Siz de düşündünüz mü bilmiyorum ama, yaşadığımız bu "global" çağda, nasıl oluyor da oluyor Somali korsanları korsanlık yapıyor, ve NATO (=ABD) o bölgede kendini görevli hissediyor, hatta biz de TSK olarak o bölgeye küçük donanma göndererek bu olaya katılıyoruz ???
Bu yazı, benim bu konuyla ilgili kuşkularıma ışık tutuyor. Ayrıca, yukarıda tırnak içine aldığım global sözcüğünün nasıl bir kandırmaca olabileceğinin de ip uçlarını veriyor!
Basta Cin olmak uzere ABD disi unsurlarin Afrika kitasinda ham madde kaynagini kullanmak adina olaganustu yatirimlar yapma ve bolgeyi kontrol altina alma girisim ve cabalarinin sonucu olarak; ayrica, iki kuresel super ticari guc olan Cin ve Hindistan'in bir numarali ticaret yollarinin, yani ticari gemilerin Akdeniz'e ve Avrupa'ya girisini saglayan Kizildeniz – Aden Korfezi'nin bu bolgede yer almasi dolayisiyla; ABD'nin 2007 yilinda olusturdugu ve 2008 yilinda uygulamaya koydugu strateji ile birlikte, Afrika kitasindaki tum ABD askeri gucunun bir komutanlik altinda toplandigi, buyuk operasyonlar icin gucun tek elde toplandigi gorulmektedir.
ABD, kitada askeri ve istihbari gucunu daha yaygin ve etkin kilmak, operasyonel gucunu gelistirmek ve buna mesru temel olusturmak amaciyla baglantili pek cok plana peşi sira “start” vermistir.
Bu proje kapsaminda ilk etapta Dogu Afrika'nin (Hint Okyanusu, Aden Korfezi, Kizildeniz) birincil oneme oturtuldugu gorulmektedir. ABD ilk once bolgedeki donanma varlığını güçlendirmiştir. Civar ulkelerdeki ic karısıklıklar ve ülkelerarası çatışmalar canlandırılmıştır.
* * *
Dunyanin en onemli 3 ticari yolundan biri olan bu hattin, senede trilyonlarca dolarlik mal tasinan bu hattin, ozellikle de Aden Korfezi – Kizildeniz Girisi'nin ticari guvenliginin yari ciplak, zayif, eli silahli Somalili adamlarca baltalandigi gorulmekte ve dunya kamuoyunda hayretle izlenmektedir.
Bu korsanlar neredeyse her ulkeden en az bir iki gemi kacirmis ve magdur gemilerin sahibi ulkelerin ve toplumlarinin tepkilerini cekmistir. Bu korsanlar tepki cekmelerine ragmen ve neredeyse tum ulkeler bundan magdur olmasina karsin, hic kimse bu adamlara kimlerin silah sattigini sorgulamamistir. Bu kaos duzeninin olusmasindan yarar saglayan ve bu yari ciplak adamlara satilan silahlardan buyuk karlar eden gucler, projelerini istedikleri gibi yonetmektedir.
Yine bu surecle birlikte Somali'de yasayan muslumanlarin El Kaide kavramiyla birlikte anilmasi manidardir.
“Dunya ticaretini ve silahsiz sivil gemileri baltalayan El Kaideci Somali”..!
Somali ile ilgili birkac ilginc bilgiyi burada vermek gerekir. Somali'nin resmi adi Somali Demokratik Cumhuriyeti' dir.
Ingiliz ve Fransizlarin, simdi de ABD'nin somurdugu, insanliktan cikardigi, kirip gecirdigi ulkenin rejimi “demokratik cumhuriyet”.
Ikinci ilginc daha dogrusu traji komik unsur Somali'nin para birimi Somali Silini'nin kodu, kisa adi SOS'dir. Sanki ulkenin durumunu izah etmektedir.
Ucuncu ilginclik, dunyanin en yoksul ulkelerinden Somali'de yoksullugun nedeni kaos ortami nedeniyle her gun cikan ic catismalarda onlarca kisi olmektedir.
Ve dunyanin en yoksulu ulkelerinden Somali'de silaha harcanan gunluk para yaklasik 30 milyon dolardir.
* * *
Somali, Kizildeniz girisinin bati kiyilaridir, Yemen ise dogu kiyilaridir. Bir suredir o ulke de kaynamakta, eski yaralar farkli yontemlerle kasinmaktadir.
Kuzey'deki Sii mezhebine ait Husiler (12 imama inanmayan ancak Siiligin bir turu oldugu iddia edilen mezhebe ait olan halk) -Iran belki bilerek belki de farkinda olmadan kullanilarak- ayrilikci unsur olarak kiskirtilmakta, Sunni halka karsi kiskirtilmakta, toplum hem bu farkliliktan dolayi Sii – Sunni catismalarina suruklenmekte hem de petrol kaynakli anlasmazliklar ile birbirine bilenmektedir.
ABD, Suudi Arabistan araciligiyla ve tabiki Sunnileri destekliyor izlenimiyle, bir guc olarak Yemen'e girmistir. Suudi Arabistan her gun Yemen'de duzeni saglama, asiri gucleri ve ayrilikcilari temizleme bahanesiyle kendi ordu ve askerleriyle onlarca muslumani oldurmektedir. Her gecen gun ulkede ayirici bir duvar olusturma adina daha saglam adimlar atilmaktadir.
Suudi destegindeki Sunniler ile Iran destegindeki Siiler arasinda catismalar cikmakta, din kardesleri birbirine kirdirilmaktadir. Bu catismalar, Iran ile Suudi Arabistan'in Yemen'de nufuz sahibi olma arzusundan kaynaklaniyor gibi gorunse ve bu cercevede yuruyor izlenimi olussa da, bundan karli cikan yine ABD olacaktir.
