Dünyada en büyük soykırımı suçlusu onlardır...
Kıtanın asıl sahibi yerli halk, korkunç vahşete maruz kalmıştı. Resmi makamlar, her Kızılderili kellesi için 5 dolar ödemişti
Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD, kendi kanlı tarihini ve soykırımlarını unutmuş gibi görünüyor. Ama tarih unutmuyor. Bu kanlı tarihin sayfalarını açtığımızda, karşımıza ilk olarak Kızılderili katliamı çıkıyor. Kristof Kolombun 1492 tarihindeki keşfinden hemen sonra başlayan Kızılderili katliamı, yerli halkın tabi tutulduğu soykırımın adıdır. O tarihten 1886 yılına kadar süren katliamda, 70 milyon Kızılderili ortadan kaldırıldı.
İlk biyolojik silah
ABDnin resmi devlet politikası olan Kızılderili soykırımı, Nazi Almanyasında Yahudilere karşı uygulanan soykırımdan çok daha büyük bir soykırımdı. ABDnin resmi makamları Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödemişti. Devlete ait binaların bodrumları, Kızılderili kafataslarıyla dolmuş taşmıştı. İlk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulanmıştı. Sürgüne gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda insanın öldürülmesi sağlanmıştı. Kızılderililerin açlıktan ölmesi için başlıca yiyecekleri olan bizonların toptan ölmesi de, soykırım yöntemlerinden biri olmuştu. Ancak ABDliler, soykırım için son derece ilginç bir savunma yapıyor: Sonuna kadar öldürmedikçe soykırım sayılmaz!
Sığır gibi vurdularYaralı Diz Katliamı, Lakota Siuları ile Amerikan askerleri arasındaki son büyük çatışma olarak tarihe geçmişti. 29 Kasım 1890da Birleşik Devletlerin beş yüz kişilik 7. Süvari alayı Minneconjou Lakota yerlilerinin kamp yerlerini çevirmiş ve çıkan çatışmada, Kızılderili şefi Koca Ayakın da aralarında bulunduğu 62si kadın ve çocuk toplam 153 Siu öldürülmüştü. 1890da Wounded Kneedeki Siu katliamı Kızılderili özgürlüğünün sembolik olarak sonu oldu.
Katliamı yaşayanlardan biri olan Gelincik Louisenin şu sözleri vahşeti anlatmak için yeterli: Kaçmaya çalıştık. Ama yaban sığırı gibi bir bir vurdular bizi.
ABD askerleri katletikleri Kızılderelileri açtıkları bir çukura topluca gömdü.
Organlarını kopardılar
Bartolome de Las Casasın yazdığı Kızılderili Katliamı adlı eser, zulmü şöyle anlatıyor: Sırf eğlence olsun diye, kadın erkek demeden yerli halkın ellerini, burunlarını ve kulaklarını kesip kopardıklarını ve bunun bölgenin değişik yerlerinde defalarca tekrarlandığını kendi gözlerimle gördüm. Memeden kesilmemiş bebekleri annelerinin göğsünden alarak onları en uzağa fırlatma konusunda birbirleriyle yarıştılar...
Silahları ilk kez gördüler
Amerika kıtasını keşfeden Kristof Kolombun seyir günlüğüne göre Kızılderililer, Keskin silahları ilk kez gören, kötülüğü tanımayan ve hiç silahı olmayan bir ulustu. O tarihlerde dünya nüfusunun 5te biri Kızılderiliydi. Ancak bugün, soykırımlarla yok denecek seviyeye geldi.
Vahşi hayvanların imha edilmesi gerekiyor
ABD... Kızılderililerin ve kovboyların ülkesi. Amerikan filmlerinde hep kötü Kızılderililere karşı savaşan kahraman kovboyların ülkesi. Avrupadan gelen beyaz adam Amerikada boy gösterdiğinde, bugünkü ABDnin bulunduğu topraklar üzerinde Kızılderililer kabileler ve aşiretler halinde yaşamlarını sürdürüyordu. Bu sömürgeciler, onların vatanlarını işgal etti, topraklarından sürdü. Beyaz adam Amerikayı binlerce yıldır üzerinde yaşayan yerli halkın elinden zorla almıştı. Kızılderili soykırımıyla bugünkü Amerikanın da temelleri atıldı. Kıtanın asıl sahibi olan yerliler, kıtayı atalarından devralmış, fakat bu toprakları çocuklarına miras bırakamamıştı.
