ABD, Kore benzeri yeni bir tezgah mı kuruyor?

ABD, Kore benzeri yeni bir tezgah mı kuruyor?

İletigönderen kush » Prş May 14, 2009 11:36

ABD, Kore benzeri yeni bir tezgah mı kuruyor?

ABD’nin, ısrarla Afganistan’da savaşmak için Türkiye’den ‘muharip’ birlik talep etmesi, bir zamanlar Kore’de yaşanan bir gerçeği yeniden gündeme getirdi.
Türkiye, ilk defa 25 Temmuz 1950 tarihinde ‘Meclis’ görüşmesi ve oylaması yapılmadan, hükümetin ‘kapalı kapılar arkasında’ yaptığı görüşmeler doğrultusunda Kore’ye asker gönderme kararı almıştı.
Aradan yarım asırdan fazla zaman geçti, ama hâlâ, aynı soruya cevap arar dururuz:
- “Türk askerinin Kore’de ne işi vardı?”
Bazı askeri kaynaklar sebebi şöyle açıklar:
- “Türk ulusu Batı bloğunun hürriyet ve demokrasi mücadelesinde güvenilir bir müttefik olduğunu kanıtlamış ve bu bloğun ortak savunma sistemi olan NATO’ya dahil olmuştur.”
Bugün, Afganistan’a muharip birlik göndermek isteyenler de, nedeni ‘milli çıkarları korumak’ ile izah etmeye kalkışıyorlar.
Peki ‘kimin’ milli çıkarlarını?

* * *

Kore Savaşı’nda meydana gelen Kunuri Muharebesi, uzun zaman savaşa katılmayan Türk askeri için çok önemli bir imtihan oldu.
Daha önce Seul’ün 46 km kuzeybatısındaki Munson bölgesinin emniyetini sağlayan Türk tugayı, Tokchon bölgesinde bulunan ve çekilme hazırlıkları yapan 8’inci Ordu’nun sağ yanını korumakla görevlendirildi.
Yalnızca ‘5 bin’ askerden oluşan Türk birliği, 26 Kasım tarihinde Kunuri bölgesinde ‘500 bin’ kişilik Çin ordusu ve Kuzey Kore birlikleri ile karşı karşıya geldi.
Mermileri biten Türk askerleri, zaman zaman kılıç ve süngüleriyle, hatta bir ara ‘yumruklarıyla’ Çinlilere karşı mücadele ettiler.
Tam dört gün süren muharebede, ağır zaiyat veren Türk tugayına mensup toplam 767 subay, astsubay ve er şehit oldu.
8’inci Amerikan Ordusu’na düzenli olarak çekilmesi için gerekli zamanı kazandıran Türk tugayı, ABD Kongresi tarafından ‘Mümtaz Birlik’ nişanı ve beratı ile ödüllendirildi.

* * *


Aradan uzun yıllar geçti, Kore gazileri, Kunuri’de yaşanan dramın peşini bırakmıyor.
Emekli binbaşı Vedat Aslay’ın iddiasına göre, Türk askerinin ‘Korece’ ve ‘İngilizce’ bilmemesi yüzünden ABD ordusu ‘Ermeni’ tercümanlar tutmuştu. Tercümanlar, Amerikan askerlerinin ‘çekilmek üzere’ olduğuna dair bilgileri Türk askerlerinden sakladılar.
Kore gazilerinden emekli albay Kwang J. Yang ise olup bitenleri şöyle anlatıyor:
- “Kore savaşının bittiği varsayılarak ve ülkelerinde Christmas’a yetişmek isteyen Amerikan ordusu geri çekilmeye başlamıştı. Ancak Çin ordusu 500 bin kişilik bir güçle saldırdı. Amerikan askerleri çekilmek üzereyken Ermeni tercümanlar Türklere haber vermedi. Türkler 5 bin kişilik güç ile 500 bin kişilik Çin ordusuyla karşı karşıya kaldı. Etrafı sarılmış olmasına rağmen, 2 bin 400’ü çemberi yarmayı başardı. Geri kalanlar ise esir ve şehit düştü.”

* * *

Ancak, Kore gazilerinin ortaya attığından daha korkunç bir iddia daha var:
Bugüne kadar hep ‘perde arkasında’ tartışılan, ancak kamuoyuna pek fazla yansımayan bu iddiaya göre Amerika, çekilmeyi ‘kasıtlı’ olarak Türk birliklerine haber vermedi.
Çin ordusu tarafından kuşatma altına alınan Türk askerinin vereceği büyük zayiatı, Türk milletinin desteğini sağlamaya yönelik ‘psikolojik operasyonlarda’ kullanmak istedi.
ABD’nin şimdi acaba ‘işgale direnen’ müslüman Afganlılara karşı ısrarla Türkiye’den muharip birlik istemesinin sebebi nedir?
Yoksa Kore’deki tezgahın bir benzerini bu kez Afganistan’da mı tekrarlamak istiyor?

Kaynak
kalbinizdeki vatan ve bayrak sevgisine selamım olsun!

ya istiklal ya ölüm!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!
K. ATATÜRK 20 Ekim 1927
Kullanıcı küçük betizi
kush
Üye
Üye
 
İletiler: 905
Kayıt: Çrş Ara 12, 2007 1:49

İletigönderen MansurSah » Prş May 14, 2009 14:24

DİYET

Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz, iki hayın ve zeytini yağlı iki gözünüzle bakarsınız kürsüden
Meclis'e kibirli kibirli ve topraklarına çiftliklerinizin ve çek defterinize.
Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
İki elinizle okşarsınız, iki tombul, iki ak, vıcık vıcık terli iki elinizle okşarsınız pomadlı saçlarınızı,
Dövizlerinizi ve memelerini metreslerinizin.
İki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey,
İki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
İki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in ve bütün kaygınız
İki bacağınızın arkadan birleştiği yeri halkın tekmesinden korumaktır.
Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, üniversiteli yedek subayı, Kore'de harcadınız, Adnan Bey.
Elleriniz itti beni ölüme,
Vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
Ve ben al kan içinde ölürken çığlığımı duymamanız için
Kaçırdı bacaklarınız sizi arabanıza bindirip.
Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey,
Ölüler otomobilden hızlı gider,
Kör gözlerim, kopuk ellerim, kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum Adnan Bey,
Göze göz, ele el, bacağa bacak, diyetimi istiyorum, alacağım da.

NAZIM HİKMET
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

İletigönderen İlteriş » Prş May 14, 2009 14:25

"Onlar icin kardeslerimizi oldurmeyelim! Olmeyelim!"
Nazim Hikmet
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x