ABD'nin Suriye-Lübnan Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, "Güçlü ulus devletler bir tehdittir. Özellikle Arap devletleri, İsrail için bir tehdit olarak görülür" dedi. Barrack, "İsrail'in Suriye'yi kontrol eden güçlü bir merkezi devlet yerine parçalanmış ve bölünmüş görmeyi tercih edeceğini" de söyledi.
***
Bu arada AKP’li eski milletvekili Metin Külünk de “Türkiye Birleşik Devletleri kurulacak, Türkler cihana hükmedecek.” dedi.
Külünk, Türk devletlerinin Türkiye öncülüğünde bir birlik yani Turan devleti kurmasını kastetmiyor; Türkiye’nin birleşik devletlere dönüşeceğini söylüyor! Bu devlet, herhalde Suriye’nin kuzeyine hâkim olan SDG ve Irak’ın kuzeyine hâkim olan Barzani devleti ile kurulacak! Gelişmelerden öyle anlaşılıyor. “Türk-Kürt-Arap” söyleminden de bu çıkıyor...
Tekrar tekrar hatırlatmam gerekiyor; Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Hafize Gaye Erkan, 2017 yılında bir gazetecinin sorularını cevaplandırırken, “Amerikan hükûmetinde önceki dönemde görev yapmış karakterlerden birisi, benim de katıldığım bir toplantıda, Orta Doğu’da Türkiye’nin konumunu çok farklı gördüklerini, sadece Türkiye için değil, Osmanlı’dan kalan civar ülkeler için Amerika’daki eyalet sistemi gibi United States of Turkey şeklinde daha geniş kapsamlı bir çözüm düşündüklerini söyledi.” demişti.
İşte Külünk’ün bahsettiği, Abdürrahim Semavi’nin geçen yıl anlattığı proje budur!
ABD’nin hedefi, Türkiye’yi Kuzey Irak ve Kuzey Suriye ile Türkiye Birleşik Devletleri adıyla birleştirmek ve bunu yaparken, Türkiye’yi Türk devleti olmaktan çıkarmaktır! İşte “terörsüz Türkiye” ve “terörsüz Orta Doğu” derken böyle bir devlet kastediliyor...
***
Türkiye’ye AKP ve MHP eliyle dayatılan ABD’nin Türkiye Birleşik Devletleri projesi yeni değildir.
Emekli amiral İlker Güven, ABD Kongresi’nin 54’üncü döneminde, 31 Ocak 1896 tarihinde aldığı gizli kararı, gizliliğinin kalkmasından 100 yıl sonra 2007 yılında bulup okumuş, çevirisini yapmış ve Maya dergisinde bir makale ile Türk kamuoyuna duyurmuştu.
ABD Kongresi’nin 129 yıl önce aldığı gizli kararın Türkçesi özetle şöyleydi:
KARAR: ABD'nin belirleyeceği bir temsilci ile her Hıristiyan ülkeden bir temsilcinin Osmanlı İmparatorluğu adındaki devletin kabul edilemez ve inatla devam eden şeytani hareketlerinin düzene sokulması.
Bu karara göre; ABD temsilcisi mutlaka ABD vatandaşı olacaktır. Temsilci, Hıristiyan ülke yöneticileriyle iş birliği yaparak aşağıdaki görevleri yerine getirecektir;
a) Tüm Hıristiyan ülkelerden ABD temsilcisi ile beraber çalışacak, benzer özelliklerde birer hükümet temsilcisinin atanması sağlanacaktır.
b) Uluslararası Hıristiyan Komitesi’nin uygun bir bölgede organizasyon çalışmalarına başlaması sağlanacaktır.
c) Uluslararası Hıristiyan Komitesi’nce din, mezhep ve milliyet özelliklerine bakılmaksızın geçici bir Hıristiyan yöneticiyi Türkiye’nin başkanı olarak seçmesini müteakip Osmanlı İmparatorluğu’nun mevcut bölgelerinin sınırlarla ayrılması, bu bölgelerin Hıristiyan eyaletleri kabul edilerek, Hıristiyan gücünün Türkiye Birleşik Devletleri adında toplanması sağlanacaktır...
d) Geçici hükümet Türkiye Birleşik Devletlerinin sınırlarının içerisindeki etnik özelliklerine uygun olarak oluşacak Ermeni devleti müttefikimize tüm Hıristiyan devletlerinin askeri destek sağlamaları istenecektir.
e) Daha önce bahsi geçen geçici hükümetin süresini tamamlamasından sonra müttefik güçler tarafından kısa zaman içinde Türkiye Birleşik Devletleri’nin Uluslararası Hıristiyan Komisyonu tarafından tanınması sağlanacaktır. Türkiye’de ılımlı dini fikirleri olan ve insanlara olumlu yaklaşan yönetimlerin kurulmasına özen gösterilecektir."
***
Projede, Türklerin veya Kürtlerin adı bile yoktur!
Bugün Türkiye’nin güney illerinde nüfus yapısı, dini ve millî kimliği belirsiz Suriyelilerle değiştirilmiştir. Türk kimliği üzerinde, devleti yönetenler tarafından psikolojik operasyonlar yapılmaktadır. İslami mesajları kullanan iktidarın uygulamaları yüzünden halkın İslam dinine olan sarsılmaz bağlılığı da özellikle yeni nesillerde zayıflatılmış ve deizm yükselmeye başlamıştır.
Yine 2001 yılında, AKP kurulmadan önce CFR tarafından Tayyip Erdoğan’a gönderilen gizli belgede “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve millî hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir.” denilmişti. 3.5 sayfalık metin, bu ifade dışında, aynen AKP parti programına alınmıştır.
***
Şimdi yeniden ele alınan Türkiye Birleşik Devletleri Projesi budur! Hedefleri, Kürtleri kullanarak Dicle-Fırat havzasını Türk ve Arap egemenliğinden çıkardıktan sonra Türkiye’yi İran ile savaştırmak, kaos sonunda bölgeyi İsrail’e teslim etmektir. Tıpkı Suriye’ye yaptıkları gibi...
Projenin başına atanan da ABD temsilcisi de Tom Barrack’tır.
Arslan BULUT