Yerlileri kurtlara benzetmişti
Kızılderililere tahammül edemeyen bu zorbalar; onları halk olarak bile görmüyordu. ABDnin kurucusu ve ilk Başkanı George Washingtonun sözleri de tezi doğruluyordu. Washington, yerlileri vahşi kurtlara benzeterek, Bu vahşi hayvanların (Kızılderilileri kastediyor) tamamen imha edilmesi gerekiyor diyordu. Sonuçta da öyle oluyordu. ABDnin bir başka Başkanı Theodore Roosevelt de Washingtondan geri kalmıyordu: Ben en iyi yerli (Kızılderili) ölü yerlidir demek istemiyorum ama 10da 9u öyledir diye konuşuyordu.
Son savaşçı Geronimo işkence ile öldürüldüEn ünlü Kızılderili şefi Geronimo, halkının daha fazla zarar görmemesi için kendini feda etti
Kendi öz dilinde Gokhlayeh olarak bilinen ünlü Kızılderili lideri Geronimo, günümüzde Yeni Meksika olarak adlandırılan bölgede 1829 yılında doğmuştu. Şef Mahkonun torunu olan Geronimo, Apacheler arasında en çok saygı duyulan kesim olan Chiricahua ve aynı zamanda şefi olan Juh isimli kayınbiraderiyle de bağlantılıydı. Geronomi, bu şefin sözcüsü sıfatıyla ABD yönetimiyle ilişki kurmuştu. Apacheler arasında ise son savaşçıydı. Beyazlara karşı mücadele veren bir kahraman olarak tanınmıştı. O sıralar Amerikalı yerleşimcilerin yanı sıra İspanyollar da bölgeye akın etmeye başlamıştı. Geronimonun hayatındaki en kötü anı da bu dönemde gerçekleşti.
En ünlü Apache şefi1858 yılında bir gün eve döndüğünde, eşi, annesi ve 3 çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş olarak buldu. Bu olaydan sonra Geronimo, beyaz olan herkese karşı nefret duymuş ve elinden geldiği kadar beyaz öldürmeye çalışmıştı. Onun bu intikam ateşi Apacheler arasında bir üne sahip olmasını sağlamıştı. Arizona ve New Mexicoda yaşayan beyaz yerleşimcilere suratındaki agresif ifadesi ve vücudundaki Apache kanından dolayı hep korku saçacaktı. Geronimo, aslında bir şef değildi; bir şamandı. Apache şeflerinin hepsi, onun görüşlerine saygı duyuyordu. 1870de yakalanıp San Carlosa götürüldü. Defalarca kaçmasına rağmen yakalandı. Ancak özgür ruhlu Geronimo, tutsak yaşayamazdı. Yine kaçmayı başardı. 1885teki bu kaçışından 1894yılına kadar Geronimo bulunamadı. Bir keresinde 24 adamı ile 5 bin Amerikan süvarisinden kaçan Geronimo Dumanlı Dağlara sığınmıştı. Dağları didik didik arayan süvariler ilginçtir ki Geronimonun izine bile rastlayamamıştı. Hırsını alamayan askerler, köylere saldırıp kadın ve çocukları öldürmeye başlamışlardı. Bunu duyan Geronimo sonunda dayanamadı ve halkına zarar gelmemesi için teslim oldu. 1909 yılında bir savaş mahkumu olarak Oklahomada işkence edilerek öldürüldü. Geronimonun sembolik mezarı Fort Sill-Oklahoma bölgesindedir. Apachelere göre Geronimo kutsal topraklar olan Dumanlı Dağlardadır.
Kaynak