Kizildeniz su yolunun denetimi acisindan birincil onemli ulke Yemen'dir. Amerika cikarlari dogrultusunda, ciddi bir tepki ile de karsilasmadan operasyonlarini ve planlarini yurutmektedir.
* * *
Kizildeniz girisinin bir diger onemli ulkesi Eritre'dir. Suudi Arabistan ve Yemen'in tam karsisinda yer almaktadir. Yaridan cogu muslumanlardan olusan bir devlettir. Baslarda Etiyopya'nin icinde, daha sonra onun bir sehri ve en sonunda da bagimsizligini ilan etmis bir devlettir.
Eritre ile komsusu Etiyopya (Habesistan) arasinda bu tarihsel nedenle ciddi anlasmazliklar mevcuttur. Bunun haricinde iki ulke arasinda sinir sorunu ve sorunlu bolgeler de mevcuttur. Bu bolgeler catisma ve savaslara zemin olusturmaktadir.
Ayrica ilginctir(!) Eritre icinde ayrilikci bircok orgut, surekli olarak hukumet guclerine ve taraftarlarina saldirilar duzenlemektedir. Bu ayrilikci orgutleri Sistem'den (emperyalist cok uluslu gucten) ayri dusunmemek gerekir.
Batili gucler bolgede yeni unsurlarla konuslanmak istediklerinde yada kendileri acisindan ayarin kacmaya basladigini hissettiklerinde yada silah satis gereksinimi duyduklarinda bu bolgeyi ufakca kasimaktadir. Gerisi zaten kabile ve savas kulturu altinda olan bu bolgede corap sokugu gibi gelmektedir.
Etiyopya bir gemi ise bu geminin kaptani ABD'dir. Etiyopya'ya uluslararasi mecrada “ABD'nin Afrika'daki Guantanamosu” dahi denilmektedir.
Eritre ile Etiyopya 1998-2000 yillari arasinda savasmis ve toplamda 70.000 kisi olmustur.
ABD, bolgeye ve buyuk olasilikla Eritre'ye konuslanmak ve bolgeyi istisnasiz denetimine almak icin, bu iki ulkeyi birbirine kirdirmaya calisacak ve taktiklerini bu dogrultuda yurutecektir. Boyle bir durumda istedigi adamlari iktidar yapabilecek yada baris gucu olarak bolgeye konuslanabilecektir . Bunu da daha cok Etiyopya'yi Eritre'nin ustune salarak yapmaktadir.
Resmi daha net okumak adina bazi gelismelere bakmakta yarar var.
Eritre'de 23.Aralik.2009 gunu ayrilikci orgutler hukumet guclerine karsi iki saldiri duzenlemis ve toplamda 25 askeri oldurmus 38'ini yaralamistir (ilginctir ulusal duzeyde yayin yapan kanallarimiz bu gelismeyi vermemislerdir) .
03.Ocak.2010 gunu de, Etiyopya gucleri Eritre'ye saldirmis, Eritre bu saldiriya karsilik vermis ve 10 Etiyopya askerini oldurmus, ikisini de rehin almistir (yine Turkiye'de basin-yayin organlarinda verilmemis ve stratejistler tarafindan atlanmis bir gelismedir).
* * *
Son olarak Somali ile Eritre arasindaki islevi buyuk kendi kucuk devlet Cibuti'ye bakalim. ABD acisindan Kuveyt ne ise Cibuti de odur. Afrika'nin en yoksul uc ulkesinden biridir.
Pek cok yoksul ulkede goruldugu gibi, Cibuti ile ABD arasinda yillardan bu yana iyi bir dostluk ve muttefiklik mevcut.
Ulkede yaklasik 2000-3000 kisilik Fransiz askeri gucu bulunsa da, 11.Eylul olaylari sonrasinda ABD, Cibuti ile iliskilerini gelistirmis ve Cibuti'de bir Amerikan askeri hava ussu kurmustur.
Bu askeri usse surekli eklemeler yapilmis, Afrika'daki en buyuk Amerikan hava ussu konuma yukseltilmistir. Cibuti hava sahasi ve kara sulari her zaman ABD'nin hizmetindedir.
* * *
Turkiye her ne kadar Afrika acilimlari yapsa da bolgede hala esamesi okunmayan ulkeler arasinda yer almaktadir. Cin ve Hindistan ile Amerikan cikarlarinin catistigi bu bolgede yer alan butun devletler kaynatilmakta, adim adim gerceklestirilen turlu operasyonlarla Kizildeniz girisi ABD'nin kontrolune gecirilmektedir.
Amerika'nin kan ustune kurulu bu operasyonlarina birakin Cin ve Hindistan'i Fransizlar bile ses cikaramazken (belki de Sistem'in cikarlari dogrultusunda bu durum islerine gelirken), Turkiye'nin Afrika Acilimi'nin diplomatik ve siyasi kanadinin olusturulmasi bu cografyada su an icin mumkun gorunmemektedir.
Bu cok onemli konunun birakin basin-yayin organlarinda tartisilmasini, haber yapilmasini daha Turkiye'nin en buyuk stratejik arastirma kuruluslarinin ve enstitulerinin yayinlamis raporlari, uzman gorusleri dahi yoktur. Kitada ve bolgede yeni bir duzen olusturulurken, Turkiye konudan ve konunun oneminden haberdar degildir.
Fetullah Gulen cemaati bolge ulkelerindeki okullarinda cikarlarina uygun adam yetistirirken, biz daha ulkemizde uzman ve analizci yetistirememekteyiz . Bu eksikligin acilen giderilmesi gerekmektedir.
http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8583