bu i... daha niye konuşuyor hanımı onun adınada konuşuyordu.Bu liberal diye geçinen bütün liboşlardan nefret ediyorum bi bölücüden varkı yok itlerden.'Desinler' havasındalar farklı olacaklar ya...
Resim
"Tarihi isimler değil; "zaman" lar belirler! Ve zamanlar hep Atatürk'ü haklı çıkarıyor."
Ahmet Taner Kışlalı
Kullanıcı küçük betizi
Tsigalko
Üye
Üye
 
İletiler: 346
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 23:17


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x